Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/644 E. 2018/292 K. 20.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2014/644 Esas
KARAR NO : 2018/292
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/09/2014
KARAR TARİHİ : 20/03/2018
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA: Davacı vekili dilekçesinde özetle; davalı ile müvekkili şirket arasında 13/05/2013 tarihli, 1 adet …….için satış sözleşmesi imzalandığını, sözleşmeye konu malın 16/05/2013 tarihli fatura ile davalıya satılarak teslim edildiğini, davalının makine bedelini uzun süre ödememesi üzerine davalıya ………..Noterliğinin ………. tarih ve ……. yevmiye nolu ihtarnamesinin gönderildiğini, ihtarnamenin davalıya 11/11/2013 tarihinde tebliğ edildiğini, ihtarnamenin tebliğinden sonra davalı vekili tarafından müvekkiline önce …… Noterliğinin ……tarih ve ….. yevmiye nolu ihtarnamesinin keşide edilerek muhatabın müvekkili şirketten satın aldığı forkliftin arızalı olduğu, arızaların giderilemediği, tüketici olarak haklarının bulunduğu, bu nedenle forkliftin geri alınması ve yenisinin verilmesi gerektiği, bunlar yapılmadan forkliftin bedelinin ödenmeyeceğinin belirtildiğini, makine bedelinin halen ödenmemesi üzerine alacağın İstanbul Anadolu 18. İcra müdürlüğünün ………… E sayılı dosyası ile takibe konulduğunu, davalının itirazı üzerine takibin durdurulduğunu, müvekkilinin davalıdan ana para olarak 34.220 USD alacaklı olduğunu ve davalının bunu bilmesine rağmen kötü niyetli olarak icra dosyasına itiraz ederek takibi durdurduğunu, müvekkili olan şirketin alacağı da henüz ödenmemiş olduğundan, davalının İstanbul Anadolu 18. İcra müdürlüğünün ………… E sayılı dosyasına vaki tüm itirazlarının iptali ile takibin devamına, ayrıca kötü niyetli davalının %20 icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderlerinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; 13/05/2013 tarihli sözleşme ile davacı tarafından müvekkiline satılan ……… marka…………..teslim edildiği 16/05/2013 tarihinden bu yana doğru düzgün çalışmadığını, müvekkilinin makinadan beklediği yararı sağlayamadığını, bu sebeplerle davacıya sözleşmenin bozularak forkliftin iade alınması gerektiği bildirildiği halde, forkliftin bu zamana kadar iade alınmadığını, iade alınmadığı gibi taraflarına 08/11/2013 tarihli ihtarnamenin keşide edildiğini, müvekkilinin aldığı günden bu yana forkliften sağlıklı bir şekilde yararlanamadığını, umduğu faydayı sağlayamadığını, bu nedenle sipariş aldığı işlerinde de gecikme yaşandığını, bu durumun elektronik posta yazışmaları, servis tutanakları, karşılıklı ihtarnameler ve tespit dosyası ile sabit olduğunu, müvekkilinin ısrarla aracı tamir etmek isteyen davacıya fırsat tanıdığını ancak olmadığını, bunun üzerine davacıya parasını istiyorsa ayıplı malını teslim alarak ayıpsızını teslim etmesi gerektiği, aksi halde sözleşmeyi feshederek malını götürmesi gerektiği noktasında fırsat tanındığını belirterek, tüm bu nedenlerle yasal dayanaktan yoksun davanın reddine, takibin ve ferilerinin iptaline, karşı taraf aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderlerinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava itirazın iptali davasıdır.
Dayanak icra dosyası celp edilmiş, davacı tarafça 17/05/2013 tarihli 34.220 USD bedelli fatura alacağı için ilamsız takip başlatıldığı, borçlu davalı tarafça ürünün ayıplı/arızalı olduğundan bahisle takibe itiraz edildiği görülmüştür.
