Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2014/1234 Esas
KARAR NO: 2021/1110
DAVA: İtirazın İptali (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 17/09/2014
KARAR TARİHİ : 21/10/2021
BİRLEŞEN DAVA —MAHKEMESİ
ESAS NO: 2014/329 Esas
KARAR NO: 2014/312
DAVA: İtirazın İptali (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 17/09/2014
KARAR TARİHİ : 21/10/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
Yukarıda adı ve adresi yazılı davacı tarafından açılan hukuk davasının— adına yargılama yapmaya görevli ve yetkili —– yapılan yargılaması sonucunda aşağıda gerekçesi yazılı hükme ulaşılmıştır.
ASIL DAVA
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesi özetle ; müvekkili şirket nezdinde —davalının maliki bulunduğu — plakalı —- taşındığı esnada — getirildiğinde taşınan malzemenin —eksik olduğu anlaşılmıştır. Tamamı — nakliye edilen malzeme antrepo tarafından — olarak teslim alındığını, yapılan —-incelemesi ve faturalar sonucunda eksik teslimat sebebiyle — zararın meydana geldiğini belirterek müvekkil şirket tarafından bu tazminat miktarı —- tarihinde sigortalısına ödendiğini, ödenen miktardan — bedel düşülerek bakiye —-takip konusu yapıldığını ve davalı taraf taşıyıcı olarak teslim aldığı emteayı sağlam ve noksansız bir şekilde alıcıya teslim etmekle mükellef olduğu, davalının —- dosyasına yaptığı itiraz neticesinde takibin durduğu, tüm bu nedenlerle itirazın iptali ve icranın devamını, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
BİRLEŞEN DAVA
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirket tarafından — gerçekleştirilen, müvekkili şirket nezdinde —–hasarlı olarak teslim edilmiş olduğunu, yapılan ekspertiz çalışması sonucunda hasarlı teslimat sebebiyle meydana gelen zararın —olarak belirlenmiş olduğunu ancak — firmasına daha önce başka bir hasar ile ilgili —-mükerrer ödeme yapılmış olduğundan, bu ödeme düşülerek sigortalı şirketin muvafakatiyle zarara uğrayan alıcı firmaya —– ödenmiş ve müvekklli şirket poliçeden kaynaklanan sorumluluğunu yerine getirmiş olduğunu söz konusu ödemenin yapılması ile poliçeden kaynaklanan yükümlülüğünü yerine getiren müvekkili şirketin, mukavele şartlarına ve —- maddesi hükmüne göre sigortalısının haklarına halef olduğunu, ayrıca alay hasar sebebiyle 3. Şahıslara karşı dava ve talep hakkının müvekkili şirkete temlik edilmiş olduğundan müvekkili şirketin temlik hükümlerine göre de zarara sebebiyet verenler aleyhine mevcut her türlü hakkın şirketlerine latikal etmiş olduğunu, dava konusu hasar, sigortalı emtla davalı şirketin sorumluluğunda iken meydana gelmiş olduğundan davalı —- göre meydana gelen zarardan sorumlu olduğunu, davalının ——- dosyasına yaptığı itiraz neticesinde icra takibi durduğundan huzurda bu dava açılmış olduğunu belirterek, davalının takibe, borca, faize ve ferilerine vaki itirazlarının iptaline, icranın devamına karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle ; müvekkilinin dava konusu edilen hasar ile ilgili herhangi bir sorumluluğu bulunmamakta olduğunu, taşınacak emtianın ambalajlama ve yükleme/istiflemesinin gönderici tarafından yapılmış olduğunu, müvekkili şirket tarafından organize edilen taşımada davacının sigortalısına alt ürünlerin, eksik ve hasarlandığı iddia edilmişse de bu hasarın sorumluluğu müvekkilinden kaynaklanmadığını, yükün araca yüklenmesi işinin gönderici firma tarafından yapıldığı için eğer ki müvekkili sorumluluğuna gidilecekse bu durumda —– dikkate alınarak tarafların — Oranlarının belirlenerek hüküm kurulması hakkaniyet uygun olduğunu, — göre taşımacının sorumluluğunun —– üzerinde hesaplanacak olan tutar olduğunu, hasara uğradığı iddia edilen emtiaların brüt kg tespit edilerek hesaplanacak olan tutarın taşımacının sorumluluğu olacağı tutar olup, bu nedenle —— göre yapılacak hesaplama netkesinde müvekkilin sorumlu olacağı tutarın belirlenmesi gerektiğini, davacı tarafın taleplerini kabul etmemekle beraber davacı tarafın talep ettiği rakamın içerisinde —- bedel altında bir bedel bulunmakta olup müvekkilinin bu bedelden sorumluluğu bulunmadığını, dava konusu olayda müvekkili şirketin kusur ve sorumluluğu bulunmadığını, dava konusu talebin mahkeme gerektirdiğinden icra inkar tazminatının talep edilemez olduğunu, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddini, haksız ve hukuka aykırı başlatılan icra takibi nedeni ile davacı tarafın %20’den az olmamak kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini arz ve talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava, İİK’nun 67/1 maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasıdır.
