Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1603 E. 2019/416 K. 10.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2014/1603 Esas
KARAR NO : 2019/416
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 05/12/2014
KARAR TARİHİ: 10/04/2019
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA: Davacı vekili dilekçesinde özetle ; Davacı vekilleri müşterek imzalı olarak sundukları — dava tarihli dilekçede özetle; —–ı Kımılu’nun davalı şirket nezdinde 2008 – 2011 yıllarına ilişkin yaptığı incelmelerin sorucunu değerlendirerek almış olduğu kararlan —- tarihli yazısı ile müvekkili şirkete bildirdiğini, söz konusu yazıda -karar organının ————- tarihli toplantısında;
a)————–haricinde ———— bölgesinde faaliyet gösteren diğer demir cevheri firmaların düşük fiyat tekliflerini dikkate almayarak, 2008 -2011 döneminde demir cevherinin münhasıran ———- temin edilmesi sebebiyle ——— kârının veya mal varlığının faiz hariç———T.L. sı tutarında azalmasına sorumluluğu bulunan şirketin Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Koordinatörü … hakkında işlem yapılması için TCK’nın 279 uncu maddesi uyarınca Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusunda bulunulmasına,
b)Şirket yönetiminin suç teşkil eden eylemler hakkında bilgilendirilmesine ve şirketin uğramış olduğu 4.538.424.- T.L. sı tutarındaki zararın kanuni faizi ile birlikte tazmin edilmesi için gerekli adımların atılmasına ve bu adımlar hakkında ———- bilgi verilmesinin istenmesine,
c)2011 yılı sonrasında ———- demir cevheri alımına devam edilmesi suretiyle varsa şirket zararının şirket tarafından ayrıca hesaplanmasına ve hesaplanacak zararın kanuni faizi ile birlikte tazmini için gerekli adımların atılmasına ve bu adımlar hakkına ————- bilgi verilmesinin istenmesine, ayrıca piyasa fiyatlarından daha yüksek fiyatlar ile demir cevheri alımı yapılmaması konusunda gerekli tedbirlerin alınması hususunda şirketin bilgilendirilmesine,
d)Şirket tarafından 1 ay içinde Kurul kararının gereğinin yerine getirilmemesi durumunda konunun tekrar —- karar organına sunulmasına ilişkin kararların alındığını, bu kararların müvekkili şirkete tebliğ edilerek gerekli işlemlerin yapılmasının talep edildiğini, müvekkili şirketin yönetim kurulunun —- tarihli ve—sayılı toplantısında ——— söz konusu yazısının değerlendirildiğini, toplantıda “belirtilen zararın faizi ile birlikte tahsili için davalı … na ihtar çekilmesine ve —-denetim raporunun tamamının veya ilgili kısımlarının —-talep edilmesine, ——–olumlu cevap vermemesi halinde raporun bir örneğinin suç duyurusunun yapılacağı Cumhuriyet Başsavcılığı ‘ndan istenmesine” karar verildiğini, davalı …’na———- tarihine ihtarname keşide edilerek ————- TL’sinin faizi ile birlikte bir ay içinde ödenmesinin talep edildiğini, ihtarnameyi ————tarihinde tebellüğ eden …’tnun cevap vermediğini, SPK’nın denetleme raporunun ilgili kısımlarını müvekkili şirkete verdiğini, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının ———– soruşturma numaralı dosyasından da raporun tamamının örneğinin alındığını, —-denetim raporu incelendiğinde şirket fabrikasına yakın bölgelerde demir cevheri ocağına sahip firmaların ilgili dönemlerdeki ortalama satış fiyatları ile ————ortalama alış fiyatlarının karşılaştırılarak aradaki farka göre hesaplama yapıldığının görüldüğünü, müvekkili şirketin ————– tarihli ve —- sayılı yönetim kurulu toplantısında; ———– kamu gücünü kullanarak elde ettiği verilerin müvekkili şirket tarafından yapılmasının mümkün olmadığına, bu nedenle ————-yılı