Mahkememizce Kazan Asliye Hukuk Mahkemesi vasıtasıyla uyuşmazlık konusu makinenin keşfen incelenerek rapor alınmasına karar verilmiş, alınan 24/07/2015 tarihli teknik bilirkişi raporu ile özetle; davalı tarafın 2013 yılında, 2011 yılında imal edilmiş bir makinayı satın almakla bu makinanın depolarda beklemesinden kaynaklanan bir takım (akü ömrü, lastik ömrü, yağ ömrü, filtre ömrü, vs.) sorunlarla karşılaşma olasılığını büyük bir olasılıkla göz önüne alarak karar vermiş olabileceği ve dolayısıyla piyasa fiyatının altında bir fiyatla satın alma işlemini sonuçlandırdığı, ithalatçı firmanın depolarında bir kaç yıl çalıştırılmadan bekleyen bir makinanın bazı aksamlarının (yağ, hidrolik, fren merkezi iç aksamları, kauçuk esaslı hortumlar, lastik veya kauçuk contalar, vs.) teknik vasfını yitirmesinin çok normal olup, bu tür hataların ücretsiz bakım garantisi kapsamında değiştirilmesinin de doğal bir davranış olduğu, dava dosyasında mevcut olan 10 adet servis formunda genel olarak yapılan işlemlerin bir üstte açıklanan durumu çağrıştırmakta olduğu, forklift üzerinde verilmiş olan eski akülerin imal yılları, uzun süre şarjsız kalıp kalmadıklarının, sökülerek yenileriyle değiştirilmiş olmaları nedeniyle tespit edilemediğini ancak yeni akülerin 900 Ah kapasiteli omaları sebebiyle ve kullanıcının makinaya zaman içinde uyum sağlaması nedeniyle akü ile yaşanan sorunların şu an için bulunmadığı, davalı tarafın farklı farklı yerlerdeki tesislerinde kullanılan forkliftlerinin içten yanmalı motorlu şekilde olduğu, akülü forkliftin ise sadece dava konusu olan cihaz olduğu, başkaca bir akülü cihazlarının bulunmadığı, davaya konu cihazdan istedikleri performansı alamadıkları için başka akülü cihaz almaya cesaret edemediklerinin ifade edildiği, bu ifade üzerine sorulan tüm sorularda şikayetlerin tesiste çalıştırılmakta olan başka içten yanmalı motorlu forkliftlerle kıyaslama yapılarak cevap verilmesi sebebiyle içten yanmalı forkliftlere göre son derece sessiz çalışan akülü forkliftlerde duyulan en ufak seslerin ilerleyen zamanda bir problem yaratacak hissi uyandırarak servis çağırıldığı intibahını uyandırdığı, görüş ve kanaati bildirilmiştir.
Mahkememizce yine Kazan Asliye Hukuk Mahkemesince uyuşmazlık konusu makine incelenerek rapor alınmasına karar verilmiş, alınan 15/02/2016 tarihli rapor ile davacı ile davalı arasında imzalanmış 13/05/2013 tarihli satış sözleşmesine konu olan, davalı tarafın 2013 yılında 2011 yılında imal edilmiş bir makinayı satın almakla bu makinanın depolarda beklemesinden kaynaklanan bir takım (akü ömrü, lastik ömrü, yağ ömrü, filtre ömrü, vs.) sorunlarla karşılaşma olasılığını büyük bir olasılıkla göz önüne alarak karar vermiş olabileceği ve dolayısıyla piyasa fiyatının altında bir fiyatla satın alma işlemini sonuçlandırdığı, makinanın tenik detaylarını davalı taleplerinde belirtmemiş olmakla, basiretli bir tacir gibi davanmamış olduğu, davalı da üretim yapan bir fabrika olduğundan, araçla ilgili tüm hususları kapsayan teknik taleplerini sözleşmede belirtmesinin gerektiği, davaya konu forkliftin alındığı 13/05/2013 tarihi ile 19/09/2013 tarihleri arasında 677 saatlik bir çalışma süresi içinde (garanti kapsamında iken) 10 kere arızalanarak kullanılmaması nedeniyle arızada süreklilik yaratmış olduğu, dolayısıyla ayıplı ürün olduğu, arızaların meydana çıkmasında kullanacının hatasının olmadığı, forklifte, çalışmaması ve işlem yapmamasıyla ilgili giderdilmesi gereken belirgin bir arızanın hali hazırda mevcut olmadığı, kanaati bildirilmiştir.
Mahkememizce talimat yoluyla ifadesi alınan tanık Benhür Gün, 13/07/2015 tarihli duruşmada verdiği ifadesinde; ”Ben 2006 yılından beri davacı şirkete ait endüstriyel departmanda müdür yardımcısı olarak görev yapmaktayım. Yaklaşık 2 yıl kadar önce davalı şirkete hatırladığım kadarıyla 30.000 dolar + KDV karşılığında ……satmıştık. Normalde firmamız satış bedeli şirketimizin hesabına yatırıldıktan sonra mal teslimi yapmaktadır, fakat davalı şirkete güvendiğimiz için onların forkliftin tesliminden sonra parayı yatıracakları şeklindeki önerilerini kabul ettik. Davaya konu olan forklifti davalı şirkete teslim ettik. Teslimden hemen sonra satış bedeli davalı şirketin banka hesabına yatırılacaktı. Ancak davalı taraf satış bedelini hesaba yatırmadı. Teslimden sonra ki bir hafta boyunca satış bedelini bugün yarın yatıracağız diye bizi oyaladılar. Daha sonra da dava ve satışa konu makinada arıza olduğunu ileri sürdüler. Davacı şirketin anlaşmalı olduğu servis elemanları 7-8 defa dava konusu forklifte bir arıza olup olmadığını kontrol için davalı şirkete gittiler. Ancak her seferinde herhangi bir sorun olmadığını söylediler. Davalı şirket yetkilileri ise makinadan bir ses geldiğini söylüyorlardı. Oysa makinayı sürekli kullanıyorlardı. Hala da kullanmaktadırlar. Herhangi bir arıza olsa idi kullanamazlardı ve servis elemanları arızayı tespit ederlerdi. Aslında davalı şirket büyük bir firmadır. Fakat piyasadan yaptığımız araştırmalara göre, ödemeyi geciktirmek için sürekli bu yola başvuruyorlarmış. Dolayısıyla dava konusu forkliftte herhangi bir arıza olmamasına rağmen davalı firma satış bedelini geciktirmek için makinada arıza olduğunu iddia etmiştir. Ancak herhangi bir arıza tespit edilmemiştir. Satış bedeli de halen ödenmemiştir. Bilgi ve görgüm bundan ibarettir.” şeklinde beyanda bululnmuştur.
Mahkememizce talimat yoluyla ifadesi alınan tanık……… 08/07/2015 tarihli duruşmada verdiği ifadesinde; ” Ben HMF Makina ve Servis San. Ve Tic. A.Ş.’de servis yönetmeni olarak çalışıyorum. Ben makinarın satış aşamasını bilmem ama satıştan sonra makinalarda herhangi bir arıza olduğunda bizler bu aşamada ilgileniyoruz. Davalı … Çelijk Dövme San. Tic. A.Ş.’ne Forklift makinası gönderildiğinden makinada herhangi bir arıza yoktu. Makina davalı şirkete gittikten sonra makinada çıkan her arızada bizi aradıklarında her seferinde Ankara’ya gittik ve makinalarda herhangi bir arıza olmadığını gördük. . Makinada yapılması istenilen ayarlamaları davalı şirketin isteklerine göre yaptık. Hızlı çalışmaasını istediler, hızlı ayarladık, çabuk kapanmasını istediler çabuk kapanacak şekilde ayarladık. bizi aradıklarında Ankara’ya gittiğimizde makinadan ses geldiğini söylediler, parçalarını sıfır parçalarla değişrtirdik ama yinede kötü niyetli olarak makinada arıza olduğunu söyleyerek aramalara devam ettiler. Makina alınırken davalı şirket tarafından peşinat verildimi onu bilmiyorum ama sonrasında ödemelerini yapmadılar. Makina saatlerdir çalışıyor ancak hala makinada arıza olduğunu söylüyorlar. Davalı şirket tarafından gönderilen ihtarnamelerle ilgili bir bilgim yoktur onunla satış kanalı ilgilenir diye bilmiyorum.” şeklinde beyanda bululnmuştur.
