Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1036 E. 2019/11 K. 10.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2014/1036 Esas
KARAR NO : 2019/11

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 21/02/2014
KARAR TARİHİ : 10/01/2019 (Tefhim Tarihi) – 17/01/2019 (Yazılma Tarihi)

Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesine özetle; 11/11/2013 tarihinde davalı sürücü ————– plakalı aracı ile seyir halinde iken müvekkillerinin desteği yaya müteveffa ————–ya çarpıp vefatına neden olduğundan bahisle evlat ve kardeşlerini kaybeden davacıların destek zararının, defin gideri zararı ile birlikte manevi zararlarının tazminine karar verilmesini talep ve dava etmiş, yargılama sırasında dava dilekçesini tekrar etmiş, Mahkememize sunduğu 02/06/2015 tarihli ıslah dilekçesi ile davacı —- bakımından tazminat miktarını 25.114,89 TL’ye yükselttiklerini, cenaze ve defin gideri taleplerini ise 4000,00 TL olarak arttırdıklarını beyan etmiş, 02/06/2015 tarihli dilekse ile de manevi tazminata ilişkin taleplerini açıklayarak 83.000,00 TL manevi tazminat talep ettiklerini beyan etmiştir.
Davalı sigorta vekili cevap dilekçesinde özetle; kazaya karışan aracın müvekkili nezdinde sigortalı olduğunu, kaza nedeniyle sorumluluğunun sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve teminat limiti ile sınırlı olduğunu, davacıların kusur ve zararı ispatlamaları gerektiği, manevi zararın teminat kapsamında olmadığından bahisle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı———-vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı yanın dava dilekçesinde manevi tazminat miktarını belirtmemesi nedeniyle manevi tazminat talebinin usulden reddine karar verilmesini, müteveffanın boya ustası olduğuna dair herhangi bir belge sunulmadığını, davacının iddiasını ispat etmesi gerektiği aksi takdirde tazminat hesabının asgari ücretten yapılması gerektiği, ayrıca davacıların müteveffanın destek olduğunu da ispatlamaları gerektiğinden bahisle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ——— şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin—- ile kiralama yaptığını, ana sözleşmesinde araç kiralama işinin de yer aldığını, kazaya karışan aracın —— şirketine uzun dönem kira sözleşmesi ile kiralandığını, kaza tarihindeki araç sürücüsü ——-de aracın kiralandığı şirketin çalışanı olduğundan bahisle öncelikle davanın dava dışı şirkete ihbarını ve müvekkili bakımından husumet yokluğundan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ———- şirketinin talebi üzerine dava ihbar olunan——-şirketi vekilince sunulan beyan dilekçesinde özetle; kaza tarihinde araç sürücüsü davalı ——- müvekkili şirketin çalışanı olması sebebiyle müvekkilinin haklarının da etkileneceğinden bahisle davaya katılmak istediklerini beyan etmiştir.
Mahkememizce kazadaki kusur ve davacıların maddi zararına ilişkin olarak alınan 21/11/2014 tarihli raporda özetle; kazanın meydana gelmesinde davacıların desteği yaya ——- %90, davalı sürücü ———————— ise %10 oranında kusurlu olduğu, davacılardan—— zarar miktarının 2404,00 TL olduğu, diğer davacıların müteveffa ———– bakımına muhtaç olduklarını ispat edemediklerini ve tazminat talep etme haklarının bulunmadığı, davalı ——– şirketi tarafından sunulan kira sözleşmesinin defter kayıtları ile birlikte desteklenmesi halinde davalı şirkete husumet yöneltilemeyeceği, cenaze ve defin giderlerine ilişkin talep bakımından miktarın ——— sorularak tespit edilebileceği kanaatine varıldığını bildirmişlerdir.
Tarafların rapora itirazları üzerine yeni bilirkişi heyetinden alınan 14/09/2015 tarihli raporda da davacıların desteğinin kazanın meydana gelmesinde %90, davalı sürücü ———– ise %10 oranında kusurlu olduğu, davacı ——-destek zararı miktarının 7544,84 Tl olduğu ve davalılardan ——– şirketinin de işletenlik sıfatı ile zarardan sorumlu olduğu kanaatine varıldığını bildirmişitr.
