Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/877 E. 2019/204 K. 21.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2014/877 Esas
KARAR NO : 2019/204
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ: 26/07/2013
KARAR TARİHİ: 21/02/2019
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalılardan …’ın ——— tarihlerini kapsayan —– Sağlığı Sigortası Poliçesi kapsamında müvekkili şirketin sigortalısı olduğunu, söz konusu poliçenin 07/09/2011 tarihinde diğer davalı … tarafından doldurulmuş olan Başvuru Formundaki beyanlar esas alınmak suretiyle akdedildiğini, söz konusu formun doldurulması sırasında poliçe ile sigorta kapsamına alınacak olan kişilerin sağlık durumu ile ilgili olarak herhangi bir rahatsızlıklarının bulunup bulunmadığı hususunda soru yönetildiğini, rahatsızlıklar yönünden davalı …’ın daha önce geçirdiği bademcik ameliyatının dışında herhangi bir rahatsızlık beyanında bulunulmadığını ve poliçe öncesine dayanan rahatsızlıkların müvekkili şirkete beyan edilmediğini, davalının poliçe başlangıç tarihinden öncesine dayanan rahatsızlıklarının poliçe teminat kapsamı dışında kaldığından bahisle davalının tedavisi için ödenen 9.911,97 TL tedavi giderinin ihtarla gerçekleşen temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, yapılan yargılama sırasında dava dilekçesini tekrar etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın kendisine yüklenen bildirim yükümünü yerine getirmediğini ve sigorta ettiren müvekkilini yanılttığını, sigorta poliçesinin davacı tarafça kaşelenmeden doldurularak müvekkiline imzalattırıldığı gibi bir örneğinin müvekkiline verilmediğini, müvekkili tarafından geçirilen hastalıkların tam olarak hatırlanamayacağının bildirilmesi üzerine davacı tarafça sadece prosedür olduğu ve hatırladığı kadarının beyan edilmesinin yeterli olduğunun bildirildiği, müvekkilinin beyan yükümlülüğünün yeterince yerine getirilmediğini kabul etmemekle birlikte bu durumun sorumlusunun tamamen davacı olduğunu, davacının bir zararı var ise bunun davacının kusurundan kaynaklandığını, davacı tarafça fesih ve cayma hakkının kullanılması için gerekli olan sürelerin geçirildiğinden bahisle davanın reddine karar verilmesini talep etmiş, yargılama sırasında cevap dilekçesini tekrar etmiştir.
Taraf delilleri toplanmış ve dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmıştır. Dosya kapsamına alınan KBB uzmanı, sigorta uzmanı ile mali bilirkişiden oluşturulan heyetten alınan 09/06/2014 tarihli raporda özetle; davalının safra kesesine ilişkin rahatsızlığını poliçe tarihinden evvel bildiği, guatr rahatsızlığının ise bilinmediği, safra kesesine ilişkin ameliyat giderinin davalıdan tahsili gerektiği kanaatine varıldığı bildirilmiştir. Tarafların itirazları üzerine dosya üzerinde yeni bir bilirkişi heyeti aracılığı ile inceleme yaptırılmış ve iç hastalıkları uzmanı ile sigorta uzmanı tarafından düzenlenen 29/06/2015 tarihli bilirkişi raporunda özetle; safra kesesine ilişkin hastalığın poliçe tarihinde bilindiği ancak guatr operasyonundan önce 2006 yılında guatr olduğunun anlaşıldığı ancak hastalığın evresi ve tedavi gerektirip gerektirmeyeceği konusunda eldeki belgelerle bir karara varmanın mümkün olmadığı, safra kesesine ilişkin ameliyat giderinin davalıdan tahsili gerektiği kanaatine varıldığı bildirilmiştir. Dosya kapsamına alınan 07/12/2015 tarihli asıl ve ek raporlarda özetle; iç hastalıkları uzmanı bilirkişi ile sigorta uzmanı bilirkişiden alınan raporda özetle; safra kesesine ilişkin ameliyatın davalı tarafça bilinmesinin gerektiği, guatr rahatsızlığının ise bilinmesinin mümkün olmadığı, davalı …’in eczane sahibi olması sebebiyle tecrübeleri itibariyle sağlık durumuna ilişkin olarak bir sigortacı kadar bilgi sahibi olması gerektiği, bilgilendirme formunda kaşe bulunmamasının etkisinin bulunmadığı, her iki ameliyatın aynı operasyonda yapıldığı, safra kesesine ilişkin olarak 2.214,00 TL guatr ameliyatı için 199,26 TL cerrahi işlem ücreti ödendiği, ödenen 2413,26 TL cerrahi işlem ücreti dışında kalan bedelin ise her iki ameliyat bakımından ortak olması sebebiyle yarı oranında sorumlu olunması gerektiği, safra kesesi için yapılan ameliyat bedelinin 5.963,35 TL ve guatr için yapılan ameliyat bedelinin 3948,61 TL olduğu, davalı … ettirenin sorumluluğunun bulunmadığı, tedavi giderinin davalı sigortalıdan talep edilebileceği kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Dosyamız davalısı … tarafından davacısı aleyhine davamıza konu sigorta poliçesi kapsamında ödenmeyen tedavi giderinin tahsili için dava açtığı, davanın İstanbul Anadolu 3. ATM’nin ———– Esas sırasına kaydedildiği ve davanın Mahkememiz dosyası ile birleştirilmesine karar verildiği, yargılama sırasında Mahkememizin —-tarihli ara kararı ile birleştirilen davanın ayrılmasına