Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1524 E. 2018/522 K. 08.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2014/703 Esas
KARAR NO : 2018/557
DAVA :Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle)
DAVA TARİHİ : 16/09/2014
KARAR TARİHİ : 15/05/2018
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 03/06/2009 tarihinde İkram Karaağaç yönetimindeki ….. plakalı araç ile müvekkilinin yönetimindeki ….lakalı aracın çarpıştıklarını, kaza sonrası düzenlenen tespit tutanağına göre ….’ın kazada asli kusurlu olduğunun tespit edildiğini, kusurlunun kullandığı aracın davalı sigorta şirketi tarafından trafik sigortasının bulunduğunu, kaza nedeniyle müvekkilinin ağır yaralandığını, bir dizi ameliyat geçirmek zorunda kaldığını, halen tam bir iyileşme olmadığını, bu sebeplerle çalışamamakta olup, bakıma muhtaç bir halde yaşadığını belirterek, maluliyet oranının Adli Tıp Kurumu tarafından tespiti ile belirlenecek tazminat miktarına göre ileride artırılmak koşulu ile şimdilik 5.000 TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek %25 ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderlerinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; kazaya karışan …. plaka sayılı aracın müvekkili şirket nezdinde sigortalı olduğunu, davacının aynı olaya ilişkin ve aynı poliçeden dolayı Tuzla 2. Asliye Hukuk Mahkemesinde dava açtığını, … E, …. K sayılı ilamın 04/12/2012 tarihinde davacı lehine kesinleştiğini, karar nedeniyle müvekkili şirketin 15/11/2013 tarihinde toplam 12.455,40 TL maddi tazminat bedeli ödediğini, sigorta şirketinin sorumluluğunun sigortalısının kusuru ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, davacının maluliyet durumunda yeni bir gelişmenin olmadığını, davacının taleplerinin haksız ve mükerrer olduğunu, davacının sürekli sakatlığı varsa bunun Adli Tıp Kurumundan rapor alınmak suretiyle ispatının gerektiğini, zarar hesabı için seçilecek bilirkişinin ise aktüerler siciline kayıtlı olmasının gerektiğini, davalı şirketin sadece dava tarihinden itibaren yasal faizden sorumlu olabileceğini, davacının kaza sırasında emniyet kemerinin takılı olmaması nedeniyle kazada müterafik kusurunun olduğunu, zarar hesaplaması yapılırken kusur indiriminin yapılmasının gerektiğini, davacının tedavi masrafları bakımından müvekkili sigorta şirketinin bir sorumluluğunun kalmadığını zira trafik kazası nedeniyle oluşan yaralanmalara ilişkin tedavi taleplerinin Sosyal Güvenlik Kurumundan talep edilmesinin gerektiğini belirterek, daha önce aynı konuda verilen kesin hüküm nedeniyle davanın ve tedavi gideri taleplerinin reddine, yargılama giderlerinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava trafik kazası nedeniyle uğranılan sürekli işgöremezlik zararının sigorta şirketinden tazmini talebine ilişkindir.
Dosyada bilirkişi raporu aldırılmış, bilirkişi raporunda …. idaresindeki ….. plakalı aracın kazada %70 oranında asli kusurlu olduğu, … plakalı araç sürücüsü davacı …’in %30 oranında tali kusurlu olduğu, kaza nedeniyle davacının sürekli iş göremezlik zararı nedeniyle davalı sigorta şirketinden 135.730,99 TL talep edebileceği kanaati bildirilmiştir.
Davacı vekili davaya konu taleplerini bilirkişi raporuna göre ıslah ederek toplamda 135.730,99 TL tazminatın olay tarihinden itibaren %25 avans faizi ile beraber davalıdan tahsiline, yargılama giderlerinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce alınan bilirkişi raporunda davacıya hızını azaltmaması ve kask takmaması yönünden kusur izafe edilmiş, %30 usurlu olduğu belirlenmiştir. Ne var ki davalının kask takmaması kazanın oluşumuna değil, zararın artmasına yol açan bir etmen olması itibariyle Mahkememizce bu konudaki yargıtay kararları da gözetilerek netice zarardan ilaveten %10 oranında takidiri indirim uygulanarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Aynı kaza yönünden Tuzla Asliye Hukuk Mahkemesinde yapılan yargılama nedeniyle davalı vekilince kesin hüküm itirazında bulunulmuş ise de; ilgili dosya celp edilerek incelenmiş; davamıza konu kaza nedeniyle geçici işgöremezlik zararının, tedavi giderinin ve manevi tazminat talebinin davacı tarafından o dosyada davaya konu edilmesi ve dosyamıza konu sürekli işgörüemezlik zararı yönünden bir yargılamayı içermemesi nedeniyle kesin hüküm itirazı yerinde görülmemiş; denetime elverişli bulunmakla hükme esas alınan raporlar ve belirlenen zarar üzerinde yukarıda anlatıldığı üzere takdiri indirim uygulanmak suretiyle aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
DAVANIN KISMEN KABULÜ İLE; 122.157,90 TL tazminatın dava tarihi olan 26/05/2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, aşan istemin reddine,
Alınması gerekli 8.344,60 TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 25,20 TL ve ıslah için yatırılan 518,00 TL harç toplamı 543,20 TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 7.801,40 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından yatırılmış bulunan 543,20 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Belirlenen zarar tutarı üzerinden takdiri indirim yapılmış olmakla davalı lehine vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına,
Davanın kabul edilen 122.157,90 TL dava değeri üzerinden davacı yararına belirlenen 12.522,63 TL nispi avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafından sarfedilen 29,60 TL dava açılış masrafı ile 1.500,50 TL gider avansı toplamı 1.530,10 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair, Davacı Vekilinin ve Davalı Vekilinin yüzlerine karşı tebliğden itibaren 2 hafta süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 15/05/2018