Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1380 E. 2019/271 K. 07.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2014/1380
KARAR NO : 2019/271
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 15/10/2014
KARAR TARİHİ: 07/03/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkilinin alacağının tahsili için İstanbul Anadolu 4. İcra Müdürlüğünün ———– E. Sayılı takip dosyası ile icra takibi başlattığını, ödeme emrinin borçlu davalıya tebliğinden sonra borçlunun haksız ve kötü niyetle itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, bu nedenle borçlunun kötü niyetli itirazının iptalini talep etme gereği hasıl olduğunu, müvekkilinin — Mağazalarının dekorasyon, tadilat işlerini yaptığını, davalı şirketin ————— de bulunan ——— Mağazasının tüm işlerinin yapılarak davalıya teslim ettiğini, davalının müvekkiline olan faturadaki toplam borç tutarından bugüne kadar sadece 15.000,00 TL ödeme yaptığını, geri kalan 23.957,80 TL bedeli ödemediğini, bu alacağın tahsili için yapılan icra takibine de haksız ve kötü niyetli olarak tahsilini geciktirmek için itiraz ettiğini, açıklanan nedenler ile borçlu şirketin İstanbul Anadolu 4. İcra Müdürlüğünün ———–Esas sayılı icra takibine yaptığı itirazın %20’den az olmamak üzere tazminat ödetilmesine, karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: davacının İstanbul Anadolu 4. İcra Müdürlüğünün ——— E. sayılı dosyası ile ———– TL miktarlı ———- tarihli ——— no.lu faturadan kaynaklanan alacak iddiası ile 23.597,80 TL bakiye alacağının tahsili amacı ile ilamsız icra takibi yaptığını, taraflarınca icra takibine süresi içinde itiraz edildiği ve takibin durdurulduğunu, davacının itirazın iptali ve tazminat talebi ile işbu davayı açtığını, davaya dayanak fatura ve tüm iddiaların asılsız olduğunu, müvekkilinin ————- içerisinde mağaza işlettiğini, davacı ile müvekkili arasında söz konusu mağazanın dekorasyon ve tadilatı ile ilgili gerekli tüm işlerin yapılması ve anahtar teslimi olarak düzenlenmesi hususunda sözlü görüşmeler yapıldığını, bu görüşmeler neticesinde ilk olarak davacının ekte sunulu 21.07.2013 tarihli mail yolu ile teklif sunduğunu, bu teklifte dekorasyon, elektrik ve mekanik malzeme ve işçilik ücreti olarak 78.627,70 TL talep ettiğini, pazarlık ile anlaşmaya varıldığını, Davacı ile yapılan anlaşma ile, mağazanın dekorasyon ve düzenleme işinin anahtar teslimi olacak şekilde kendisine verildiğini, davacıya işe başlama ve devamında toplamda 15.000,00 TL ödemeler yapıldığını, ancak davacının sözleşmeye aykırı olarak taahhüt ettiği işe başlamadığını ve sayısız eksikle yarım bıraktığını, müvekkilinin kendi imkânları ile mağazanın dekorasyon, elektrik ve mekanik tüm altyapısını üçüncü kişi firmalara yaptırmak zorunda kaldığını, Davacının taahhüt ettiği işi yapmadığını haksız kazanç elde etmek maksadı ile hareket ettiğini, davacının tüm taleplere rağmen işe hiç başlamadan yarım bırakarak terk ettiğini, bu hususta tanık anlatımları olduğunu, davacının sadece müvekkiline ait mağazayı değil aynı ———– içerisindeki başkaca mağazaları da yarım bıraktığını, yapması gereken işi tamamlamayan davacının anlaşılmaz bir şekilde 27.10.2013 tarihinde ikinci bir maliyet maili gönderdiğini, aynı işin toplam bedelinin 99.238,20 TL olarak yansıtmaya çalıştığını, müvekkilinin bu duruma itiraz ettiğini, davacıya işi yapmadığından mağazayı açamadığı için zarara uğradığını söylediğini, davacının tüm bu taleplere rağmen işi tamamlamadığını, yarım bırakarak terk ettiğini, faturayı iade almadığını, müvekkilinin faturayı kabul etmediğini ve ticari kayıtlarına işlenmediğini, iade makbuzu ile birlikte muhafaza edildiğini, davacının işi tamamlanması halinde fatura konusu bedelin muhakkak ödeneceğini, ancak işin üçüncü kişilerce tamamlandığını, ödemelerin de bu kişilere yapıldığını, müvekkilinin davalıya yaptığı 15.000,00 TL ödemenin iadesi hususunda dava açma haklarını saklı tuttuklarını beyanla, haksız ve kötü niyetli olarak kazanç elde etmeye dönük davanın reddedilmesine, davacının tazminat ödemeye mahkûm edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, İİK’ nun 67/1 maddesine dayalı itirazın iptali davasıdır.