mali yılı sonundan …’nun şirketten ayrıldığı ——– tarihine kadar yapılmış demir cevheri alımları ile ilgili olarak müvekkili şirketin zararı mevcut ise bu zararın mahkeme tarafından tespit ve tahsil edilmesinin istenmesine” karar verildiğini, müvekkili şirket tarafından ——— yapılan açıklamada demir cevheri tedariki ve fiyat tespiti sürecinde …’nun yanında Satın Alma Grup Müdürü ve Satın Alma Müdür Yardımcısının da görevli olduğunun beyan edilmesine rağmen, ————bölgede demir cevheri satan ——– Şirketi müdürü ————- teklifinin bizzat … tarafından kabul edilmediği” şeklindeki ifadesinden hareket ederek suçu …’nun işlediği sonucuna vardığını, …’nun işlemlerinin bir kısmının eski TTK, bir kısmının da yeni TTK döneminde gerçekleştiğini, eski TTK dönemine ilişkin … hakkında dava açılması için gerekli olan genel kurul kararının alınacağını, bu eksikliğin tek başına ret sebebi olmadığını, eksikliğin giderilmesi için süre verilmesi gerektiğini, yeni TTK’da ise yönetim kurulu üyeleri hakkında dava açılması için genel kurul karan gerekeceğine dair bir hüküm bulunmadığını, iş bu davanın——– denetleme raporunda yer verilen tespitler dikkate alınarak açıldığını iddia ederek; ileride belirlendiği zaman artınlmak üzere belirsiz alacağın asgari —- T.L. sı tutanndaki kısmının 2008 yılı mali yılı başından …’nun görevden ayrıldığı ————- tarihine kadar gerçekleştirilen her bir demir cevheri alım işleminden itibaren hesaplanacak yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmişlerdir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesi özetle ; müvekkilinin ———- yaptığını ve ————— tarafından üstün hizmet ödülü aldığını, sahip olduğu bilgi ve tecrübeyi on yılı aşkın süre zarfında davacı şirkete aktararak dev yatırımları olan bir gruba dönüştürdüğünü, — iken —– tarafından anlaşılması güç bir şekilde 2008 – 2011 yılları arası/dönemde —- Madencilikten piyasaya göre daha yüksek ffyatja demir cevheri alımı yaparak şirketi yaklaşık 4.500.000.- T.L. sı zarara uğrattığı iddiasıyla müvekkili hakkında güveni kötüye kullandığı suçunu işlediği yönünde savcılığa suç ihbarından bulunulduğunu, ———– müvekkiline savunma yapma imkânı bile tanımadığını, tamamen bir iki şahsın beyanı ile hareket ettiğini, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen ———- nolu soruşturma kapsamında müvekkilinin savunmalarını sunduğunu, davacı şirketin ———- yaptığı suç duyurusunun ne kadar haksız olduğunun farkında olmasına rağmen – yazısında 2008 – 2011 dönemi için belirtilen zarar tutan ile 2012 yılı ve sonrasına ilişkin belirsiz alacak tutarının tahsili için huzurdaki davayı açtığını, davacı şirketin delil olarak sadece – tarihli ve —- karanna ve bu karara temel teşkil eden ————— sayılı denetleme raporuna dayandığını, müvekkilinin yönetim kurulu başkanlığı yaptığı dönemde demir cevheri alımı konusundaki kararları tek başına almadığını, kararların ilgili birimlerin görüşü alınarak yönetim kurulu tarafından alındığını, demir cevherine ilişkin bu alım politikaları sebebiyle davacı şirketin zarar etmediğini, aksine kâr ettiğini, müvekkilinin de içinde bulunduğu yönetim kurulu üyelerinin 2009, 2010, 2011, 2012 ve 2013 yılları için genel kurul tarafından ibra edildiğini, her halükârda dava konusu taleplerin zaman aşımına uğradığını, müvekkili hakkında dava açılması için genel kurul kararının olmadığını, —- davacı … sorumluluk davası açmaya zorlama yetkisinin bulunmadığını, öte yandan tazminat talebi için belirsiz alacak davası açılmasının mümkün olmadığını, talep sonucunun HMK m.ll9/l-ğ anlamında belirlilik şartını sağlamadığını, tazminat talebine ilişkin 2008 – 2012 yıllan arasındaki demir cevheri alımına ait tüm bilgi ve belgelerin davacı şirketin elinde bulunduğunu, dolayısıyla davacı şirketin bir zarar varsa bunu hesaplamasının mümkün olduğunu, belirsiz alacak davası açmada davacı şirketin hukuki yararının bulunmadığını, dava şartının oluşmadığını, demir cevheri alımına ilişkin işlemlerin davacı şirketin 2009, 2010, 2011, 2012 ve 2013 yıllarına ait genel kurullarda görüşülüp tartışıldığını, müvekkilinin de dahil olduğu yönetim kurulunun ibra edildiğini, —genel kurulun yerine geçerek hareket edemeyeceğini, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının —— nolu dosyası üzerinden başlatılan soruşturmanın bu davanın konusu ile aynı olduğunu, bu soruşturmanın bekletici mesele yapılmasının talep edildiğini, davacı şirketin demir cevheri alımı sebebiyle zarara uğramadığını, ortada SPK’nun raporundan başka belge bulunmadığını, -denetim raporunda; ——————— yne nazaran daha düşük teklif verdikleri halde, bu tekliflerin kabul edilmeyerek demir cevheri alımının ———— yapıldığının” belirtildiğini, iddiaların buna dayandırıldığını, müvekkilinin Anayasal savunma hakkının göz ardı edildiğini, müvekkilinin savunması alınmış olsaydı gerçeklerin baştan ortaya çıkmış olacağını, davacı şirket tarafından satın alınan demir cevheri ile fiyat teklifi yapılan dendir cevherinin kalitesinin aynı olmadığını, bu hususun raporda dikkate alınmadığını, ayrıca öğütme maliyetinin düşmesi açısından demir cevherinin tane boyutunun 6-10 cm. arasında olması gerektiğini, fabrikaya gönderilmeden kırılarak boyutunun küçültüldüğünü, alımın yapıldığı —–kesintisiz olarak bu oranlara uygun teslimat yaptığını, –oranının demir cevherine etkisini görmek açısından 2012 yılında davacı şirketin ———— aldığı tekliflere bakmanın yeterli olduğunu, 2012 yılında ———– temin edilen demir cevherinin birim fiyatı 72.- TL/ton iken, aynı kalite koşullarda —- ve ——tarafından yapılan tekliflerin sırasıyla ——– TL/ton olduğunu, —- tarafından teklif edilen demir cevherinin —–oranının % 45 olması halinde teklif edilen fiyatın 65.-TL/tona düşeceğini, bu seferde fazla kullanım nedeniyle maliyetin artacağını, — oranındaki % 15 eksikliğin hammadde kullanımındaki fazlalık nedeniyle—-TL/ton maliyet artırımına yol açtığını, bu sebeple raporda—- oranını tam olarak dikkate almayan bütün karşılaştırmaların geçersiz olduğunu, demir cevherindeki tenör oranının ancak laboratuvarlarda tespit edilebileceğini, müvekkilinin Yönetim Kurulu Başkanlığı yaptığı dönemde gelen tekliflerin ———–kendi laboratuvannda analiz ederek tenör oranını saptadığını, buna göre tekliflerin değerlendirildiğini, raporda her ne kadar– ve rutubet oranlarına yer verildiyse de bu oranların denetçi tarafından nasıl belirlendiğine açıklık getirilmediğini, — suç duyurusunda —— beyanlarını esas aldığını, —–tarafından 2008 – 2011 yılları arasında satılan demir cevherinin ortalama— oranının % 50 olduğunun belirtildiğini, bu oranın doğru olduğu kabul edilse bile bu niteliklere sahip demir cevherinin ———– arzu ettiği ve ———tedarik ettiği demir cevherinin kalitesini taşımadığını, birbirine emsal teşkil etmeyen karşılaştırmalar ile —- daha pahalı alım yapıldığının söylenemeyeceğini, -raporunda diğer firmaların satış fiyatları karşılaştırılırken sadece nakliye masraflarının dikkate alındığını, diğer unsurların göz ardı edildiğini, – açısından demir cevheri alımındaki en önemli maliyet kalemlerinden birinin de stoklamadan