Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/584 E. 2021/92 K. 28.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2014/584 Esas
KARAR NO : 2021/92
DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 03/12/2013
KARAR TARİHİ : 28/01/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirkete —– tarihleri arasında —-olan ve —–İsimli işyeri aynı —- bulunan ——- ait bina ve tesislerde meydana gelen yangın sonucu hasar gördüğünü, hasar nedeniyle müvekkili şirketin ——-hasar tazminatı ödediğini, müvekkili şirketin ödediği tazminatı miktarınca sigortalısının haklarına halef olduğunu, davalı tarafın yangının kendi elektrik tesisatından ve binalarında mevcut kombilerin montajından meydana geldiğini kabul ettiğini, ancak kendi kusur ve ihmallerinin olmadığını ileri sürerek sigortalıya ödenen hasar bedelini ödemekten kaçındığını, müvekkil şirketin ödediği —— tazminatın ödeme tarihinden işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin zararın oluşmasında herhangi bir kusurunun bulunmadığını, meydana gelen yangında müvekkil şirketin de zarar gördüğünü, görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu, sorumlular aleyhine——— sayılı dosyası ile dava açıldığını, bu dosyanın bekletici mesele yapılması gerektiğini, itfaiye raporu ile yangın çıkış sebebinin kombilerin elektrik tesisatında meydana gelen arıza veya kısa devre neticesi çıkan kıvılcımların kablo izolasyonlarını tutuşturup gelişerek kombilere sirayet etmesi olduğunun tespit edildiğini, müvekkilinin kombilerin bakımı hususunda üzerine düşen yükümlülüğü yerine getirdiğini, davanın———– ihbar edilmesini talep ettiklerini, müvekkilinin ağır kusurunun bulunduğu düşünülse dahi zarar tutarının tamamının müvekkil şirketten talep edilmesinin mümkün olmadığını, olayın haksız fiilden kaynaklanması nedeniyle avans faizi talep edilemeyeceğini savunarak; davanın reddini talep etmiştir.
Davacı vekilinin cevaba cevap dilekçesinde özetle; davalı yanın yangına kendi şirketlerindeki elektrik tesisatı ve kombilerin sebep olduğunu ikrar ettiğini, yangının meydana gelmesinde, zararın oluşmasında veya artmasında sigortalı şirketin herhangi bir kusurunun bulunmadığını, sorumluluk hukuku yönünden davalı işyerinde meydana gelen yangının bir başka binaya ve diğer mallara zarar vermiş olmasının yeterli olduğunu, ayrıca kusurlu olmasının şart olmadığını, ticari faizini talep edilmesinin hukuka uygun olduğunu, davalı itirazlarının reddi ile davanın kabulünü talep etmiştir.
Eldeki dava ilk olarak —— dosyası üzerinden açılmış, mahkemece verilen —- karar ile dosyanın görevsizlik kararı ile Mahkememizin —– kaydını almıştır.
Dava, sigortalıya yapılan ödemenin rücuen tahsili isteminden ibarettir.
HMK’nın 114.maddesinde dava şartları düzenlenmiş ve 115.maddesinde de dava şartlarının bulunmaması halinde davanın usulden reddedileceği düzenlemesine yer verilmekle birlikte Mahkemenin görevi de dava şartı olarak belirtilmiştir. Dava şartları, yargılamanın her aşamasında mahkemece re’sen dikkate alınabilir.
Davacı sigorta şirketi, bu davayı sigortalısının halefi olarak açtığına göre, görevli mahkemenin tayininde sigortalı ile davalı arasındaki ilişkinin hukuki mahiyeti nazara alınır. ——— kararında bu husus “sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle, halefiyet davası bir ticari dava sayılamaz. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur” şeklinde vurgulanmaktadır.———–
634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu’nun 19. maddesinde, her kat malikinin anagayrimenkule ve diğer bağımsız bölümlere, kusuru ile verdiği zarardan dolayı sorumlu olduğu hüküm altına alınmıştır. Aynı Kanun’un Ek 1. maddesinde, “kat mülkiyetinden kaynaklanan her türlü uyuşmazlığın değerine bakılmaksızın Sulh Hukuk Mahkemesi’nde çözümleneceği” düzenlemesine ve 17/3. maddesinde ise “kat irtifakı kurulmuş gayrimenkullerde yapı fiilen tamamlanmış ve bağımsız bölümlerin üçte ikisi fiilen kullanılmaya başlanmışsa, kat mülkiyetine geçilmemiş olsa dahi anagayrimenkulün yönetiminde kat mülkiyeti hükümleri uygulanır” düzenlemesine yer verilmiştir.
Somut olayda; davacı taraf, davalı yanın faaliyet gösterdiği işyerinde meydana gelen yangın nedeniyle sigortalı işyerinde hasara neden olduğunu iddia etmektedir. Mahkememizce celp olunan tapu kayıtlarına göre, yangın olayının meydana geldiği taşınmazda, kat mülkiyetinin kurulduğu, anılan işyerlerinin yönetim planında bağımsız bölüm olarak belirtildiği, eldeki davada 634 Sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu hükümlerinin uygulanması gerektiği, bu hali ile davaya bakma görevinin genel görevli Sulh Hukuk mahkemelerine ait olduğu ve davanın Mahkememizin görevsizliği nedeniyle usulden reddine karar vermek gerektiği yönünde oluşan tam ve bağımsız vicdani kanaat ile aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1.Mahkememiz görevsizliği nedeni ile davanın usulden reddine,
2.Karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın görevli ——–Nöbetçi Sulh Hukuk mahkemesine gönderilmesine,
3.Yargılama giderleri ve vekalet ücretinin görevli mahkemece hüküm altına alınmasına,
4.Mahkememiz esasının bu şekilde kapatılmasına,
Dair, Davacı Vekilinin ve Davalı Vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta süre içerisinde——- nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu. 28/01/2021