Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/578 E. 2019/702 K. 27.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2014/578 Esas
KARAR NO : 2019/702

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan), Tazminat (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/01/2014
KARAR TARİHİ : 27/06/2019
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 28/06/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan), Tazminat (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı-Karşı Davalı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının müvekkili için, ————‘nin sahibi, müvekkilinin ise ana yüklenicisi olduğu —— çatı ve kaplamalarında panellerinde açılmalar yaşandığını, su sızmaları ve akıntıların olduğunun tespit edildiğini, durumun sözlü ve de yazılı şekilde davalıya bildirildiğini, Kadıköy —— Noterliği 08.07.2013 tarih ve 08667 yev. no.lu ihtarnamesi ile, “ihtarnamenin tebliğinden itibaren 3 gün içinde ayıpların giderilmesinin aksi halde taraflar arasında akdedilen sözleşme uyarınca cezai şart tahakkuk ettirileceğinin” ihtar edildiğini, ihtarnamenin 11.07.2013 tarihinde davalıya tebliğ edildiğini, davalının cevaben Konya —. Noterliği 15.07.2013 tarih ve 25134 yev. no.lu ihtarname ile “kendi imalatıyla ilgili her türlü eksikliği gidereceğini taahhüt ettiğini”, bu taahhüde rağmen davalının bu yönde hiçbir müdahale ya da inceleme dahi yapmadığını, müvekkilinin delil tespit talebi üzerine Çarşamba — Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/7 D. iş sayılı dosyası üzerinden yapılan incelemede davalının yaptığı işin ayıplı olduğunun ve ayıpların giderilmesi bedelinin ise 4.500,00 TL olduğunun tespit edildiğini, müvekkilinin, ilgili deponun ana yüklenicisi olduğunu ve iş sahibi —– ayıplı imalatlar sebebiyle uğradığı-uğrayacağı her türlü zararı gidermekle yükümlü olduğunu, müvekkilinin bu aşamada Çarşamba—. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2013/7 D. İş sayılı dosyası ile ayıbın giderilmesi için yaklaşık olarak belirtilen bedeli iş sahibine ödediğini, iş sahihinin bu bedeli aşan zararlarını da gidermekle yükümlü olduğunu, davalıca sözleşmeye aykırı ayıplı imalat yapıldığından ve sözleşmenin 11.maddesinde düzenlenen garanti yükümlülüğünü de ihlal ettiğinden davalının sözleşmenin 32.2. maddesinde düzenlendiği şekilde 40.000,00 TL cezai şartı ödemekle yükümlü olduğunu, davalının ayıplı imalat yaptığını ve garanti yükümlülüğünü ihlal ettiğini, temerrüde düşürülmesine ve ayıpları gidereceğini taahhüt etmesine rağmen ayıbı gidermediğini, bu sebeple davalının icra takibine itirazı haksız olduğundan %20’den aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesini talep zorunluluğu hasıl olduğunu,
Davalı-Karşı Davacı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında ————————- Sözleşmesi” imzalandığını, müvekkilinin sözleşme şartlarına uygun edimlerini yerine getirdiğini, daha sonradan davacı tarafından, müvekkilinin yaptığı imalatlarla ilgili ufak tefek eksikler tespit edildiğini, bu eksiklerin müvekkilince tamamlandığını, ancak bir süre sonra davacının müvekkiline hitaben Kadıköy —-. Noterliği 08.07.2013 tarih 8667 yev. no.lu ihtarname göndererek “çatı ve cephe panellerinde açılmalar ve su sızmalarının” olduğunu bildirerek bu hataların giderilmesini istediğini, ihtarnameye cevaben Konya —–. Noterliği 15.07.2013 tarih — yev. no.lu ihtarnamede “iddia olunan açılma ve su sızmalarının müvekkil şirketin kusurundan kaynaklanmadığı, binanın temelinde meydana gelen oturma sonucunda açılmalar ve su sızmalarının meydana geldiğinin tespit edildiğini, bu tespit yapılırken de depo müdürü—-hazır olduğu ve kendisinin bilgilendirildiğini, buna rağmen müvekkilinin imalatı ile ilgili her türlü eksikliği gidermeye hazır olduğunu” bildirildiğini, davacının 12.07.2013 tarihinde Çarşamba —–. Asliye Hukuk Mah. 2013/7 D. İş sayılı dosyasında tek taraflı olarak tespit yaptırdığını, dosyada alınan bilirkişi raporunun 19.09.2013’te