Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1556 E. 2021/775 K. 29.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2014/1556 Esas
KARAR NO: 2021/775
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/11/2014
KARAR TARİHİ : 29/06/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin davalı şirketle ticari ilişkisi olduğunu, ancak bakiye alacağının ödenmemesi üzerine davalı aleyhine ——— sayılı dosyasından takibe geçildiğini, itiraz üzerine takibin durduğunu, haksız itirazın iptali ile %20 icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle ; davacının dava konusu ürünlerin müvekkili şirkete tam ve eksiksiz teslim ettiğini ispata yarayan hiçbir belge sunamadığını, tesliminin yapıldığını belirtilen ve müvekkil şirkete fatura edilen ürünlerin tamamının teslim edilmediğini, bu hususun tarafların ticari defterlerinden de tespit edilebileceğini savunarak davanın reddini ve %20 icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.
Dava ; Dava, İİK’nun 67/1 maddesinde düzenlenen itirazın iptali davası iken, davalı şirketin yargılama sırasında iflas etmiş olması nedeni ile davaya kayıt kabul davası olarak devam edilmiştir.
Mahkememizce; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları resen belirlenerek; taraf vekillerinin vermiş olduğu dilekçeler, —– iflas dosyası, ——- dosyası ile dosya arasındaki tüm kayıt ve belgeler tek tek incelenmiştir.
—-dosyasının incelenmesinde; ——— alacağın, takip tarihinden itibaren işleyecek —– ile birlikte icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalıya — tarihinde tebliğ edildiği, davalı tarafından—- tarihinde icra takibine itiraz edildiği, davanın yasal 1 yıllık süresi içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
İflas müdürlüğü tarafından gönderilen yazı cevabında; müflis şirket hakkında —–dosyasından——iflas kararının kesinleştiğini, ikinci alacaklılar toplantısının ——– tarihinde yapıldığı anlaşılmakla yargılamaya devam olunmuştur.
Mahkememizce davacı yanın ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılmak üzere talimat mahkemesinden rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi tarafından düzenlenen — tarihli talimat raporunda özetle; davacı yanın ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun olarak tutulduğu, davacının toplam ——- cari hesap alacağının bulunduğu kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce müflis şirketin ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılmak üzere bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi tarafından düzenlenen — tarihli raporda özetle; müflis şirketin ticari defter ve kayıtlarının ibraz edilmediğini, davacı yanın defterlerinde bulunan faturalardan —- bedelli faturaya ilişkin sevk irsaliyesinin mevcut olmadığı, —– bedelli faturaya ilişkin sevk irsaliyesinden isimsiz imza bulunduğu, diğer faturalara ilişkin sevk irsaliyelerinin ise ——- isimli kişiler adına imza edildiği, sevk irsaliyelerindeki imzaların davalı şirket yetkilisine veya çalışanına ait olup olmadığının dosya kapsamından anlaşılmadığı, davacının alacağını ispat edemediği kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce gelen yazı kayıtları da değerlendirilmek üzere bilirkişiden ek rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi tarafından düzenlenen —- tarihli ek raporda özetle; davalı yanın —- adet fatura karşılığı – kaydının olduğu, — formalarında herhangi bir kaydın olmadığı, davacı alacağının ——-olduğu kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesi neticesinde; davacı tarafça, cari hesap alacağına istinaden başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptalinin talep edildiği; davalı tarafça, davanın reddinin savunulduğu anlaşılmıştır.
Davacı tarafça; takip konusu alacağı oluşturan ——- düzenlenerek ticari defterlerine kayıt edilmiştir. Ancak salt fatura düzenlenmesi adına fatura düzenleyen kişiyi borçlu kılmaz. Adına fatura düzenlenen kişinin, fatura düzenleyene borçlu sayılabilmesi için öncelikle aradaki akdi ilişkinin ispatlanması, akdi ilişki ispatlandığı takdirde fatura konusu mal veya hizmetin verildiğinin ispatlanması gerekmektedir.
TTK md 21/2 hükmü uyarınca; bir faturayı alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde faturanın içerdiği bilgilere itiraz etme hakkına sahiptir. Aksi taktirde faturanın içeriğini kabul etmiş sayılır. Fatura, düzenleyen aleyhine delil olduğu gibi, kendisi faturayı düzenlemediği halde tebliğinden itibaren sekiz gün içinde itiraz etmeyen aleyhine de delil olabilecektir. Faturaya itiraz, faturanın teslim alındığı tarihten itibaren sekiz gün içinde yapılmalıdır. İtirazın sekiz gün içinde karşı tarafa varması şart değildir. Sekiz günlük süre, hak düşürücü süre veya zamanaşımı süresi değildir. Sadece ispat yükünün yer değiştirmesi açısından önem taşır. Sekiz günlük süre içinde itiraz edildiği taktirde, fatura içeriğinin sözleşmeye uygun olduğunu ispat külfeti faturayı veren tarafa ait iken, sekiz günlük sürenin geçmesinden sonra itiraz edilmesi halinde, fatura içeriğinin sözleşmeye uygun olmadığını ispat külfeti faturayı alan tarafa ait olur.
