Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1719 E. 2018/1217 K. 27.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/810 Esas
KARAR NO : 2018/1202
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 20/09/2013
KARAR TARİHİ : 22/11/2018
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 01/04/2013 tarihinde —– plakalı araç ile—- plakalı aracın çarpması sonucu davacıların murisi olan——- vefat ettiğinden bahisle doğan maddi ve manevi zararlarının tazmininin talep edildiği, davalı tarafça davanın reddine karar verilmesinin talep edildiği,
Davanın tevzi edildiği İstanbul Anadolu 20. Asliye Ticaret Mahkemesince yapılan yargılama sırasında davacıların, desteklerinin tamamen kusurlu olduğunu kabul etmeleri nedeniyle kusura ilişkin herhangi bir inceleme yaptırılmadığı, davacıların zararına ilişkin olarak yaptırılan bilirkişi incelemesi neticesinde düzenlenen aktüer raporu dikkate alınarak, İstanbul 20. ATM’nin —– tarihli, —– Esas ve —–Karar sayılı ilamı ile davanın kabulüne karar verildiği,
Mahkeme ilamının davacılar vekilince alacak miktarına uygulanan faizin başlangıç tarihi nedeniyle davalı sigorta tarafından davacıların desteğinin tamamen kusuru ile kazanın meydana gelmesi nedeniyle tazminat talep edilemeyeceği, ayrıca kazanın çift taraflı olması nedeniyle diğer tarafın kusur oranının tespiti gerektiği ve avans faizi uygulanamayacağından bahisle temyizi üzerine Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin06/04/2017 tarihli 2014/21407 Esas ve 2017/3712 Karar sayılı ilamı ile kazaya karışan araç sürücülerinin kusuruna ilişkin rapor alınmamış olması, davacı tarafça yasal faiz talep edilmesi ve kazaya karışan sigortalı aracın otomobil olmasına rağmen avans faize hükmedilmiş olmasının bozmayı gerektirdiği, Mahkemenin kabulüne göre de davacıların temerrüt tarihinden itibaren faiz talep etmesinin uygun olduğu, ancak Mahkemece ıslah ile talep edilen kısım ile dava dilekçesi ile talep edilen kısım bakımından faiz başlangıç tarihlerinde ayrıma gidilmiş olmasının doğru olmadığından bahisle bozulmasına karar verildiği, ilk kararı verelen İstanbul Anadolu 20. ATM’nin Mahkememiz ile birleştirilmek suretiyle kapatılması nedeniyle dosyanın Mahkememize gönderildiği anlaşılmış, Mahkememizin 05/12/2017 tarihli celsesinde bozma ilamına uyulmasına karar verilerek yargılamaya devam olunmuştur.
Mahkememizce kazaya karışan araçların kusur oranlarına ilişkin olarak alınan bilirkişi heyet raporunda özetle; davaya konu kaza bakımından davalıya sigortalı araç sürücüsü olan davacıların murisi ——— tamamen ve asli kusurlu olduğu, diğer araç sürücüsünün kusurunun bulunmadığı kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Davacıların zarar miktarlarına ilişkin olarak alınan 11/10/2018 tarihli ek raporda özetle; davacıların destek zararlarının yapılan hesaplamaya göre davacı —— bakımından 128.550,00 TL, davacı–akımından 14.897,79 TL, davacı —- bakımından 13.967,50 TL, davacı —— bakımından 30.728,99 TL, davacı ——- bakımından 12.282,41 TL olduğu kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; talebin, davalıya sigortalı aracın karıştığı trafik kazası nedeniyle doğan maddi zararın tazmini talebi olduğu, davacı tarafça, desteklerinin vefat ettiğinden bahisle destek zararlarının ve defin giderlerinin talep edildiği, davalı tarafça tazminat taleplerinin teminat kapsamında olmadığından bahisle davanın reddine karar verilmesinin talep edildiği, Mahkemece yapılan yargılama neticesinde davanın kabulüne dair verilen kararın Yargıtay 17. Hukuk Dairesi tarafından bozulmasına karar verilerek mahkememize iade edildiği anlaşılmıştır. Öncelikle taraf temyiz nedenleri ve bozma ilamı dikkate alındığında, davacıların defin ve cenaze giderine ilişkin talepleri bakımından Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nce defin ve cenaze giderinin esasına ilişkin olarak herhangi bir bozma nedeninin bulunmadığı, sadece faiz başlangıç tarihi ile uygulanan faizin türü yönünden bozmaya konu edildiği, bu hali ile bozma ilamının taraflar için usuli kazanılmış hak doğurduğu anlaşılmakla Mahkememiz ilk kararında belirlenen cenaze ve defin gideri bozma ilamından önce kabul edilen kusur oranı ile bozma ilamından