Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/650 E. 2018/483 K. 17.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2014/650 Esas
KARAR NO : 2018/483
DAVA :Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan)
DAVA TARİHİ : 16/09/2014
KARAR TARİHİ : 17/04/2018
İstanbul Anadolu 29. Asliye Hukuk Mahkemesinin 25/02/2014 tarih ve …………….. K sayılı görevsizlik kararı ile mahkememize tevzi edilerek yukarıdaki esas sırasına kaydedilen Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesiyle özetle; 17/09/2012 tarihinde davacı sevk ve idaresindeki ………. plakalı motorsiklet ile Sülüntepe Mah. Kavşağına geldiğinde, …………… plakalı kamyonun davacıya ait motorsiklete çarpması sonucu yaralanmalı trafik kazası meydana geldiğini, kaza tutanağına göre davalı sürücünün kavşaklardaki geçiş üstünlüğü kuralına uymaması nedeniyle asli ve tam kusurlu bulunduğunu, davalı hakkında Pendik Cumhuriyet Savcılığının ………….soruşturma nosu ile açılan dosyanın halen devam ettiğini, kaza nedeniyle davacının bacağının kırıldığını ve hakkında iş göremezlik raporu verildiğini, davacının evde bakmakla yükümlü olduğu 5 nüfus bulunduğunu, davalı her ne kadar davacıya yardımcı olacağını vadetmiş ise de sonrasında ilgilenmediğini, davalının aracı sigortalı olduğundan, sigorta şirketinin maddi tazminattan sorumluluğunun olduğunu belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000,00 TL maddi, 20.000,00 TL manevi tazminatın, sigorta şirketi için sadece maddi tazminat ile sınırlı olmak üzere davalılardan kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte tahsili ile davacıya verilmesine, davalıya ait ………… plakalı araç kaydına ihtiyati tedbir konulmasına, yargılama giderlerinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … Şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı görevli mahkemenin ticaret mahkemeleri olduğunu, yetkili mahkemenin Kadıköy Mahkemeleri olduğunu, davaya konu kazaya karışan 34 UF 7198 plakalı aracın müvekkili şirket tarafından sigortalı olduğunu, sakatlanma halinde kişi başı teminatın 225.000,00 TL olduğunu, sigorta şirketinin sorumluluğun sigortalısının kusur oranı ve poliçe hükümleri ile sınırlı olduğunu, dava dilekçesinde davacının iddialarını kanıtlar nitelikte bir delil sunulmadığını ve sigorta şirketine henüz başvuru yapılmadığını, davanın açılmasında sigorta şirketinin kusurunun olmadığını belirterek, davanın esastan, yetkisizlik ve görevsizlik nedeniyle reddini, faiz ve yargılama giderlerinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesiyle özetle; davaya konu kaza sonrası tutulan kaza tespit tutanağının gerçeği yansıtmadığını, hatalı olduğunu, müvekkilinin kazada kusurunun olmadığını, aksine davacının kusurlu olduğunu, bu hususta tanıkları olduğunu, davacının 5 nüfusa baktığı beyanının da doğru olmadığını, eşi ile ayrı olup annesi ve çocuğu ile yaşadığını, annesinin emekli maaşı ve el işi satışı ile geçindiğini, davacının bizzat annesinin ifadelerine göre davacının çalışmayı sevmeyen, hiçbir işte sebat edemeyen biri olduğunu beyan ettiğini, dava dilekçesinde bahsi geçen savcılık dosyasında kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiğini belirterek davanın reddini, yargılama giderlerinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
Dava; trafik kazası nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararın tazmini istemine ilişkindir.
Dosya tarafların kazadaki kusur durumunun tespit edilmesi için Adli Tıp Kurumuna gönderilmiş, Adli Tıp Kurumu Raporunda davalı sürücü …’in %75, davacı sürücü …’ün ise %25 oranında kusurlu olduğu kanaati bildirilmiştir.
İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığının …………soruşturma sayılı dosyası dosyamız arasınca celp edilmiş, dosyanın incelenmesinde; davalı … tarafından davaya konu kazaya ilişkin düzenlenen kaza tespit tutanağının hatalı olması nedeniyle, tutanağı düzenleyen polis memurundan şikayetçi olduğu, Savcılık kararında, mahkemede açılmış bir dava olması ve kazadaki kusur durumlarının tespiti açısından mahkemece araştırma yapılabileceği gerekçesiyle kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği görülmüştür.
Mahkememizce bilirkişilerden aldırılan raporda; davalı … şirketinin sorumluluğu bakımından davalı araç sürücüsünün %75 kusuru oranında yapılan hesaplamada, daha önce sigorta şirketi tarafından yapılmış bir ödeme olmadığından indirime gidilmediği, davalı … şirketinin temerrüt tarihinin dava açılış tarihi olduğu, davacının Geçici İş Göremezlik – Sürekli İş Göremezlik Zararı olarak 21.004,44 TL talep edebileceği, manevi tazminata ilişkin değerlendirmenin mahkemenin taktirinde olduğu kanaati bildirilmiştir.
Davacı vekili maddi tazminat talebini bilirkişi raporuna göre ıslah ederek toplam 21.044,44 TL’nin davalı sürücüden kaza tarihi, davalı … şirketinden dava tarihi itibariyle işleyecek yasal faiz ile tahsilini talep etmiştir.
Davalı …’in 05/06/2016 tarihinde vefat etmesi üzerine, mirasçısı olan oğlu … tarafından mahkememize verilen dilekçe ile bilirkişi raporuna karşı beyanda bulunmak için ek süre talep edilmiştir.
Davalı … Şirketi vekili tarafından mahkememize sunulan 12/02/2017 tarihli dilekçe ile maddi tazminat konusunda davacı ile sulh olarak anlaştıklarını, mutabık kalınan maddi tazminata ilişkin miktarın sigorta şirketi tarafından 11/10/2016 tarihinde davacıya ödendiğini, müvekkili şirketin poliçeden kaynaklanan sorumluluğunu yerine getirmiş olduğunu, bu sebeple davacının maddi tazminat davasından tüm davalılar lehine feragat ettiğini, yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin olmadığını beyan etmiştir.
Mahkememizin 02/03/2017 tarihli duruşmasında davacı vekili; ”celse arasında sunmuş olduğumuz feragat dilekçemizi tekrar ederiz tüm davalılar yönünden maddi tazminat talebimizden ve maddi tazminatla ilgili yargılama giderlerinden, ve maddi tazminat ile ilgili vekalet ücreti talebimizden feragat ediyoruz, davamız …’ in miraşçılarına yönelik manevi tazminat talebi, manevi tazminatla ilgili yargılama gideri ve vekalet ücreti olarak devam ediyoruz, sair hususlarla ilgili eksiklikler giderilsin” şeklinde beyanda bulunmuş, beyanını imzası ile tasdik etmiştir.
Aynı günlü duruşmada davalı müteveffanın mirasçısı …; dava dilekçesinin kendisine tebliğ edilmediğini, ayrıca tazminat ödemeye maddi güçlerinin olmadığını beyan etmiştir.
Mahkememizce müteveffa davalının mirasçıları davaya dahil edilerek, sosyal ve ekonomik durumları hakkında araştırma yaptırılmıştır.
Maddi tazminat talebi yönünden davacının feragat beyanı nedeniyle davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
Manevi tazminat talebi yönünden ise; kusura, maluliyete ilişkin tespitler oluşa uygun, denetime elverişli bulunmakla bu tespitlere iştirak olunarak kaza tarihi, kazadaki kusur durumu, davacının maluliyet oranı ve tarafların sosyal ekonomik durumları gözetilerek manevi tazminat davasının kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-MADDİ TAZMİNAT DAVASININ FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
2- MANEVİ TAZMİNAT DAVASININ KISMEN KABULÜ İLE; 5.000 TL manevi tazminatın 17/09/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte … mirasçısı davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine, aşan istemin reddine,
3-Alınması gerekli 341,55 TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 62,40 TL harç ve ıslah harcı olarak yatırılan 345,00 TL toplamı 407,40 TL harcın mahsubu ile fazla alınan 65,85 TL’nin davacıya iadesine,
4- Davacı tarafından yatırılan 407,40 TL harcın davalı müteveffa … mirasçısı davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
5-Manevi tazminat yönünden; avukatlık asgari ücret tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 2.180,00 TL vekalet ücretinin müteveffa … mirasçısı davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
6-Müteveffa … mirasçısı davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirmediğinden lehlerine vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
7-Maddi tazminat yönünden; taraflar karşılıklı olarak talep etmediklerini beyan ettiklerinden vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
8-Davacı tarafından sarfedilen 25,05 TL dava açılış masrafı ve 1.228,55 TL gider avansı toplamı 1.253,60 TL yargılama giderinden, haklılık oranına göre hesaplanan 313,40 TL’nin … mirasçılarından alınarak davacıya verilmesine, kalan miktarın davacı üzerinde bırakılmasına,
9-Davalılar tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,
10-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair, Davacı Vekilinin yüzüne karşı tebliğden itibaren 2 hafta süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 17/04/2018