Faturayı alan her türlü delille bu külfeti yerine getirebilir. Faturaların tebliğ edildiğinin alacaklı tarafça kanıtlanamaması ya da kanıtlanıp da süresinde iade edildiğinin borçlu tarafça kanıtlanması halinde, borçlu taraf alacaklının hizmet vermediğini savunmakta ise, faturaya konu hizmetin verildiğinin alacaklı tarafça kanıtlanması; borçlunun faturaları tebliğ alıp süresinden sonra iade etmesi halinde de faturanın alacaklı tarafça gönderilmesi şeklindeki icabı, borçlunun (faturayı defterine kaydetmemek ve hizmet almadığını savunmak suretiyle), kabul etmemesi ya da borçlunun faturayı kendi defterine kaydetmekle birlikte süresinde itiraz ve iade etmesi halinde hizmetin verildiğini yine alacaklının kanıtlaması gerekeceğinden, bu doğrultuda alacaklının delillerinin toplanıp değerlendirilmesi, şayet borçlunun faturaları kendi defterlerine kaydetmesi (faturaları deftere kayıt öncesinde ya da sonrasında süresi geçtikten sonra itiraz ve iade etmiş olması) halinde alacaklının (hizmet vermiş olsun ya da olmasın) HMK’nın 222. (6762 sayılı TTK’nın 84. ve 85.) maddesi uyarınca alacağını ispatladığının kabul edilmesi gerektiği gözetilmelidir.—-Somut olay bakımından; davacı tarafından düzenlenen —- bedelli fatura ile —- bedelleri faturaların davalı müflis şirket tarafından — ile——- bildirildiği, bu hali ile anılan faturalara konu hizmetin davalı yana verildiğinin kabulünün gerektiği, cari hesap konusu alacağı oluşturan diğer – adet faturaya konu hizmetin davalı yana verildiğinin ispat edilemediği anlaşılmakla; davanın —– üzerinden kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Davacı tarafında icra takibi öncesi işlemiş faiz talep edilmemiş olmakla birlikte, davalı şirket yargılama sırasında iflas ettiğinden, davacının takip tarih olan — tarihinden iflas tarihi olan — tarihine kadar geçen—–günlük süre için işlemiş faiz alacağının da tespit edilmesi gerektiği, davacı tarafça icra takibi ile %9 oranında faiz isteminde bulunulduğu, faiz türünün belirtilmediği, bu nedenle işleyecek faizin yasal faiz oranları üzerinde tespitinin gerektiği, bu hali ile davacının işlemiş faiz alacağının ———–olduğu tespit edilmiştir.
Yargılama sırasında davalı şirket iflas etmesi nedeniyle yargılamaya kayıt kabul davası olarak devam edildiğinden, davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine yer olmadığı kanaatine varılmıştır.
Davacı yanın kötü niyeti sabit olmadığından, reddedilen kısım yönünden, davacı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmemiştir.
Yargılama giderleri bakımından; davanın kayıt kabul davası olarak sonuçlandırılması nedeniyle, karar ve ilam harcı maktu olarak belirlenmiş ve maktu vekalet ücreti takdir edilmiştir.
Dosya kapsamından tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda açıklandığı üzere ——- gereğince ayrıntılı, detaylı inceleme yapılmış olup, yukarıda gerekçesi de yazılı olduğu üzere davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1.Davanın KISMEN KABULÜ İLE;
Davalı şirket yargılama sırasında iflas etmiş olmakla, davaya kayıt kabul davası olarak devam edildiğinden;
— asıl alacak, —işlemiş faiz olmak üzere toplam ———- alacağın müflis şirketin iflas masasına Kayıt ve Kabulüne,
Aşan istemin reddine,
Davalı şirket yargılama sırasında iflas ettiğinden icra inkar tazminatı hükmedilmesine yer olmadığına,
Reddedilen kısım yönünden davalı yanın kötü niyeti sabit olmadığından kötü niyet tazminatı hükmedilmesine yer olmadığına,
2.Alınması gerekli karar ve ilam harcı olan 59,30.-TL’den dava açılırken yatırılan 396,35.-TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 337,05.-TL karar ve ilam harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3.Davacı tarafından yatırılan 59,30.-TL peşin harç ve 25,20.-TL başvuru harcı toplamı 84,50‬.-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4.Davacı tarafından yapılan 405,40.-TL posta ücreti ve 1.950.-TL bilirkişi ücreti toplamı 2.355,40.-TL’nin davada haklı çıktığı %70oranında olmak üzere 1.648,78.-TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5.Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, kabul edilen kısım için karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 4.080,00.-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6.Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, reddedilen kısım için karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 4.080,00.-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
7.Kararın kesinleşmesi halinde kullanılmayan gider avansının ilgili tarafa iadesine,
Dair, Davacı Vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta süre içerisinde ——- nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu. 29/06/2021