Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1655 E. 2018/110 K. 30.01.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İstanbul Anadolu
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2014/1655 Esas
KARAR NO : 2018/110

DAVA : Tazminat (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/12/2014
KARAR TARİHİ : 30/01/2018

Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin toptan kumaş ticareti faaliyetinde bulunan tacir olduğunu, davalı bankanın …………… Şubesi’nden 13/03/2013 tarihinde 37.000,00 TL taşıt kredisi kullandığını, müvekkilinin kullanmış oluğu kredinin taksitlerini 15/04/2013 tarihinden itibaren başlamak üzere…. hesabından davalı banka nezdindeki hesabına düzenli olarak gönderdiğini, müvekkilinin ticaret yaptığından dolayı bitmek üzere olan çek karnesini yenilemek üzere 13/07/2013 tarihinde …………….. şubesine başvuru yaptığını, şube yetkilisinin başvurudan birkaç gün sonra kendisine kullanmış olduğu kredinin geri ödemelerinde problem olduğu gerekçesiyle olumsuz yanıt verdiğini, kredi kayıt sisteminde olumsuz not kaydının bu gerekçeyle oluştuğunu, müvekkilinin bu olay üzerine kendisine haksızlık yapıldığı gerekçesiyle hesabının kapatılarak başka bir banka olan ………….. nezdinde yeni bir hesap açmak suretiyle yeniden talepte bulunduğunu, ancak bu olumsuzluğun aynı şekilde devam ettiği gerekçesiyle bu bankadan da aynı şekilde olumsuz yanıt aldığını, müvekkilinin tüm ödemelerini zamanında yaptığını, bu şekilde bilgisi olduğunu, ancak müvekkilinin düzenli olarak taksitlerini davalı banka hesabına gönderdiğini, buna rağmen davalı bankanın kendisinin bilgisi dışında 1’er ay gecikmeli olarak hesabına geçirildiğini, bunun da kendisine zarar verdiğini, hatta …. nezdinde yaptığı kredi kartı limit artışı talebinin aynı gerekçe ile reddedildiğini, üniversitede okuyan oğlunun taksitlerini ödenmesi için yapılan bu talebinin kendisi için ciddi sıkıntılara yol açtığını, davalı bankanın bu tutum ve davranışı nedeniyle müvekkilinin ticari ve kredi itibarının zedelendiğini, bunun üzerine müvekkilinin zararının tazmini için davalı bankaya 15/08/2014 tarihinde İstanbul Beyoğlu…..noterliği’nin 16004 yevmiye numaralı yazısı ile ihtarname gönderildiğini, davalı bankanın 19/08/2014 tarihinde tebellüğ etmiş olmasına rağmen yazıya hiçbir yanıt verilmediğini, bu nedenle davalı bankanın ….. nezdinde 16/09/2014 tarihinde şikayet edildiğini ancak başvuruların bireysel nitelik taşımayan bankacılık işlemi sayılmadığı gerekçesiyle reddedildiğinden bahisle doğan manevi zararının tazminine karar verilmesini talep ve dava etmiş, yargılama sırasında dava dilekçesini tekrar etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu ihtilafın davacının kullanmış olduğu taşıt kredisinden kaynaklandığını, bu konunun 4047 sayılı TKHK Kapsamında bir hizmet olduğunu, bu tür davalarda görevli mahkemenin Tüketici Mahkemesi olduğunu, bu nedenle eldeki davanın görev yönünden reddini, davaya konu 13/08/2013 tarihli kredi ödemesinin 4,00 TL bedelli …. durum Raporu” masraf bedeli nedeniyle eksik yatırıldığından bu durumun …. olumsuz yansıdığını, bu masrafın davacıya talebi üzerine periyodik olarak gönderilen hesap ekstreleri nedeniyle oluşan gönderim masrafı olduğunu, söz konusu olumsuzlukların davacıya SMS ile de bildirildiğini, eksik tutarın davacı tarafından ancak Ağustos 2014 döneminde yatırılarak kapatıldığını, bu nedenle bu tarihe kadar olan ödemelerinde söz konusu eksikliğin otomatik olarak yansıdığını, davacının yapmış olduğu eksik ödemeler nedeniyle olumsuzlukların yansıdığını, davacının bu işlemler nedeniyle davalı müvekkiline izafe olunacak herhangi bir kusur ve sorumluluğunun bulunmadığından davanın reddini talep ettiği, davacının başka bir banka nezdinde kredileri olduğunu, olumsuzlukların bu krediler nedeniyle kaynaklanmış olabileceğini, davacının haksız ve mesnetsiz olarak manevi tazminat talebinde bulunduğunu, tazminat şartlarının oluşmadığını, tüm bu nedenlerle karşı delil ve ek delil sunma hakları saklı kalmak kaydıyla iş bu davanın görevli Tüketici Mahkemesi olması nedeniyle görev yönünden ve savunmaları dikkate alınarak esas yönünden reddine karar verilmesini talep etmiş, yargılama sırasında cevap dilekçesini tekrar etmiştir.