müvekkiline tebliğ edildiğini, 01.10.2013 tarihli dilekçe ile rapora itiraz ettiklerini, müvekkilinin sözleşme konusu işlerini eksiksiz olarak yerine getirdiğini, Çarşamba —-. Asliye Hukuk Mah. 2013/7 D. İş sayılı dosyasında yapılan tespit ile alınan bilirkişi raporunda dava dışı — imalatı yapılan alanlarda meydana gelen çökmelerin, çatı derelerinde açıklık meydana getirip su sızmasına sebep olup olmadığı üzerinde durmadığını, cevabi ihtarnamede belirtildiği üzere su sızmasının çatı kaplama imalatından değil, zemin oturmasından kaynaklandığı sonucuna varıldığını, yeniden yapılacak bilirkişi incelemesi ile durumun ortaya çıkacağını, müvekkilinin yaptığı imalatlarda meydana gelen kusurun müvekkili ile ilgisi olmadığının ancak yargılama sonunda ortaya çıkacağını, yerleşmiş Yargıtay içtihatlarına göre; yargılama sonunda tespiti yapılabilecek böyle bir durum içinde icra inkar tazminatına karar verilemeyeceğini, bahse konu sözleşmeden dolayı müvekkilinin, davacı şirkete; 20.06.2012 tarih, —-no.lu. 248.917,88 TL, 20.06.2012 tarih, —no.lu 195.446,70 TL bedelinde iki fatura kestiğini, müvekkilinin davacı şirketten bu iki faturadan dolayı faiz hariç 9.105,00 TL alacağı bulunduğunu, bahse konu faturaların davacıya gönderildiğini, itiraz edilmediğini, müvekkilinin sözleşme konu işlerini eksiksiz olarak yerine getirdiğini, ancak davacının, müvekkiline olan borcunu ödemediğini beyanla, esas dava yönünden usul ve yasaya aykırı davanın reddine, Karşı dava yönünden; davanın kabulü ile 9.105,00 TL alacaklarının fatura tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle karşı davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen —- Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/486 esas 2017/586 Karar sayılı dosyasında;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı taraf ile müvekkil şirket arasında dava dışı —- sahibi olduğu, müvekkil şirketin de ana yüklenicisi olduğu eser sözleşmesi akdedildiğini ve ayıplı imalatlar için garanti yükümlülüğü düzenlendiğini, davalı tarafın üstlendiği işin ayıplı olduğunun anlaşılması üzerine ayıp ihbarında bulunulduğunu, davalı tarafın ayıbı gidermediğini, bunun üzerine İst. And. —. İcra Dairesinin 2013/17438 E sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı tarafın takibe itirazı üzerine İst. And.—. ATM’nin 2014/578 E sayılı dosyası ile itirazın iptali davası açıldığını, davanın derdest olduğunu, iş bu davadan sonra ayıplı imalat nedeniyle müvekkilinin toplam 15.748,00 TL daha zararının gerçekleştiğini, artan zararın tahsili için İstanbul Anadolu —. İcra Müdürlüğü’nün 2016/14660 esas sayılı takip dosyası ile takip başlatıldığını, davalı tarafça takibe itiraz edilerek takibin durdurulduğunu, bu nedenle 10.748,00 TL’nin takip tarihinden itibaren, 5.000,00 TL’nin ise dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafça birleşen davaya cevap vermemiş, HMK madde 128 uyarınca davacının dava dilekçesinde ileri sürdüğü vakıaların tamamını inkar etmiş sayılmıştır.
Mahkememizce; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları resen belirlenerek; taraf vekillerinin vermiş olduğu dilekçeler, tarafların ibraz ettiği tüm deliller, taraflar arasında yapılan sözleşme, proje ve ruhsat bilgileri, icra dosyaları, delil tespiti dosyası, mahkememizce alınan bilirkişi raporu ile dosya arasındaki tüm kayıt ve belgeler tek tek incelenmiştir.
İstanbul Anadolu —. İcra Müdürlüğünün 2013/17438 Esas sayılı dosyası, dosyamız arasına alınmış, dosyanın tetkikinde; 40.000,00 TL cezai şart, 4.500,00 TL tespit edilen zarar, 1.784,44 TL cezai şartın işlemiş faizi, 200,75 TL tespit edilen zarar işlemiş faizi olmak üzere toplam 46.585,19 TL’nin takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile tahsilinin talep edildiği, ödeme emrinin borçlu davalıya 23/12/2013 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 27/12/2013 tarihli itiraz dilekçesi ile takibin durduğu, davanın bir yıllık yasal süresi içerisinde açıldığı görülmüştür.
Mahkememizin 17/09/2015 tarihli celsesinde dava konusu imalatların keşfen incelenmesi için—— Hukuk (Asliye Ticaret) Mahkemesi’ne talimat yazılmasına karar verilmiş, talimat mahkemesinden alınan 23/05/2016 tarihli raporda özetle; taşınmazın dış cephe kaplama ve panellerin kırılan, kopan, ayrılan üç cephesinin vinç yardımıyla vidalama ile sabitlendiği, yine de bazı kısımlarından akıntıların olduğu, arka cephenin ham toprak olduğundan vinç batma tehlikesi nedeniyle girilemediği, bazı panellerden ve çatı derelerinden akıntıların olduğu, ilk binanın kaba inşaatını yapan dava dışı– şirketinin yaptığı saha betonlarında yer yer kılcal çatlakların olduğu, çatlakların çoğunun tamir edildiği, ancak 4-5 yerde betan saha kılcal çatlakların olduğu, binanın dış cephe onarımlarının —firması tarafından yapıldığı, dış cephenin vinç çalışmaları işlemi dahil vidalama işlerinde dava dışı — kesilen 3.600,00 TL bedelli faturanın davacıya yansıtıldığı, bu işin yapımının davalı — firmasına ait olduğu ve bu firma tarafından karşılanması gerektiği, dış cephenin vinç çalışmaları dahil tekrar vidalama işlerinde dava dışı—– kesilen 11.000,00 TL bedelli faturanın davacıya yansıtıldığı, bu işin yapımının davalı ———- firmasına ait olduğu ve bu firma tarafından karşılanması gerektiği, çatı derelerinde taşınmazın içerisine kolonlarda tabana sızıntıların olduğu, bu sızıntıların onarımı için maktuen 2.000,00 TL olabileceği, bu işlerin yapımının binanın kaba inşaatını üstlenen dava dışı — firmasına ait olduğu ve bu firma tarafından karşılanması gerektiği, depo içerisinde bulunan saha betonlarının 4-5 kısmında çatlama ve oturmaların olduğu, bu işlerin yapım onarım bedelinin 2.500,00 TL olabileceği, bu işlerin yapımının binanın kaba inşaatını üstlenen dava dışı— firmasına ait olduğu ve bu firma tarafından karşılanması gerektiği, çatı panellerinden ve duvar kaplamalarından taşınmazın içerisine duvarlardan tabana sızıntıların olduğu, bu sızıntıların onarımı için maktuen 2.000,00 TL olabileceği, bu işin yapımının davalı —–firmasına ait olduğu ve bu firma tarafından karşılanması gerektiği, delil tespiti dosyasında yapılan tespitlerin yerinde olduğu ve aynen kabul edildiği, davalı— firmasının sorumlu olduğu bedelin toplam 21.000,00 TL olduğu kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizin 21/12/2106 tarihli ara kararı ile davalının ticari defterlerinin incelenmesi için Konya Asliye Ticaret Mahkemesi’ne talimat yazılmasına karar verilmiş, ancak davalı tarafça usulüne uygun yapılan tebliğe rağmen belirlenen inceleme gününde ticari defterler ibraz edilmediğinden inceleme yapılamamıştır.