Asıl davaya konu —- sayılı icra dosyası incelendiğinde, davacının davalı hakkında —- üzerinden icra takibi başlattığı, ödeme emrinin davalıya — tarihinde tebliğ edildiği, davalının — tarihinde borca itiraz ettiği, iş bu davanın yasal — yıllık hak düşürücü sürede açılmış olduğu anlaşılmıştır.
Birleşen davaya konu—- sayılı icra dosyası incelendiğinde, davacının davalı hakkında —-üzerinden icra takibi başlattığı, ödeme emrinin davalıya — tarihinde tebliğ edildiği, davalının — tarihinde borca itiraz ettiği, iş bu davanın yasal —— yıllık hak düşürücü sürede açılmış olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce dosyanın kapsamı ve muhteviyatı değerlendirildiğinde davaya konu olayın özel ve teknik bilgi gerektirdiği anlaşılmış ve dosyanın alanında uzaman bilirkişi heyetine tevdiine karar verilmiştir.
Mahkememizin —- tarihli duruşma ara kararı ile dosyanın bilirkişi heyetine tevdine karar verildiği, —- alanında uzman bilirkişi, gıda mühendisi bilirkişi ile inşaat mühendisi bilirkişisinin düzenlemiş olduğu—- tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacının davasında haklı olduğu ve ödediği hasara halef olarak ödediği tazminatı davalıya rücu edebileceği ancak davanın — yıldan daha fazla bir zaman sonra açıldığı ve alacaklısı bunu rücu borçlusu davalılara — aylık süresi içinde bildirimde bulunmamış olması nedeniyle zamanaşımına uğramış olduğu görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Bilirkişi raporu taraf vekillerine tebliğ edilmiş, yapılan itirazların karşılanması amacıyla dosya yeni bir —- alanında uzman bilirkişi, —- bilirkişi ile inşaat mühendisi bilirkişiden oluşan heyete tevdii edilmiştir.
—- tarihli 2. Bilirkişi kök raporunda özetle; dava konusu ihtilafın —-olması sebebiyle — tabiliği konusunda taraflar arasında bir uzlaşmazlık bulunmadığı, —– yazdığı üzere; sözleşme kapsamındaki taşımalardan kaynaklanan davalar bakımından zamanaşımı süresinin —- yıl olduğu, zamanaşımının icra takibiyle kesilmesi halinde takibe dair her işlemden sonra yeni bir sürenin başlayacağı, —-madde —— uyarınca; taşıyıcı yükü teslim alırken sevk mektubuna bir itirazı kayıt düşmemişse yükü hasarsız teslim almış olacağı, hasarlanan yükün taşıyıcıya; ambalajlama bozukluğu olmadan hasarsız teslim edildiğinin açık olduğu, fatura ve yapılan tespitler gereğince, —–sigortalı zararının davacı şirket tarafından tazmin edilmiş olması sebebiyle, —- hükümleri ve ibraname gereğince; halefiyet ve temlik esasına göre sigortalısının haklarını devralan davacı şirketin, rücu hakkına dayanarak —— tarihinde başlattığı icra takibi işleminin yerinde bulunduğu, davalının itirazının iptalinin gerektiği görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Bilirkişi raporunun taraflara tebliğ edilmiş taraf vekillerinin itirazlarının değerlendirilmesi amacıyla dosya kök raporu veren bilirkişi heyetine tevdi edilerek ek rapor aldırılmasına karar verilmiş, —- tarihli ek bilirkişi heyeti raporunda özetle; kök rapordaki görüşlerinde herhangi bir değişiklik olmadığı görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizin —- celsesinde verilen ara karar gereği dosya kapsamında , davacının zararı bulunup bulunmadığı, bulunuyor ise miktarı hususlarında asıl ve birleşen dava yönünden ayrı ayrı ve ayrıntılı şekilde değerlendirilip, zararın teminat kapsamında olup olmadığı, davalının zarardan sorumlu olup olmadığı, hasarın neden kaynaklandığı, hasara ilişkin olarak davalı ile dava dışı sigortalının kusurlarının ve sorumluluklarının bulunup bulunmadığı hususlarında rapor düzenlenmek üzere dosya —— oluşacak heyete tevdine karar verilmiştir.
