Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1098 E. 2020/739 K. 17.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2015/1098 Esas
KARAR NO : 2020/739

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/11/2015
KARAR TARİHİ : 17/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin davalı şirket ile ticari ilişkisi olduğunu, cari hesaptan doğan bakiye 36.238,64 TL”nin davalı tarafından ödenmediğini, alacağın tahsili için davalı aleyhine İstanbul Anadolu — İcra Müdürlüğü’nün —- esas sayılı dosyası üzerinden takibe geçildiğini, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu, alacağın likit olduğunu belirterek; itirazın iptaline ve %20 oranında icra inkar tazminatına mahkumiyetini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin böyle bir borcunun bulunmadığını, davacı ile müvekkili arasında İstanbul Anadolu —Asliye Ticaret Mahkemesinin —-. Sayılı dosyasında görülmüş olan itirazın iptali davasında, müvekkili şirketin 98.467,82.-TL borçlu olduğuna karar verildiğini, davanın hali hazırda temyiz edildiğini, davacının iş bu davada talep ettiği 36.238,64.-TL’nin anılan dosyada karar verilmiş olan meblağın içerisinde olduğunu savunarak; davanın reddini ve %20 kötü niyet tazminatına mahkumiyetini istemiştir.
Dava, İİK’nun 67/1 maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasıdır.
Mahkememizce; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları resen belirlenerek; taraf vekillerinin vermiş olduğu dilekçeler, tarafların ibraz ettiği tüm deliller, İstanbul Anadolu —. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin —. Sayılı dosyası, İstanbul Anadolu —cra Müdürlüğü’nün — Esas sayılı dosyası ile dosya arasındaki tüm kayıt ve belgeler tek tek incelenmiştir.
İstanbul Anadolu —. İcra Müdürlüğü’nün— Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine cari hesap alacağına ilişkin olarak 36.000,45.-TL asıl alacak, 238,19.-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 36.238,64.-TL alacağın takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsiline yönelik icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalıya 26/10/2015 tarihinde tebliğ edildiği, davalı tarafından 27/10/2015 tarihinde icra takibine itiraz edildiği, davanın yasal 1 yıllık süresi içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
İstanbul Anadolu –. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin—Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; mahkememizin davacısı tarafından davalı aleyhine cari hesap alacağının tahsiline yönelik olarak başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemi ile dava açıldığı, mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilerek davacı yanın davalıdan 98.467,82 TL alacağının bulunduğunun tespit edildiği, verilen kararın Yargıtay tarafından onandığı görülmüştür.
Mahkememizce tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılmak üzere dosyanın bilirkişiye tevdine karar verilmiş, bilirkişi tarafından düzenlenen 09/08/2018 Uyap tarihli raporda özetle; davacının ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun olarak tutulduğu, davacının 2013 yılından bakiye 38.917,84 TL alacağın 2014 yılına devrettiği, 2014 yılında davacının davalıya 30.000,00 TL tutarında ödeme yaptığını, ayrıca toplam 361.815,33 TL tutarlı 379 adet fatura düzenlediğini, karşılığından 354.531,56 TL ödeme alındığını, bakiye 76.201,78 TL alacağın 2015 yılına devrettiğini, 2015 yılında toplam 251.779,47 TL tutarlı 182 adet fatura düzenlendiği, karşılığında 181.811,88 TL ödeme aldığını, takip tarihi itibari ile 146.169,40 TL alacağının bulunduğunu, davalı tarafça ticari defter ve kayıtların ibraz edilmediği, — dosyasında davalı yanın incelenen defterlerine göre dava konusu takip tarihi itibari ile davalının davacıya 107.229,95 TL borcunun bulunduğu, davacının takip tarihi itibariyle davalıya 7.629,92 TL kira borcunun bulunduğu, davacı alacağının 99.600,03 TL olduğu, ancak icra takibi ile 36.000,45 TL alacağın talep edildiği kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce tarafların itirazları doğrultusunda bilirkişiden ek rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi tarafından düzenlenen 26/04/2019 tarihli ek raporda özetle; davacı tarafça İstanbul Anadolu—-dosyası ile talep olunan faturalardan— toplam 64.037,92 TL tutarlı 44 fatura ve 2015 yılı için toplam 61.896,25 TL tutarlı 40 adet fatura bedellerinin eldeki dava ile de talep edildiği, mükerrer fatura kaydının 125.934,17 TL olduğu, davacı bakiye alacağının 146.169,40 TL olduğu, mükerrer fatura kayıtlarının düşülmesi ile davacı alacağının 20.235,23 TL olduğu, davalı yanın 7.629,92 TL kira alacağının da mahsubu ile davacının takip tarihi itibari ile 12.605,31 TL alacağı olduğu kanaatine varılmıştır.
