Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/187 Esas
KARAR NO : 2020/808
DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/04/2019
KARAR TARİHİ : 03/12/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalının adresindeki işyerinde —————–anlaşıldığını, müvekkilinin bu işleri eksiksiz yaptığını, yapılan işler sonucunda iki adet fatura kesildiğini davalı tarafından herhangi bir itiraz yapılmadığını, fatura kesinleştiği halde davalı tarafından herhangi bir ödeme yapılmadığı için —— dosyası ile takibe geçildiğini, davalı tarafın itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, borçlunun yaptığı itirazın iptali ile takibin faizi ile birlikte devamına ve alacak likit bulunduğundan %20 icra inkar tazminatını , masraf ve ücretin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı taraf ile müvekkili şirket yetkilisi ve tek hissedar sahibi ——arasında taraflar, şirket binasının bulunduğu yerde, giriş katında bir kısım düzenlemeler ve tadilatlar yapılması ile müvekkil şirketin sahibi olan ———-adreinde yer alan ——– tadilatı hususunda anlaştıklarını, müvekkilinin —- hesabından —- davacı tarafa ödeme yapıldığını, davacının yapmış olduğu işin karşılığı olan parayı aldığını, fakat —- amacı ile gereğince fatura kesmeyen davacı, sadece —- miktarlı iki adet fatura kestiğini, faturaların ödenmediğini iddia ederek haksız olarak taleplerini ileri süren davacı taraf aslında gerçekte çok daha fazlası ile anlaşılmış olan paraları tahsil ettiğini, davacının açmış olduğu haksız ve kötüniyetli davanın reddini, davacının haksız ve kötü niyetli olarak işbu davayı açmış olmasından kaynaklı olarak davalı müvekkili lehine %20’den aşağı olmamak kaydı ile tazminata hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava, eser sözleşmesi kapsamında düzenlenen 2 adet faturadan doğan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vâki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları saptanarak tahkikat aşamasına geçilmiş, tarafların bildirdiği tüm deliller toplanmak suretiyle bilirkişi raporu alınmıştır.
Dava konusu icra dosyası incelendiğinde, davacının davalı hakkında —– tarihinde, — adet faturaya dayalı olarak —- asıl alacak, —- işlemiş faiz olmak üzere toplam —– üzerinden icra takibi başlatmış olduğu, davalının yasal sürede borca itirazı ile takibin durduğu, iş bu davanın — yıllık hak düşürücü süre içinde açılmış olduğu anlaşılmıştır.
Dosya içinde yer alan mali müşavir tarafından hazırlanan bilirkişi raporunda özetle; ihtarata rağmen davalının ticari defterlerini sunmadığı, davacının ticari defterlerine göre takip tarihi itibariyle —– alacaklı olduğu belirtilmiştir.
Davacının dosyaya sunduğu —- tarihli ——yazışmalarında bakiye borcun —- olduğu yönünde yazışmaların olduğu, davalı şirket yetkilisinin de —-diyerek bakiye borcu onayladığı görülmüştür.
————–numaralı kararından “HMK’nun 199. maddesinde ”Uyuşmazlık konusu vakıaları ispata elverişli yazılı veya basılı metin, senet, çizim, plan, kroki, fotoğraf, film, görüntü veya ses kaydı gibi veriler ile elektronik ortamdaki veriler ve bunlara benzer bilgi taşıyıcıları bu Kanuna göre belgedir.” yazılıdır. Bu düzenleme ile mail ve telefon mesajları da belge olarak kabul edilmiştir. HMK’nun 202. maddesinde de (1)Senetle ispat zorunluluğu bulunan hâllerde delil başlangıcı bulunursa tanık dinlenebilir. (2)Delil başlangıcı, iddia konusu hukuki işlemin tamamen ispatına yeterli olmamakla birlikte, söz konusu hukuki işlemi muhtemel gösteren ve kendisine karşı ileri sürülen kimse veya temsilcisi tarafından verilmiş veya gönderilmiş belgedir.” şeklinde düzenleme getirilerek bu tür belgeler delil başlangıcı olarak kabul edilmiştir. Uyuşmazlık konusu olayda davacı davasını ispat etme yükümlülüğü altındadır. Davacı delil olarak davalı ile karşılıklı olarak birbirlerine gönderdikleri mesajlara da dayandığından, davacının mail çıktısı delillerinin davalı tarafından gönderilip gönderilmediği, içeriğinde bahsi geçen borç ilişkisinin nereden kaynaklandığının davalıya sorulması ve az yukarıda açıklanan ilke ve esaslar doğrultusunda davalı beyanlarının değerlendirilmesi için 6100 sayılı HMK’nın 169 vd. (HUMK.nun 230 vd) maddeleri gereğince davalıya meşruhatlı isticvap davetiyesi çıkarılarak mail çıktıları hakkında açıklama yaptırıldıktan sonra hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.” içtihadında bulunmuştur.
Mahkemece toplanan deliller ve yapılan yargılama sonucunda; davanın eser sözleşmesi kapsamında düzenlenen —- adet faturadan doğan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vâki itirazın iptali istemine ilişkin olduğu, davalı tarafın şirket yetkilisine ait —— giriş kısmında tadilat yapılması konusunda tarafların anlaştığını kabul ettiği ve davacı tarafa yaptığı iş karşılığı toplam —- ödendiğini, davacının toplam —- tutarlı iki adet faturayı vergi kaçırmak için düzenlediğini savunduğu görülmüştür. Davacı vekili şirket binasındaki tadilat için — üzerinden, —- olmak üzere toplam — üzerinden anlaşıldığını, davalının — ödemesinden sonra bakiye—- alacağı kaldığını ancak iskonto yapılarak bakiye alacağın —-ödenmesinden sonra bakiye —kaldığını bu hususun sunulan —-yazışmalarında sabit olduğunu iddia etmiştir. Davacının dosyaya sunduğu —- yazışmalarında bakiye borcun —- olduğu yönünde yazışmaların olduğu, davalı şirket yetkilisinin de —– diyerek bakiye borcu onayladığı görülmüştür. Davacı tarafça sunulan —- yazışmaları isticvap davetiyesi ile davalı şirkete tebliğ edilmiş olmasına rağmen duruşmaya gelen olmadığı ve herhangi bir beyanda bulunulmadığı, dolayısıyla —- kabul edilmiş sayıldığı————- davacının asıl alacak iddiasını ispatladığı, bunun yanında takip öncesinde davalının temerrüde düşürüldüğüne dair delil sunulmamış olması nedeniyle işlemiş faiz talebinin haklı görülmediği, alacağın likit olması nedeniyle icra inkar tazminatı talebinin ise haklı görüldüğü anlaşılmakla davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile davalının ———- sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin —– asıl alacak ile buna takip tarihinden itibaren yıllık 9,75 oranını aşmamak kaydıyla değişen oranlarda avans faizi uygulamak sureti ile devamına,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
Alacak likit olmakla kabul edilen 51.730,60 TL’nin %20’si oranında belirlenen 10.346,12 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
KARAR HARCI
2-Alınması gerekli 3.533,72 TL harcın davacı tarafından peşin olarak yatırılan 957,19 TL harçtan mahsubu ile eksik bakiye 2.576,53 TL nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
AVUKATLIK ÜCRETLERİ
3-Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 7.525,00TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davalı vekili için takdir olunan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
DİĞER YARGILAMA GİDERLERİ
5-Davacı tarafından dava açılırken harç olarak yatırılan 1.007,99 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından sarfedilen 750,00 TL bilirkişi masrafı, 139,55 TL posta masrafı olmak üzere toplam 889,55 yargılama giderinin davanın kabul ve red oranı gözetilerek 821,01 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan 68,54 TL’nin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından sarfedilen yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
8-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğundan gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer ya da başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile ———-Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi. 03/12/2020