İnşaat mühendisi bilirkişi —- tarihli ekspertiz raporuna göre hasarlı olarak teslim alınan gıda emtialarının toplam fiyatının —-olduğu, dosyada yapılan tespitler gereği —- tarihinde yapılan taşıma sonucu emtianın eksik teslim edilmesinden doğan zarar ilişkin sigortalı zararının davacı şirket tarafından tazmin edilmiş olması sebebiyle TTK ile poliçe hükümleri ve ibraname gereğince halefiyet ve temlik esasına göre sigortalısının haklarını devralacağının düşünüldüğü, heyetlerince üç nüsha olarak tanzim edilen raporu HMK 282. Maddesi “Hakim, bilirkişinin oy ve görüşünü diğer delillerle birlikte serbestçe değerlendirir” hükmüne istinaden mahkememize sunmuşlardır.
Bilirkişi heyetinde yer alan — ayrık olarak düzenlediği — tarihli raporda ise özetle; esas Dava konusu olayda, davacı—- şirketinin dava dışı sigortalısına ait emtianın taşıma sırasında hasarlandığını ispatlayamadığı, eksper raporlarında da belirtildiği üzere tahminlerde bulunulduğu, hasarın varlığı ve davalı taşıyıcı sorumluluğunda meydana geldiğinin ispat edilemediği, davacı tarafından sigortalısına yapılan ödemenin lütuf ödemesi ——olarak kabul edilebileceği, davacının sigortalısına yapmış olduğu ödemeyi ispat yükümlülüğü tam olarak yerine gelmediği için davalıdan rücuen talep edemeyeceği, davalının davacı tarafından — tarihinde,—- Esas sayısı ile başlatılan takibe itirazının yerinde olduğu, birleşen dava konusu olayda; davalı taşımacının emtiayı eksik olarak teslim ettiği tespit edilmiş olmakla birlikte, — acentesinin bir abonmana bağlı olmayan müstakil bir poliçe olarak düzenlediği, poliçenin riziko gerçekleştikten sonra düzenlendiği,—– gereğince, geçmişe etkili sigorta şeklinde düzenlendiği iddia edilse bile ilgili yasada da yer alan ”rizikonun gerçekleştiği veya gerçekleşme ihtimalinin ortadan kalkmış olduğu, sözleşmenin yapılması sırasında, sigortacı ile sigorta ettiren ve sigortadan haberi olmak şartıyla, sigortalı tarafından biliniyorsa sözleşme geçersizdir.” Hükmünce geçersiz olacağı, geçersiz olan poliçeye dayanarak yapılan tazminat ödemesinin lütuf ödemesi—- olarak değerlendirilebileceği, bu tarz bir ödemenin rücu imkanının olamayacağı, rücu imkanı olamayacağı için davalının davacı tarafından—— sayılı takibe itirazının yerinde olduğu, mahkememizin sigorta poliçesini geçerli kabul etmesi durumunda veya dava dışı sigortalının verdiği temlikin hasardan doğan alacağı tahsil imkanını sunduğuna hükmettiği takdirde;—- Konvansiyonu gereğince eksik olan emtianın brüt ağırlığı ile ilgili dosyada veri olmadığından, sorumluluk üst sınırının hesaplanamayacağı görüş ve kanaatine varıldığını bildirmiştir.
