Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1296 E. 2018/650 K. 05.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2014/1296
KARAR NO : 2018/650
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/09/2014
KARAR TARİHİ : 05/06/2018
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesiyle özetle; müvekkili firmanın yurt genelinde vinçli taşıma ile nakliye işi yaptığını, davalı firmanın ……… kurulu atölyesindeki tekstil makinelerinin, Sancaktepe adresine nakli hususunda 30/04/2014 tarihinde müvekkili ile anlaştığını, anlaşma gereği vinçli kamyon ile 3-4 gün süren çalışma neticesinde makinelerin taşındığını, yapılan işin bedeli olarak 05/05/2014 tarihli, 4.956,00 TL bedelli bir adet faturanın tanzim edilerek davalıya gönderildiğini, davalının faturaya itiraz etmediğini, faturanın tahsili için İstanbul Anadolu 7. İcra Müdürlüğünün……..E sayılı dosyası ile ilamsız icra takibine geçildiğini, davalının icra takibine itirazı nedeniyle takibin durdurulduğunu belirterek, itirazın iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderlerinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesiyle özetle; müvekkili firma ile davacının, müvekkiline ait bir takım makinelerin,………..adresine taşınması hususunda anlaşma yaptıklarını, söz konusu makinelerden Ligas Marka otomatik kesim makinesinin, nakliye firması tarafından gerekli tedbir ve önlemlerin alınmamasından dolayı taşıma esnasında 2. Kattan zemine düşerek kullanılamaz hale geldiğini, vuku bulan olayın davacı firmanın bariz kusuru neticesinde meydana geldiğini, verilen hizmetin ayıplı ve eksik bir hizmet olması nedeniyle davacının alacağa hak kazanamadığını, söz konusu olay nedeniyle kullanılamaz hale gelen ……..Marka otomatik kesim makinesinin 2014 yılı itibariyle yaklaşık değerinin 39.500,00 USD + KDV olduğunu, 30/04/2014 tarihinden beri kullanılmayan makine nedeniyle günlük kazanç kaybının da yaklaşık 1.200,00 TL olduğunu, müvekkili firmanın uğramış olduğu zararı halen karşılamamış olan davacının müvekkili aleyhine icra takibi başlatmış olmasının haksız ve hukuka aykırı olduğunu belirterek, davanın reddine, davacı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderlerinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
İstanbul Anadolu 7. İcra dairesinin ……. sayılı icra dosyası dosyamız arasına getirilmiş, dosyanın incelenmesinde; davacı tarafından, davalı aleyhine 05/05/2014 tarihli ve “vinç çalışma ücreti” açıklamalı faturaya istinaden 4.956,00 TL asıl alacak ve 105,91 TL işlemiş faiz alacağı toplamı 5.061,9 TL üzerinden takip başlatıldığı, davalının süresinde itirazı nedeniyle takibin durdurulduğu görülmüştür.
Davalı tarafından davacı aleyhine, İstanbul Anadolu 20. Sulh Hukuk Mahkemesinin …….. D. İş sayılı dosyasında açılan tespit dava dosyası mahkememiz dosyası arasına getirilmiş, dosyada yerinde inceleme yapılarak aldırılan bilirkişi raporunda; davalıya ait otomatik biye kesim makinesinin hasar bedeli, amortisman ve hurda değeri düşüldükten sonra toplam 10.777,00 TL olarak hesap edilmiş, kusur oranının ayrı bir inceleme ile belirlenebileceği kanaati bildirilmiştir.
Mahkememizce dosyada aldırılan 08/09/2015 tarihli bilirkişi raporunda; davacı şirketin ticari defter kayıtlarına göre, davacının davalıdan takip tarihi itibariyle 4.956,00 TL alacaklı olduğu, davacı lehine alacağa hükmedilmesi kaydı ile konu alacak için takip tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 2. maddesine göre avans faizi oranı üzerinden faiz talep edilebileceği kanaati bildirilmiştir.
Mahkememizce dosyada aldırılan 11/10/2017 tarihli bilirkişi raporunda; dava konusu ……. Makinesi üzerinde 10 mt civarındaki yükseklikten beton zemine düşmesine bağlı olan ve işbu davada da tartışılan hasara/kazaya, davacının sorumluluğu altında ifa edilen tahmil tahliye aşamasında dava konusu makinenin ”mapalarının zayıf olmasının değil” tam emniyete alınmadan bulunduğu mahalden dengesiz bir şekilde indirilmesinin sebep olduğu, davcı taşıyıcının somut olayda vinçli araçla ve tahmil tahliyeyle birlikte üstlendiği taşıma faaliyetinden kaynaklanan kusurunun bulunduğu kanaati bildirilmiştir.
