Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1067 E. 2018/1346 K. 25.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2015/1067 Esas
KARAR NO : 2018/1346

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 20/11/2015
KARAR TARİHİ : 25/12/2018 (Tefhim Tarihi) – 14/01/2019 (Yazılma Tarihi)

Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkiline ait aracın ———— 14/08/2015 tarihinde sevk ve idaresindeki ——– plaka nolu araç ile seyir halinde gitmekte iken kırmızı ışıkta durduğunu, davalı ——-ın kullanmış olduğu ve —- maliki olduğu —— plakalı ———— ve sigortalanmış olan aracın önünde kırmızı ışıkta duran müvekkiline ait araca çarptığını ve müvekkilinin aracında 12.211,98 TL hasar kaydı olduğu, müvekkilin olaydan sonra aracını yaklaşık 10 gün kullanmaktan mahrum kaldığı, müvekkilinin aracında davaya konu kazadan önce herhangi bir hasar bulunmadığı, ancak kaza nedeniyle 202.500,00 TL ye aldığı aracını 165.000,00 TL ye satmak zorunda kaldığından bahisle araçta meydana gelen değer kaybının tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, yargılama sırasında davalı … aleyhine açtıkları davadan feragat ettiklerini bildirmiştir.
Davalı … adına çıkartılan tebligatın iade gelmesi üzerine alınan nüfus kayıt örneğine göre davalının dava tarihinden sonra vefat ettiği anlaşılmakla davacıya, davalıların mirasçılarına davanın yönlendirilmesi için süre verildiği, ancak davacı tarafça mirasçıların davaya dahil edilmediği ve davalı aleyhine açılan davadan feragat edildiğinin bildirildiği görülmüştür.
Davalı —————- ın cevap dilekçesine özetle; Antalya ilinde ikamet ettiği ve işleri yoğun olduğundan bahisle davanın Antalya ilinde görülmesini talep etmiştir.
Davalı … şirketine usulüne uygun tebligat yapılarak taraf teşkili sağlanmış, ancak davalı tarafça davaya ilişkin süresi içerisinde cevap dilekçesi sunulmayarak dava inkar edilmiş, ancak yargılama sırasında davalı kendisini vekili el temsil ettirmiş ve davalı vekili davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Taraf delilleri, kazaya ilişkin hasar dosyası ve poliçe örneği dosyamız arasına celbedilerek kazadaki kusur oranı ve değer kaybı zararı var ise miktarına ilişkin olarak bilirkişi incelemesi yaptırılmış ve bilirkişi tarafından sunulun raporda özetle; kazanın meydana gelmesinde davalı sürücü ——— %100 oranında kusurlu olduğu, davacının maliki olduğu araç sürücüsünün kusurunun bulunmadığı, davaya konu ——– plakalı otomobilin kaza tarihinden önceki rayiç değerinin 200.000,00 TL, kazadan sonraki hasarlı rayiç değerinin ise 170.000,00 TL olduğu ve değer kaybının ise 30.000,00 TL olduğu kanaatine varıldığını bildirmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; talebin trafik kazası nedeniyle doğan değer kaybı zararının tazmini olduğu, davacı tarafça davalıların maliki, sürücüsü ve sigortacısı olduğu aracın karıştığı kaza nedeniyle müvekkilinin maliki olduğu araçta değer kaybı bulunduğundan bahisle zararın tazmininin talep edildiği, davalı … şirketi tarafından davanın reddine karar verilmesinin talep edildiği anlaşılmıştır. Dosyamız kapsamına alınan bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli olduğu, bilirkişi raporuna göre davalı araç sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde tamamen kusurlu olduğu, bu nedenle davalıların zarardan sorumlu olduğu, davalı … şirketi tarafından düzenlenen poliçenin başlangıç tarihinin 26/03/2015 olduğu, bu nedenle değer kaybı zararı belirlenirken Yargıtay içtihatları doğrultusunda kazadan önceki rayiç değeri ile kazadan sonraki değeri arasındaki farkın dikkate alınması gerektiği, bilirkişi raporuna göre de değer kaybının 30.000,00 TL olduğu görülmüştür. Her ne kadar davalı … şirketi vekilince dava dışı ———- plaka sayılı araç için 5000,00 TL ödendiğinden bahisle teminat limitinin 11.267,00 TL kaldığı ileri sürülmüş ise de, poliçeye göre maddi zararın araç başına 29.000,00 TL olduğu, 5000,00 TL ödeme yapıldığı ileri sürülen—— plakalı aracın dava dışı olduğu, dolayısıyla davacının aracı dışındaki başka bir araç için yapılmış olan ödemenin davacının aracı için yapılması gereken ödemeye ilişkin limitten düşürülemeyeceği, ayrıca kaza başına öngörülen toplam limitin 58.000,00 TL olduğu da dikkate alındığında davacının aracı ve dava dışı ———- plakalı araç için yapılan toplam ödemenin limiti de aşmadığı dikkate alınarak davalının savunmasına itibar edilmemiştir. Yine her ne kadar davalı tarafça Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasında Tarife Uygulama Esasları Hakkında Yönetmelik’te 11/07/2017 tarihli Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren değişiklik uyarınca değer kaybı zararının maddi teminat limitinin %15’ini aşamayacağından bahisle itirazda bulunulmuş ise de söz konusu Yönetmelik değişikliğinin yayımı tarihinden itibaren düzenlenecek trafik sigorta poliçelerinde uygulanmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe gireceğinin düzenlendiği ve değişikliğin 11/07/2017 tarihinde yayımlandığı, eldeki davaya konu poliçenin ise değişiklik yayım tarihinden evvel 26/03/2015 tarihinde düzenlendiği görülmekle davalının söz konusu savunmasına da itibar edilmeyerek davalı … şirketi bakımından teminat miktarı ile sınırlı olmak üzere davalı——- yönünden kabulüne, davalı … yönünden kısmen kabulüne, davalı … hakkında açılan davanın ise feragat beyanı dikkate alınarak reddine karar vermek gerektiği yönünde oluşan tam ve bağımsız vicdani kanaat ile aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı ——————— aleyhine açılan davanın feragat nedeniyle reddine,
2- Davalı ————- adına açılan DAVANIN KABULÜ,
Davalı … AŞ aleyhine açılan davanın KISMEN KABULÜ ile;
30.000 TL değer kaybı zararının davalı … yönünden 16.267 TL’si ile sınırlı olmak üzere davalı … yönünden dava tarihinden, davalı ————— yönünden kaza tarihi olan 14/08/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ——— ve —– ———–den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, davalı sigortaya yönünden fazlaya ilişkin taleplerin reddine,
3- Alınması gereken karar ve ilam harcı 2049,30 TL olduğunden peşin alınan 27,70 TL harcın ve 511,00 TL tamamlama harcının mahsubu ile eksik kalan 1510,60 TL harcın davalı … yönünden 572,50 TL’si ile sınırlı olmak üzere davalılar———– ve —- —.-‘den müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irad kaydına,
4- Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan ——-‘ye göre belirlenen 3600,00 TL vekalet ücretinin davalı … şirketi yönünden 2180,00 TL’si ile sınırlı olmak üzere davalılar ———————‘den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
5- Davacı tarafça iş bu dava için yapılan 27,70 TL peşin harç ve 511,00 TL tamamlama harcından ibaret toplam 538,70 TL harcın davalılar ————‘den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
6- Davacı tarafça iş bu dava için yapılan 600,00 TL bilirkişi ücreti ile 203,50 TL tebligat ve posta giderinden ibaret toplam 803,50 TL yargılama giderinin davalı … şirketi yönünden 435,68 TL’si ile sınırlı olmak üzere davalılar —————‘den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, davalı … için yapılan yargılama giderinin davacı yan üzerinde bırakılmasına,
7- Davalı————-. kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen kısım yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan ————‘ye göre belirlenen nisbi vekalet ücreti maktu vekalet ücretinin altında olamayacağından 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
8- Davacı tarafça yatırılan gider avansından kararın tebliğ gideri karşılandıktan sonra arta kalan kısmının karar kesinleştiğinde istek halinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul BAM nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı