Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/902 E. 2018/653 K. 05.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2014/902 Esas
KARAR NO : 2018/653
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 29/08/2013
KARAR TARİHİ : 05/06/2018
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının sigortacısı olduğu aracın karıştığı trafik kazası neticesinde müvekkilinin eşinin vefat ettiği ve müvekkilinin destekten yoksun kaldığı, davalıya başvuruları neticesinde tazminat ödenmeyeceğinin bildirilmesi üzerine davalı aleyhine icra takibi başlattıklarını ve takibe davalının kısmen ödeme yapmak suretiyle haksız olarak itiraz ettiğinden bahisle itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiş, yargılama sırasında dava dilekçesini tekrar etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın 10/07/2012 tarihinde meydana geldiği iddia edilen kazada eşi ………..in vefat ettiğini, …..plakalı aracın zorunlu taşımacılık mali mesuliyet poliçesini yapan müvekkil şirketten talep ettiğini ve sigortalı olduğunu teminatı mevcut olduğunu, 05/12/2012 tarihinde dilekçe ile sadece defin giderleri için müracaat ettiklerini, 07/02/2013 tarihli dileçesi ile destekten yoksun kalma tazminatı için talep ettiğini ancak 30/05/2013 tarihli dilekçesi ile tüm belgeleri ibraz ettiğini, akabinde müvekkili şirket tarafından tespit edilen aktüer hesabı sonucu 15.912,00 TL davacı tarafa ödenmek istendiğini ancak davacı tarafından kabul edilmediğini, Ankara 1. İcra Müdürlüğünün 2013/108/22 Esas sayılı dosyası ile icra takibine gidildiğinden bahisle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davanın dayanağı İstanbul 21. İcra Dairesi’nin…… Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; dosyamız davacısı tarafından davalısı aleyhine ilk önce 14/06/2013 tarihinde Ankara 1. İcra Dairesi’nin ……..Esas sayılı takip dosyası ile destekten yoksun kalma tazminat talebi ile 25.460,00 TL asıl alacak ve 1.227,66 TL işlemiş faiz üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalının 15.912,00 TL asıl alacak miktarı ödenmek suretiyle takibe kısmen yetki ve borç yönünden itiraz edildiği, davacı tarafça yetki itirazının kabul edilmesi üzerine dosyanın İstanbul Anadolu 21. İcra Müdürlüğü’ne gönderildiği ve davalı tarafın süresi içerisinde itirazı üzerine takibin durduğu ve eldeki davanın yasal süresi içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Dosya kapsamına bilirkişi raporu alınmış, ilk alınan 18/08/2014 tarihli ve 20/01/2015 tarihli bilirkişi raporlarında kazaya ilişkin herhangi bir kusur değerlendirilmesi bulunmadığından hüküm kurulurken dikkate alınmamıştır.
29/06/2015 tarihli bilirkişi heyet raporunda özetle; davaya konu kazanın meydana gelmesinde davalıya sigortalı araç sürücüsünün tamamen kusurlu olduğu, yolcu konumunda olan desteğin herhangi bir kusurunun bulunmadığı, takip tarihindeki veriler dikkate alındığında davacının maddi zararının 30.417,35 TL olduğu, davalı sigorta tarafından ödenen bedel düşüldüğünde kalan zararının 14.505,35 TL olduğu kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
ATK tarafından kazadaki kusura ilişkin rapor alınmış, ATK İstanbul Trafik İhtisas Dairesi’nin 28/06/2017 tarihli 7359 karar sayılı raporunda özetle; davalıya sigortalı araç sürücüleri Mustafa Ekinci’nin %60, Bülent Koçak’ın %40 oranında kusurlu olduğu kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; talebin trafik kazası nedeniyle doğan zararın tazmini için başlatılan ilamsız icra takibine yapılan itirazın iptali olduğu, davacı tarafça, davalıya sigortalı aracın karıştığı kaza neticesinde eşinin vefat ettiğinden bahisle destek zararı talep edildiği, davalı tarafça ödeme yapıldığından bahisle davanın reddine karar verilmesinin talep edildiği görülmüştür. Kazadaki kusur oranı bakımından; Mahkememize sunulan bilirkişi raporu ile ATK’dan alınan rapor dikkate alındığında davacının desteğinin yolcu olduğu, kazanın tek taraflı olarak meydana geldiği ve yolcu konumunda olan desteğin herhangi bir kusurunun bulunmadığı bu nedenle davalının sigortacı olarak kaza nedeniyle doğan zarardan sorumlu olduğu anlaşılmıştır. Davalının sorumlu olduğu miktar bakımından ise alınan bilirkişi raporuna göre davacının destek zarar miktarının takip tarihi itibariyle 30.417,35 TL olduğu görülmüştür. Davacı tarafça takip yapılmadan evvel 07/02/2013 tarihli dilekçe ile destekten yoksun kalma tazminatı talebinde bulunulduğu, bu hali ile davalının 19/02/2013 tarihinde temerrüde düştüğü, 19/02/2013 ila takip tarihi 14/06/2013 tarihi arasındaki işlemiş yasal faizin (25.460,00*115 gün*9/360) 731,98 TL olduğu, bu hali ile davacının takip tarihi itibariyle takip miktarının üzerinde zararı bulunduğu ve takibinde haklı olduğu, ancak davalı tarafça 15.912,00 TL asıl alacak miktarının ödendiği, geriye kalan asıl alacak miktarı, takibe kadar tüm alacağa işleyen faiz ile ile ödenen kısma ödeme tarihine kadar işlemiş faiz ve ferilerinin ödenmediği, davacı tarafça da ödenmeyen feriler ve asıl alacak ile işlemiş faiz dikkate alınarak eldeki davanın açıldığı, takipten sonra yapılan ödemenin TBK’nın 100.maddesi uyarınca öncelikle işlemiş faiz ve giderlere mahsup edileceği anlaşılmakla takibin asıl alacak ve Mahkememizce belirlenen işlemiş faiz üzerinden devamına, karar vermek gerektiği yönünde oluşan tam ve bağımsız vicdani kanaat ile aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜ ile,
1-Davalının İstanbul Anadolu 21. İcra Dairesinin ……..Esas sayılı takibe yaptığı kısmi itirazının asıl alacak ve 731,98 TL işlemiş faiz yönünden iptali ile takibin kaldığı yerden devamına, fazlaya ilişkin taleplerin reddine,
2- Takibin dayanağı alacağın haksız fiile dayanması nedeniyle likit olmadığından icra inkar tazminatı talelbinin reddine,
3- Alınması gereken karar ve ilam harcı 1005,80 TL olduğundan peşin alınan 259,95 TL parcın mahsubu ile eksik kalan 745,80 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4- Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen nisbi vekalet ücreti maktu vekalet ücretinin altında olamayacağından 2180,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
5- Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAT’nin 13/2.maddesine göre reddedilen kısım yönünden belirlenen 495,68 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
6- Davacı tarafça iş bu dava için yapılan 259,95 TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
7- Davacı tarafça iş bu dava için yapılan 1400,00 bilirkişi ücreti, 150,00 TL tebligat ve posta giderinden ibaret toplam 1550,00 TL yargılama giderinin davanın kabul ve red oranına göre belirlenen 1499,60 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, arta kalan kısmının davacı yan üzerinde bırakılmasına,
8- Davalı tarafça iş bu dava için yapılan 136,50 TL yargılama giderinin davanın kabul ve red oranına göre belirlenen 4,45 TL’sinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine, geriye kalan kısmının davalı yan üzerinde bırakılmasına,
9- Davacı tarafça yatırılan gider avansından kararın tebliğ gideri karşılandıktan sonra arta kalan kısmının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul BAM nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 05/06/2018