Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1103 E. 2018/71 K. 23.01.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2015/1103 Esas
KARAR NO : 2018/71
DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 30/11/2015
KARAR TARİHİ : 23/01/2018
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı firmanın müvekkil şirket ile ticari faaliyette bulunduğunu ancak müvekkil şirketin hak ettiği alacağını alamadığını, bu nedenle davalı şirkete karşı icra takibine geçildiğini, davalı firmanın yükleri Türkiye’den Almanya’ya …… plakalı araç ile taşındığını, davalının yüklerde çizilme kaynaklı hasar olduğunu iddia ederek navlun faturasını ödemediğini, davalı firma ile yapılan sözleşmelerde iddia edilen hasara ait rapor ve evraklar talep edildiğinde taraflarına ulaştırılmadığını, bu durumda iddia edilen hasar konusunun gönderenin hakimiyeti alanında meydana geldiğini, dolayısıyla resmi olarak kanıtlanmamış bir hasarı ileri sürerek taşıma bedelinin ödenmesinden kaçınılmasının mümkün olmadığından bahisle icra takibine yapılan itirazın iptali ile, takibin devamına ve tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, yargılama sırasında dava dilekçesini tekrar etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkil şirketin …… Ltd. Şti’nin ürettiği ürünleri ihraç etmek üzere davacı şirket ile müvekkil şirketin büyük ölçekte iş yaptığı Almanya’da faaliyet gösteren Martın Staud Gmbh adlı firmaya teslim etmek üzere anlaşma sağlandığını, müvekkil şirketin davacı şirkete ait ……. plakalı araçla mal taşınırken hasar oluşturduğunu ve bu hasar nedeniyle alıcı firma tarafından 10.640,32 TL tutarında fatura keserek müvekkili şirketin kusuru olmamasına rağmen zararına olacak şekilde bir durum oluşturduğunu, müvekkili şirketin hasar nedeniyle oluşan zararı davacıya bildirdiğini ayrıca ilgili …… Sigorta şirketine taşıma sırasında hasar oluştuğunu ihbar ederek hasarın ödenmesini istediğini, sigorta şirketinin adı geçen hasarın “ICC C Kloz kapsamında ileri gelmedikçe her türlü eğilme bükülme ve çizilme teminat haricidir ” gerekçesiyle ödemeden kaçındığını, bunun üzerine müvekkil şirketin davacı şirkete 29/05/2015 tarih 10.640,32 TL tutarında fatura keserek hasarın ödenmezini istediğini ancak davacı şirketin adı geçen faturayı kabul etmeyerek 28/07/2015 tarihinde iade ettiğini, müvekkili şirketin bu faturayı yeniden 03/08/2018 tarihinde düzenleyip gönderdiğini, davacı firmanın 14/08/2015 tarihinde ….. Noterliği’nin ….. no’lu ihtarnamesini keşide ederek hasarı ödemeyeceğini ve faturayı kabul etmediklerini bildirdiğini, bunun üzerine müvekkil şirketin davacı şirkete 20/08/2015 tarihinde ….Noterliği’nin …. no’lu ihtarnamesini keşide ederek adı geçen faturanın iadesi ile herhangi bir değişikliğin olmayacağı, hasarın davacı şirketin taşıması sırasında meydana geldiğini, ödemenin yapılmayacağının bildirilmesi üzerine aleyhlerine icra takibi başlatıldığından bahisle davanın reddine karar verilmesini talep ve dava etmiş, yargılama sırasında cevap dilekçesini tekrar etmiştir.
