Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1381 E. 2021/1114 K. 21.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2014/1381 Esas
KARAR NO: 2021/1114
DAVA: Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 15/10/2014
KARAR TARİHİ: 21/10/2021
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında yapılan —- kapsamında müvekkilinin taahhüdü altında devam eden—- imalatına —– davalı yana verildiğini, — gereği davalı tarafından yapılan işlere göre davalı tarafından bildirilen bedellere karşılık değişik tarihlerde toplam — ödeme yapıldığını, davalı tarafından işlerin süresi içinde bitirilemeyeceği anlaşılınca müvekkili tarafından davalı yana —- ihtarname gönderildiğini, davalının işi süresinde teslim etmediği gibi yaptığı kısımlardan——- başladığını, ayrıca davalının yapmış olduğu fiyat hesaplamalarının metrekare bazında fazla hesaplandığını, yapılan işten daha fazla iş yapılmış gibi gösterildiğinin —– tarafından tespit edildiğini, davalı şirketin işini eksik yapmasının müvekkiline yaklaşık —- mal olacağını, davalı tarafından eksikliklerin giderilmediği gibi yapılan fazla ödemelerin de iade edilmediğini, davalı yana verilen —- bedelli çekin davalı tarafından—- takibe konulduğunu belirterek; müvekkilinin —-nedeniyle davalı yana borçlu olmadığının tespitine, takibe konu çekin iptaline ve bu çek nedeniyle davalı yana borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; takip konusu borcun davacı tarafından müvekkiline keşide edilen çek alacağına ilişkin olduğunu, çekin bankaya ibraz edildiğini ve —- tutarlı kısmının karşılıksız olduğunu, davacının çeki taraflar arasındaki —-tarihli sözleşme kapsamında verildiğini ancak sözleşmenin ifa edilmediğinden bahisle borçlu olmadığının iddia edildiğini, ancak bu iddiaların haksız ve dayanaksız olduğunu, verilen kambiyo senedinin sebepten mücerret olduğunu, senedin düzenlenmesine yol açan asıl borç ilişkisinin varlığının ve mahiyetinin borçlu tarafından ispat edilmesi gerektiğini, davacının borca ve imzaya açıkça itiraz etmediğini savunarak; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, İİK’nun 72. Ve devamında düzenlenen menfi tespit davasıdır.
Mahkememizce; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları resen belirlenerek; taraf vekillerinin vermiş olduğu dilekçeler, tarafların ibraz ettiği tüm deliller, sözleşme, icra dosyası, tespit dosyası, mahkememizce alınan bilirkişi raporları ile dosya arasındaki tüm kayıt ve belgeler tek tek incelenmiştir.
—- dosyasının incelenmesinde; mahkememiz davalısı tarafından—tarihli çek nedeniyle davacı aleyhine toplam — alacağın tahsili amacıyla kambiyo takibi başlatıldığı, takibin itiraz edilmeksizin kesinleştiği, dava dışı idare tarafından dosyaya —- ödeme yapıldığı, yapılan ödemenin davalı alacaklıya — tarihinde ödendiği, yine davacı tarafından—-ödeme yapıldığı görülmüştür.
—seri numaralı çek suretinin incelenmesi neticesinde; keşidecisinin davacı— Olduğu, keşide yerinin—olduğu, bedelinin — olduğu, lehtarının davalı —Olduğu, davalı tarafından çekin — tarihinde bankaya ibraz edildiği, banka sorumluluk bedeli — ödenerek çekin karşılıksız işlemine tabi tutulduğu görülmüştür.
Taraflar arasında yapılan —- tarihli sözleşmenin incelenmesinde; davacı müteahhit ile davalı taşeron arasında —- ait —— yapılmasına ilişkin sözleşme yapıldığı, — yapılacak işlerin sayıldığı,— işin başlama tarihinin — tarihi, bitim tarihinin —- Maddesinde kullanılacak ürünlerin özelliklerinin sayıldığı,— yapılacak işler karşılığı alınacak ödemelerin — fiyatlarının belirlendiği, ayrıca —–çeklerin davacı tarafından davalı yana verileceğinin belirtildiği görülmüştür.
—–sayılı tespit dosyasının incelenmesinde; mahkememiz davacı tarafından davalı aleyhine davalı tarafça yapılması gereken veya eksik ya da hatalı yapılan işlerin ve bu işlerin projeye uygun hale getirilmesi için gerekli bedelin tespiti ve davalının yapmış olduğu işin bedelinin tespitinin talep edildiği, mahkemece talebin kabul edildiği, keşfen yapılan inceleme sonucunda düzenlenen bilirkişi raporu ile; davalı tarafından sözleşme kapsamında yapılması gereken —- —— kusurlu yapıldığının,— işlerinin eksik yapılmadığının,—– işlerinin tam olarak yapıldığının, —— %20 eksik ve kusurlu yapıldığının, — temini işinin ise %90 eksik ve kusurlu yapıldığının tespit edildiği, raporun taraflara tebliğ edildiğine dair herhangi bir tebligatın bulunmadığı görülmüştür.
