Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1638 E. 2021/1318 K. 07.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2014/1638 Esas
KARAR NO: 2021/1318
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ: 18/06/2013
KARAR TARİHİ: 07/12/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin miras bırakan oğullar—– tarihine meydana gelen trafik kazasında hayatlarını kaybettiklerini, davalının —- hazırlayan sigorta şirketi olduğunu, kaza nedeniyle müvekkillerinin — desteğinden yoksun kaldığını, —– müvekkilleri ile birlikte aynı evde ikamet ettiklerini, sigorta şirketine yapılan başvurunun reddedildiğini belirterek; hesaplanacak tazminatın faiziyle birlikte ödenmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; görevli mahkemenin Ticaret Mahkemeleri olduğunu, —– tarihleri arasında—-sigortalandığını, meydana gelen kaza neticesinde araç sürücü — eşi ve kızının vefat ettiğini, davacıların gelinleri — desteğinden yoksun kaldıklarını ettiğini, — davacılara destek olduğunun ispat edilmesi gerektiğini, tazminattan müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini savunarak; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davanın ilk olarak açıldığı —– ilamı ile görevsizlik kararı verilerek dosya mahkememize gönderilmiştir.
Dava; ölümlü trafik kazası sonucunda destekten yoksun kalma tazminatı talebine ilişkindir.
Mahkememizce; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları resen belirlenerek; taraf vekillerinin vermiş olduğu tüm dilekçeler ve ibraz ettiği tüm deliller, poliçe ve hasar dosyası, savcılık dosyası, —–, mahkememizce alınan bilirkişi raporları ile dosya arasındaki tüm kayıt ve belgeler tek tek incelenmiştir.
—- Tarafından düzenlenen — incelenmesinde; poliçenin —- tarihleri arasında geçerli olduğu, sigortalının — olduğu, sigortalı aracın—- plakalı araç olduğu, aracın——-olduğu, poliçede sakatlık ve ölüm teminat limitinin —– olduğu, davacılar tarafından sigortaya davadan önce başvuruda bulunulduğu, herhangi bir ödeme yapılmadığı anlaşılmıştır.
—- dosyasının incelenmesinde; dava konusu trafik kazası nedeniyle başlatılan soruşturma neticesinde —- alınan kusur raporunda meydana gelen trafik kazasında — plakalı araç sürücüsü—- %100 oranında kusurlu olduğu, —- plakalı araç sürücülerinin kazada kusurlarının bulunmadığının tespit edildiği, kaza mahallinde —- vefat ettiği,—-kazadan sonra kaldırıldıkları hastanede vefat ettikleri, savcılık tarafından kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği görülmüştür.
Mahkememizce aktüer bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi tarafından — tarihinde düzenlenen raporda özetle; — desteğinden yoksun kalınmasına nedeniyle davacı — talep edebileceği destekten yoksun kalma tazminatının —– talep edebileceği destekten yoksun kalma tazminatının — olduğu kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Davacılar vekilince sunulan —— manevi tazminatın tahsilinin talep edildiği, ancak ıslah harcının yatırılmadığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce kusur bilirkişisinden rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi tarafından düzenlenen —-tarihli raporda özetle; meydana gelen trafik kazasında müteveffa —-%100 oranında kusurlu olduğu, diğer araç sürücülerinin ve mütevaffa ——- kusursuz olduğu kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce aktüer bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi tarafından düzenlenen — tarihli raporda özetle; —–davacılara eylemli ve sürekli bir destekliğinin ortaya konulamadığı, bu nedenle davacılar destekten yoksunluk zararının oluşmadığı kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Davacılar vekilince müteveffa —– yönünden de destekten yoksun kalma talebinde bulunulduğu belirtilmiş olmakla, davacılar vekiline talep sonucunu açıklamak üzere süre verilmiş, davacılar vekilince — beyan dilekçesinde özetle, davacıların hem gelinleri —- hem de oğulları—- desteğinden yoksun kalma tazminatı isteminde bulunulduğunu, —desteğinden yoksun kalma tazminatı olarak her bir davacı için —olmak üzere toplam—- talep edildiği beyan edilmiş ve eksik harç tamamlatılmıştır.
