Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1328 E. 2020/634 K. 22.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2014/1328 Esas
KARAR NO : 2020/634
DAVA : İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/09/2014
KARAR TARİHİ: 22/10/2020
Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin elektrik piyasasında elektrik üretimi faaliyeti gösteren ve perakende elektrik satış lisansı sahibi ve ürettiği elektriği serbest tüketicilere satma hakkına sahip olduğunu, davalı şirketin müvekkili şirketin müşterilerinin sayaçlarını okumak suretiyle müşterilerine sattığı elektriğin miktarını, dönem tahakkukuna esas endeksleri belirlediğini, davalının vermiş olduğu bu hizmete perakende satış hizmeti denildiğini, davalının bu hizmet karşılığı alacağı bedeli taraflar arasında akdedilen sistem kullanım anlaşması uyarınca vermiş olduğu diğer hizmetler ile birlikte fatura düzenleyerek tahsil ettiğini, bu sayaç okuma bedelinin sayaç başına sabit bir ücret olması gerekirken davalıca tüketilen enerji miktarı üzerinden ——- uyarınca nispi ücret olarak tahsil ettiğini, ——————- sayılı İlamı ile ‘Sayaç okuma ve faturalama hizmetlerine ilişkin maliyetlerin abone gruplarına ve tüketim enerji miktarına göre değişiklik gösterecek maliyetler olmadığı, bu nedenle abone başına sabit ücret uygulaması gerektiği’ gerekçesiyle ———– iptaline karar verdiğini, söz konusu kararın ———onandığını, iptalin ardından———– tarihinden itibaren uygulanmak üzere fonsuz tarifelerle——————— bedelinin belirlendiğini, buna göre ———————- olarak belirtildiğini, perakende satış hizmet bedelinin taraflar arasında imzalanan sistem kullanım anlaşmasının bir unsuru olduğunu, —- iptal kararı neticesinde —— uygulamasına dayanak yaptığı kısmın iptal olduğu için iptal kararı geçmişe etkili olarak hiç alınmamış gibi hukuki bir sonuç doğurduğunu, davalının —- uygulandığı —————- uygulaması ve buna bağlı olarak —- şeklinde fazladan aldığı bedellerin hukuki dayanaktan yoksun kaldığını, davalının müvekkili şirketten ———— dönemleri arasında fazladan perakende satış hizmet bedeli tahsil edildiğini, emsal Mahkeme kararlarının bu bedelin iadesi yönünde olduğunu, bu nedenle fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla dava konusu her dönemde düşülmesi gereken sabit bedelin aynı olduğunun kabulü anlamına gelmemekle birlikte, —————belirlenen sabit bedellerin düşümü ile davalının——-dönemlerine ilişkin faturalar ile müvekkili şirketten fazla tahsil ettiği ————– bedelinin ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek gecikme zammı ve ——- birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; alacağın doğduğu iddia edilen faaliyetin müvekkili tarafından verilmediğini, ——– yönetim ile elektrik dağıtım ve elektrik perakende satış faaliyetlerinin bölünme yolu ile ayrı tüzel kişiler altında faaliyetine devam ettiğini, perakende satış faaliyetlerini ———- tarafından yürütüldüğünü, ayrıştırma sonucu her türlü faaliyetin ——- sorumluluğunda kaldığını, dava konusu edilen alacağın var olması halinde dahi zamanaşımına uğradığını, davanın hak düşürücü süreden sonra açıldığından reddinin gerektiğini, davanın asıl muhatabının ——- olduğunu, bu nedenle davanın ihbarını talep ettiklerinden bahisle davanın husumet, zaman aşımı, hak düşürücü süre ve derdesttik yönünden reddine, ———— firmasına ihbar edilmesini ve davanın reddini talep etmiştir.
Davacı vekili cevaba cevap dilekçesinde özetle; ———– ait hisseleri tüm hak ve borçları ile birlikte devraldığını, hukuka aykırı tahsil edilmiş ücretlerin iadesinden—-sorumlu olduğunu, yapılan itirazların ——– ilişkisinden kaynaklandığını, müvekkiline karşı ileri sürelemeyeceğini, taraflar arasındaki uyuşmazlığın sözleşmeden kaynaklandığını, sözleşmeden doğan davalarda zamanaşımı süresinin ——yıl olduğunu, sebepsiz zenginleşme hükümlerinin uygulanması halinde dahi davanın süresi içerisinde açıldığını, davalı şirket aleyhine açılan aynı konuda başkaca bir dava bulunmadığını, derdestlik itirazının yerinde olmadığını belirterek; davanın kabulüne karar verilmesine talep etmiştir.
