Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1135 E. 2021/917 K. 16.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2014/1135 Esas
KARAR NO: 2021/917
DAVA: Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/05/2014
KARAR TARİHİ: 16/09/2021
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin şirketinde,—- tarihinde hırsızlık meydana geldiğini,
bu olay sonucu —-
evrakın çalındığını, bono ve çeklerin çalınması üzerine, müvekkili adına yapılan başvurular neticesinde —- dosyası ile —– Davasının ve —- soruşturma dosyasının açıldığını,
——- sayılı dosyasında
müvekkiline dava konusu edilen çekin istirdadı için dava açılması hususunda süre
verilmesi üzerine huzurdaki davanın ikame edildiğini, müvekkili adına istirdatı
talep edilen—- bedelli
çekin, davacı yandan—- tarihinde çalınan kıymetli evraklardan biri
olduğunu,
söz konusu çek dayanak olarak gösterilerek, davalı yan tarafından Davacı
aleyhine —–sayılı dosyası ile
icra takibi başlatıldığını,
müvekkili tarafından imzaya ve borca itiraz edildiğini ve takibin iptalinin
talep edildiğini, davaların —–
Esas sayılı dosyasında derdest olarak devam ettiğini, davalı tarafından takip
konusu edilen çekin arka yüzünde —– kaşesi üzerinde bulunan
imzanın davacı yan temsilcilerine ait olmadığını, bu sebeple çekten dolayı müvekkilinin sorumluluğunun bulunmadığını ve çekin davacı yana iadesinin gerektiğini,
çekin kambiyo vasfına haiz olabilmesi için ciro silsilesinin kopuk
olmamasının gerektiğini, fakat istirdattı talep edilen çekin ciro silsilesinin kopuk
olduğunu, davacı yanın ciro silsilesinde kendisinden sonra yer alan firma ve/veya
gerçek kişilerle herhangi bir ticari ilişkisinin bulunmadığını, bu olayların bilirkişi
marifeti ile yapılacak incelemede açıkça ortaya çıkacağını beyan ederek, davanın kabulüne, davaya konu çekin müvekkiline istirdadına, yargılama harç ve giderleri ve ücreti
vekâletin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı yanın çek lehtarı —
sahibinin ise —- olduğundan bahisle ciro silsilesinde
kopukluk olduğunu iddia ettiğini,—— davacı yanın
işletme adı olduğunu, bu hususun davacının—– bilgilerinde
——-olarak yer alan ticari unvanları ile sabit olduğunu, çekin
lehtar hanesinde yazan ile ilk ciro sahibinin aynı kişiler olduğunu, bu sebeple ciro silsilesinde kopukluğun bulunmadığını ve davalı yanın yetkili hamili olduğunu,
———dosyasında davacı yan tarafından dosyaya sunulan dava dilekçesinde —– maddi hata sonucu müvekkil firma unvanı çeke hatalı yazılmıştır.”
denilmek sureti ile—- yazılmış olan lehdarın
kendileri olduğunun ikrar edildiğini,
söz konu çekin ciro borçlusu—— müvekkili şirkete aralarındaki ticari ilişkiden kaynaklı borçlu olduğunu
ve dava konusu çekin bu alacağa istinaden müvekkiline verilmiş olduğunu beyan ederek, fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak kaydı ile, haksız davanın reddi ile birlikte, yargılama giderleri ile ücret-i vekâletin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava, 6102 sayılı T.T.K.’nın 792. maddesi uyarınca çek istirdatı istemine ilişkindir.
Davalı, iyiniyetli ve meşru hamil olduğunu, çeki ticari alacağına karşılık kendisinden önce gelen cirantadan aldığını savunmuştur.
Dava konusu çek incelendiğinde,—- nolu, keşidecisi — arkasında sırasıyla —– davalının ciroları olan, süresinde ibraz edilmiş ancak ödeme yasağı nedeniyle işlem yapılamamış bir çek olduğu görülmüştür.
——raporunda; tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından yapılan incelemede; İnceleme konusu çek arka yüzünde atılı —— mevcut mukayese imzaları arasında ilgi ve irtibat tespit edilemediği mütalaa edilmiştir.