Mahkememizin 28/03/2017 tarihli ara kararı ile davacının ticari defterleri üzerinde incelenmesi ve tarafların itirazlarının değerlendirilmesi için dosyanın bilirkişi heyetine tevdine karar verilmiş, bilirkişi heyeti tarafından sunulan 07/06/2017 tarihli raporda özetle; alınan tespit raporuna göre davalı tarafça yapılan imalatta 4.500,00 TL zarar meydana geldiği, taraflar arasındaki sözleşmenin 11. Maddesine göre davalının 24 ay boyunca ayıplı imalattan dolayı sorumlu olduğu, davalının sözleşmenin 32. Maddesine göre ayıplı imalat giderilmediği ve sözleşmeye aykırı davrandığının kabulü halinde davacının 40.000,00 TL cezai şartı talep edebileceği, takipten önce davacının 1.985,19 TL işlemiş faiz alacağının bulunduğu, takipten sonra %13,75 oranında avans faizi talep edilebileceği, karşı dava yönünden karşı davada talep edilen 9.105,00 TL yönünden davacının hesaplarında davalıya herhangi bir borcun görülmediği, karşı davacının adına karşı davalının 4.005,00 TL ve 5.100,00 TL bedelli “borç dekontu” açıklaması ile ödemeler yaptığı, yapılan ödemelerin karşı davacı adına yapılan — ödemesi olup olmadığına ilişkin araştırma yapılması gerektiği kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizin 23/01/2018 tarihli celsesinde birleşen dosya yönünden inceleme yapılmak üzere dosyanın bilirkişi heyetine tevdine karar verilmiş, bilirkişi heyeti tarafından sunulan 11/12/2018 tarihli raporda özetle; davalı ———-firmasının yapmayı üstlendiği çatı ve cephe kaplama işlerinin ayıplı olduğu, hatalı yapılan işlerin tamir bedellerinin toplam 21.000,00 TL olduğu, davalı—-firmasının bu bedelin tamamından sorumlu olduğu, ancak davacının talebinin 15.748,00 TL olduğu kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamının değerlendirilmesinde özetle; asıl dava yönünden; davacı tarafça asıl dava ile davalı tarafça ayıplı olarak yapılan imalat nedeniyle uğranılan zararın ve cezai şartın tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptalinin talep edildiği, davalı tarafça davanın reddinin savunulduğu anlaşılmıştır. İşveren konumundaki davacı ile davalı yüklenici arasında imzalanan 09/01/2012 tarihli sözleşmeye göre sözleşmede belirtilen depo niteliğindeki taşınmazın çatı ve kaplama işlerinin yapılacağının kararlaştırıldığı, yapılan sözleşmenin eser sözleşmesi niteliğinde olduğu, delil tespiti dosyası ve dosya kapsamında alınan ve hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporları ile davalı tarafça yapılan imalatların ayıplı olarak yapıldığının tespit edildiği, sözleşmenin “—-” başlıklı 11. Maddesinde garanti süresinin işin geçici kabulünden itibaren iki yıl olarak kararlaştırıldığı, bu kapsamda davalının yapılan ayıplı imalat nedeniyle tespit olunan 4.500,00 TL tutardan sorumlu olduğu, yine taraflar arasındaki sözleşmenin “Sözleşme Fesih ve Cezai Şart” başlıklı 32. Maddesinde yüklenicinin sözleşme yükümlülüklerine aykırı hareket etmesi halinde 40.000,00 TL cezai şartın işverence talep edilebileceğinin kararlaştırıldığı, davalının sözleşme gereği garanti yükümlülüğünü yerine getirmediği, bu nedenle 40.000,00 TL cezai şartın davacı tarafça talep edilebileceği, davacı tarafça davalıya gönderilen ihtarname ile davalının 15/07/2013 tarihinde temerrüde düşürüldüğü, davacının talep edebileceği işlemiş faiz miktarının toplam 2.481,50 TL olarak hesaplandığı, ancak davacı tarafça toplam 1.985,19 TL işlemiş faiz talep edildiği, takipte talep edilen avans faizi oranının yerinde olduğu, takip konusu alacağın likit bir alacak olmayıp yargılamaya gerektirdiği kanaatiyle asıl davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karşı dava yönünden ise; karşı davanın 12/12/2017 tarihli celsede HMK’nun 150/1 maddesi uyarınca işlemden kaldırıldığı ve işlemden kaldırılığı tarihten başlayarak üç aylık hak düşürücü süre içerisinde karşı davanın yenilenmediği dikkate alınarak, karşı davanın HMK md. 150/5 uyarınca açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekmiştir.
Birleşen dosya yönünden ise; davacı tarafça mahkememiz dosyasında tespit olunan fazlaya ilişkin zararın tahsilinin talep edildiği, davalı tarafça birleşen dava yönünden davaya cevap verilmeyerek dava dilekçesindeki vakıaları inkar ettiği kabul edilmiştir. Birleşen dava yönünden dosya kapsamında alınan bilirkişi raporlarının hüküm kurmaya elverişli olduğu, davalı tarafça yapılan imalatların ayıplı olarak yapıldığı, iş bu ayıplardan davalının sözleşme gereği sorumluluğunun bulunduğu, ayıpların giderilmesi için talep edilen bedellerin kadri maruf bulunduğu gözetilerek davanın kabulüne karar verilmesi gerekmiştir. Her ne kadar mahkememizce birleşen dava yönünden davanın kısmen kabulü ile icra takibine yapılan itirazın kısmen iptaline karar verilmiş ise de; davacı vekilince birleşen dava yönünden 10.748,00 TL’nin takip tarihinden, 5.000,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilinin talep edildiği, birleşen davanın niteliği itibariyle itirazın iptali davası olmayıp alacak davası olduğu gerekçeli karar yazılırken fark edilmiş, ancak kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki olamayacağından, bu hususta herhangi bir değişiklik yapılmamıştır.
Dosya kapsamından tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda açıklandığı üzere Yasa ve Yargıtay İçtihatları gereğince ayrıntılı, detaylı inceleme yapılmış olup, yukarıda gerekçesi de yazılı olduğu üzere davanın bu gerekçe ile karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A. Mahkememiz 2014/578 esas sayılı Asıl dava yönünden;
1-Asıl dava yönünden davanın KABULÜ ile sabit olan 40.000,00 TL cezai şart, 1.784,44 TL cezai şart işlemiş faizi, 4.500,00 TL asıl alacak, 200,75 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 46.485,19 TL alacağın, takip tarihinden itibaren artan azalan oranlarda uygulanacak ve yıllık %13,75 oranını aşmayacak avans faizi ile birlikte ve isabet eden takip giderleri ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmek üzere borçlu davalının İstanbul Anadolu ——–İcra Müdürlüğünün 2013/17438 Esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazın iptaline, takibin devamına,
Likit bir alacak bulunmaması nedeni ile davacı vekilinin icra inkar tazminatı talebinin reddine,
2.Alınması gerekli karar ve ilam harcı olan 3.175,40 TL’den icra dosyasında peşin alınan ve dava açılırken mahsup ettirilen 262,70 TL ve dava açılırken yatırılan 531,15 TL olmak üzere toplam peşin harç olarak alınan 793,85 TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 2.381,55 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3.Davacı tarafça icra dosyasında ve bu dosyada yatırılan toplam 793,85 TL peşin harç, 25,20 TL başvurma harcı ve 3,80 TL vekaletname harcı olmak üzere toplam 822,85 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4.Davacı tarafından yapılan 1.300,00 TL bilirkişi ücreti, 274,60 TL tebligat ve posta gideri, 293,70 TL talimat masrafı olmak üzere toplam 1.868,30 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5.Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan —-göre belirlenen 5.463,37 TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6.Kararın kesinleşmesi ve talep halinde kullanılmayan gider avansının ilgili tarafa iadesine,
B.Mahkememiz —-esas sayılı KARŞI DAVASI yönünden
1.Karşı dava yönünden davanın AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
2. Alınması gereken karar ve ilam harcı 44,40 TL olduğundan peşin alınan 155,50 TL harçtan mahsubu ile arta kalan 111,10 TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davalı-karşı davacıya iadesine,
3.Davalı-karşı davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4.Davacı-karşı davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan —- ye göre belirlenen 2.725,00 TL maktu vekalet ücretinin davalı-karşı davacıdan alınarak davacı-karşı davalıya verilmesine,
5.Kararın kesinleşmesi ve talep halinde kullanılmayan gider avansının ilgili tarafa iadesine,
C.İstanbul —-. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/486 esas, 2017/586 Karar sayılı dosyası yönünden
1. Birleşen dava yönünden davanın KISMEN KABULÜ ile sabit olan 15.748,00 TL alacağın, takip tarihinden itibaren artan azalan oranlarda uygulanacak ve yıllık %10,50 avans faizi oranını aşmayacak faizi ile ve isabet eden takip giderleri ile davalıdan alınıp davacıya verilmek üzere borçlu davalının İstanbul Anadolu —. İcra Müdürlüğünün 2016/14660 Esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazın kısmen iptaline, takibin belirtilen şekilde devamına, aşan istemin reddine,
Likit bir alacak bulunmaması sebebi ile davacı vekilinin icra inkar tazminatı talebinin reddine,
2.Alınması gerekli karar ve ilam harcı olan 1.075,75 TL’den dava açılırken yatırılan 268,94 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye kalan 806,81 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3.Davacı tarafça yatırılan 268,94 TL peşin harç, 31,40 TL başvurma harcı ve 4,60 TL vekaletname harcı olmak üzere toplam 304,90 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4.Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen kısım için karar tarihinde yürürlükte bulunan —– göre belirlenen 2.725,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5.İş bu dava yönünden davacı tarafça yapılan 1.600,00 TL bilirkişi ücreti, 70,00 TL tebligat masrafı olarak yapılan 1.670,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair, Davacı Vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta süre içerisinde İstanbul BAM nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu.