Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1724 E. 2021/1280 K. 25.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2014/1724 Esas
KARAR NO: 2021/1280
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 31/12/2014
KARAR TARİHİ: 25/11/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
Yukarıda adı ve adresi yazılı davacı tarafından açılan hukuk davasının —– yapılan yargılaması sonucunda aşağıda gerekçesi yazılı hükme ulaşılmıştır.
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının, müvekkili şirkete taraflar arasındaki cari hesap ilişkisinden kaynaklanan—- borcu bulunduğunu, davalının müvekkili şirketin eski ortağı olması sebebiyle daha önceki ortaklar tarafından kendisi hakkında herhangi bir icra takibi yapılmadığını, ancak müvekkili şirketin —– tarihinde şimdiki ortakları tarafından devralındıktan sonra davalıdan defalarca borcunu ödemesini istediğini, hatta tarafların bir araya gelerek toplantılar yapmış olmalarına rağmen davalının borcunu ödememiş olması nedeniyle davalı aleyhine icra takibi yapıldığını, davalının hiçbir borcu olmadığından bahisle haksız olarak takibe itiraz ettiğini, müvekkili şirketin borsaya kayıtlı halka açık bir şirket olması nedeniyle davalının borcunu ödememesinin sadece müvekkilini değil yatırımcıları da olumsuz etkilediğini, bu nedenle —–dosyası ile davalı aleyhine icra takibi yapıldığını, davalının yaptığı itirazın kötü niyetli olup alacağı ve icra takibini sürüncemede bırakmaya yönelik olduğunu, tüm bu nedenlerle davalının —— sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptali ile icra takibinin devamına, davalının itirazında haksız ve kötü niyetli olduğundan davalı aleyhine alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle ; müvekkilinin davacı şirkete hiçbir borcu olmadığını, başlatılan icra takibinin haksız ve kötü niyetli olduğunu, gerek icra dosyasındaki gerekse eldeki davada davacı tarafın bir muavin defter kaydındaki bakiyeyi alacak olarak gösterdiğini, hiçbir resmiyet bulunmayan bu muavin defter dökümünde hesap hareketleri bakımından davacı tarafın yazılı delillerle ispat etmesi gereken hususlar olduğunu, anılan hesabın —–borçlu olduğu şekli ile başlatıldığını, ancak müvekkilinin geçmişe dönük böyle bir borcu bulunmadığını, aynı hesapta müvekkilinin ——– borçlandırılmış göründüğünü, davacının öncelikle bu hesap hareketlerini açıklamasını ve alacağı yazılı belgeler ile ispat etmesi gerektiğini, aynı hesap dökümünde son satırda ise tüm defterler düzenine ve muhasebe hesap planına aykırı bir şekilde —- hesaptan mahsup edildiğini, davacının bu bedelle ilgili olarak—–sayılı dosyası ile haksız ve kötü niyetli olarak ilamsız icra takibi başlattığını, bu icra takibine itiraz etmeleri üzerine davacı tarafça —– itirazın iptali davası başlatıldığını, anılan davanın derdest olduğunu, davacı tarafın davaya kira alacağı iddiası dışındaki alacak iddialarını konu ettiğini, ancak bu iddiaların yazılı delillerle ispat edilmesi gerektiğini, müvekkilinin davacı şirkete her ne nam altında olursa olsun hiçbir borcu bulunmadığını, tam tersine müvekkilinin davacı şirketten alacaklı olduğunu, davacı şirketin eski unvanının —— olduğunu, müvekkilinin daha önceki tarihlerde eski unvanı —- olan davacı şirketin kurucu ve büyük hissedarı iken bu şirkete ve bu şirketin bağlı ortaklığı olan dava dışı —-tüm borçlarını ödediğini, halka arz edilmiş olan davacı şirket tarafından da —- bildirildiğini, müvekkilinin davacı şirketteki tüm hisselerini dava dışı —-devrettiğini, bu hisse devrine ilişkin olarak davacı şirket tarafından, hisseleri devralan —-ait beyan ile davacı şirketin bu konudaki açıklaması ve hisse devri sonrasındaki pay durumunu gösterir açıklamasının yine—-yayınlanmış olduğunu, davacı şirketin dava dışı —- olan bir kısım alacaklarının müvekkili tarafından devralındığını, bu temlik hususunun ——- yevmiye numaralı ihtarnamesi ile davacı şirkete bildirildiğini, tüm bu nedenlerle davanın reddini, müvekkili aleyhine haksız ve kötü niyetle icra takibi başlatan davacının en az %20 tazminata mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava, İİK’nun 67/1 maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasıdır.
——–sayılı dosyası görevsizlik kararı üzerine mahkememize tevzi edilmiştir.
