Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1692 E. 2020/671 K. 05.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2014/1692 Esas
KARAR NO: 2020/671
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 25/12/2014
KARAR TARİHİ : 05/11/2020
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
Yukarıda adı ve adresi yazılı davacı tarafından açılan hukuk davasının 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 9. Maddesi gereğince Türk Milleti adına yargılama yapmaya görevli ve yetkili —— yapılan yargılaması sonucunda aşağıda gerekçesi yazılı hükme ulaşılmıştır.
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı —- tarihinde ——- sokakta yaya olarak kendisine yanan yeşil ışıkta karşıdan karşıya geçmeye hazırlanırken davalılardan ——- maliki ve sürücüsü bulunduğu ——– plaka numaralı ticari kamyonetin trafik kurallarını tamamen ihlal ederek asli kusurlu bir biçimde sağ tarafına çarpması sonucunda ağır yaralandığını ve beden gücü kaybına uğradığını, kazayı yapan sürücünün kullandığı ve sahibi olduğu —- plakalı ticari kamyonetin olay tarihinde davalı — poliçesi ile trafik yapıldığını davalı —– Hakkında davayı açmak zorunda kaldığını, davacının kazada sonra hayati tehlikesin bulunduğundan gelen ambulans ile hemen ———– kaldırıldığını, ilk müdahalesinin orada yapıldığını, sağ omzunun çıktığını ve sağ omuz kemikleri kırılan davacının sakat kalma ihtimali olması ve acil ameliyat edilmesi gerektiğinden ——– başvurmak zorunda olduğunu, hastane de ameliyat olduğunu, davacının bu ameliyattan sonra aylarca evinde kaldığını, dışarıya çıkamadığını, gündelik işlerini yapamadığını kendisine bakımı için bakıcı tutulduğunu, ameliyatından 6 ay sonra ağrılarının artması sebebiyle tekrar ameliyat olduğunu, davacının tüm bu tedavileri yaptırabilmek için faturalı ve faturasız çok fazla masraf ettiğini, ve buna rağmen kaza sebebiyle beden gücü kaybına uğradığını, davalının bu dönemde davacıyı hiç aramadığını, kaza yapılan aracı da hemen sattığını, davacının evli , iki çocuk bir torun sahibi üniversite öğretim görevliliğinden emekli olduğunu, davacının kaza sonrasında manevi olarak çok fazla etkilendiğini, ———- manevi tazminat talebinin olduğunu, maddi tazminatın ise masraflar, tedavi giderleri ile güç kaybı tazminatını kapsayacak şekilde tespit ve kaza tarihinden itibaren avans faizi , yargılama giderleri ve avukatlık ücreti ile birlikte müşterek ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı –cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın beyanları ve kaza nedeniyle uğradığı zararlar ve tedavi giderleri hakkındaki beyanların doğru olmadığını, kaza sonrasında ———– bizzat davalı tarafından götürüldüğünü, burada tedavisine başlatıldığını, devlet hastanesinde yapılan tedavilerin masrafları devlet tarafından karşılandığını, davacının tedavisinin devlet hastanesinde tedavisinin mümkün olduğu halde ——– gitmesi ve tedavi masrafları yapması tamamen kendi tercihi olduğu, yaralanma sonrası devlet tarafından yapılan tedavilerin herhangi bir ödeme yapılmadığını, ayrıca tedavilerin zorunlu olarak özel hastanelerde yapılsa bile devlet tarafından ücreti karşılandığını, bu nedenle davacının özel hastanede masraf etmesinin normal olmadığını ve bu masrafların devlet tarafından karşılanabilen masrafların talep edilmemesi gerektiğini, davalının bu lüks masrafları ödemesinin mümkün olmadığını, bu sebeplerden dolaya davalının maddi ve manevi tazminat taleplerini reddini, dava masrafları ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı şirket vekili cevap dilekçesinde özetle; —— plakalı aracın davalı şirket nezdinde trafik sigortası ile sigortalı olduğunun şahıs başına —- ile sınırlı olduğunu, kabul anlamına gelmemek kaydıyla, davalı ——sorumluluğu sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, öncelikle dava konusu kazada davacının da kusurunun incelenip indirim sebebinin yapılmalı gerektiğini, davacının maluliyetine ilişkin bir belge veya bilgi ibarzının bulunmadığını, bu sebeple davacı tarafın tüm taleplerinin temelini oluşturan maluliyet durumu oluşmadığından davacı tarafın tüm taleplerinin de reddini, geçmişte meydana gelen kazalar da dahil olmak üzere tedavi giderlerine ilişkin masrafların ———- talep edilip —- tarafından karşılanacağına bu konuda pek çok mahkeme kararının da mevcut olduğunu, davalı şirketin temürrüde düşmediğini bu sebeple faiz talep edemeyeceğini bu yüzden de davanın açılmasına da sebebiyet vermediğini, bu nedenlerden dolayı davanın reddi ile yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davasıdır.
Mahkememizce; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları resen belirlenerek; taraf vekillerinin vermiş olduğu dilekçeler, tarafların ibraz ettiği tüm deliller, poliçe ve hasar dosyası,—- araştırmaları, ———-dosyası ve bu dosyada ceza mahkemesince alınan bilirkişi raporları ile dosya arasındaki tüm kayıt ve belgeler tek tek incelenmiştir.
——tarafından düzenlenen poliçe ve hasar dosyasının incelenmesi neticesinde; davalı —– plakalı aracın — başlangıç tarihli —- bitiş tarihli—– sigortalandığı, teminat limitinin —-olduğu, aracın hususi araç olduğu anlaşılmıştır.
———–sayılı dosyasının incelenmesinde; eldeki dava konusu trafik kazasına ilişkin olarak davalı — taksirle adam öldürme suçundan kamu davası açıldığı, yargılama sırasında —- alınan kusur raporunda sanık —- asli kusurlu olduğu, davacı yaya —– ise kusursuz olduğunun tespit edildiği anlaşılmış ve usul ekonomisi ilkesi gereğince aynı maddi vakıaya ilişkin kusur raporu dosyada bulunmakla tekrar kusur raporu alınmayarak davalı —-. %100 kusurlu addedilmekle yargılamaya devam olunmuştur.
Mahkememizce davacılar talep edebileceği maddi tazminat miktarının hesaplanması için bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiş, mahkememizce aldırılan —–tarihli bilirkişi raporunda özetle; —- günü meydana gelen trafik kazasında davalı sebep sorumlusunun tam kusurlu olmasına nazaran: davacı vekili ——- tarihli dilekçesiyle geçici ve sürekli iş göremezlik zarar taleplerinden feragat ettiğini bildirmekle, bu yönün uyuşmazlık konusundan çıktığı sonucuna varılmakla, üzerinde durulmadığını, davacı vekilinin aynı dilekçesinde tedaviye yönelik iyileştirme giderleri yönünden talebinin devam ettiğini bildirdiğini, buna göre yukarıda 3/B sayılı bentte yapılan irdelemeye göre; belgeli tedavi ve iyileştirme gideri harcamalarının, davacıda kazaya bağlı oluşan arasıyla uyumlu ve miktarının ——- olduğunu, 3. Davalıların sorumluluğu yönünden Yüksek yargı uygulamasının yukarıda değerlendirme başlığı altında (4) sayılı bentte tanıtıldığını buna göre talebin ve davalıların sorumluluğunun takdirinin münhasıran Sayın Mahkeme’nin yargı yetkisi dahilinde olduğu görüş ve kanaatini bildirmiştir.
Mahkememizce taraf vekillerinin itirazları doğrultusunda önceki bilirkişiden ek rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi tarafından düzenlenen —-tarihli ek raporda özetle; kök raporda yapılan hesaplamalara bağlı kalınarak ısrar edildiği anlaşılmıştır.
Yargılama devam ederken davacılar vekili —- tarihli duruşmada maluliyete yönelik maddi talepler yönünden davalı —- anlaştıklarını ve bu sebeple maddi tazminat taleplerinden feragat ettiklerini ancak tedavi giderlerine ilişkin taleplerinin devam ettiğini bildirmişitir.
Davacı vekili ——tarihli dilekçeleri ile maddi tazminatı istemi yönünden davadan feragat edildiği bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesi neticesinde; davacı vekili tarafından, meydana gelen trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat isteminde bulunulduğu; davalılar tarafından, davanın reddinin talep edildiği anlaşılmıştır.
Maddi tazminat istemine ilişkin olarak; davacı vekilinin ——tarihli 16. Celsede tüm davalılara karşı maddi tazminat taleplerinden feragat edildiğinin bildirildiği, HMK’nın 307 ve devamı maddelerinde davaya son veren taraf işlemlerinin düzenlendiği, feragat beyanının davayı sonuçlandıran işlemlerden olduğu, karşı tarafın veya mahkememizin kabulüne bağlı olmadığı, HMK’nun 311. maddesinde “Feragat ve kabul, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur.” düzenlemesine yer verildiği, feragatin ifade edildiği anda sonuç doğurduğu ve karşı taraf ile Mahkememizin kabulüne bağlı olmadığı anlaşılmakla; maddi tazminat isteminin feragat nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacıların manevi tazminat istemi bakımından ise; tarafların sosyal ve ekonomik durumları, ülkenin ekonomik koşulları, paranın satın alma gücü, kazanın meydana geliş şekli, olayın ağırlığı ve tarihi, tarafların kusur durumu, müteveffanın yaşı, müteveffa ile davacıların yakınlığı hep birlikte değerlendirilerek; manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne karar verilmesi gerekmiştir.
Yargılama giderleri açısından ise; maddi tazminat bakımından, davanın açıldığı tarih itibari ile davacılar dava açmakta haklı olduğu, ancak davalı —— yapılan protokol sonucu davadan feragat edildiği, yapılan protokol ile davalı araç sürücüsü ve işleteninin de ibra edildiği ve karşılıklı yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin olmadığının belirtildiği anlaşıldığından maddi tazminat istemine ilişkin olarak yapılan yargılama giderleri tarafların üzerinde bırakılmış ve vekalet ücreti takdir edilmemiştir. Manevi tazminat istemine ilişkin olarak ise, kabul red oranına göre değerlendirme yapılmıştır.
Dosya kapsamından tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda açıklandığı üzere Yasa ve Yargıtay İçtihatları gereğince ayrıntılı, detaylı inceleme yapılmış olup, yukarıda gerekçesi de yazılı olduğu üzere davanın bu gerekçe ile aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-MADDİ TAZMİNAT YÖNÜNDEN;
Tüm maddi tazminat talepleri yönünden davacı vekili feragat ettiğinden feragat nedeniyle davanın REDDİNE,
MANEVİ TAZMİNAT YÖNÜNDEN;
—-manevi tazminat kaza tarihi olan —- tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı —– alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2-Alınması gerekli 3.415,50 TL harcın davacı tarafından peşin olarak yatırılan 170,80 TL harçtan mahsubu kalan 3.244,70 TL nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
AVUKATLIK ÜCRETLERİ
3-.Davacılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden, kabul edilen manevi tazminat istemi yönünden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalı ——- alınarak davacılara verilmesine,
4.Davalı —-kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, reddedilen manevi tazminat istemi yönünden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacı davalı ——verilmesine,
5.Maddi tazminat istemi yönünden vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
DİĞER YARGILAMA GİDERLERİ
6-Davacı tarafından sarfedilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından sarfedilen 31,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair, Davacı Vekilinin ve Davalı—- yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta süre içerisinde ——— nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu. 05/11/2020