Mahkememizce dinlenen davacı şirket ortağı Kazım Ketenci “yirmi senedir nakliye işi yapıyorum, davaya konu makine düştüğünde ben de oradaydım, düşen makina öncesinde o gün davalıya ait başka makinaları da indirmiştik, düşen makinayı da olması gerektiği şekilde, mapalardan halat ile tutturarak indirecektik, ancak makinanın parçası olan mapanın zayıf olması sebebi ile mapalar makinanın yükünü kaldırmadı ve makina düştü, bizim ekipmanlarımızda bir sıkıntı yoktu, sıkıntı mapanın zayıf olmasından kaynaklanıyordu, biz taşımayı makinaların üzerindeki taşıma aparatlarından tutturarak yaparız, ekstra bir yerden sabitlemek veya bağlamak makinaya zarar verir, kazanın olduğu gün, makina düştükten sonra diğer makinalarda davalı tarafın isteği ve onayı ile makinaların taşınmasında ilave tedbirler aldık” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Mahkememizce dinlenen tanık Raşit Ketenci “makina düştüğünde ben oradaydım, makinayı kapının ağzına kadar çektik, üç metre halatları iki kat yapıp, mapalardan bağladık, imalatçı firmanın koyduğu mapa küçük olduğu için kırıldı makina düştü, genelde makinalarda imalatçı firmaların yaptığı mapalar vardır, biz buradan sabitleyip taşımayı yaparız, başka türlü bağlama, makinaya zarar verebilir, bizim başımız ağrır, kaza sonrası şirketimizin eksperi baktığında bu mapalarla bu makina taşınmaz küçük mapa koymuşlar” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Mahkememizce dinlenen tanık … “davalı şirkette imalat müdürü olarak çalışrım, davaya konu taşımanın olduğu saatte yazahanede çalışıyordum, makinanın yanından geçtiğini gördüm, kısa bir süre sonra ses duydum ve düştü dediler, koştum baktım ve makinenin yerde olduğunu gördüm, makinanın başına gittiğimde taşıma sırasında mapalardan sağlı ve sollu olarak bağlanmış olduğunu gördüm, başka bir emniyet alınmamıştı, makinanın 200-300 kilo kadar olduğunu, başkaca emniyet alınması gerekirdi, sadece mapalardan bağlandığı için düşmüştür” şeklinde beyand bulunmuştur.
Mahkememizce dinlenen tanık …….”ben davalı şirkette teknik sorumluyum, taşımanın olduğu sırada makinanın başında yukarıda idim, makinayı önce tekerlekli arabaya yükleyerek indirecekleri yere kadar getirdiler, öncesinde ise mapalara halatlar bağlamışlardı, bu mapalarda ki halatları çeke çeke arabayı sürdüler, bağlı olan halatı vinç ile çekiyorlardı, bu sırada bir tarafın halatı gergin iken, bir tarafın halatı boştaydı, makinayı çektikleri arabanın üzerinden aldıklarında bir mapın halatı boşta olduğundan ağırlık diğer tarafa bindi ve mapa kırıldı, makina aşağı düştü, biz panik yapınca taşıyan şirket ”sorun yapmayın bizim sigortamız var ” dedi. Zaten biz sigortaya güvenerek bu şirket ile anlaştık, biz cihazı ilk aldığımızda o mapalardan sabitleyerek taşıdık, ilk kaldırmayı dengeli yapmış olsalardı mapalar onu taşırdı, zira biz de ilk taşımada mapalardan çekerek taşıdık, buradaki sorun mapalara halatların iki taraftan aynı nispette gergin bağlanmamasından kaynaklandı” şeklinde beyand bulunmuştur.
İstanbul Anadolu 20.Sulh Hukuk Mahkemesi’nin ……D.İş sayılı dosyası, dosyamız arasına alınmış, davalıya ait düşen makinenin hasar bedelinin 10.770,00 TL olduğu kanaati bildirilmiştir.
Davacı nakliye şirketine; davalıya ait makinelerin işyerinden taşınması işinin üstlenildiği ve o işin ifası sırasında davalıya ait makinelerden birinin vinçtan sıyrılarak beton zemine düşmesi sonucu hasarlandığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır.
Davacı tarafça, söz konusu nakliye işinden kaynaklı fatura alacağının tahsili için başlatılan takibe itirazen iş bu dava açılmıştır.
Mahkememizce bilirkişi kurulundan teknik rapor alınmış, alınan rapor oluşan dosyadaki delil durumuna uygun, denetime elverişli bulunmakla hükme esas alınabileceği kanaatiyle davacının üstlendiği taşınma işi sırasında kusuru ile davalıya ait makineye hasar verdiği, hasara ilişkin bildirimin süresi içinde davalı tarafa bildirildiği, verilen hasarın yapılan iş bedelinden fazla olduğu, kusuru da teknik raporlarla belirlenmekle davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-SÜBUT BULMAYAN DAVANIN REDDİNE,
2-Koşulları oluşmadığından davacı aleyhine tazminata hükmedilmesine yer olmadığına,
3-Harçlar kanunu uyarınca alınması gereken 35,90 TL harçtan, dava açılırken peşin olarak yatırılan 61,15 TL harç ile icra dosyasına yatırılan 25,30 TL peşin harcın mahsubu ile fazla alınan bakiye 0,05 TL harcın istem halinde yatırana iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından tespit dosyasında yapılan 57,00 TL dava açılış masrafı, 700,00 TL bilirkişi ücreti, 177,50 TL keşif harcı, 27,00 TL tebligat gideri toplamı 961,50 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. Gereğince davalı vekili için taktir olunan 2.180,00 TL red vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde, istem halinde yatırana iadesine,
Dair, Davacı Vekilinin ve Davalı Vekilinin yüzlerine karşı tebliğden itibaren 2 hafta süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 05/06/2018