Mahkememizce; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları resen belirlenerek; taraf vekillerinin vermiş olduğu dilekçeler, tarafların ibraz ettiği tüm deliller, icra takibine konu İstanbul Anadolu 4. İcra Müdürlüğü’nün ————Esas sayılı takip dosyası, tanık beyanları, mahkememizce tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde yapılan inceleme sonucunda alınan bilirkişi raporu ile dosya arasındaki tüm kayıt ve belgeler tek tek incelenmiştir.
Davaya dayanak İstanbul Anadolu 4. İcra Müdürlüğü’nün ———— Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; dosyamız davacısı tarafından davalı aleyhine 23.597,80 TL alacağın tahsiline yönelik ilamsız icra takibi yapıldığı, davalının süresi içerisinde ödeme emrine itirazı üzerine takibin durduğu ve eldeki davanın yasal 1 yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce — tarihli celsede dinlenen davacı tanığı —————- beyanında; “Ben davacının 10 seneyi geçgin yanında çalışıyorum, ——- da mağaza yaptık, mağazının tavanını yaptık, alt tavan yaptık, duvarını yaptık, kabin yaptık, depo yaptık, zeminin kod farkı vardı düzelttik, şap attık, fayans yaptık, ben orada çalıştım, işi alan … di, ben işçi olarak çalıştım, … in işi kaça yaptığını ve elden ne kadar aldığını bilmiyorum, mağazının adı şu an aklımda değil,——– mağazaydı, stand işlerini de yaptık bunu 2013 yılında yaptık, hepsini yaptık, havalandırmacı geldi, tavanın üstüne çıktı, tavan çöktü, bir kez daha yaptık, elektrik ve su işlerini de yaptık mağazaya komplo girip yapıp çıkıyoruz, carrefourda ——– mağazasını da yaptık, alimunyum doğramalarını da biz yaptık, aralarındaki anlaşmayı bilmiyorum” şeklinde beyanda bulunarak bu beyanını imzası ile tevsik etmiştir.
Mahkememizce —– tarihli celsede dinlenen davalı tanığı … beyanında; “Ben uyuşmazlık tarihinde davalı işyerinde mağaza müdürü olarak çalışırdım. Biz davacı ile işyerinin dekorasyon tadilatı için anlaştık, işe başlandı ancak elektrik panosu ve güvenlik butonu hiç yapılmadı bu eksiklik sebebi ile işyerinde patlama oldu ve —– den bize uyarı geldi, alçı boya işleri tam teçhizatlı yapılmadı, boya tonu istediğimiz olmadı, başka ustaya tekrar boyattık, duvar profillerini yaptı ancak bir bir buçuk ay sonra profillerde yerinden oynama oldu, zemin mermerlerini döşedi ancak kötü döşediği için kenarlarındaki çerçeveler yerinden çıktı, öncesinde anlaşma yaparken işçilik davacı tarafından tedarik edilecek, malzemeler davalı tarafından tedarik edilecekti, işin tamamı için 19.000,00 TL de anlaşıldı” şeklinde beyanda bulunarak bu beyanını imzası ile tevsik etmiştir.