Mahkememizce; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları resen belirlenerek; taraf vekillerinin vermiş olduğu dilekçeler, ibraz ettikleri tüm deliller,—— sayılı dosyası ve mahkememizce alınan bilirkişi raporu ile dosya arasındaki tüm kayıt ve belgeler tek tek incelenmiştir.
——- sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine — tahsiline yönelik icra takibi başlatıldığı, takibin cari hesap alacağına dayandığı, ödeme emrinin davalıya —tarihinde tebliğ edildiği, davalı tarafından — tarihinde icra takibine itiraz edildiği, davanın yasal — yıllık süresi içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce aldırılan —- tarihli bilirkişi raporunda özetle; şirketin eski unvanlarının —–olarak değiştirildiği,——- adresine nakil edildiği, —- kabul edildiği,—— hisselerinin bir kısmını —- tarihinde halka arz ederek hisselerinin tamamını devrettiği,—- tarihinde hisselerinin tamamını devrettiği ve —–tarihinde şirket yönetim kurulundan ayrıldığının tespit edildiği, davacıya ait ticari defterlerin incelenmesinde TTK 64 ve VUK 182.maddelerine göre tutulması zorunlu ticari defterlerin tutulduğu, ticari defterlere ait açılış tasdikinin TTK.64 ve VUK 220-226 maddelerine uygun ve süresinde yapıldığı, kapanış tasdikine tabi defterlerin kapanış tasdiklerinin süresinde yapıldığı, ticari işlemlerin defter kayıtlarına usulüne uygun ve süresinde kaydedildiği, defterlerin birbirini teyit ettiği, davacının ticari defterlerinin lehine delil niteliği taşıdığının tespit edildiği, davacının ticari defter kayıtlarına göre, davalının sürekli olarak davacı şirkete borçlu olduğu, davalının, davacı şirkete ait gayrimenkulde kiracı olarak oturduğu ve davacı şirketçe kira faturaları düzenlendiği, aralarında başkaca ticari ilişki olmadığı, davacı şirket tarafından davalının şahsi giderleri ile kredi kartlarının ödendiği, ayrıca davalıya nakit paralar ödendiği ve faiz tahakkuk ettirildiği, davalıya seyahat ve iş avansları adı altında ödemeler yapıldığı, davacı şirketin davalıya çeşitli niteliklerde yaptığı ödemeleri muhasebe temel ilkeleri gereği farklı hesaplarda tutarak dönem sonlarında mahsup ve virmanlar yaptığı, davacının ticari defter kayıtlarına göre mahsuplaşma sonucunda takip tarihi olan —- tarihi itibariyle davalının —- borçlu olduğu——— sonra tahsilat yapıldığına dair herhangi bir muhasebe kaydına rastlanılmadığı, dava dosyasında mevcut ——şeklinde ibare olduğu, mutabakat yazısında davacı şirket kaşesi ve imzası ile davalıya ait olduğu iddia edilen imza ve elle yazılmış isminin olduğunun görüldüğü, mutabakat yazısında belirtilen tutar ile davacının ticari defter kayıtlarının uyuştuğu, ticari defter kayıtlarına göre de —- tarihinde davacının —– alacaklı olduğunun tespit edildiği, davacı şirketin ticari defterlerine göre davalı henüz davacı şirketin yönetim kurulu üyeliğinden ayrılmadığı —– daha yüksek tutarda borçlu göründüğü, ticari defterlerin tutulmasının yönetim kurulu görevleri arasında yer aldığını, şirket defterlerinin tutulmasından şirket yönetim kurulunun sorumlu olduğunu, davalının yönetim kurulu üyesi olduğu dönemde, davalının sorumluluğunda tutulmuş olan defter kayıtlarına göre, o tarihlerde davalının davacı şirkete —- daha yüksek tutarda borçlu olduğunun sabit olduğu, takip tarihine kadarki dönemde ise bu borcun miktarının çeşitli hesap hareketleri ile azaltıldığını ve takip tarihi itibariyle —- düşürüldüğünü, bu durum karşısında davacının davalıdan —– alacaklı olduğu, bu alacağın davacının talebi gibi takip tarihiden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte tahsilinin gerektiği görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce davalı tarafın itirazlarına ilişkin bilirkişiden ek rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen —- tarihli raporda özetle; kök rapor ile yapılan tespitlerin tekrar edildiği, ancak mahkemece tam bir sonucu varılabilmesi için kurula bir şirketler uzmanı bilirkişi atanmak suretiyle onunda görüşünün alınmasının faydalı olacağı görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce bir önceki raporu düzenleyen bilirkişi heyetine şirketler hukuku uzmanı bilirkişinin eklenmesine karar verilmiş, bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen — tarihli bilirkişi raporunda özetle; davalının—-açıklamasının yapıldığı tarihte—- — olduğu,