Mahkememizce aktüer bilirkişiden ek rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi tarafından düzenlene — ek raporda özetle; —- göre asgari ücretin —–üzerinden yapılan hesaplama sonucu müteveffa—- desteğinden yoksun kalınması nedeniyle davacı — talep edebileceği tazminat miktarının —-talep edebileceği tazminat miktarının —– olduğu kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesi neticesinde; davacılar tarafından, meydana gelen trafik kazası nedeniyle oğullarının ve gelinlerinin vefatından dolayı oluşan destekten yoksun kalma tazminatının tahsilinin talep edildiği; davalı tarafından, davanın reddinin savunulduğu anlaşılmıştır.
Davacılar vekilince dava dilekçesinde, açıklama kısmında davacıların müteveffa ——— desteğinden yoksun kalındığından bahisle tazminat isteminde bulunulduğu, dilekçenin konu kısmında müteveffa —– desteğinden yoksun kalındığından bahisle tazminat isteminde bulunulduğu görülmekle, davanın aydınlatılması kapsamında, davacılar vekiline talebini açıklamak üzere süre verilmiş, davacılar vekilince her iki müteveffa yönünden de destekten yoksun kalma isteminde bulunulduğu belirtilmiştir. Bu yönüyle her iki müteveffa yönünden ayrı ayrı inceleme yapmak gerekmiştir. Davacılar vekilince dava dilekçesinde dava değeri —- olarak belirtilmiş ancak her bir davacı ve talep yönünden ayrı dava değeri bildirilmemiş, Mahkememizce davacıların her bir destekten yoksun kalma isteminin —— olarak kabulü gerekmiştir.
6098 sayılı TBK m. 53 öngörmüş olduğu hal, ölüm sonucu vukua gelen bir kısım zararların tazminini hükme bağlamaktadır. Bu hükme göre, ölenin yardımından faydalananlar, bu yüzden yoksun kaldıkları faydayı, tazminat olarak, sorumludan isteyebilirler. Buna “destekten yoksun —- kalma tazminatı” denir. Yasa metninden de anlaşılacağı gibi destekten yoksun kalma tazminatının konusu, desteğin yitirilmesi nedeniyle yoksun kalınan zarardır. Buradaki amaç, destekten yoksun kalanların desteğin ölümünden önceki yaşamlarındaki sosyal ve ekonomik durumlarının korunmasıdır. Destek kavramı, gerçekleşmiş veya gerçekleşmesi umulan bir bakım ilişkisini gösterir. Eylemli ve düzenli olarak bir kimsenin geçimini kısmen veya tamamen sağlayacak şekilde ona yardım eden veya olayların normal akışına göre eğer ölüm vuku bulmasaydı az çok yakın bir gelecekte de bu yardımı sağlayacak olan kişi destek sayılır. Birinci durumda fiili destek, ikinci durumda ise farazi destek kavramı söz konusudur. Bir başka anlatımla; destekten yoksun kalma tazminatı, fiili ve sürekli olarak bakımdan yoksun kalınması halinde takdir edilen bir tazminattır. Uygulamada eşlerin birbirlerine, anne ve babaların çocuklarına, çocukların da anne babaya destek olacağı kabul edilmektedir. Bunların haricindeki kişiler bakımından; destek ilişkisinin eylemli ve düzenli olarak devam ettiği somut delillerle kanıtlanması gerekir.
Somut olayda, müteveffa—– davacıları gelini olduğu, davacılar tarafından gelinleri ile aynı evde yaşadıkları ve gelinlerinin desteğinden yoksun kalındığını iddia edildiği, dosya kapsamında müteveffa —- davacılara fiili ve sürekli olarak destek olduğunun veya ileride destek olabileceğinin somut deliller ile davacılar tarafından ispat edilemediği anlaşıldığından; davacıların — vefatı nedeniyle talep edilen destekten yoksun kalma isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.——
Müteveffa —- ise davacıların oğlu olduğu, müteveffanın davacılara destek olduğunun kabulünün gerektiği, dosya kapsamında alınan bilirkişi raporu ile, —- göre asgari ücreti—- üzerinden yapılan hesaplama ile davacı — talep edebileceği tazminat miktarının ——– olarak tespit edildiği, yapılan tespitin —- doğrultusunda ——kayıtları ile uyumlu olduğu, meydana gelen trafik kazasında müteveffanın %100 oranında kusurlu olduğu tespit edilmiş ise de, kaza tarihi itibariyle —- mümkün olmadığı, yerleşik — uygulamalarına göre davacıların 3. Kişi olarak kabulünün gerektiği, davacılar tarafından müteveffa — yönünden her bir davacı için —–talepte bulunulduğu, taleple bağlılık ilkesi uyarınca iş bu tutar üzerinden davanın kabulünün gerektiği, dava dilekçesi ile faiz başlangıç tarihi ve faiz türü belirtilmediğinden, tespit olunan tazminata dava tarihinden yasal faiz işletilebileceği kanaatine varılmıştır.
