Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1693 E. 2018/239 K. 06.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İstanbul Anadolu
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/1454 Esas
KARAR NO : 2018/294

DAVA :Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
DAVA TARİHİ : 04/11/2014
KARAR TARİHİ : 20/03/2018

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı sigorta şirketi tarafından trafik sigortası yapılan … plakalı araç sürücüsünün tam kusurlu olarak, 06/07/2014 tarihinde müvekkilinin aracına çarpıp maddi hasar verdiğini, hasar nedeniyle sigorta şirketine başvurulduğunu, hasar dosyası açıldığını, ancak ekspertiz aşamasında sigorta şirketi tarafından çeşitli zorluklar çıkartıldığını ve aracın tamiri için yan sanayi parçaları kullandırılmaya çalışıldığını, bu sebeplerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla araç tamiri için 25.660,00 TL, araçta oluşan değer kaybı için 2.000,00 TL olmak üzere toplam 27.660,00 TL maddi tazminatın davalıdan tahsiline, kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz uygulanmasına, yargılama giderlerinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından müvekkili şirkete herhangi bir başvuru yapılmadığını, bu nedenle müvekkili nezdinde bir hasar dosyasının bulunmadığını, sigorta ekspertizlerinin tarafsız ve bağımsız çalışma ilkeleri gereği çalıştıklarını, müvekkil şirket tarafından tüm masrafları karşılanarak eksper raporu alındığını, rapora göre araç onarım bedelinin 11.500,00 TL olduğunu, araçta oluşan değer kaybının poliçe gereği teminat dışı olduğunu, ayrıca araçta oluşan değer kaybının ancak aracın satışı sırasında vuku bulabileceğini, oysaki aracın satılmadığını, dolayısıyla bu zararın gerçekleşmemiş olduğunu belirterek, eksper raporunda tespit edilenden daha fazlaya ilişkin taleplerin reddine, değer kaybı talebinin reddine, faiz taleplerinin reddine, her halükarda davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce yapılan 20/03/2018 tarihli duruşmada davalı vekilinin 24/11/2017 tarihli dilekçesi ile, dilekçe ekinde sunulan anlaşma doğrultusunda tarafların sulh olduklarını, taraflarca yargılama gideri ve vekalet ücreti konusunda anlaşıldığından bu hususlarda hüküm kurulmamasını, davanın müvekkili şirket yönünden reddine karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.
HMK’nın 315/1. Maddesine göre sulh ilgili bulunduğu davayı sona erdirir ve kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. Mahkeme, taraflar sulhe göre karar verilmesini isterlerse, sulh sözleşmesine göre; sulhe göre karar verilmesini istemezlerse, karar verilmesine yer olmadığına karar verir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına,
2-Dava açılırken peşin olarak alınan 472,40 TL harçtan, alınması gereken 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 436,50 TL’nin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Hükmün dayanağı, taraflar arasında düzenlenen 03/11/2017 tarihli Sulh Sözleşmesi gereğince taraflarca yapılan yargılama giderlerinin kendileri üzerinde bırakılmasına, taraflar yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
4-Gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran taraflara iadesine,
Dair, Davacı Vekilinin yüzüne karşı, tebliğden itibaren 2 hafta süre içerisinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.