İstanbul Anadolu 6. İcra Müdürlüğü’nün ……. Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; dosyamız davacısı tarafından davalısı aleyhine, ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalının süresi içerisinde ödeme emrine itiraz etmesi ile takibin durduğu ve eldeki davanın yasal bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Dosyamız kapsamına alınan bilirkişi heyet raporunda özetle; tarafların incelenen ticari defterlerinin tasdiklerinin yasal süresinde yapıldığı, davacı kayıtlarına göre 2015 yılı sonu itibariyle 10.640,32 TL alacaklı olduğu, davalı kayıtlarına göre ise borcunun bulunmadığı, tarafların ticari defterleri arasındaki farkın davacı kayıtlarında bulunan ancak davalı tarafça iade edilen 10.640,32 TL bedelli faturadan kaynaklandığı, davalı tarafça bildirilen hasarın, davacı tarafça yapılan taşımadan ve teslimden 26 gün sonra yapılan inceleme ile ortaya çıktığı, ancak hasara ait fotoğrafların incelenmesi neticesinde mevcut şekilde hasarlı bir emtianın gümrük gözetiminden rezerv tutanağına bağlanmadan geçmesi yada alıcısı emrine hasar tutanağı düzenlenmeden teslim edilmesinin düşük bir ihtimal olduğu, bu nedenle savunulan zararın davalı tarafça tek taraflı olarak belirlendiği, bu nedenle de hasar bedelinin navlun ücretinden düşürülemeyeceği kanaatine varıldığını bildirmişlerdir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; talebin, ilamsız icra takibine yapılan itirazın iptali olduğu, davacı tarafça davalıya verilen taşıma hizmetine ilişkin olarak navlun bedelinin ödenmediğinden bahisle başlatılan takibe itirazın iptalinin, davalı tarafça, davacının taşıma hizmeti sırasında emtianın hasara uğradığından bahisle davanın reddine karar verilmesinin talep edildiği, dosyamız kapsamına alınan ve hüküm kurmaya ve denetime elverişli olan bilirkişi heyet raporunda da belirtildiği üzere, davalı tarafa iddia edilen hasarın tek taraflı olarak 26 gün sonra tespit edildiği ve hasarın davacının taşıması sırasında meydana geldiğinin kesin olarak belirlenemediği, bu nedenle de davacıya ödenecek bedelden mahsup edilemeyeceği, dolayısıyla takibe konu asıl alacağın ispatlandığı, her ne kadar davacı tarafça takipte işlemiş faiz istenilmiş ise de, takipten önce davalı tarafın temerrüde düşürülmediği de dikkate alındığında işlemiş faiz talebinin yerinde olmadığı ve bu hali ile davanın kısmen kabulü ile asıl alacak yönünden itirazın kaldırılmasına karar vermek gerektiği yönünde oluşan tam ve bağımsız vicdani kanaat ile aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜ ile
1-İstanbul Anadolu 6. İcra Dairesinin …… Esas sayılı icra takibine davalı tarafça yapılan itirazın kısmen iptali ile, takibin 10.640,32 TL asıl alacak üzerinden devamına, takip tarihinden itibaren asıl alacağa ticari avans faizi işletilmesine, fazlaya ilişkin taleplerinin REDDİNE,
2-Alacağın likit olduğu anlaşılmakla, asıl alacak miktarı 10.640,32 TL ‘nin %20’si oranında belirlenecek icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
3- Alınması gereken karar ve ilam harcı 736,84 TL olduğundan peşin alınan 129,52 TL harcın ve icra takibi için yatırılan 53,61 TL harcın mahsubu ile eksik kalan 553,71 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4- Davacı tarafça yapılan iş bu dava için yapılan peşin alınan 129,52 TL peşin harç ve icra takibi için yatırılan 53,61 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
5- Davacı tarafça iş bu dava için yapılan tebligat ve posta gideri 131,50 TL ile bilirkişi ücreti 1400,00 TL’den ibaret toplam 1531,50 TL yargılama giderinin davanın kabul ve red oranına göre belirlenen 1519,70 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, geriye kalan kısmının davacı yan üzerinde bırakılmasına,
6- Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen kısım bakımından takdir olunacak nisbi vekalet ücreti maktu vekalet ücretinin altında olamayacağından 2180,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
7- Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen kısım yönünden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT’nin 13/2.maddesine göre belirlenen 83,64 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
8- Davacı tarafça yatırılan gider avansından kararın tebliğ giderleri karşılandıktan sonra arta kalan kısmının karar kesinleştiğinde istek halinde davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, reddedilen kısım bakımından kesin, kabul edilen kısım bakımından gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul BAM nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 23/01/2018