Mahkememizce — tarihli celsede dinlenen davalı tanığı ——— beyanında; ” Ben tadilat tarihinde ve halen davalı işyerinde mağaza müdürü olarak çalışırım, davacı ile duvar profilleri, yer taşlarının döşenmesi, elektrik panosu, alçıpan ve boya için malzeme davalıdan işçilik davacıdan olacak şekilde anlaşıldı, iş için 19.000,00 TL den anlaşıldı, 15.000,00 TL si peşin ödendi, 4.000,00 TL iş bitince verilecekti, anlaşılan ücret ile fatura aynı gelmediği için 4.000,00 TL ödenmedi, davacı tarafça işin tamamı yapıldı ancak sonradan birçok eksik çıktı, duvar profilleri iç kısımdan metal kısımları birbirine tutturulması gerekirken profiller alçıpana tutturuldu bu yüzden raflar sonradan yerinden çıktı, süpürgeliklerin tamamı yapışmamıştı, deponun tavandaki müdehale kapağı hiç takılmamıştı, herhangi biri işyerine girebilecek şekilde açıktı, depo kapısı takılmamıştı, elektrik panosunda ters bağlantı yapılmıştı, sonradan çağırdığımız usta bu hususu tespit etti yangın tehlikesi yaşadık, yer taşları mağaza ile depoda aynı olacağı anlaşıldığı halde farklıydı bizden malzeme talep edilmedi yani verdiğimiz malzeme yetmeyince ellerindeki malzemelerden farklı taşlar kullanmışlar ” şeklinde beyanda bulunarak bu beyanını imzası ile tevsik etmiştir.
Talimat Mahkemesince 22/04/2016 tarihli celse dinlenilen davacı tanığı … beyanında;” Davacı … inşaat işiyle uğraşır. 2013-2015 yılları arasında ben davacının yanında inşaatlara elektirik işi yaptım. ———- mağzasında ben 15 gün çalıştım. Mağzanın elektirik işlerini yaptım. Benim ücretimi … ödedi. Davacı kendi alacağını davalıdan almadığını ben davacıdan duydum. Davacı o iş yerinin komple dekorasyon işini ve elektirik tesisat işini yaptı. Benim bilgi ve görgüm bundan ibarettir.” şeklinde beyanda bulunarak bu beyanını imzası ile tevsik etmiştir.
Mahkememiz 16/02/2017 tarihli celsesinde dosyanın bilirkişiye tevdine karar verilmiş, bilirkişi heyetinin 03/07/2017 tarihli raporu ile özetle; taraf defterlerinin noter kapanış onaylarının süresinde yaptırıldığı, davacı defterlerinde davacının 38.597,80 TL alacaklı olduğu, davalının 15.000 TL tutarlı ödemesinin davacı defterlerinde yer almadığı, davalı defterlerinde davacı ile olan ticari ilişkisini gösteren herhangi bir açık hesap ekstresini incelemeye sunulmadığı, davacıya toplamda 15.000,00 TL ödeme yapıldığı, davacı yanca kesilen faturadaki yapılan işin miktarı ile birim fiyatlarına göre davacının davalıya 1.100,00 TL sehven fatura kestiği, faturanın aslında KDV dahil 37.299,80 TL olması gerektiği, davacı tanıklarının işin tamamlandığı, davalı tanıklarının ise işin yarım bırakıldığı yönünde beyanları bulunduğu, dosyasında bulunan tüm bilgi ve belgelerin, tanık beyanlarının ve davacının alacağına konu ettiği fatura bilgileri yanında davacının mail ortamında davalıya gönderdiği teklif yazı ve imalat keşifleri de incelenerek, karşılaştırılması sonunda, davacının fatura yazmış olduğu miktarlara göre birim fiyatların günün ekonomik koşulları ile serbest piyasa malzeme ve işçilik rayiçlerine uygun olduğu, ancak davacının yapmış olduğu işlerdeki eksik, ayıp ve kusurlar nedeniyle fatura tutarından % 25 oranında nefaset kesintisi yapılarak, bakiye tutarın davacı alacağı olarak dikkate alınmasının hak ve nesafet kurallarına uygun olacağı, buna göre, bakiye davacı alacağının; 12.974,85 TL olması gerektiği, kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememiz 09/11/2017 tarihli celsesinde taraf vekillerinin itirazlarının değerlendirilmesi amacıyla ek rapor alınmak üzere dosyanın bir önceki