Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/830 E. 2020/617 K. 20.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2014/830 Esas
KARAR NO : 2020/617
DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/09/2014
KARAR TARİHİ : 20/10/2020
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
Yukarıda adı ve adresi yazılı davacı tarafından açılan hukuk davasının ——– adına yargılama yapmaya görevli ve yetkili —— yapılan yargılaması sonucunda aşağıda gerekçesi yazılı hükme ulaşılmıştır.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekilinin dava dışı —– yaptığı karşılığında —– mağazaları için malzemesi kendisine ait olmak üzere —– bedel ile elektrik aksamları ve ses sistemleri monte ettiğini karşılığında da —-bedelli ve —– tutarlı çeklerin verildiğini, çeklerin karşılığı olmadığını, bankaca yükümlülüğü çerçevesinde —- ödeme yapıldığını, sonrasında —— kararıyla ihtiyati haciz kararı verdiğini ve —- sayılı dosyasından takibe geçildiğini, ——gidildiğinde haczedilen mallar üzerinde davalının istihkak iddiasında bulunduğu, ————istihkak iddiasının İİK 97 çerçevesinde incelendiğini ve davanın reddedildiğini, mahkemece verilen hükmün kesin hüküm teşkil ettiğini, davalı ile dava dışı——-arasında bağ bulunmadığına dair iddianın gerçek dışı olduğu , en azından aralarında ticari işletme devrinin bulunduğu, davanın kabulünü talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin borçlunun ———sayılı dosyasından ihtiyati haciz uyulanmış ve haciz mahallinde sadece müvekkilinin faturalandırdığı ürünler ve teçhizatlar haczedilmiş olup, müvekkilinin haciz mahalline getirip monte ettiği teçhizatlara ilişkin faturaların da mevcut olduğunu, mahalde bulunan hazurun müvekkilini teçhizatı döşediği zaman mağaza da çalışmakta olduğunu ve mahalde işlerinin devredildiğinden bahsedildiğini, marka devri sözleşmesinin de mevcut olduğunu, hali hazırda zaten markanın haczedilmediğini, iş yeri devrinin sonucu olarak devralan davacı da Borçlar Kanunu 202. Maddesi gereğince borçlardan sorumlu tutulacağını, ayrıca elektrik tesisatı mağazanın mütemmim cüzü olmayıp haczinin mümkün olduğunu bildirerek, davanın reddini istemiştir.
Mahkememizce ———- sayılı dosyaları dosyamıza kazandırılmış ve yapılan incelemede mahkemesinde dosyamız davalısı tarafından dosyamız davacısına açılan istihkak davasının reddedildiği red kararının temyiz edildiği ve——–ilamla yerel mahkeme kararının onandığı , davacı vekilince bu sefer karar düzeltme yoluna başvurulmuş nihayetinde —–ilam ile karar düzeltme talebi reddedilmiş ve —- tarihi itibariyle icra mahkemesi kararı kesinleşmiştir.
Mahkememizce dosya bilirkişi heyetine tevdii edilmiş ve — tarihli bilirkişi raporunda özetle; —-tarihli çek yönünden — asıl alacak ve —çek tazminatının ibraz tarihi olan —- itibaren işleyecek ticari faizi ile, — tarihli çek yönünden — asıl alacak ve — çek tazminatının ibraz tarihi olan —- tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile davalının ödenmesi hususunda görüş ve kanaatlerini bildirmişlerdir.
Rapor taraflara tebliğ edilmiş ve davalı vekilince rapora yapılan itirazlar doğrultusunda ek rapor alınmıştır.
—- tarihli ek bilirkişi raporunda özetle; dava dosyası içeriğinde kök rapordaki değerlendirmelerin davalının açmış olduğu istihkak davası sonucunda verilen hükmün kesin hüküm teşkil edeceği varsayıma göre yapıldığını eğer mahkemece davalının açmış olduğu istihkak davası sonucunda verilen hükmün kesin hüküm teşkil etmeyeceği hususunda kanaat hasıl olursa davalının mal kaçırdığına yönelik bir delil bulunmadığı, bu nedenle davacının davadışı borçlunun ödemediği çek bedellerinden sorumlu olmayacağı, dolayısıyla da davacının —- tarihli çek yönünden —- asıl alacak ve — çek tazminatının ibraz tarihi olan —- itibaren işleyecek ticari faizi ile, — tarihli çek yönünden —asıl alacak ve —- tazminatının ibraz tarihi olan —- tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile davalının ödenmesi taleplerinin yerinde görülmeyeceği hususunda görüş ve kanaatlerini bidirmişlerdir.
Dava davacı alacaklının dava dışı borçlu tarafından davacı lehine keşide edilmiş olan her biri —- bedelli iki adet çekin vadesi geldiğinde muhatap bankaya ibraz ile çeklerin karşılıksız çıkması neticesinde alacağını tahsil için açmış olduğu alacak davasıdır.