Mahkememizce alınan her iki kusur raporuna tarafların itiraz etmesi ve ceza yargılaması sırasında alınan ATK raporundaki kusur durumundaki farklılık dikkate alınarak, itirazların değerlendirilmesi için dosya ATK’ya gönderilmiş ve ATK tarafından düzenlenen 19/07/2017 tarihli raporda özetle; davaya konu kaza bakımından davacıların desteğinin % 80, davalı ————- ise %20 oranında kusurlu olduğu kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Davacıların maddi zararının tespiti bakımından Mahkememizce alınan 12/11/2018 tarihli raporda özetle; davacının gelir durumunun emsal araştırma ve asgari ücret kabul edilmek üzere ayrı ayrı ve yine davacının desteğinin kusur durumunun dosya kapsamında bulunan raporlar ayrı ayrı değerlendirilmek üzere terditli rapor hazırlandığı, yapılan hesaplamaya göre davacının desteğinin %8———maddi zararının 7.294,78 TL olduğu kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; talebin trafik kazası nedeniyle doğan maddi ve manevi zararın tazmini olduğu, davacı tarafça davalıların sürücüsü, maliki ve sigortacısı olduğu aracın karıştığı trafik kazası nedeniyle müvekkillerinin destek zararı oluştuğundan bahisle maddi ve manevi zararlarının tazminin talep edildiği, davalı tarafça davanın reddine karar verilmesinin talep edildiği görülmüştür.
Öncelikle davalı ———– şirketi bakımından; davalı tarafça davaya konu kazaya karışan aracın uzun süreli olarak feri müdahile kiralandığının ileri sürüldüğü, buna ilişkin olarak kira sözleşmesinin ve yapılan protokolün sunulduğu, bununla birlikte feri müdahale talebinde bulunan şirketin kaza tarihinde aracın kendisinde bulunduğunun ve araç sürücüsünün de kendi çalışanı olduğunu beyan ettiği, bu hali ile davalı ———– şirketi tarafından kazaya karışan aracın maliki ise de uzun süreli kira sözleşmesi dikkate alındığında işleteni olmadığı ve kaza nedeniyle sorumluluğu bulunmadığından aleyhine açılan davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
Diğer davalılar sürücü ve sigortacı bakımından ise; dosya kapsamına alınan bilirkişi raporlarında davalı sürücü ————n %10 oranında, ATK raporunda ise %20 oranında kusurlu olduğunun belirtildiği, ATK tarafından alınan raporun tebliğine rağmen davalı tarafça rapora itiraz edilmediği, ancak daha önceki raporlara tarafların tamamının itiraz ettiği de ve mahkememizce bilirkişiler aracılığı ile alınan raporların tek kusur bilirkişisi tarafından düzenlendiği anlaşılmakla ATK tarafından Mahkememizin istemi üzerine düzenlenen 19/07/2017 tarihli rapor hüküm kurulurken dikkate alınmış ve davalı ———kazanın meydana gelmesinde %20 oranında kusurlu olduğu, davacı ——— desteğinin ise %80 oranında kusurlu olduğu, dolayısıyla davalı sürücü —– ve davalı sigortacının davacıların zararından sorumlu olduğu kanaatine varılmıştır. Davacı ——– destek zararının miktarı bakımından ise; davacı tarafça desteğin boya ustası olduğu beyan edilmekle emsal ücret araştırması yapılmış, ayrıca desteğin vefatından önce — kaydına göre çalıştığı anlaşılan iş yerine müzekkere yazılmış ancak müzekkereye iş yerinin kapatılması nedeniyle yanıt alınamamıştır. Her ne kadar Mahkememizce emsal araştırması yapılmış ise de, öncelikle davacının desteğinin boya ustası olduğunu ispat etmesi gerekmektedir, ancak dosyamız kapsamına buna ilişkin herhangi bir delil ibraz edilmediği, aksine kazadan öncesine ait ——- hizmet dökümüne göre 2013 yılında brüt 1025,00 TL maaş ile çalıştığı, söz konusu tarihte brüt asgari ücretin de 1021,00 TL olduğu, bu haliyle davacının destek zararı belirlenirken gelir miktarının asgari ücret üzerinden değerlendirilmesi gerektiği, dosyamız kapsamına alınan 12/11/2018 tarihli son aktüer raporunun da hesaplama yaparken terditli olarak yaptığı ve alınan raporun hüküm vermeye ve denetime elverişli olduğu, bu hali ile davacı ———- destek zararının 7294,78 TL olduğu ve davacıların ıslah dilekçesi dikkate alındığında davanın destek zararı bakımından kısmen kabulüne ve ıslah dilekçesindeki avans faizi talebi dikkate alınarak her ne kadar sigorta poliçesinde aracın niteliği otomobil olarak yer alsa da ticari şirket tarafından kullanıldığı gözetilerek avans faizi yürütülmesine, bununla birlikte her ne kadar dava dilekçesinde temerrüt tarihinden itibaren faiz talep edilmesine rağmen ıslah dilekçesinde dava tarihinden itibaren talep edilmesi nedeniyle dava tarihinden itibaren faiz yürütülmesine karar vermek gerektiği kanaatine varılmıştır. Davacıların defin giderine ilişkin talebi bakımından ise; Yargıtay ——–. Hukuk Dairesi’nin 04/12/2018 tarihli 2015/19204 Esas ve 2018/11706 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere “Cenaze giderleri; ölümle doğrudan doğruya ilgili bulunan ve ölenin dini ile sosyal ve ekonomik durumuna uygun giderlerden ibaret olup ölenin taşınması, yıkatılması, gömülmesi, mezarlık ücreti gibi giderleri kapsar…” bu nedenle örf ve adetlere göre yapılan mevlit okutma …vs ilişkin giderler cenaze ve defin giderinden sayılamayacağı, ———- Başkanlığı’nın cevabi yazısında cenaze ve defin giderinin yaklaşık 600,00 TL olmakla birlikte ücretsiz olarak yapıldığının bildirildiği, davacıların mezar açma, cenazenin yıkanması…vs ilişkin yapılan masraflara dair herhangi bir yazılı belge sunmadıkları da dikkate alındığında defin ve cenaze giderine ilişkin taleplerinin reddi gerektiği kanaatine varılmıştır.
Manevi tazminat talebi bakımından ise kazanın meydana geliş şekli, kazadaki kusur oranları ile tarafların sosyo ekonomik durumları dikkate alınarak davanın kısmen kabulüne karar vermek gerektiği yönünde oluşan tam ve bağımsız vicdani kanaat ile aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı ———- şirketi aleyhine açılan maddi ve manevi tazminat taleplerinin pasif husumet yokluğundan reddine,
2- Davacı ———- tarafından davalılar ——- sigorta ve—–adına açılan maddi tazminat talebinin KISMEN KABULÜ ile; 7294,78 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalılar —-sigorta ve—– dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
Fazlaya ilişkin taleplerin reddine,
3- Davacılar tarafından davalı ———- aleyhine açılan manevi tazminat talebinin KISMEN KABULÜ ile;
————- için 10.000 TL manevi tazminatın, ——— için 5.000 TL manevi tazminatın, —–için 5000,00 TL manevi tazminatın, ——– için 5000,00 TL manevi tazminatın, ——-için 5000,00 TL manevi tazminatın
Davalı ——-kaza tarihi olan 11/11/2013 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsili ile davacılara ödenmesine, fazlaya ilişkin taleplerin reddine,
4- Maddi tazminat talebi için alınması gereken karar ve ilam harcı 498,31 TL olduğundan peşin alınan 25,20 TL ile 93,00 TL ıslah harcının mahsubu ile eksik kalan 380,11 TL harcın davalılar —- ve — sigorta şirketinden müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irad kaydına,
5- Manevi tazminat talebi bakımından alınması gereken karar ve ilam harcı 2049,30 TL olduğundan alınan 284,00 TL harcın mahsubu ile eksik kalan 1765,30 TL harcın davalı——- tahsili ile hazineye irad kaydına,
6- Davacı tarafça iş bu dava için yapılan 25,20 TL peşin, 93,00 TL ıslah ve 284,00 TL ıslah harcından ibaret toplam 402,20 TL harcın davalı sigorta şirketi bakımından 118,20 TL’si ile sınırlı olmak üzere davalılar—————– sigorta şirketinden müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
7- Davacı ——- kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan —-ye göre belirlenen nisbi vekalet ücreti maktu vekalet ücretinden az olamayacağından maddi tazminat talebi bakımından 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalılar————– müştereken ve müteselsilen, manevi tazminat talebi bakımından 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalı —- tahsili ile davacıya ödenmesine,
8- Davacı ———–kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden manevi tazminat talebi bakımından karar tarihinde yürürlükte bulunan ———‘ye göre belirlenen nisbi vekalet ücreti maktu vekalet ücretinden az olamayacağından 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalı ——– tahsili ile davacıya ödenmesine,
9- Davacı——— kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden manevi tazminat talebi bakımından karar tarihinde yürürlükte bulunan ——‘ye göre belirlenen nisbi vekalet ücreti maktu vekalet ücretinden az olamayacağından 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalı ——– tahsili ile davacıya ödenmesine,
10- Davacı ——- kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden manevi tazminat talebi bakımından karar tarihinde yürürlükte bulunan —-ye göre belirlenen nisbi vekalet ücreti maktu vekalet ücretinden az olamayacağından 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalı ——– tahsili ile davacıya ödenmesine,
11- Davacı ———— kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden manevi tazminat talebi bakımından karar tarihinde yürürlükte bulunan———e göre belirlenen nisbi vekalet ücreti maktu vekalet ücretinden az olamayacağından 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalı ——– tahsili ile davacıya ödenmesine,
12- Davalı ——————- Kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan —–‘nin 7/2 madde ve fıkrasına göre belirlenen,
maddi tazminat talebi bakımından 2.618,41 TL vekalet ücretinin davacı —————–
manevi tazminat talebi bakımından 2725,00 TL vekalet ücretinin davacı ——-, 840,00 TL vekalet ücretinin davacı ————, 840,00 TL vekalet ücretinin davacı —— 840,00 TL vekalet ücretinin davacı —————————dan, 840,00 TL vekalet ücretinin davacı ——- tahsili ile davalıya ödenmesine,
13- Davalılar——— kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden maddi tazminat talebinin reddedilen kısmı yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan ———-e göre belirlenen nisbi vekalet ücreti maktu vekalet ücretinden az olamayacağından 2725,00 TL vekalet ücretinin davacı—— tahsili ile davalılara ödenmesine,
14- Davalı ———-kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden manevi tazminatın reddedilen kısmı yönünden karar tarihinde yürürlükte olan——–‘nin 10/2.maddesine göre belirlenen 2725,00 TL vekalet ücretinin davacı ———-, 2725,00 TL vekalet ücretinin davacı ——-, 2725,00 TL vekalet ücretinin davacı ——————- 2725,00 TL vekalet ücretinin davacı —–, 2725,00 TL vekalet ücretinin davacı ————————dan tahsili ile davalıya ödenmesine,
15 – Davacı tarafça iş bu dava için yapılan 2750,00 TL bilirkişi ücreti ile 365,40 TL tebligat ve posta giderinden ibaret toplam 3115,40 TL yargılama giderinin davanın kabul ve red oranına göre belirlenen 1036,33 TL’sinin davalı sigorta şirketi yönünden 202,70 TL’si ile sınırlı olmak üzere davalılar ——- ve —————- müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, geriye kalan kısmının ve davalı ———- şirketi için yapılan yargılama giderinin davacı yan üzerinde bırakılmasına,
Dair, davacılar vekili, davalı ——— vekili ve müdahil vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul BAM nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.