Mahkememizin — tarihli celse ara karar uyarınca dosyanın bir önceki bilirkişi heyetine tevdi ile birleşen —- sayılı dosya yönünden ek rapor düzenlenmesinin istenilmesine karar verilmiştir.
— tarihli bilirkişi heyeti ek raporunda özetle; sigortalı zararı olarak tespit edilen —davacı şirket tarafından tazmin edilmiş olması sebebiyle TTK, poliçe hükümleri ve ibraname gereğince, halefiyet ve temlik haklarını devralan davacı şirketin alacağı ile satılan emtianın alıcısına eksik teslimatından ötürü meydana gelen zararın, davacı şirket tarafından sigortalısına — olarak ödenmesi sonrası — ilave bedel düşüldükten sonra kalan —- alacağın tahsili amacıyla başlattığı icra takibi işlemlerinin devamı ve davalı itirazının iptali gerektiği görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce hem esas hem birleşen dosya için safahatte alınan raporlar arasında çelişki olduğu görülmekle bir gıda mühendisi, bir inşaat mühendisi ve bir taşıma uzmanından müteşekkil bilirkişi heyeti kurulmuş ve dosya kapsamındaki tüm raporlar da tetkik ettirilerek çelişkiler giderilmiştir.
Mahkememizce aldırılan —– bilirkişi heyet raporunda özetle; yapılan değerlendirme ve tespitlerde asıl davada; davacının ödemesi sebebiyle davalının düzenlediği—–şeklinde listelenen ürün eksiği ve hasarına dayandığı,—- tarihli olduğu, taşıma —–tarihinde —– tamamlandığında hasar-eksiklik tespiti yapıldığı, sigorta ekspertiz raporunda zarar tespiti malın satış-ihracat faturalarına dayanarak —— hesaplandığının değerlendirildiği, taşınan ürün gıda emtiası olduğundan sovtaj uygulanmamasının da somut olaya uygun olduğu, ek bedel hariç zararın — karşılığı —– hesaplandığı, taşıyıcının sigorta poliçesinde yazılan ek bedelden sorumlu tutulamayacağı, açık — taşıma senedi ihtirazı kaydı karşısında —- hasar ihbarı şartı aranmayacağı, bu şerhin aynı zamanda ——sorumluluğa işaret ettiği, sigortalı muvafakati ile yapılan ödeme dekontları ve temlik beyanları ile davacının —- tutarında ödeme yaptığının da teyit ve tespit edildiği, itirazın iptali davası konusu edilen takibin —tarihli olduğu zamanaşımını kestiği, —–zamanaşımı süresi içinde takip ve dava söz konusu olduğu, —– senedi üzerine tek başına alıcının ihtirazı kayıt-şerh düşmesi iddiasının somut olaya uymadığı, yükün teslimini tevsik eden taşıma senedinde altında teslim tesellüm imzası bulunduğu, üzerinde de ihtirazı kayıt olduğu, bu durumda taşıma süreci sonunda yük teslimi öncesi bu kaydın düşüldüğünün değerlendirildiği, öte yanda, yükleme, istifleme, ambalaj gibi sebeplerle davalı vekilince sorumluluktan kurtulma ileri sürüldüğü, bilirkişi heyetinin görevinin dosyadaki mevcut raporlar arasındaki çelişkiyi gidermek olduğu, —– gereği taşıma sürecinde meydana geldiği sabit zarar bakımından artık iddia eden davalının bu iddialarını ortaya koyması gerektiği, yoksa somut olayda davalının sorumluluğunda hasar ve kısmi zayi zararlarının meydana geldiğinin değerlendirildiği, Birleşen davada; taşınan emtianın —- gerçekleştiği, bu hususun sunulan —- senedi ile tevsik edildiği, meydana gelen zararın —– hesaplandığı, asıl zarar hesabından ——uyumlu zarar tespit edildiğinin değerlendirildiği, davalının bedel artış farkından sorumlu tutulamayacağını, toplam yük bürüt ağırlığı gözetilerek —– belirlemede sınırlı sorumluluk limiti uygulanması olmayacağı, dosyada davacının—– ödemesine dair dekont, sigortalı temlik ve muvafakat beyanları olduğu, davacının sigorta poliçesi düzenleme tarihi ve münferit poliçe olması halinde dahi —— göre rücuen tazmin talep edebileceği, bu durumda davacının emtia nakliyat sigortacısı