kaynaklandığını, —— kış aylarında da sevkiyatına devam ettiğini, aylık yerine haftalık olarak teslimat yaptığını, bu durumun —- stoklama maliyetini düşürdüğünü, daha ucuz tekliflerde bu şartların sağlanamaması halinde fiyat cazibesinin ortadan kalkacağını, stoklama maliyetlerinden ötürü daha pahalı hale geleceğini, öte yandan rüzgâr ve yağmurun da fireye yol açtığını, bu sebeple çok stok yapmanın doğru olmadığını, bütün maliyet kalemlerinin nazara alınarak demir cevherinin —- temin edildiğini, raporda — pazarlık gücünün varlığına rağmen yüksek bedelle demir cevheri alındığı iddiasının da doğru olmadığını, – diğer çimento firmalarına teklif ettiği fiyatların emsal olarak alınmadığını, raporun 92. sayfasında yazılı olduğu üzere – tarihinde — demir cevheri için 65.- TL/ton fiyat teklif ettiğini, aynı yıl—– TL/ton birim fiyatla demir cevheri aldığını, – tarihinde ————–demir cevheri için 95.- TL/ton teklif verdiğini,–TL/ton birim fiyatı ile demir cevherini temin ettiğini, — demir cevheri birim maliyetinin 2010 yılı için 53,42 TL/ton, 2011 yılı için 57,99 TL/ton, 2012 yılı için ise 60,12 TL/ton olduğunu, söz konusu yıllarda —- uyguladığı birim satış fiyatının ise sırasıyla —–TL/ton olduğunu,– çok düşük bir kâr marjı ile – satış yaptığını, —- bölgede —- tarafından istenen nitelik ve miktarda demir cevherini kesintisiz ve düzgün biçimde sağlayacak tek firma olduğunu, bölgede faaliyet gösteren firmalarda bu imkânların bulunmadığını, – tarafından yapılan incelemede teklif veren firmanın beyanına dayanılarak kapasitesinin var olduğunun kabul edildiğini, oysa bu firmaların böyle bir kapasiteye sahip olmadıkları resmi belgeler ile olduğunu, davacı …’nun 2008 – 2011 yılları arasında —– toplam 679.292 ton demir cevheri tedarik ettiğini, tekliflerinin kabul edilmediği belirtilen —- ve —– kesinlikle bu miktarda malı tedarik edecek kapasitelerinin bulunmadığını, raporda —— 2008 – 2011 dönemine ilişkin potansiyel üretim kapasitesinin 3.500.000 ton olarak belirtildiğini, bunun sadece firma sahibinin beyanına dayandığını, ———— o dönemde —– bölgesinde işlettiği ve ———-yılında verdiği teklife konu olan 3508 ruhsat nolu demir cevheri ocağına ilişkin sözleşmesinden doğan işletme süresinin sona erdiğini, daha sonra söz konusu ocak için işletme hakkını alan —- sunulan — Müdürlüğü’nün raporunda teklife konu ocağın yıllık kapasitesinin toplam 30.000 ton olarak tespit edildiğini, 2008 – 2011 dönemine ilişkin toplam kapasitenin ise 120.000 ton olduğunu, nitekim bu miktarın —–anılan dönemdeki satış miktarı ile uyumlu bulunduğunu, müvekkilinin bilgisi dahilinde—— tarafından — yapılmış bir teklifin söz konusu olmadığını, raporun 121. sayfasında Hatipoğlu Madencilik tarafından —– iletilen —tarihli yazıda KDV hariç 42.- TL/ton üzerinden teklif verildiğinin belirtildiğini, ancak müvekkilinin böyle bir tekliften bilgi sahibi olmadığını, nitekim raporun 122. ve 123. sayfalarında görüleceği üzere davacı …’ya gönderilen yazıda yapılan incelemelere rağmen Hatipoğlu Madencilik tarafından gönderildiği iddia edilen teklif yazısının bulunamadığının bildirildiğini, raporun 125. sayfasında —–teklifinin kabul edilmediği ve müvekkili ile yapılan görüşmede “Yine mi sen geldin, senden cevher almayacağım,—— alıyorum” dendiğinin öne sürüldüğünü, —– burada müvekkili aleyhine nefret hissiyle hareket ettiğinin görüldüğünü, kaldı ki müvekkili tarafından bwle bir ifade kullanıldığına dair belge sunulmadığını, ——— ile uzun yıllardan beri çalıştığını ve sorurariz demir cevheri temin ettiğini, aralarında