——- tarihli protokol akdedildiği,
3) Davalı, davacı ve dava dışı —–arasında akdedilen
protokolde —- üzerinde imza,—- kaşe ve imzasının
bulunduğu, mahkemenin —- tarihli müzekkere ekinde davalı tarafından protokole konu ödemelere ilişkin sunulan dekontlar da eklenerek ——sunulan dekontlara konu ödemelerin yapılıp yapılmadığı yönünde araştırma yapılmasının talep edildiği ve —— tarihli cevap yazısı ile ödeme dekontlarının örnekleri sunulduğu, dekontlar incelendiğinde davalı tarafından ödemelerin,—- alıcı olarak görünen—– yapıldığı, mahkemenin —- yazmış olduğu
müzekkere ile davacı —–hakkında bilgi verilmesini talep ettiği ve — gelen —- tarihli cevap yazısı incelendiğinde şirketin —- olduğunun görüldüğü, protokolün akdedildiği —- tarihinde ve davalı tarafından ödemelerin gerçekleştirildiği tarihte —- konuda münferiden temsil
yetkisine haiz olduğu, —- da işaret ettiği üzere, şirket temsilcisine/yetkilisine yapılan ödemenin davalıyı borçtan kurtaracağı, bu yönüyle davacının dava konusu—–
dosyasına konu ettiği borcun, davalı tarafından —- tarihli protokol uyarınca ödenmiş olduğu, davalı tarafın işbu takip dosyası yönünden davacıya herhangi bir borcu kalmadığı,
görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir. Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; açılan davanın davacı şirkete takip miktarı kadar borçlu olduğu iddia edilen davacı şirketin eski ortağı davalı —– şirkete olan borcu sebebiyle yapılan takibe itiraz üzerine duran takibin devamı için ikame edilen itirazın iptali talepli olduğu, davalının davaya konu borcu ödedikleri savunmasında bulunduğu , dosyaya kazandırılan — tarihli protokol incelendiğinde , protokolün davacı şirket ile davalı —- davalının yetkilisi olduğu dava dışı ——arasında yapıldığı , protokoldeki ödemelerin yapıldığı takdirde , tarafların birbirleri hakkında yapmış oldukları bir takım takip ve ikame ettikleri birtakım davalardan feragat edeceklerinin kararlaştırıldığı, bu davalar arasında mahkememizin iş bu dosyası —sayılı dosyası ile dayanak olan —— da bulunduğu, protokol kapsamında davacı şirketin eski yönetim kurulu üyesi olan dava dışı — adına protokol kapsamındaki ödemelerin —- üzerinden protokole uygun olarak muhtelif tarihlerde davalı tarafından yapılarak borcun ödendiği, protokolun ve ödemelerin yapıldığı tarihlerde dava dışı adına ödemeler yapılan —– davacı şirketin yönetim kurulu başkanı olup, şirketi ilzam yetkisi bulunduğu, bu sebeple davadan ve takipten sonra yapılan protokolün geçerli olduğunun mahkememizce değerlendirildiği, —— tarihli bilirkişi raporu gerekçeli , bilimsel ve denetime elverişli olmakla hükme esas alındığı, dosyaya sunulu ödeme dekontları incelendiğinde davalı tarafından ödemelerin, —- açıklamaları ile alıcı olarak görünen—–yazılan müzekkere cevaplarından adına ödeme yapılan—- davacı şirketin —-birinin olduğunun sabit olduğu, protokolün akdedildiği
—– tarihinde ve davalı tarafından ödemelerin gerçekleştirildiği tarihte —– her konuda münferiden temsil yetkisine haiz olduğu, bilirkişi raporunda zikredilen ——- da görüleceği üzre, şirket temsilcisine-yetkilisine yapılan ödemenin davalıyı borçtan kurtaracağı, bu yönüyle davacının dava konusu takip sebebiyle davalıdan alacağının bulunmadığı, davalı tarafından davaya ve takibe konu borcun —— tarihli protokol uyarınca
ödenmiş olduğu mahkememizce anlaşılmış ve açılan davanın reddine karar verilmiş, her ne kadar davalı vekili cevap dilekçesiyle lehine kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiş ise de dosya kapsamında davacının takip yaparken ve dava açılırken kötüniyeti isbat edilememekle kötüniyet tazminatı talebi reddedilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Açılan davanın REDDİNE,
2-İspatlanamayan kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
3-Alınması gereken 59,30 TL harcın davacı tarafından dava açılışı esnasında peşin olarak alınan 1.023,75 TL harçtan mahsubu ile arta kalan 964,45‬TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafça yapılan 400,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 8.592,93 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider ve delil avanslarının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde ——– nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 25/11/2-021