bilirkişi heyetine tevdine karar verilmiş, bilirkişi heyetinin 05/04/2018 tarihli raporu ile özetle; davacının söz konusu mağazada yapmış olduğu işlerin ve imalatların tespitine ilişkin herhangi bir tespit, rapor, tutanak, bilgi ve belgenin dosyada mevcut olmadığı, davacının mail yolu ile göndermiş olduğu teklif yazısı eki imalat keşiflerinde yer alan imalat kalemleri ve tutarları ile faturada yer alan bu işlere ait imalat, cins, miktar ve tutarları karşılaştırıldığında imalat toplam tutarında bazı imalat kalemlerinden kaynaklanan küçük farkların ortaya çıktığının görüldüğü,
İtirazlar doğrultusunda dosya bilirkişi heyetine tekrardan tevdii edilmiş, bilirkişiler 05/04/2018 tarihli ek raporlarında; Davacının alacağa konu ettiği faturada yaptığını belirttiği imalat kalemleri ile miktar ve tutarları yanında tanık beyanları, taraf beyanları ve dosyasına sunulan fotoğraftaki fiili durum çerçevesinde, davacının yapmış olduğu işlerdeki eksik ve kusurlar nedeniyle faturaya yazılmış olan imalat kalemleri tek tek irdelendiğinde, fatura tutarından % 25 oranında nefaset kesintisi yapılmasının hak ve nesafet kurallarına uygun olduğu, buna göre davacı alacağının; 12.974,85 TL olması gerektiği, davacının fatura yazmış olduğu miktarlara göre birim fiyatların günün ekonomik koşulları ile serbest piyasa malzeme ve işçilik rayiçlerine uygun olduğu, davalı tarafça dosyaya sunulan 08/03/2016 tarihli dilekçe ekinde sunulan fotoğrafta mağazada tadilat ve dekorasyonun bitmemiş olduğunun görüldüğü, bu nedenle %25 oranında nefaset kesintisi yapılmasının hak ve nesafet kurallarına uygun olduğu, yapılan defter incelemesi ve ödemeler konusunda karmaşık ve tespit edilmeyen bir husus bulunmadığı, belirtilen nedenlerle, taraf itirazlarının yerinde olmadığı, kök bilirkişi raporundaki hesap ve değerlendirmelerde herhangi bir değişiklik yapmaya gerek bulunmadığı görüş ve kanatlerine vardıklarını bildirmişlerdir.
Tüm dosya kapsamının değerlendirilmesinde; davacı tarafça davalı mağazasında yapılan dekorasyon ve tadilat işlerinin bedellerine karşılık düzenlenen faturalardan kaynaklanan borcun tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptalinin talep edildiği, davalı tarafça davacının yaptığı işlerin eksik ve yarım yapıldığını belirterek borçlu olmadıklarının iddia edildiği anlaşılmıştır. Dosya kapsamına alınan bilirkişi raporu ile; taraf defterlerinin usulüne uygun olarak tutulmuş olduğu, davacı tarafça düzenlenen faturanın, faturadaki yapılan işin miktarı ile birim fiyatlarına göre sehven 1.100,00 TL fazla kesildiği, fatura bedelinin 37.299,80 TL olması gerektiği, davalı tarafça faturaya istinaden 15.000,00 TL ödeme yapıldığı bilirkişilerce tespit edilmiş olup bu yönü ile bilirkişi raporu denetime ve hüküm kurmaya elverişlidir. Ancak teknik bilirkişi yapılan değerlendirmede işin eksik yapıldığından bahisle %25 oranında nefaset kesintisi yapılması gerektiği kanaatine varıldığı bildirilmiş ise de mahkememizce bu görüş yerinde bulunmamıştır. Bilirkişinin nefaset kesintisine dayanak olarak davalı tarafça dosyaya sunulan fotoğraf gösterilmiştir. Davalı tarafça 08/03/2016 tarihli dilekçe ile dükkanın zorunlu kiracılık değişikliği nedeni ile mağazanın boşaltıldığını, davacının alacak iddia ettiği dekor ve tadilatın ortadan kaldırıldığı, dilekçe ekinde yer alan görüntülerden mağazada hiç bir dekor ve tadilatın yapılmadığını beyan etmiş, ekinde de bir adet boş haldeki dükkanın fotoğrafı sunulmuştur. Sunulan fotoğrafın davacı tarafça işin yapılmasından ve davanın açılmasından yaklaşık iki