sağlam bir güven ilişkisinin oluştuğunu, —yılında iki şirketler grubunun —adıyla kurdukları ortak girişimleri vasıtasıyla—- milyonlarca – değerinde bir çimento tesisi projesini yürüttüklerini, müvekkilinin — ayrılmasından sonra mevcut yönetimin demir cevherini daha yüksek bir fiyatla —– tedarik ettiğini ve bunun şirket açısından en avantajlı politika olduğunu beyan ettiğini, raporun 129 uncu sayfasında yazılı olduğu üzere 0cak-2013 – Ekim-2013 döneminde — nakliye dahil KDV hariç toplam 12.899.294,80 T.L. sı tutarında 149.991,8 ton demir cevheri satın aldığını, buna göre demir cevherinin birim fiyatının KDV hariç 86.- TL/tona geldiğini, müvekkilinin güveni kötüye kullandığı iddia edilen dönemde —– temin edilen demir cevherinin birim fiyatı 65.- TL/ton, ayrılmadan önceki son dönemde ise birim fiyatın 72.- TL/ton düzeyinde olduğunu, ——— demir cevheri temin etmeye devam etmesinin davacı şirketin 2014 yılı olağan genel kurulunda azınlık tarafından gündeme getirildiğini, mevcut yönetim kurulunun ise alım politikasını savunduğunu, ——zorlaması ile müvekkili aleyhine davacı ikâme eden mevcut yönetim kurulunun yaptığı açıklamaların müvekkilinin haklılığını teyit ettiğini, bu durumun başka hiçbir bilgi ve belgeye gerek olmadan müvekkilinin haklılığını ortaya koyduğunu ve davanın reddini gerektirdiğini, demir cevherinin tedarikine ilişkin kararların yönetim kuruluna ait olduğunu, müvekkilinin tek başına yetkili kılınmadığını, —- – grubu ile yaptığı işlerden büyük kâr sağladığını savunarak; davanın usul ve esas yönünden reddine, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın ———— nolu soruşturmasının bekletici mesele yapılmasına, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Dava, ; Davalının davacı … zarara uğrattığı iddiasına dayalı sorumluluk davasıdır.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları resen belirlenerek, kanıtlar toplanmak ve bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle sonuçlandırılmıştır.
Düzenlenen bilirkişi raporu bilirkişi raporu gerekçeli ve denetime elverişli bulunmakla hükme esas alınmıştır.
Bu itibarla toplanan deliller, mahkememizce benimsenen bilirkişi raporu, tarafların iddia ve savunmaları, hep birlikte değerlendirildiğinde;
Davacı vekili, davalı …’nun müvekkili şirkette Yönetim Kurulu Başkanlığı yaptığı 2008 -2011 döneminde, verilen tekliflerinden daha yüksek bir fiyata —– demir cevheri temin ettiğini, bu nedenle davacı … —— T.L. sı zarara uğrattığını iddia ederek, ileride artırılmak üzere bu tutarın faizi ile birlikte davalıdan tazminine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili ise bölgede davacı şirketin istediği kalite ve tonajda demir cevheri temin edecek başka firma bulunmadığını, bu nedenle davacı şirketin menfaatleri göz önüne alınarak demir cevherinin ——- temin edildiğini, müvekkilinin buna tek başına karar vermediğini, ayrıca fiyat oluşturan başka unsurlarında söz konusu olduğunu, bunlar birlikte nazara alındığında fiyatın yüksek olmadığının anlaşılacağını savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
2008 – 2011 yılları arasında davalı şirketin yönetim kurulu başkanı ve genel koordinatörü iken 06-03-2013 tarihinde görevinden istifa etmiştir.
——— öz kaynakları sürekli artış kaydetmiş olup;
>2008 Senesinde 756.486.956.- T.L. sı,
>2009 Senesinde 797.428.571.- T.L. sı,
>2010 Senesinde 804.660.973.- T.L. sı,
>2011 Senesinde 836.042.507.- T.L. sidir.
——–
> 2008, 2009, 2010 ve 2011 yıllarına ilişkin 4 yıllık satışlarının toplamı 3.224.386.626.-T.L.