sıfatıyla ödemesi miktarını rücuen tazmin talep edebileceğinin değerlendirildiği, dosya kapsamı gözetildiğinde, eksik-kısmi zayi kaynaklı zararı sigorta ekspertiz raporu ile de teyit edildiği, bu yönü ile —– bedel artış farkı düşülerek rücu edilen asıl alacak bakımından davalının sorumlu olduğunun değerlendirildiği, raporlar arası çelişki irdelemesinde; asıl ve birleşen davalıra birlikte inceleyen ve değerlendirmelerde bulunan dosyaya sunulan ikinci bilirkişi heyeti ek raporuna itibar edilerek her iki dosya açısından da davacı ödemesini rücu edebileceğinin değerlendirildiği, heyet raporunda zamanaşımı değerlendirmesine katılmadıklarını, zira takiplerle kesilen zamanaşımı süreleri için bildirim şartının işbu dava konusu ihtilafta uygulanabilir olmadığı, burada rücunun, sigortacının yük ilgilisine halef olarak rücu edebilmesi şeklinde olduğu, taşıyıcılar arasında rücu söz konusu olmadığı, ayrıca taşımanın uluslararası bir taşıma olduğu,—— hükmüne göre değerlendirme ve ulusal hukuka göre hesaplamanın esas olduğu, heyet raporunda taşıma uzmanı bilirkişinin her ne kadar gerek asıl gerekse birleşen dava açısından detaylı inceleme ve değerlendirmelerle her iki ödemenin de sigortacı açısından —– ödeme olduğu kanaatine ulaşılmış ise de bu kanaate katılmadıklarını, asıl davada öncelikle dosyada mevcut —– senedinin taşıma sürecinde sevk evrakı olarak kullanılan senet olduğu değerlendirilerek gerçek zarar tespitinin daha sonradan yapıldığı, sebebi tam olarak ortaya konulmamış olmasına karşın —–gereği taşıma süresinde hasar ve kısmi zayi tespitinin liste halinde —–taşıma senedine işlendiği, bu durumda davalının sorumluluktan kurtulma sebebi ortaya koymadığı sürece dava konusu tazminatı ödemesi gerektiğini, yükleme-eksik yükleme, ambalaj hasarı iddiaları veya benzer sorumluluktan kurtulma iddialarının dosyada sübut bulmadığı, birleşen davada sigorta poliçesi tarihi veya içeriğinden bağımsız olarak davacının ödemesinin banka dekontu ile sabit olduğu, bu miktar alacağı sigortalısından temlik aldığı ve akdi olarak da halefiyete hak kazandığının gözetildiği, bu durumda ayrık rapordan farklı olarak sigortacının rücuen tazmin talebinde bulunabileceği, taşıyıcının —- —-teslim ettiğini—- senedine işletmekle bundan sorumlu olacağı, yük ilgilisine olan bu sorumluluğun davacı tarafından karşılanmış ve akdi temlik gereği rücu edildiği, gelinen aşamada her iki dava konusu takiplerde de işlemiş faiz talepleri olduğu, —— işletilebilmesi için davacının ödeme taleplerini temerrüt ihtarı şeklinde davalı yana tebliğ etmesi ve bunun sabit olması gerektiği, dosya kapsamında bu şekilde temerrüt ihtarı sabit olmadığı, bu nedenle ancak takip tarihlerinden itibaren temerrüt faizi talep edilebileceği, dosyada mevcut raporlar birlikte değerlendirildiğinde ikinci heyet raporunda temerrüt faizi dışında sonuç ve kanaatlere heyetlerinin iştirak ettiğini, her türlü hukuki—— mahkemeye ait olmak üzere yapılan inceleme ve değerlendirmeler sonucunda, asıl davada dosyaya sunulu sigorta poliçesi ve ödeme dekontu ile teyit edilen tazminat ödemesi bakımından, davacının TTK m. 1472 ve TBK m.183 gereği ödemesi miktarı ile sınırlı olarak sigortalısına halef olduğu ve işbu rücuen tazmin talebi ve davası bakımından alacaklı olduğu, davacının ——– tazminatı rücu konusu edebileceği, işlemiş faiz talebinin somut olaya uymadığı, davalının eksik yükleme, ambalaj kaynaklı sorumluluktan kurtulma iddialarının sabit olmadığı, ——- taşıma senedi üzerine yapılan hasar ve zayi tespitine itibar edilmesi gerektiği, gıda emtiası olduğu için sovtaj değeri olmayacağı, tamamının