Mahkememizce talimat yoluyla ifadesi alınan tanık Yusuf Işık, 08/07/2015 tarihli duruşmada verdiği ifadesinde; ”………. Makina ve Servis San. Ve Tic. A.Ş.’de servis mühendisi olarak çalışıyorum. Davalı şirkete makinanın satış aşamasını bilmiyorum. Sanırım satıştan kısa bir süre sonra makina arıza olduğu, makinadan ses geldiği gerekçesiyle yetkili servisi aramışlar, yetkiliservis makinaya bakmaya gittiğinde gelen sesin makinanın kendi sesi olduğunu söylemişler. Daha sonra davalı şirketin şikayetleri bitmeyip bizi aradıklarında buradan teknisyen arkadaşı Ankara’ya gönderdik. Ses geldiğinden makinada yürüyüş grupları sıfır yürüyüş gruplarıyla değiştirilmiştir. Daha sonrasında şikayetleri yine bitmediğinden ben ve bir teknisyen arkadaşım Ankara’ya gitik ancak makina herhangi bir sorun olmadığını gördük. Makinadaki sesin kendi sesi olduğunu söyledik. Davalı şirket tarafından makina satışından sonra ödeme yapılmamıştır.” şeklinde beyanda bululnmuştur.
Mahkememizce alınan 15/02/2016 tarihli raporda ayıplı olduğu belirtilen makine yönünden ayıp hususunun denetime elverecek suretle açıklanmaması, ayıbın gizli mi, açık mı olduğunun belirlenmemesi karşısında mahkememizce bilirkişi kurulundan 22/08/2017 havale tarihli rapor alınmış, raporda özetle; imalat hatası ve malzeme hatası olmadığı, ürünün ayıpsız olduğu kanaati bildirilmiştir. Söz konusu rapor ile uyuşmazlık konusu makinaya ilişkin olarak ilk tespit raporundan itibaren tüm incelemeler ve dosya kapsamındaki tenkik veriler değerlendirilmiş olmakla, mahkememizce denetime elverişli, dosya kapsamına uygun bulunmakla hükme esas alınmış, davacı tarafça davalıya satılan üründe iddia olunanın aksine ayıp bulunmadığı ve satım bedelinin ödenmediği gözetilerek davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kabulü ile İstanbul Anadolu 18.İcra Müdürlüğünün …….. Esas sayılı takibine yapılan itirazın iptali ile takibin aynen devamına,
Asıl alacağın %20’si olan 13.926,85 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli 4.758,09 TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 1.285,70 TL harç ile takip dosyasına yatırılan 348,90 TL harcın mahsubu ile eksik bakiye 3.123,49 TL nin davalıdan tahsiline,
3-Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davacı için takdir olunan 8.011,98 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından dava açılırken harç olarak yatırılan 1.314,70 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından sarfedilen 1.500,00 TL bilirkişi gideri , 1.382,85 TL posta giderinin davalıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davalı tarafından herhangi bir masraf yapılmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair, Davacı Vekilinin ve Davalı Vekilinin yüzlerine karşı tebliğden itibaren 2 hafta süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.20/03/2018