Dava; taraflar arasındaki hizmet sözleşmesine dayalı ve haksız olarak tahsil edildiği ifade edilen bedelin tahsiline ilişkindir.
Mahkememizce; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları resen belirlenerek; taraf vekillerinin vermiş olduğu dilekçeler, tarafların ibraz ettiği tüm deliller, mahkememizce alınan bilirkişi raporu ile dosya arasındaki tüm kayıt ve belgeler tek tek incelenmiştir.
Mahkememizce uyuşmazlık konularına ilişkin olarak bilirkişi kurulundan rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi kurulu tarafından düzenlenen —– tarihli raporda özetle; dava konusu olan —- dönemleri arasında davalı tarafından davacı adına tahakkuk ettirilen faturalarda yer alan ———- olduğu, —– gelir düzenleyici tarife listelerine göre —– olduğu, anılan faturaların içerisinde ——- bedelinin yer almadığı, —-bedelinin gösterildiği,—— bedelinin elektrik faturalarında bulunan ve perakende sayış işlemleri gerçekleştiren şirketlerin sunduğu hizmetler karşılığı talep edilen bir bedel olduğu, —– elektrik tedarik eden şirketlerin elektrik tedarik hizmeti dışında verdiği diğer tüm hizmetler için faturalandırma, müşteri hizmetleri, tanıtım, pazarlama, tahsilat ve diğer işletme bedellerini içerdiği, ——— bedelinin ise elektrik faturalarında yer alan, dağıtım şirketlerinin vermiş olduğu elektrik sayacı okuma hizmeti karşılığı tahsil edilen bir bedel olduğu tespit ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce dosyanın önceki teknik bilirkişiye tevdi edilerek iptal kararı doğrultusunda davacıdan fazla ücret tahsil edilip edilmediğinin tespiti için ek rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi tarafından düzenlenen —- tarihli ek raporda özetle; sayaç okuma bedeli için ——— arasındaki dönemde tüketim miktarına göre birim fiyat uygulamasından vazgeçilerek ——— ayından itibaren sabit bedel uygulamasına geçildiğini, bu sabit bedelin yıllara göre değişiklik gösterdiğini, dosyada mevcut faturalarda yer alan bedelleri sayaç okuma bedeli olmadığı, perakende satış hizmet bedeli olduğu, kök raporda herhangi bir değişiklik meydana gelmediği kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesi neticesinde; davacı tarafça, Danıştay tarafından verilen iptal kararına istinaden davalı tarafından sözleşme gereği fazladan tahsil edilen bedellerin tahsilinin talep edildiği; davalı tarafça, husumet ve zamanaşımı itirazlarında bulunularak, davanın reddinin talep edildiği anlaşılmıştır.
Davalı yanın derdestlik itirazı bakımından; davalı tarafça bu hususta belirli bir dava gösterilmeksizin genel olarak itirazda bulunulduğu, mahkememizce davacı tarafça davalı aleyhine dava konusu ile aynı konuda açılmış başka bir davanın tespit edilmediği anlaşıldığından; davalı yanın derdestlik itirazı yerinde görülmemiştir.
Davalı yanın husumet itirazı bakımından; davalı tarafından ——- ait hisselerin tüm hak ve borçları ile birlikte devralındığı, davalı şirketin daha sonra ayrışmaya gittiği, ancak dava konusu edilen alacak isteminin söz konusu bu ayrışmadan önceki tarihe ait olduğu, bu hali ile davalı şirketin ayrışma öncesi doğan borçlar nedeniyle sorumluluğunun devam ettiği anlaşıldığından; davalı yanın husumet itirazı yerinde görülmemiştir.
Davalı yanın zamanaşımı itirazı bakımından; dava konusu alacağın taraflar arasında imzalan sözleşmeden kaynaklandığı, sözleşmeden kaynaklanan alacaklar için zamaaşımı süresinin ———yıl olduğu, bu sürenin dava tarihi itibari ile dolmadığı anlaşılmakla; davalı yanın zamanaşımı itirazına itibar edilmemiştir.
Her ne kadar davalı tarafça hak düşürücü süre itirazında bulunulmuş ise de; eldeki dava konusu hakkında düzenlenmiş bir hak düşürücü süre belirlenmediğinden, davalı yanın bu itirazı da dikkate alınmamıştır.
Taraflar arasında —– tarihli ———— imzalandığı, anılan sözleşmeye göre davalı davacı adına davacının abonelerinin sayaçları okuma görevini üstlendiği anlaşılmaktadır.