Kabule göre dava dışı —— tarafından davacıya düzenlenen çekler karşılıksız çıkmış ve bunun üzerine davacı dava dışı —– işlettiğini ve maliki olduğunu bildiği ——– giderek haciz yapmak istemiş ancak davalının istihkak iddiasıyla karşılaşmıştır.—— sayılı dosyasında davalının istihkak davası açtığı dosyamız davalısı tarafından dosyamız davacısına açılan istihkak davasının reddedildiği red kararının temyiz edildiği ve ———ilamla yerel mahkeme kararının onandığı , davacı vekilince bu sefer karar düzeltme yoluna başvurulduğu nihayetinde ——— düzeltme talebinin de reddedildiği ve —- tarihi itibariyle icra mahkemesi kararının kesinleştiği anlaşılmıştır.
Burada irdelenmesi gereken icra mahkemesinin istihkak davasında vermiş olduğu hükmün maddi anlamda kesin hüküm teşkil edip etmeyeceğidir.Bilindiği üzere İcra mahkemeleri kanunda belirtildiği üzere sınırlı olarak inceleme yapıp karar verdiklerinden kararlarının kural olarak maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmeyeceği —– ve öğreti tarafından benimsenmektedir. Huzurda hukuki olgu olarak incelenen istihkak davasının ise özel bir hususiyeti olup istihkak davalarında İcra Mahkemesi aynı genel yetkili mahkeme gibi tanık, yemin ,keşif , bilirkişi gibi tüm delillerle sınırlı delil ilkesine tabi olmadan genel hükümlere göre dosyayı inceleyecek ve sonuçlandıracak bu nitelikteki inceleme sonucunda verilen hüküm de maddi anlamda kesin hüküm teşkil edecektir.Nitekim mahkememizce de sayısız içtihat ve öğreti görüşü de doğrultusunda istihkak davası sonucunda verilen hükmün maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceği görüşünü kabul etmiştir.
İcra Dosyasında bulunan haciz tutanağında davalı çalışanlarının vermiş olduğu beyanlardan da anlaşılacağı üzere davalı taraf dava dışı —— davaya konu mağazaları devralmışlardır. Mağazaların devralındığı ve hiç ara verilmeden işletmenin devam etirildiği dosya kapsamında sabittir.Bu durumda ortada ticari işletmenin devri olgusunun bulunduğu hususunda da şüphe yoktur.Bilindiği üzere ticari işletmenin devrinde sorumluluk 6098 sayılı kanunun 202. Maddesinde belirtilmiş ve bir malvarlığını veya bir işletmeyi aktif ve pasifleri ile birlikte devralanın, bunu alacaklılara bildirdiği veya ticari işletmeler için —– diğerleri için—– genelinde dağıtımı yapılan —-birinde yayımlanacak ilanla duyurduğu tarihten başlayarak, onlara karşı malvarlığındaki veya işletmedeki borçlardan sorumlu olacağı, bununla birlikte, iki yıl süreyle önceki borçlunun da devralanla birlikte müteselsil olarak borçtan sorumlu olacağını kanun koyucu vazetmiştir.
Tekmil dosya kapsamından dava dışı —–davalı şirket arasındaki devrin ticari işletme devri niteliğinde olduğu ve davalının devreden şirketin ticari işletmesi ile ilgili borçlarından da sorumlu olduğu, istihkak iddiasının reddedildiği ve kesinleştiği, mahkememizce de istihkak davası sonucunda verilen hükmün maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceği değerlendirilmiş, aldırılan bilirkişi raporu gerekçeli, bilimsel ve denetime uygun olmakla hükme esas alınmış ve davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1.Davanın KABULÜ ile ;
—- tarihli çek yönünden —- asıl alacak ve — çek tazminatının ibraz tarihi olan —– tarihinden itibaren değişen ve değişecek oranlarda işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
— tarihli çek yönünden —- asıl alacak ve — çek tazminatının ibraz tarihi olan —- tarihinden itibaren değişen ve değişecek oranlarda işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2.Alınması gerekli karar ve ilam harcı olan 7.029,09 TL’den davacı tarafça dava açılırken yatırılan 1.757,30 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye kalan 5.271,79 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3.Davacı alınan 1.757,30 TL peşin harç, 25,20 TL başvuru harcı olmak üzere toplam 1.782,50 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4.Davacı tarafından yapılan 1.500,00 TL bilirkişi ücreti, 327,50 TL posta gideri olmak üzere toplam 1.827,50 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5.Davalı tarafından yapılan 800,00 TL bilirkişi ücretinin üzerinde bırakılmasına,
6.Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 13.725,50 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
7.Kararın kesinleşmesi ve talep halinde kullanılmayan gider avansının ilgili tarafa iadesine,
Dair, Davacı Vekilinin ve Davalı Vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta süre içerisinde ——— nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu. 20/10/2020