sonra tespit edilen kusur oranı arasında bir değişiklik bulunmadığı da dikkate alınarak sadece faiz türü ve başlangıcı yönünden değişiklik yapılmak suretiyle miktar yönünden ilk kararda olduğu şekliyle kabul edilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır. Davacıların destek zararları bakımından ise, bozma ilamından önce alınan aktüer rapor ile bozma ilamı neticesinde yapılan yargılamada geçen süre dikkate alınarak ek rapor alınmış ve ek rapor doğrultusunda destek zararı miktarına ilişkin olan dava bakımından; davacı Sevinç’in açtığı davanın kısmen kabulüne, diğer davacılar tarafından açılan davanın tam kabulüne karar vermek gerektiği, yönünde oluşan tam ve bağımsız vicdani kanaat imle aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-.Davacıların cenaze ve defin giderine ilişkin olarak açtıkları davanın KABULÜ ile;
5.631,88 TL’ nin 16.05.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsili ile davacılara ödenmesine,
2 – Davacı——-tarafından açılan davanın KISMEN KABULÜ ile 128.550,00 TL destek zararının 16.05.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Fazlaya ilişkin taleplerinin reddine,
3- Davacı —– tarafından açılan davanın KABULÜ ile 13.293,45 TL ‘ nin 16.05.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
4- Davacı —-tarafından açılan davanın KABULÜ ile 13.292,85 TL ‘ nin 16.05.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
5- Davacı —— tarafından açılan davanın KABULÜ ile 23.871,42 TL ‘ nin 16.05.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
6- Davacı—— tarafından açılan davanın KABULÜ ile 11.885,07 TL ‘ nin 16.05.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
7- Davacı —–kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen kısım bakımından karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 13.484,55 TL nisbi vekalet ücretinin davalı sigortadan tahsili ile davacı ——– ödenmesine,
8- Davalı sigorta kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davacı —-tarafından açılan dava bakımından reddedilen kısım üzerinden belirlenen nisbi vekalet ücreti maktu vekalet ücretinden az olamayacağından 2180,00 TL vekalet ücretinin davacı —– —- tahsili ile davalıya ödenmesine,
9- Davacı ——– kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen nisbi vekalet ücreti maktu vekalet ücretinin altında olamayacağından 2180,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı —— ödenmesine,
10- Davacı —– kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen nisbi vekalet ücreti maktu vekalet ücretinin altında olamayacağından 2180,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı – – ödenmesine,
11- Davacı —— kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen nisbi vekalet ücreti maktu vekalet ücretinin altında olamayacağından 2180,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı ——— ödenmesine,
12- Davacı —– kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 2.864,57 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı —– —–ödenmesine,
13- Alınması gereken karar ve ilam harcı 13.187,20 TL olduğundan peşin alınan 24,30 TL harç ile 678,00 TL tamamlama harcının mahsubu ile eksik kalan 12.484,90 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
14- Davacı tarafça yapılan 24,30 TL peşin harç ve 678,00 TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 702,30 TL harcın davalıdan tahsili ile davacılara ödenmesine,
15- Davacı tarafça iş bu dava için yapılan 142,00 TL tebligat ve posta gideri, 1.650,00 TL bilirkişi ücretinden ibaret toplam 1792,00 TL yargılama giderinin davanın kabul ve red oranına göre belirlenen 1760,86 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, geriye kalan kısmının davacı yan üzerinde bırakılmasına,
16- Davalı tarafça iş bu dava için yapılan 250,00 TL yargılama giderinin davanın red ve kabul oranına göre belirlenen 4,34 TL’sinin davacı ——-tahsili ile davalıya ödenmesine, geriye kalan kısmının davalı üzerinde bırakılmasına,
17- Davacı tarafça yatırılan gider avansından kararın tebliğ gideri karşılandıktan sonra arta kalan kısmının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde Yargıtay nezdinde temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 22/11/2018