Mahkememizce davacı yana ait ticari defter ve kayıtların bilirkişi tarafından incelenmesi için talimat yazılmasına karar verilmiş, bilirkişi tarafından düzenlenen —–tarihli raporda özetle; davacı yanın ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun olarak tutulduğu, davalı tarafından davacı yana —- adet fatura düzenlendiği, davacının davalı yana —-iade faturası düzenlediği, davacı tarafından davalı yana toplam —- adet çekin davalı yana verildiği, ancak bu çeklerin banka ve seri numaralarının tespit edilemediği, yine davacı tarafından davalı yana ——- alacaklı olduğu, dava konusu çek nedeniyle davacının davalı yana borçlu olmadığı kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce önceki mali müşavir bilirkişi ile yeni seçilecek inşaat mühendisi bilirkişiden rapor alınmak üzere yeniden talimat yazılmasına karar verilmiş, talimat mahkemesince aldırılan ——-raporlarda özetle; taraflar arasında imzalanan sözleşmeye istinaden davalı tarafından yapılan işin eksik ve bazı imalatların hatalı olduğu, işin süresi içinde tamamlanıp tesliminin yapılmadığı, sözleşmede yapılacak her iş kaleminin fiyatı belirtilmiş ise de, yapılacak işlerin miktarları, mimari proje, hak ediş evrakları vb. Herhangi bir bilgi ve belgenin dosyada bulunmadığı, bu nedenle davalının hak ettiği iş bedeli ve davacının fazla ödeme yapıp yapmadığının anlaşılamadığı, ancak davalı tarafından yapılan eksik ve hatalı imalatların giderilmesinin dava konusu çek bedeli —üzerinde bir bedele tekabül ettiği, kök raporda iade faturası olarak düzenlenen —- bedelli faturanın esasen davacı tarafından düzenlenen satış faturası olduğu, —-iade faturası olarak belirtildiği, davacı yanın davalıya borçlu olmadığı kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizin —- tarihli celselerinde davalı yana ait ticari defter ve kayıtları ile dosya üzerinde inceleme yapılmasına karar verilmiş ise de, verilen kesin süreye rağmen davacı tarafından bilirkişi ücreti yatırılmadığından inceleme yapılamamıştır.
Tüm dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesi neticesinde; davacı tarafça, davalı tarafından başlatılan icra takibi nedeniyle davalı yanın borçlu olunmadığının tespitinin talep edildiği; davalı tarafından, davanın reddinin savunulduğu anlaşılmıştır.
Dava ve takip konusu çek davacı tarafından düzenlenerek davalı yana verildiği tarafların kabulündedir. Davacı tarafından, çekin taraflar arasındaki —-sözleşmeye istinaden verildiği, ancak sözleşme konusu işlerin eksik ve ayıplı olarak yapıldığı belirtilerek, çekin bedelsiz kaldığı iddia edilmiştir. Kambiyo senetlerinin bir türü olan çek sebepten mücerret olup; karine olarak muaccel bir borcun tahsili amacıyla düzenlendiği kabul edilir. Ancak davacı tarafından çekin, taraflar arasında yapılan sözleşme kapsamında davalı yana verildiği savunulmaktadır. Bu durumda çekin sözleşme kapsamında davalı yana verildiğinin ve bedelsiz kaldığının davacı tarafından yazılı deliller ile ispat edilmesi gerekmektedir. Taraflar arasında yapılan — davacı tarafından davalı yana —–çeklerin verileceği kararlaştırılmıştır. Dava ve takip konusu çekin düzenlenme tarihi ise — tarihli olup, sözleşme ile kararlaştırılan tarihlere ilişkin değildir. Alınan bilirkişi raporları ile davacı defterlerinde bir kısım çeklerin davalı yana verildiği tespit edilmiş ise de, işbu çeklerin banka ve seri numaraları kayıtlara işlenilmediğinden, dava konusu çek olup olmadığı da anlaşılamamıştır. Keza davacı tarafından bilirkişi ücreti yatırılmadığından davalı yana ait ticari defter ve kayıtlar incelenebilmiş değildir. Davalı yanın ticari defter ve kayıtları incelenemediğinden, davacı kayıtlarında yer alan ödemelerin davalı kayıtlarında yer alıp almadığı da tespit edilememiştir. Yine alınan bilirkişi raporu ve tespit raporu ile işin bir kısmının eksik ve ayıplı yapıldığı tespit edilmiş ise de, işin ne kadarının davalı tarafından yapıldığı ve davalı tarafından yapılan işin bedeli, verilen kesin sürelere rağmen dosyaya hak ediş, mimari proje vs. Belgeler sunulmadığından, tespit edilememiştir. Davacı tarafından dava dilekçesi ile yemin deliline de dayanılmamıştır. Bu hali ile; davacının dava ve takip konusu çeki sözleşme kapsamında davalı yana verdiği ve çekin bedelsiz kaldığı ispat edilemediğinden, davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
Dosya kapsamından tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda açıklandığı üzere —– gereğince ayrıntılı, detaylı inceleme yapılmış olup, yukarıda gerekçesi de yazılı olduğu üzere davanın bu gerekçe ile reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1.KANITLANAMAYAN DAVANIN REDDİNE,
2.Alınması gerekli karar ve ilam harcı olan 59,30 TL’den davacı tarafça dava açılırken yatırılan 867,25 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye kalan 807,95 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3.Davalı tarafından yapılan 86,25 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
4.Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5.Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 7.401,64 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
6.Kararın kesinleşmesi halinde kullanılmayan gider avansının ilgili tarafa iadesine,
Dair, Davacı Vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta süre içerisinde —– nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu. 21/10/2021