Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/798 E. 2018/397 K. 03.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2014/798 Esas
KARAR NO : 2018/397
DAVA : İtirazın İptali (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/09/2014
KARAR TARİHİ : 03/04/2018
DAVA : İtirazın İptali (Acentalık Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/01/2015

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesiyle özetle; 26/12/2009 tarihinde, müvekkili şirket tarafından sigortalı bulunan ……….. plakalı araç sürücüsü ………… kendi kusuru ile, park halindeki ……… plakalı araca çarpması neticesinde, yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kaza nedeniyle ……….. plakalı araçta bulunan…… isimli yolcunun daimi maluliyete uğradığını, mağdurun Sigorta Tahkim Komisyonuna müvekkili şirket aleyhine yapmış olduğu başvuru neticesinde toplam 21.897,02 TL’nin ödendiğini, davalı acente şirketinin 12/12/2009 tarihinde düzenlenen Trafik Sigorta Poliçesini usulsüz bir şekilde feshederek müvekkili şirketin poliçe priminden yoksun kalmasına ve mağdura tazminat ödemesine sebebiyet verdiğini, bunun üzerine tazminatın tahsili için İstanbul Anadolu 19. İcra müdürlüğünün …………… E sayılı dosyası ile davalı-borçlu aleyhine icra takibi başlatıldığını, ancak icra takibine yapılan itiraz nedeniyle takibin durdurulduğunu belirterek, icra dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, davalının menkul ve gayrimenkul malları ve 3. Kişilerdeki alacakları üzerine ihtiyati tedbir konulmasına, yargılama giderlerinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalıya dava dilekçesinin usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, ancak davalının davaya cevap vermediği görülmüştür.
İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin……………tarih ve …………..E – ……….. K sayılı kararı ile dava dosyası, dava konularının ve tarafların aynı olması ve davalar arasında bağlantı bulunması nedeniyle HMK 166. Maddesi gereğince mahkememizin işbu dosyası ile birleştirilmiştir.
Birleşen dava dosyasında davacı vekili dava dilekçesiyle özetle; İstanbul Anadolu 19. İcra Müdürlüğünün…………… Esas sayılı dosyasına yapılan haksız itirazın iptaline ve takibin devamı ile davalının %20 icra inkar tazminatına mahkum edilmesi ile menkul gayrimenkul, vasıtaları ve üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarına ihtiyati tedbir konulmasını, ayrıca dosyanın İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin………… Esas sayılı dosyası ile aralarındaki hukuki ve fiili bağlantısı sebebiyle birleştirilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava sözleşmeden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
İstanbul Anadolu 19. İcra Müdürlüğünün……….. Esas sayılı dosyası, İstanbul Anadolu 19. İcra Müdürlüğünün…… Esas sayılı dosyası, İstanbul Anadolu 20. İcra Müdürlüğünün 2013/9812 Esas sayılı dosyası mahkememiz dosyası arasına celp edilmiştir.
Ana dava takip konusu alacağa dayanak yapılan sigorta tahkim komisyonunun ………….. Sayılı dosyayı celp edilerek incelenmiştir.
Birleşen dosya yönünden alacağın dayanağı yapılan ve Kadıköy 5.Asliye Hukuk Mahkemesinin………… Esas sayılı ilamına dayalı olarak takip yapılan İstanbul Anadolu 20.İcra Müdürlüğünün ………….. Esas sayılı dosyası dosya arasına alınmıştır.
Dava dilekçesi ekinde sunulan acentelik sözleşmesinden davalı şirketin davacı şirketin acentesi olduğu, sözleşmenin 5.maddesinden “Acente,yetkisi olmaksızın veya yetkisini aşarak yaptığı, sözleşme ve işlemlerden bizzat sorumlu olup bu nedenle şirketin uğrayacağı zararları tazmin eder. “düzenlemesinin bulunduğu görülmüştür.