Her ne kadar davalı tarafça, ikinci kez ıslah talebinde bulunulmasının usul ve yasaya aykırı olduğu belirtilmiş ise de; eldeki davanın niteliği itibariyle belirsiz alacak davası olduğu, davacılar vekilince sunulan—— tarihinde sunulan dilekçenin niteliği itibariyle HMK md. 107/2 gereği sunulan talep artırım dilekçesi olduğu, ancak arttırılan bedel üzerinden harç yatırılmadığı, bu hali ile geçerli bir talep arttırımının bulunmadığı, dilekçenin ıslah olarak kabulü halinde dahi, ıslah harcı yatırılmadığından, ıslahın yapılmamış sayılmasının gerektiği dolayısıyla —– tarihinde yapılan ıslahın usul ve yasaya uygun olduğu kanaatine varılmıştır.
Yine davalı tarafça ıslah beyanına karşı zaman aşımı itirazında bulunulmuş ise de, dava konusu kazanın —- tarihinde meydana geldiği, ıslah dilekçesinin —— tarihinde sunulduğu, meydana gelen kazanın ölümlü trafik kazası olduğu, bu hali ile somut olaya uygulanması gereken uzamış ceza zamanaşımı süresinin dolmadığı anlaşılmakla, davalı yanın zamanaşımı itirazı dikkate alınmamıştır.
Dosya kapsamında tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda açıklandığı üzere —– gereğince ayrıntılı, detaylı inceleme yapılmış olup, yukarıda gerekçesi de yazılı olduğu üzere aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1.Davacıların müteveffa ——desteğinden yoksun kalma tazminatı talebine ilişkin davanın REDDİNE,
2.Davacıların müteveffa —– desteğinden yoksun kalma tazminatı talebine ilişkin davanın KABULÜ İLE;
Davacı — Davacı —- olmak üzere toplam—-destekten yoksun kalma tazminatının dava tarihi olan —– tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak adı geçen davacılara verilmesine,
2.Davanın kabul edilen kısmı yönünden alınması gerekli karar ve ilam harcı olan 7.514,10.-TL ve reddedilen kısmı yönünden alınması gereken karar ve ilam harcı 59,30 TL harç toplamı 7.573,40 TL harçtan, dava açılırken yatırılan 170,80.-TL peşin harç ve 375,71.-TL ıslah harcı olmak üzere toplam 546,51.-TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 7.026,89.-TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3.Davacılar tarafından yatırılan 170,80.-TL peşin harç, 375,71.-TL ıslah harcı ve 24,30.-TL başvurma harcı olmak üzere toplam 570,81.-TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4.Davacılar tarafından yapılan 2.450,00.-TL bilirkişi ücreti, 213,10.-TL posta gideri olmak üzere toplam 2.663,10.-TL yargılama giderinin davada haklı çıktığı %95 oranında olmak üzere 2.529,95.-TL’sinin davalıdan tahsili ile davacılara verilmesine, bakiye kısmın davacılar üzerinde bırakılmasına,
5.Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6.Davacı —–kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen kısım için karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 7.950,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı —-verilmesine,
7.Davacı—-kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen kısım için karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 7.950,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı —- verilmesine,
8.Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, davacı –tarafından açılan ve reddedilen dava yönünden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre 2.500,00 TL vekalet ücretinin davacı ——- tahsili ile davalıya verilmesine,
9.Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, davacı —-tarafından açılan ve reddedilen dava yönünden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre 2.500,00 TL vekalet ücretinin davacı —- tahsili ile davalıya verilmesine,
10.Kararın kesinleşmesi halinde kullanılmayan gider avansının ilgili tarafa iadesine,
Dair, Davacılar Vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta süre içerisinde ———–nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu. 07/12/2021