Mahkememizce tarafların itirazları doğrultusunda ve İstanbul Anadolu—-. Sayılı dosyasında tespit olunan alacak ve ödemeler ile karşılaştırma yapılarak inceleme yapılması için bilirkişiden ek rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi tarafından düzenlenen 07/10/2019 tarihli ek raporda özetle; davacı tarafından düzenlenen mükerrer fatura toplamının 122.013,34 TL olduğu, davacının takip tarihi itibari ile görünen alacağının 146.164,54 TL olduğu, davacının 7.629,92 TL tutarında davalıya kira borcunun olduğu, davacı tarafça takip tarihi itibari ile talep edilebilecek alacağın 16.521,28 TL olduğu kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesi neticesinde; davacı tarafça, cari hesap alacağının tahsiline yönelik olarak başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptalinin talep edildiği; davalı tarafça, cari hesap alacağının daha önce dava konusu edildiği belirterek davacıya borçlu olunmadığından davanın reddinin savunulduğu anlaşılmıştır.
Eldeki davada ispat yükünün davacı yan üzerinde olduğu, mahkememizce eldeki takip konusu alacağın tespiti için İstanbul Anadolu —- Asliye Ticaret Mahkemesi’nin —– Esas sayılı dosyasına konu edilen alacak ile taraf defterleri üzerinde bilirkişiden kök ve ek rapor alınmasına karar verildiği, düzenlenen bilirkişi raporlarında bir takım hesap hataları ile farklılıkların bulunduğu, yine davacı yan defterlerinde 2013 yılından 2014 yılına devreden cari hesap alacağının da hesaplamaya dahil edildiği, aynı alacağın Anadolu—-dosyasında yapılan hesaplamada da dikkate alınıp alınmadığının irdelenmediği, yine her iki dosyada yer alan davalı ödemeleri yönünden de değerlendirmede bulunulmadığı, bu nedenlerle alınan kök ve ek bilirkişi raporlarının hüküm kurmaya elverişli olmaması nedeniyle yeni bir bilirkişiden rapor alınmasına karar verildiği, ancak verilen kesin süre içerisinde davacı tarafça bilirkişi ücretinin yatırılmadığı, bu tespitlerin yapılmasının uzmanlık gerektirdiği, mahkememizce yapılamayacağı, davacı vekilince yemin deliline de başvurulmayacağının açıkça bildirildiği, bu hali ile ispat yükü üzerinde olan davacının alacağını ispat edemediği, davacı yanın icra takibi başlatmakta kötü niyetli olduğunun sabit olmadığı, bu nedenle davalı yanın kötü niyet tazminatı isteminin yerinde olmadığı kanaatine varılmakla; dosya üzerinde Yasa ve Yargıtay içtihatları doğrultusunda detaylı inceleme yapılmış olup, bu gerekçe ile davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1.KANITLANAMAYAN DAVANIN REDDİNE,
Davacı yanın kötü niyeti sabit bulunmadığından davalı tarafın kötü niyet tazminatı isteminin reddine,
2.Alınması gerekli 54,40 TL karar ve ilam harcının, davacı tarafça dava açılırken peşin olarak yatırılan 437,31.-TL harçtan mahsubu ile hazineye irat kaydına, bakiye 382,91.-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3.Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerilerinde bırakılmasına,
4.Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5.Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlülükte bulunan—-göre belirlenen 5.435,80.-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6.Talep halinde kullanılmayan gider avansının ilgili tarafa iadesine,
Dair, Davacı Vekilinin ve Davalı Vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta süre içerisinde İstanbul BAM nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu.