Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1224 E. 2022/249 K. 24.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2014/1224 Esas
KARAR NO: 2022/249
DAVA: Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 17/09/2014
KARAR TARİHİ: 24/03/2022
BİRLEŞEN DAVA——–
DAVA: Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ: 17/03/2017
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
Yukarıda adı ve adresi yazılı davacı tarafından açılan hukuk davasının ——– yapılan yargılaması sonucunda aşağıda gerekçesi yazılı hükme ulaşılmıştır.
ASIL DAVA
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesi özetle ; dava konusu —— çeklerdeki imzanın müvekkili şirkete ait olmaması nedeniyle davalılara karşı borçlu olmadığının tespiti gerektiğini, davalıların müvekkili şirket hakkında icra takibin geçmesi halinde öncelikle HMK 208 vd maddeleri uyarınca teminatsız olarak icra takibinin tedbiren durdurulmasına, aksi takdirde söz konusu icra takibiinin İİK.m. 72/2 uyarınca uygun görülecek teminat mukabilinde durdurulmasına karar verilmesini, dava konusu çeklerin müvekkili şirket açısından iptaline, davalıların %20’den aşağı olmayan kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
ASIL DAVA
CEVAP :
Davalı —–vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin —-müseccel adresinin —– olduğu, 6100 sayılı Kanun’un 6. Maddesi gereğince müvekkilinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yerindeki mahkemede, yani —-Asliye Ticaret Mahkemelerinde davanın açılması gerektiği, bu çerçevede, dava yetkisiz mahkemede açılmış olduğundan öncelikle esasa girilmeksizin yetki yönünden davanın reddini, dava konusu çekin müvekkiline diğer davalı——- geçtiği, bu nedenle husumetin müvekkili yerine diğer davalılara yöneltilmesi gerektiği, müvekkili şirket bakımından husumet yönünden reddini, ihtiyati tedbir talep edilen çeklerin koçanının çalındığı soyut ve temelsiz bir iddia olup ispatına yönelik olarak herhangi bir delil ikame edilmediği, çek koçanı kaybolan basiretli bir tacirin ticari ilişki içerisinde bulunduğu firmalara yapması gereken bildirimin gerçekleşmediği, ileri sürülen beyanların soyut bir iddia olduğu, davacı tarafından, dava konusu çekin altındaki imzanın davacı şirket yetkilisine ait olmadığı ileri sürüldüğü, müvekkili şirkete çekin doğrudan davacıdan geçmediğinden, bu konuda bilgi sahibi olmaları mümkün olmamakla birlikte, imzanın davacı şirket yetkilisine ait olmaması halinde bile, davacı kötü niyetle bu itirazda bulunmakta olduğundan, hukuk düzeni kötü niyeti korumayacağından, davanın reddi gerekeceği, taraflarınca edinilen bilgiye göre, davacı şirket yetkilisi dava konusu çekte olduğu gibi, 3. kişilere verdikleri çok sayıda çeki, çalışanı olan bir kişiye imzalattığı ileri sürüldüğü, sonradan imzasını inkar etmek suretiyle çek bedelini ödemeyi reddettiği belirtildiği, bu konuya ilişkin çok sayıda dava ve şikayet mevcut olduğu, söz konusu dosyalar incelendiğinde davacının kötü niyetle, borçlan kurtulmak amacıyla imza inkarında bulunduğu, şayet iddia edildiği gibi. dava konusu çek yetkisiz şirket çalışanı tarafından imzalanmışsa da, davacının sorumluluğu olacağı, zira iddialara göre çok sayıda çek ve sözleşmenin, şirket adına bu kişi tarafından imzalandığı 3. Kişilerce de ileri sürüldüğü, huzurdaki davada, diğer davalı vekili tarafından —–dosyalara sunulan sözleşme ve çeklerde de şirket çalışanı —- isimli kişinin imzaları atmış olduğu belirtildiği, süregelen bu uygulama karşısında, bu çeklerden şirketin sorumlu olduğu, diğer davalılar tarafından sunuları deliller arasında —- davacı şirket adına yetkilendirilmiş olduğu konusunda yetki belgesi de bulunduğu, davacı tarafça dosya üzerinde yapılacak imza incelemesinin neticesinde çeklerin imza yetkilisi tarafından keşide edilmediğinin tespit edileceği ileri sürüldüğü, ancak —-uygulamasında da yer bulduğu üzere bir çalışanın imza yetkilisi olmamasına rağmen kiymetli evrak tanzimi gibi konularda yetkisinin kabul edildiği, yetkilendirildiği ya da işlemlerine karşı herhangi bir girişimde bulunmayarak zımnen kabul edildiği durumlarda 3. Kişiler bakımından bu durum şirketi bağlayıcı olduğu aksinin savunulması iyi niyet ve dürüstlük ilkeleri ile bağdaşmayacağı, açıklanan nedenlerle davanın reddini, HMK 329. md gereği haksız ve kötüniyetle hiçbir hakkı olmamasına rağmen dava açan davacı tarafa, müvekkili ile aralarında kararlaştırılan davanın reddi halinde, reddi tarihinde ödenecek vekalet ücreti —– yüklenmesine ve ayrıca HMK 329/2 hükmü gereğince sayın mahkemece