Mahkememizce dosyada aldırılan bilirkişi raporunda; 12/12/2009 tanzim tarihli ve ………..nolu poliçenin, 12/12/2009 – 12/12/2010 dönemi için düzenlenmiş olduğu, poliçe ile sunulan teminata 11/03/2010 tarihi itibariyle son verildiğinden rizikonun meydana geldiği tarihte hukuken geçerli bir poliçe mevcut olup, sigorta sözleşmesinin yürürlükte olduğu, …., riziko gerçekleştiğinde hukuken mevcut ve geçerli olan 1022339 nolu poliçe ile sunulan teminat kapsamında zarar gören 3. Kişiye tazminat ödemiş olduğundan mevzuata uygun biçimde tazmin yükümlülüğünü ifa etmiş olduğu, bu durumun kendisinin zarara uğramasına neden olacak bir durum olmadığı, ….’nin ……….. nolu poliçe kapsamında zarar gören 3. Kişiye tazminat ödemesinde bulunmuş olması sebebiyle zarara uğradığı gerekçesiyle ödediği tazminatı acentesi davalı … Hizm. Ltd. Şti.’den talep etmesinin hukuken doğru ve mümkün olmadığı, buna karşılık davacı vekilinin, davalının kusuru nedeniyle müvekkilinin tazminat ödeme yükümlülüğünün artığını öne sürmesi ve ibraz ettiği zeyilaname poliçesinin incelenmesinde, davacının brüt 431,56 TL prim iadesi yaptığı anlaşıldığından, bu belgeye dayanarak davacının davalıdan bu miktarı talep edebileceği, bu miktar üzerinden itirazın iptalinin gerektiği, bunun dışında kalan zarar iddiasına konu kalemlerin ispat edilemediği, icra inkar tazminatı hususunda taktirin mahkemede olduğu kanaati bildirilmiştir.
İtirazen alınan 12/02/2018 tarihli raporda; Davacı … Şirketi’nin 1022339 no’lu poliçe kapsamında 3.kişiye ödemiş olduğu tazminatın tamamını zarara uğramış olduğu gerekçesiyle davalı acente şirketi olan …………..Sigorta Aracılık Hiz. Ltd. Şti’nden talep edemeyeceği, buna karşılık, davacı vekili, davalının kusuru nedeniyle müvekkilinin tazminat ödeme yükümünün arttığını öne sürmekte olup, itiraz dilekçesi ekinde de, acentenin sözleşmeyi usulsüz feshetmiş olması nedeniyle iade edilmesi gereken primi kanıtlar zevilname poliçesini (devirden dolayı fesih başlıklı) ibraz etmiştir. Buna göre davacının brüt 431.56 TL brüt prim iadesi yaptığı anlaşılmakta olup, daha önceki raporun aksine, bu belgeye dayanarak, davacının davalıdan bıı miktarı talep edebilmesi gerektiği, bu miktar için itirazın iptali gerektiği, icra-inkar tazminatı talebinin sayın mahkeme takdirinde olduğu, Davacının bu miktar dışındaki zarar iddiasına konu kalemlerin ise ispata muhtaç kaldığı, kanaatini bildirmiştir.
Uyuşmazlık; davacı … şirketinde zorunlu sigorta poliçesi ile sigortalı …………. sayılı aracın karıştığı kaza nedeniyle davacı tarafça poliçe tazminatının ödenmesi nedeniyle davalının, acentelik sözleşmesinden kaynaklanan sorumluluğunun bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
Sigortalı…………. plakalı araca ilişkin sigorta poliçesi davalı acente aracılığıyla 12/12/2009-12/12/2010 dönemi için düzenlenmiş olup, kaza 26/12/2009 tarihinde gerçekleşmiştir. ….. ise 11/03/2010 tarihinde devirden dolayı açıklamasıyla düzenlenmiştir.Her ne kadar …………..de başlangıç tarihi 25/12/2009 olarak belirtilse de ; sigorta poliçesinin 12/12/2009 başlangıç tarihli olarak düzenlenmesi, poliçenin sigortalı aleyhine olarak değiştirilemeyeceği; meydana gelen trafik kazasının poliçenin geçerli olduğu, süre içinde gerçekleştiği, bundan başka acente aracılığıyla primin de peşin tahsil edildiği, bu itibarla davacı tarafça poliçe teminatı kapsamına giren rizikodan kaynaklı bir ödeme olup davalınının acentelik sözleşmesine bir aykırılığından söz edilemeyeceği kanaatiyle ana davanın ve birleşen davanın reddine, dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Ana davanın sübut bulmadığından REDDİNE,
2-Birleşen İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin………….. Esas sayılı dosyasının sübut bulmadığından REDDİNE,
Ana dava yönünden;
3-Dava açılırken peşin olarak yatırılan 275,80 TL harçtan alınması gereken 35,90 TL harcın mahsubu ile fazla alınan bakiye 239,90 TL harcın davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirmediğinden lehine vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
7-Kararın kesinleşmesi ve talep halinde kullanılmayan gider avansının ilgili tarafa iadesine,
Birleşen dava yönünden;
8-Dava açılırken peşin olarak yatırılan 185,15 TL harçtan alınması gereken 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 149,25 TL harcın davacıya iadesine,
9-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
10-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
11-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirmediğinden lehine vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
12.Kararın kesinleşmesi ve talep halinde kullanılmayan gider avansının ilgili tarafa iadesine,
Dair, Davacı Vekilinin yüzüne karşı tebliğden itibaren 2 hafta süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 03/04/2018