karar verildiği ve Mahkememizin——— Esas sırasına kaydedildiği, söz konusu dosyaya ilişkin olarak Mahkememizin – tarihli ——– Esas ve Karar sayılı ilamı ile Tüketici Mahkemesinin görevli olduğundan bahisle görevsizlik kararı verildiği anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; talebin, taraflar arasındaki sağlık sigorta poliçesi kapsamında, davalı sigortalı için ödenen tedavi giderinin iadesi olduğu, davacı tarafça davaya konu tedavi giderlerine ilişkin rahatsızlıkların poliçe tarihinden evvel bilinmesine rağmen beyan yükümlülüğüne aykırı davranıldığından bahisle iadesinin istenildiği, davalı tarafça davacının bildirim yükümlülüğüne uymaması nedeniyle davanın reddine karar verilmesinin talep edildiği anlaşılmıştır. Dosyamız kapsamına üç farklı heyetten alınan raporlar arasında iadesi istenilen tedavi giderinin safra kesesi ameliyatı ile guatr ameliyatına ilişkin olduğu, davalı … ettiren ile sigortalının safra kesesine ilişkin rahatsızlığın poliçe tarihinden evvel bilinmesine rağmen sigorta ettiren tarafından beyan yükümlülüğüne aykırı davranılarak bildirilmediği, guatr ameliyatına ilişkin olarak ise söz konusu rahatsızlığın bilindiğinin söylenemeyeceği kanaatine varıldığı, söz konusu kanaat bakımından raporlar arasında herhangi bir çelişkinin bulunmadığı bu hali ile davalı tarafça safra kesesine ilişkin tedai giderinin iadesinin istenilmesinde herhangi bir hukuka aykırılık bulunmadığı kanaatine varılmıştır. Safra kesesine ilişkin ameliyata dair yapılan tedavi giderinin miktarı bakımından ise bilirkişiler————– tarafından düzenlenen asıl ve ek raporlar dikkate alındığında, safra kesesine ilişkin özel olarak alınan cerrahi işlem ücretinin 2.214,00 TL olduğu anlaşılmakla birlikte, her ne kadar bilirkişi heyeti tarafından guatr ameliyatına ilişkin olarak alınan cerrahi işlem ücretinin mahsubundan sonra kalan bedelin her iki ameliyat için ortak yapıldığından bahisle iadesi gereken bedelin ortak giderlerin yarısı ile cerrahi işlem bedelinin toplamı olduğu kanaatine varıldığı bildirilmiş ise de, safra kesesine ilişkin olarak özel olarak yapılan cerrahi işlem bedeli olan 2.214,00 TL dışında kalan tedavi giderlerinin guatr ameliyatı için de yapıldığı gibi, safra kesesi ameliyatı yapılmasa dahi guatr ameliyatı için yapılacağı ve yapılması gerektiği, guatr rahatsızlığının davalı tarafça bilinmemesi nedeniyle de söz konusu bedellerin istenemeyeceği, bu hali ile davacının ancak safra kesesine özel yapılmış 2.214,00 TL’nin iadesini istediği anlaşılmakla bilirkişi heyetinin bedele ilişkin görüşüne iştirak edilmeyerek davanın davalı sigortalı yönünden kısmen kabulüne, davalı … ettiren bakımından pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar vermek gerektiği yönünde oluşan tam ve bağımsız vicdani kanaat ile aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı … aleyhine açılan davanın pasif husumet yokluğundan REDDİNE
2- Davalı … adına açılan davanın KISMEN KABULÜ ile 2.214,00 TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile birlikte davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin taleplerin reddine,
3- Alınması gereken karar ve ilam harcı 151,24 TL olduğundan peşin alınan 169,27 TL harçtan mahsubu ile arta kalan 18,03 TL peşin harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
4- Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen kısım yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13/2.maddesine göre belirlenen 2.214,00 TL vekalet ücretinin davalı …’dan tahsili ile davacıya ödenmesine,
5- Davalı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13 ve 7/2.maddesine göre belirlenen 1.189,44 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
6- Davalı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen kısım yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenecek olan nisbi vekalet ücreti maktu vekalet ücretinden az olamayacağından 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
7- Davacı tarafça iş bu dava için yapılan 151,24 TL peşin harcın davalı …’dan tahsili ile davacıya ödenmesine,
8- Davacı tarafça iş bu dava için yapılan 2.600,00 TL bilirkişi ücreti ile 938,80 TL tebligat ve posta giderinden ibaret toplam 3.538,80 TL yargılama giderinin davanın kabul ve red oranına göre belirlenen 790,45 TL’sinin davalı …’dan tahsili ile davacıya ödenmesine, geriye kalan kısmının davacı yan üzerinde bırakılmasına,
9- Davacı tarafça yatırılan gider avansından kararın tebliğ gideri karşılandıktan sonra arta kalan kısmının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalılar vekilinin yokluğunda davalı … bakımından verilen kabul kararı yönünden kesin, diğer kısımlar yönünden gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul BAM nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 21/02/2019