zayi işlemi görmesinin yerinde olduğu, birleşen davada dosyaya sunulu sigorta poliçesi ve ödeme dekontu ile teyit edilen tazminat ödemesi bakımından, davacının TBK m.183 gereği akdi temlik ve halefiyet hükümlerine göre, ödemesi miktarı ile sınırlı olarak sigortalısına halef olduğu ve işbu rücuen tazmin talebi ve davası bakımından alacaklı olduğu, davacının—–sayılı takip dosyasından—– tazminatı rücu konusu edebileceği, işlemiş faiz talebinin somut olaya uymadığı, dava konusu tazminat ödemesinin —– için olduğu gözetilerek —–taşıma senedi üzerine yapılacak eksik-kısmi zayi tespitine itibar edilmesi gerektiği, inşaat malzemesi kayıp-eksik olmakla tamamının —-uygun hesaplanan zarar miktarınca tazmini gerektiği, her iki dava bakımından davaların — hükümlerine tabi iki farklı taşıma kaynaklı olduğu, her iki taşımada da zamanaşımı süresi içinde davaların ikame edildiği, — taşıma senetlerine düşülen ihtirazı kayıtlara itibar edilerek —-gereği ayrıca hasar bildirimi gerekmeyeceği, dosyaya sunulan—- senetlerinin taşıma sürecinde kullanılan sevk evrakı olduğunun değerlendirildiği, —– gereği, işlemiş faiz talebi için davacının takiplerden önce davalıyı temerrüte düşürdüğüne dair temerrüt ihtarı ve sair delil ile sabit olmadığı, ancak takip tarihinden itibaren temerrüt faizi talep edebileceği görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; asıl ve birleşen davanın davacı —- dava dışı sigortalısına yapmış olduğu ödemelerin halefiyet ilkesi çerçevesinde hasarın meydana gelmesinde kusuru bulunduğu iddia edilen davalı şirketten tahsili için yapılan itirazın iptali talepli olduğu, mahkememizce aldırılan —- tarihli bilirkişi raporunun gerekçeli, bilimsel ve denetime uygun olmakla işlemiş faiz hususu dışında kalan kısımlarının hükme esas alındığı, bu —– asıl davada dosyada mevcut poliçe ve ödeme dekontu ile yapılan tazminat ödemesinin rücu edilip edilemeyeceği değerlendirildiğinde, davacının TTK m. 1472 ve TBK m.183 gereği yapmış olduğu ödemesi ile sınırlı olarak sigortalısına halef olduğunun kabulünün gerekeceği, davacının esas davadaki talebi yönünden alacaklı olduğunun mahkememizce kabul edildiği, dolayısıyla esas dava bakımından davacının —- esas sayılı takip dosyasından —- tazminatı rücu konusu edebileceği, davacının takip öncesi davalıyı temerrüde düşürdüğüne dair davacı vekilinin —- tarihli beyan ve itiraz dilekçesi ekinde dosyaya sunmuş olduğu kayıtlardan davalının takip öncesi temerrüde düşürüldüğü, temerrüt ihtarının davalıya her iki icra dosyasına konu alacak için de —- tarihinde tebliğ edildiği ve — içerisinde ödemenin yapılmasının ihtar edildiği bu durumda temerrüt tarihinin — olacağı, temerrüt tarihi olan — tarihinden itibaren takip tarihi olan — tarihine kadar —hesaplaması yapıldığında esas dosyadaki takip için —-işlemiş faiz alacağının bulunduğu, davalının eksik yükleme, ambalaj kaynaklı sorumluluktan kurtulma iddialarının mahkememizce —— görülmediği, — taşıma senedi üzerine yapılan hasar ve zayi tespitine bu hususta itibar edildiği, hasarlanan ve zayi olan emtia gıda emtiası olmakla sovtaj değerinin olamayacağı, emtianın tamamı hakkında zayi işlemi yapılmasının da yerinde olduğu, birleşen davada ise dosyada mevcut poliçe ve ödeme dekontu ile yapılan tazminat ödemesinin rücu edilip edilemeyeceği değerlendirildiğinde, davacının TTK m. 1472 ve TBK m.183 gereği yapmış olduğu ödemesi ile sınırlı olarak sigortalısına halef olduğunun kabulünün gerekeceği, davacının birleşen davadaki talebi yönünden alacaklı olduğunun mahkememizce kabul edildiği, dolayısıyla birleşen dava bakımından