Davacının kullandığı krediye ilişkin tüm belgeler ve hesap hareketleri dosyamız arasına celbedilerek bilirkişi incelemesi yaptırılmış ve bilirkişi tarafından düzenlenen raporda özetle; davacıya kullandırılan taşıt kredisine ilişkin geri ödeme taksitlerinin zaman zaman hafta sonuna gelmesi nedeniyle ilk iş günlerinde kredi ödemesinin yapıldığı, kredi geri ödemesinin düzenli olarak yapıldığı, sadece 24/12/2013 tarihinde bir kere kredi geri ödemesinin geç yapılmakla birlikte fazla ödeme yapıldığı, hesap ekstrelerine göre davalı banka tarafından geri ödemelerin yapıldığı gün hesaplara aktarıldığını, findeks-endeksli çek raporunun incelenmesinde olumsuz bir durumun yansıtılmadığını, aksine kredi notunun en az riskli olarak tanımlandığı kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; talebin, davalı bankanın haksız eylemleri nedeniyle doğan manevi zararının tazmini olduğu, davacı tarafça dava dilekçesi ile kredi geri ödemelerinin hesaplara geç yansıtıldığı ve kredi notunun düşürüldüğünden bahisle manevi zarara uğradığının iddia edildiği, davalı tarafça öncelikle kredinin tüketici kredisi olduğundan bahisle görev itirazında bulunmuş ve davanın esasına ilişkin olarak da davacıdan finansal durum raporu bedelinin tahsil edilmesi nedeniyle olumsuzluğun ortaya çıktığından bahisle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı tarafın görev itirazı bakımından; davacıya tüketici kredisi veya ihtiyaç kredisi altında kredi kullandırılmadığı gibi, davacı tarafça sunulan belgeler ve beyanlar dikkate alındığında kredi ile alınan aracın ticari amaçla kullanıldığı, bu nedenle de ticari kredi olduğu kanaatine varılmakla görev itirazı dikkate alınmamış ve yargılamaya devam olunmuştur. Dosyamız kapsamına alınan bilirkişi asıl ve ek raporu ile davacı tarafça yatırılan bedellerin hesaba geç yatırıldığı iddia edilmiş ise de hesap ekstrelerine göre yatırılan bedellerin yatırıldığı gün hesaba aktarıldığı ve davalı bankanın haksız bir eylemi bulunmadığı kanaatine varılmıştır. Dosyamız kapsamına alınan hesap ekstrelerinin incelenmesinde; bilirkişi raporunda bahsi geçtiği üzere, davacı tarafça yatırılan bedellerin aynı gün aktarıldığı, bununla birlikte davacının ödeme yaptığı hesaptan …. adı altında bedel kesildiği, bu nedenle kredi bedellerinin eksik ödenmiş gibi yansıdığı anlaşılmıştır. Davacı vekili her ne kadar davacının düzensiz ödemesi olmamasına rağmen düzensiz ödeme masrafı tahakkuk ettirildiği ve gönderilmemesine rağmen hesap özeti posta masrafı kesildiği ve bu eylemlerin manevi zarara neden olduğu savunulmuş ise de; davacının dava dilekçesinde sadece kredi ödemelerinin geç yansıtıldığının iddia edilmesi karşısında söz konusu beyanlarının iddianın genişletilmesi kapsamında olduğu, bu nedenle taraflar arasında imzalanan kredi sözleşmesi nedeniyle davalının ….. bedeli ve hesap özeti posta masrafı kesme hak ve yetkisinin bulunup bulunmadığı hususlarının iddianın genişletilmesi kapsamında kalması ve davalı tarafa iddianın genişletilmesine açık rızasının bulunmadığı, dolayısıyla da davacının, davalının kredi geri ödemelerinin geç yansıttığı ve bu eylemi nedeniyle manevi zarara uğradığı hususunu ispatlayamadığı ve davanın reddi gerektiği yönünde oluşan tam ve bağımsız vicdani kanaat ile aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2- Alınması gereken karar ve ilam harcı 35,90 TL olduğundan peşin alınan 853,90 TL harçtan mahsubu ile arta kalan 818,00 TL harcın karar kesinleştiğinde istek halinde davacıya iadesine,
3- Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin davacı yan üzerinde bırakılmasına,
4- Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan……’nin 10/3. maddesine göre belirlenen 2180,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
5- Davacı tarafça yatırılan gider avansından kararın tebliğ giderleri karşılandıktan sonra arta kalan kısmının karar kesinleştiğinde istek halinde davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul BAM nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. .