yıl sonra sunulmuş olması, fotoğrafın mağazanın kendisi tarafından boşaltılmasından sonra çekilmiş olması da gözetilerek; söz konusu fotoğrafın işin eksik yapıldığına dair mahkememizce yeterli kanaat oluşmamıştır. Dosya kapsamında taraf vekillerince bildirilen tanıklar dinlenilmiş ise de; davacı tanıkları işin eksiksiz yapılıp teslim edildiğini, davalı tanıkları ise işin eksik yapıldığını beyan etmişler; iş bu tanık beyanlarından da işin eksiksiz yapılıp yapılmadığına ilişkin yeterli kanaate ulaşılamamıştır. Açıklanan nedenlere işin eksik olarak yapıldığı hususu davalı tarafça ispatlanamadığı, bu nedenle bilirkişi raporunda yapılan nefaset kesintisinin hakkaniyete uygun olmadığı, bilirkişi raporu ile tespit edilen diğer hususların yerinde olduğu, talep edilen faiz oranının yerinde olduğu, takibe konu alacak faturaya dayalı olup miktarı kesin ve belirli olduğu gibi hesaplanması bir tespit yapılmasını gerektirmediğinden davalının haksız itirazı nedeniyle alacaklının alacağına geç kavuşmasına neden olduğu, davacı tarafın kötü niyeti sabit olmadığından reddedilen miktar yönünden davalı vekilinin kötü niyet tazminatı talebinin yerinde olmadığı, dosya kapsamından tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda açıklandığı üzere Yasa ve Yargıtay İçtihatları gereğince ayrıntılı, detaylı inceleme yapılmış olup, yukarıda gerekçesi de yazılı olduğu üzere davanın bu gerekçe ile kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile
Sabit olan 22.299,80 TL asıl alacağın takip tarihinden itibaren artan azalan oranlarda uygulanacak ve yıllık %11,75 oranını aşmayacak avans faizi ile birlikte ve isabet eden takip giderleri ile davalıdan alınıp davacıya verilmek üzere borçlu davalının İstanbul Anadolu 4. İcra Müdürlüğünün ———- Esas sayılı takip dosyasındaki borca itirazının kısmen iptaline, takibin belirtilen şekilde devamına, aşan istemin reddine,
Kabul edilen 22.299,80 TL asıl alacağın %20′ si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Reddedilen miktar yönünden davacının kötü niyeti sabit olmadığından davalı tarafın kötüniyet tazminatı talebinin reddine,
2-Alınması gerekli karar ve ilam harcı 1.523,30 TL’nin davacı tarafından dava açılırken 409,14 TL harçtan mahsubu ile bakiye kalan 1.114,16 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 25,20 TL başvurma harcı, 409,14 TL peşin harç ve 3,80 TL vekaletname harcı olmak üzere toplam 438,14 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenecek nisbi vekalet ücreti maktu vekalet ücretinden az olamayacağından 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5- Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen kısım için karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13/2.maddesine göre belirlenen 1.658,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine ,
6-Davacı tarafından yapılan 1.600,00 TL bilirkişi inceleme gideri, 268,00 TL tebligat gideri olmak üzere toplam 1.868,00 TL yargılama giderinin davada haklı çıktığı %93,08 oranında olmak üzere 1.738,73 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan masrafların davacı üzerine bırakılmasına,
7-Davalı tarafından yapılan 400,00 TL bilirkişi inceleme giderinindavada haklı çıktığı %6,92 oranında olmak üzere 27,68 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, kalan kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
Dair, Davacı Vekilinin ve Davalı Vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta süre içerisinde İstanbul BAM nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu.07/03/2019