Mali müşavir bilirkişi raporunda özetle; Davalı yan ile dava dışı — arasında ticari ilişki olduğu, —– davalı yana ihtilafa konu — tutarlı çek ödemesinin yapıldığı,— tarihinde davalı tarafından dava dışı — tutarlı fatura düzenlendiği, davalı yanın dava dışı— alacaklı olduğu, taraflar arasında——tarihinden sonra ticari ilişki olmadığı mütalaa edilmiştir.
TTK’nın 792. maddesine göre, “Çek, herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa, ister hamile yazılı, ister ciro yoluyla devredilebilen bir çek söz konusu olup da hamil hakkını 790’ıncı maddeye göre ispat etsin, çek eline geçmiş bulunan yeni hamil ancak çeki kötüniyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu takdirde o çeki geri vermekle yükümlüdür.”
TTK’nın 790. maddesinde ise, “cirosu kabil bir çeki elinde bulunduran kişi, son ciro beyaz ciro olsa bile, kendi hakkı müteselsil ve birbirine bağlı cirolardan anlaşıldığı takdirde yetkili hamil sayılır” hükmü düzenlenmiştir.
Çek istirdatı davalarında davacı çekin yetkili hamili olduğunu, çekin rızası hilafına elinden çıktığını ve davalının çeki kötüniyetle iktisap etmiş veya çeki iktisapta ağır kusurlu bulunduğunu kanıtlaması gerekmektedir. Çeki elinde bulunduran davalının çeki edinme nedenini açıklama mecburiyeti bulunmamaktadır, aksi düşüncenin kabulü çekin —– ortadan kaldırır.
Somut olayda; davacının dava konusu çekin müvekkilinin elinden çalındığını, çekteki —— atfen atılan ciro imzasının şirket yetkililerine ait olmadığını, ilk cironun lehtara ait olmadığını, ciro silsilesinin kopuk olduğunu beyanla çekin istirdatını talep ettiği, davalının iyi niyetli hamil olduğunu savunduğu görülmüştür. Mali müşavir bilirkişi raporunda davalı ile dava dışı— arasında ticari ilişki olduğu,— tarihinde Devsan— tarafından davalıya ihtilafa konu —- tutarlı çek ödemesinin yapıldığı,— tarihinde davalı tarafından dava dışı —-fatura düzenlendiği, davalı yanın dava dışı — alacaklı olduğu, taraflar arasında —-tarihinden sonra ticari ilişki olmadığı tespit edilmiştir. TTK’nın 792. maddesine göre, “Çek, herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa, ister hamile yazılı, ister ciro yoluyla devredilebilen bir çek söz konusu olup da hamil hakkını 790’ıncı maddeye göre ispat etsin, çek eline geçmiş bulunan yeni hamil ancak çeki kötüniyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu takdirde o çeki geri vermekle yükümlüdür.” hükmünü içermektedir. Yasal düzenleme dikkate alındığından davalı ile davalıdan önceki ciranta olan dava dışı —– arasında ticari ilişki olduğu ve çekin bu ilişki kapsamında alındığı, davalının çekin iktisabında kötü niyetli ve ağır kusurlu olduğunu ispatlanamadığı mahkememizce değerlendirilmiştir. Diğer yandan dava konusu çekin keşidecisinin — lehdarının—olduğu, ilk ciroda davacı ——- kaşesi olduğu, ciro silsilesinde ilk cironun lehtar tarafından yapılmadığı görülmektedir. Bu durumda ispat yükü çekin yetkili hamili olduğunu ve çekin rızası hilafına elinden çıktığını ileri süren davacıya ait olup, davacının yetkili hamil olduğunun yanı sıra ayrıca davalı son hamilin çeki kötüniyetle iktisap etmiş olduğunu veya iktisapta ağır kusurlu bulunduğunu ileri sürüp kanıtlaması gerekmektedir. Ancak somut olayda bu husus kanıtlanamamıştır. Bu nedenle davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
KARAR HARCI
2-Alınması gerekli 59,30 TL harcın davacı tarafından peşin olarak yatırılan 111,05 TL harçtan mahsubu ile kalan 51,75 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
AVUKATLIK ÜCRETLERİ
3-Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davalı vekili için takdir olunan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
DİĞER YARGILAMA GİDERLERİ
4-Davacı tarafından sarfedilen giderlerin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından sarfedilen 20,75 TL posta masrafının davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer ya da başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile —–Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi. 16/09/2021