> 2008, 2009, 2010 ve 2011 yıllarına ilişkin 4 yıllık net kârlarının toplamı 373.412.927.-T.L. sidir. İş bu davada davalının 2008 -2011 yılları arasında davacı … zarara uğrattığı iddia edilmektedir.
Davacı şirket Çimento üretimi yapmakta olup, halka açık olup, ihracatı da bulunmaktadır. Şirket üretiminde kullanmak üzere demir cevheri tedarik etmektedir.– Şirketinden, tekliflere göre daha yüksek fiyatla temin ettiği iddiasıyla, huzurda görülmekte olan dava, o dönemde Yönetim Kurulu Başkanlığı yapan …’na karşı açılmıştır. Oysa, davacı şirketin mevcut sermaye yapısına göre tek kişinin karar alması mümkün gözükmemektedir. zaten davalı … tek başına yetkili değildir. Ayrıca davacı şirketin satın alma depertmanıda vardır.
Davacı şirketin işlemleri üzerinde ———- Uzmanı inceleme yapmış ve denetleme raporu düzenlemiştir. ——— da bu rapora istinaden, davacı şirketten … hakkında dava açılmasını ve Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulmasını istemiştir. Bunun üzerine iş bu dava açılmış ve dava tarihinden sonra, dava açılmasına icazet veren genel kurul kararı alınmıştır.
İncelenen belgelere göre, ——- makul bir kâr ile demir cevherini davacı şirkete sattığı, davacı şirketin de yüksek bir fiyatla satın almadığı, kaldıki davalının istifa ederek ayrılmasından sonra da, davacı .———- demir cevheri satın almaya devam etmiştir. Üstelik fiyatta da bir düşme söz konusu değildir.
En önemlisi olayımız açısından fiyat tek başına bir gösterge değildir. Yeterlik fiyattan önce gelen bir unsurdur.
Davacı şirket programa dayalı üretim yapan bir kuruluştur. Ham maddenin aksaması veya istenilen vasıfta olmaması tüm üretim prosesini etkileyecektir. Buda davacı şirketin taahhütlerinin aksamasına yol açacaktır.
İşte bunun için demir cevheri gibi önemli bir maddenin ciddi ve yeterliliği olan bir firmadan temin edilmesi zorunluluktur. Bunun için fiyatın yüksekliğine bile katlanabilir.
Davacı ile ——– grup şirketlerinin birlikte ortak girişim olarak yaptığı işler bulunmaktadır. Dolayısıyla demir cevheri alım – satımının haricinde de birliktelikleri söz konusudur.
Birbirleri ile ortaklık bazında ilişkisi olan firmaların, aralarında emsallerine göre düşük veya yüksek fiyattan mal alıp satımları Vergi Kanunlarına göre transfer fiyatlandırılması olarak addedilmektedir ve cezai yaptırımı bulunmaktadır. Bunun tespit edilmesi de, davacı şirketin hesaplarını tasdik eden Yeminli Mali Müşavirin sorumluluğundadır. Dosyada, Yeminli Mali Müşavirin böyle bir tespit yaptığına dair bilgi ve belge bulunmamaktadır.
Davacı, huzurunuzdaki dava konusu olay sebebiyle istanbul Anadolu 47. Asliye Ceza Mahkemesi’nde yargılanmış ve Mahkemenin Dosya No—-Esas, Karar -olan — tarihli kararı ile beraatine karar verilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde ; davalının davacı … zarara uğrattığı iddiasını kanıtlanamadığı, davalının demir cevheri satın alımından ötürü davacı … zarara uğratmadığı belirlenmekle kanıtlanamayan davanın reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-KANITLANAMAYAN DAVANIN REDDİNE,
KARAR HARCI
2-Alınması gerekli 44,40 TL harcın davacı tarafından peşin olarak yatırılan 77.504,95 TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 77.460,55TLnin karar kesinleştikten sonra talep halinde davacıya iadesine,
AVUKATLIK ÜCRETLERİ
3-Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davalı vekili için takdir olunan 110.584,24 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
DİĞER YARGILAMA GİDERLERİ
4-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından sarf edilen 18,00 TL tebligat ücreritin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair, hazır olan taraf vekillerininyüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolunun açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.10/04/2019