takdir edilecek oranda disiplin para cezası ödemesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı —– vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu çeklerin müvekkili şirket ile davacı arasında yapılan — istinaden verilmiş çekler olduğu, dosyaya sunulan —— görüleceği üzere sadece bu çekler değil başkaca çeklerin de müvekkili şirkete verildiği, sözleşme karşılığı alınan işbu çekler müvekkili şirket tarafından karşılıklı ticari ilişki içinde bulunduğu diğer davalıya ciro edilerek verildiği, bu nedenle işbu davada, davaya konu çeklerin hangi amaçla hangi iş ya da hizmetin karşılığı olarak müvekkil şirkete verildiğinin araştırılması gerektiği, ekte sunulan davacı tarafından müvekkili şirket ile yapılan —— uyarınca verilen çeklerin dökümleri ile fotokopilerini sundukları, bu sözleşmelere ve verilen çeklere karşılık müvekkili şirket tarafından da davacı tarafa teminat senet ve çekleri verildiği, bu teminat senet ve çeklerine ilişkin olarak da taraflar arasında protokoller yapıldığı, bu protokollerdeki,hotel kontenjan sözleşmelerindeki davacı tarafa ait imzalar ile çeklerdeki imzalar birbirinin aynı olup çıplak gözle bile anlaşılacağı, davacı taraf, yaptığı sözleşmeye sadık kalamayıp ve çekleri ödeyemeyeceğini anlayınca Mahkemeyi de yanıltmaya yönelik olarak imzaya itiraz yerine özellikle ve kasten hukuki menfaatten yoksun işbu davayı açtığı, davacı basiretli bir tacir gibi davranarak davalılara hangi sebeplerle borçlu olmadığını açıklayamadığı, mahkemenin şeklen değil, tarafların arasındaki ticari ilişkiyi araştırarak karar vereceğini bilmesine rağmen bu konuda hiç bir vakıa ve delil ileri süremediği, tüm çekleri ve taraflar arasında yapılan protokolleri davacı şirket adına—– isimli şirket yetkilisinin imzaladığı, davacı tarafça,hukuki menfaat olmaksızın, sırf bu çekleri ödememek için mahkemeyi yanıltıcı şekilde, hukuka ve hakkaniyete aykırı olarak açılan yersiz davanın reddini, ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davacı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
BİRLEŞEN DAVA
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu —–çeklerdeki imzanın müvekkili şirkete ait olmaması nedeniyle davalılara karşı borçlu olmadığının tespiti gerektiğini, dava konusu çeklerin —– tarihinde bankaya ibraz edildiğini, muhatap bankanın çek fotokopisini müvekkil şirkete gönderdiğini, çek fotokopisininde incelendiğinde çıplak gözle dahi imzanın müvekkil şirket yetkilisine ait olmadığının anlaşılacağını, müvekkil şirket soz kıonusu çek koçanlarının kaybolduğunu fark ettiğini ve muhattap bankaya bu konu ile ilgili başvuruda bulunduğunu, dava konusu çeklerle ilgili olarak teminatsız ihtiyati tedbir konulmasını bu taleplerinin kabul görmesi durumunda teminatlı olarak tedbir talep ettiklerini, dava konusu çeklerle ilgili olarak ödeme yasağı konulmasını, bu yasağın bankaya bildirilmesini, davaya konu çeklerle ilgili olarak müvkkil şirketin herhangi bir borcunun olmadığının tespiti ile söz konusu çeklerin müvekkil şirket açısından iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
BİRLEŞEN DAVA
CEVAP :
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, davanın esasına girilmeden yetki yönünden reddine karar verilmesini, davanın pasif husumet yönündende reddi gerektiğini, davacı şirket yetkilileri hakında —- numaralı dosyalar ile soruşturma yürütüldüğünü, davacının 3. şahıslara karşı aynı konuya ilişkin açmış olduğu menfi tespit davaları olduğunu, bilgileri dahilinde olan —— sayılı dosyası olduğunu, dava konusu çeklerle aynı mahiyyette seri numaraları farlı olan diğer çekler hakkında açılmış olan diğer menfi tespit davalarınında olduğunu, dava dilekçesindeki tüm usuli eksikliklerin göz önünde bulundurularak geçersiz olduğunun kabulü ve bu nedenle davanın reddine karar verilmesini, bu mümkün olmadğı takdirde davanın haksız ve mesnetsiz olması nedeniyle davanın esastan reddine karar verilmesini, ödeme yasağına ilişkin ve ihtiyati tedbir kararının koşulları oluşmadığı için bu taleplerin reddedilmesini, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Mahkememiz birleşen —dosyasının Mahkememizin — sayılı dosyasından davalı —yönünden tefrik edilerek yetkisizlik kararı verildiği, Mahkememizin—- tarihli kararı ile davalının yetki itirazının kabulü ile mahkememizin yetkisizliğine karar verildiği, davacı vekilinin istinaf etmesi üzerine —- sayılı kararı ile yetkisizlik kararının kaldırıldığı ve —- esasa kaydının yapıldığı, akabinde mahkememiz iş bu dosyası ile birleştirildiği anlaşılmıştır.
Dava, ——-no.lu çeklerdeki imza inkarı ile menfi tespit talebine ilişkindir.
Mahkememizce; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları resen belirlenerek; taraf vekillerinin vermiş olduğu dilekçeler, ibraz ettikleri tüm deliller, birleşen dosya, mahkememizce alınan bilirkişi raporu, —– alınan rapor, —- sayılı dosyası ile dosya arasındaki tüm kayıt ve belgeler tek tek incelenmiştir.
Mahkememizin —– tarihli tensip zaptı ile davacının ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
—-üzerinden dosyamız arasına alınmıştır. Dosyanın incelenmesinde; davacı —- tarafından — aleyhine menfi tespit davası açıldığı ve — tarihinde davanın reddine kararı verildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce aldırılan —- tarafından düzenlenen raporda özetle; inceleme konusu —– atfen atılı keşideci imzaları, teşhise götürecek ——olması nedeniyle aidiyetinin ve bu meyanda sorulduğu üzere —- eli ürünü olup olmadığının tespit edilemediği bildirilmiştir.
Mahkememizce uyuşmazlığın çözümü teknik bilgiyi gerektirdiğinden dosya —– bilirkişiye tevdii edilmiş Mahkememizce aldırılan —– tarihli bilirkişi raporunda özetle; inceleme konusu —— atfen atılmış keşideci imzaları ile davacı şirket yetkilisi —- ait karşılaştırma imzaları arasında, imza incelemesinde kullanılan — tanı unsurları bakımından çok önemli uygunluk ve benzerlikler saptandığından, inceleme konusu —– atfen atılmış keşideci imzalarının davacı şirket yetkilişi—- eli ürünü olduğu görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesi neticesinde; açılan davanın esas ve birleşen davaya konu edilen toplam —- adet çekteki keşideci imzasının davacı şirketin yetkilisi olan —-ait olmadığı ve çekler sebebiyle davacı şirketin davalı şirketlere borçlu olmadığının tesbiti talepli olduğu, mahkememizce davacı şirketin yetkilisi olan ——tatbike medar imzalarının toplandığı, istiktab tutanağının da düzenlendiği, tüm bu belgeler ile birlikte dosyanın yazı ve imza incelemesi için bilirkişiye tevdii edildiği; — tarihli bilirkişi raporunda, inceleme konusu —- atfen atılmış keşideci imzaları ile davacı şirket yetkilisi —-ait karşılaştırma imzaları arasında, imza incelemesinde kullanılan —- unsurları bakımından çok önemli uygunluk ve benzerlikler saptandığından, inceleme konusu —– atfen atılmış keşideci imzalarının davacı şirket yetkilişi —- eli ürünü olduğunun tesbit edildiğinin bildirildiği, mahkememizce de gerekçeli , bilimsel ve denetime uygun olan bilirkişi raporunun hükme esas alındığı, her ne kadar kısa kararda açılan davanın reddine yazılmış ise de bu hususun yazım yanlışı olduğu esasında gerekçede de açıklandığı üzere asıl dava yönünden açılan davanın reddine ve birleşen —— karar sayılı dosyası yönünden davanın reddine olduğu anlaşılmakla HMK 304 gereği bu husus da tashih olunmakla aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A-ASIL DAVA YÖNÜNDEN;
1-Açılan davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli 59,30-TL karar ve ilam harcının, davacı tarafından dava açılırken yatırılan 2.561,65-TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 2.502,35‬-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalılar tarafından yargılama gideri sarf edilmediğinden bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Tümü reddedilen davanın değeri olan — üzerinden davada avukatla temsil edilen davalı yararına belirlenen —- nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider ve delil avanslarının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
B-BİRLEŞEN ——- SAYILI DOSYASI
1-Açılan davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli 59,30-TL karar ve ilam harcının davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yargılama gideri sarf edilmediğinden bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Tümü reddedilen davanın değeri olan — üzerinden davada avukatla temsil edilen davalı—-yararına belirlenen —-nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı —- verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider ve delil avanslarının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, Davalı — Davalı —- vekilllerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde ———-nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.24/03/2022