Taraflarca anılan sözleşmeye bir itirazda bulunulmadığı gibi, tahsil edilen bedel konusunda da bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlığın temeli; —- kararı uyarınca tahsil edilen bedellerin, ——– iptal kararı sonrasında davacıya iadesinin gerekip gerekmediği noktalarında toplanmaktadır.
———-, ——– değişiklik yapılmasına ilişkin ——– doğrultusunda,—— tarafından —- sunulan tarife tekliflerine istinaden kabul edilen ———— tarifesinin, geçiş döneminde tüketici tarifelerinin dengelenmesi bakımından —- bazında belirlenmesine ilişkin—– için gelir gereksinimi hesaplaması ve tarife metodolojisinin geçiş dönemi tarife uygulamaları başlıklı 2. bölümünün (B) bendinde yer alan 1. bölümünde “abone başına sabit ücret olarak belirlenen parekende satış hizmeti bedeli tarifesinin geçiş döneninde tüketici tarifelerinin dengelenmesi bakımından kwh bazında belirlenmiştir” denilmiştir. Bu karar ile ———— tarafından elektrik dağıtım şirketlerinin ————— karşılığı tahsil ettikleri bedellerin abone başına belli bir maktu bedel olarak değil, tüketici tarafından tüketilen her bir kwh için belli bir bedel olarak tahakkuk ve tahsil edileceği hususu düzenlenmiştir.
Yukarıda değinilen geçiş dönemi tarife uygulamaları başlıklı 2. bölümün (B) bendinin iptali istemiyle dava açılmış, —————sayılı kararı ile, geçiş dönemi tarife uygulamaları başlıklı 2.bölümün (B) bendinde yer alan “1.bölümde abone başına sabit ücret olarak belirlenen————-tarifesi geçiş döneminde tüketici tarifelerinin dengelenmesi bakımından —- bazında belirlenmiştir” şeklindeki düzenleme iptal edilmiştir. İptal kararı ile birlikte elektrik dağıtım şirketleri tarafından tüketilen—– bazında nispi olarak tahsil edilen ———- yasal dayanağı ortadan kalkmıştır.
Bu bağlamda; elektrik dağıtım şirketleri tarafından tüketilen —– nisbi olarak tahsil edilen ——-yasal dayanağının ortadan kalkması nedeniyle davalının nisbi ücret ile maktu ücret farkı kadar zenginleştiği doğrudur. Ancak zenginleşmenin davacı aleyhine değil doğrudan tüketici aleyhine olduğu anlaşılmaktadır. Davacı aleyhine tüketiciler tarafından bu bedelin tahsili için dava açılması ve davacı tarafından ödenmesi halinde davacı bu bedeli talep edebilecektir.——————– Eldeki davada ise; davacı tarafça anılan bedellerin tüketicilere iade edildiğine ilişkin bir herhangi bir delil ileri sürülmediği gibi bu yönde bir iddianın da bulunmadığı, tahkikat aşaması sona erdikten sonra sunulan beyan dilekçesi ile dava konusu bedellerin tüketicilerden tahsil edilmediğinin beyan edildiği, buna ilişkin olarak da bir kısım fatura suretlerini sunulduğu, dava dilekçesi ile birlikte ileri sürülmeyen iddiaların ön inceleme aşaması tamamlandıktan sonra ancak karşı tarafın açık rızası veya ıslah ile mümkün olduğu, davacı tarafça yapılmış bir ıslah bulunmadığı gibi davalı yanın iddianın genişletilmesine muvafakatinin bulunmadığı, dilekçeler teatisi aşamasında bildirilmeyen bir delilinin tahkikat aşamasında ileri sürülemeyeceği, bu nedenle tahkikat aşaması sona erdirildikten sonra ileri sürülen iddia ve delillerin mahkememizce dikkate alınamayacağı, davacı yanın kendisinden tahsil edilen bedelleri tüketicilere iade ettiğine ilişkin herhangi bir delilin de dosya kapsamında mevcut olmadığı anlaşılmakla; dosya kapsamından tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda açıklandığı üzere———–gereğince ayrıntılı, detaylı inceleme yapılmış olup, yukarıda gerekçesi de yazılı olduğu üzere davanın bu gerekçe ile reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1.Davanın REDDİNE,
2.Alınması gerekli 54,40 TL karar ve ilam harcının, davacı tarafça dava açılırken peşin olarak yatırılan 2.593,35.-TL harçtan mahsubu ile bakiye 2.538,95‬.-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3.Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4.Davalı tarafından yapılan 9,00.-TL posta giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5.Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlülükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 18.376,29.-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6.Talep halinde kullanılmayan gider avansının ilgili tarafa iadesine,
Dair, hazır olan taraf vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta süre içerisinde ———- nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu.22/10/2020