davacının —— sayılı takip dosyasından —–tazminatı rücu konusu edebileceği, davacının takip öncesi davalıyı temerrüde düşürdüğüne dair davacı vekilinin —– tarihli beyan ve itiraz dilekçesi ekinde dosyaya sunmuş olduğu kayıtlardan davalının takip öncesi temerrüde düşürüldüğü, temerrüt ihtarının davalıya her iki icra dosyasına konu alacak için de — tarihinde tebliğ edildiği ve—- içerisinde ödemenin yapılmasının ihtar edildiği bu durumda temerrüt tarihinin — olacağı, temerrüt tarihi olan —tarihinden itibaren birleşen dosyanın takip tarihi olan —- faiz hesaplaması yapıldığında birleşen dosyadaki takip için—- işlemiş faiz alacağının bulunduğu, dava konusu tazminat ödemesinin —- zararı için olduğu gözetilerek —- senedi üzerine yapılacak eksik-kısmi zayi tespitine itibar edilmesi gerekeceği, inşaat malzemesi kayıp-eksik olmakla tamamının —-uygun hesaplanan zarar miktarınca tazmininin gerekeceği, her iki dava bakımından da davaların —-tabi iki farklı taşıma kaynaklı olduğu, her iki taşımada da zamanaşımı süresi içinde davaların ikame edildiği, bu sebeple zamanaşımı itirazının da mahkememizce varit görülmediği, zira — senetlerine düşülen ihtirazı kayıtlara itibar edilerek —-hasar bildirimi gerekmeyeceği mahkememizce değerlendirilmiş ve esas ve birleşen davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
A-ASIL DAVA YÖNÜNDEN;
1-Açılan davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile,
—–sayılı dosyasına davalı tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin —-üzerinden devamına,
Fazlaya ilişkin talebin reddine,
Asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine,
B-BİRLEŞEN KAPATILAN —– KARAR SAYILI DOSYASI
1-Açılan davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile,
—- sayılı dosyasına davalı tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin —– üzerinden devamına,
Fazlaya ilişkin talebin reddine,
Asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine,
A-MAHKEMEMİZİN —— SAYILI DAVASI YÖNÜNDEN;
1-Alınması gerekli 691,17-TL harcın davacı tarafından peşin olarak yatırılan 126,35-TL harçtan mahsubu ile kalan 564,82-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
2-Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davalı vekili için takdir olunan 334,59-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından dava açılırken peşin harç olarak yatırılan 126,35-TL ile başvurma harcı 25,20-TL toplam 151,55-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından sarf edilen bilirkişi ücreti 9.900,00-TL ve 169,50-TL posta ücreti olmak üzere toplamda 10.069,50-TL’nin davanın kabul ve red oranı gözetilerek 9.747,18 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan 322,32-TL’nin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
B-BİRLEŞEN KAPATILAN ——- SAYILI DOSYASI YÖNÜNDEN
1-Alınması gerekli 625,88-TL harcın davacı tarafından peşin olarak yatırılan 163,75-TL harçtan mahsubu ile kalan 462,13-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
2-Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 4.080,00TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davalı vekili için takdir olunan 425,91-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından dava açılırken peşin harç olarak yatırılan 163,75-TL ile başvurma harcı 25,20-TL toplam 188,95-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan gider avansları kullanılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
Dair, davalı vekilinin yüzüne karşı davacı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde ——–nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 21/10/2021