Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2014/1004 Esas
KARAR NO : 2018/318
DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 13/01/2014
KARAR TARİHİ : 22/03/2018
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili; dava dilekçesine özetle; müvekkilinin yaptığı ticaret gereği müşterilerinden İstanbul Anadolu 17. İcra Müdürlüğü’nün ……… Esas sayılı takibine konulan 07/09/2013 vadeli 21.700 TL bedelli, keşide yeri …… olan …… Yemek Gıda Hay. İnş. Tur. İth. İhr. San. Tic. Ltd. Şti. Keşideli, İstanbul Anadolu 17. İcra Müdürlüğü’nün…… Esas sayılı dosyası ile takibe konulan 6.000,00 TL bedelli 25/08/2013 keşideli, keşide yeri İzmir ve keşidecisi ……. olan çek ile İstanbul Anadolu 17. İcra …… Esas sayılı dosyası ile takibe konulan ….TL bedelli ……….. keşideli, keşidecisi ….. olan çekleri aldığını ve ticari defterlerine kaydettiğini ve iş yerinde gizli olarak bulunan kilitli çelik kasasına koyduğu, müvekkilin iş yerinde 30/04/2013 tarihinde gece vakti bir hırsızlık olayı yaşandığını ve çeklerin boş çek koçanları ile birlikte çalındığı, müvekkili tarafından çeklerin 3.kişiye ciro edilmediğinden bahisle çekler nedeniyle borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu çeklerin müvekkilinin yaptığı ticaret karşılığında müşterisi dava dışı …..Tekstil İmalat Toptan Satış-…..’dan aldığını, müvekkilinin iyiniyetli hamil olduğundan bahisle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı tarafça çekte geçerli cirosu bulunmadığı iddia edildiğinden mukayeseye elvrişli imzaları alınarak çekler üzerinde inceleme yaptırılmış ve ATK Fizik İhtisas Dairesi’nin 01/11/2017 tarihli …….. sayılı raporunda özetle; dava konusu çeklerin arka yüzünde yer alan davacıya atfen atılan imzaların …’in elinin ürünü olmadığının bildirildiği görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davanın kambiyo senedi nedeniyle borçlu olmadığının tespiti olduğu, davacı tarafça davaya konu çeklerin çalındığı ve davacı adına atfen atılan imzaların davacıya ait olmadığından bahisle davalıya borçlu olmadığının tespiti ile çeklerin istirdadı talebinde bulunduğu, davalı tarafça iyiniyetli hamil olduğundan bahisle davanın reddine karar verilmesinin talep edildiği anlaşılmıştır. Dosyamız kapsamına alınan ATK raporu dikkate alındığında davacı şirkete atfen atılan imzaların davacıya ait olmadığı saptanmıştır. Her ne kadar dosyamız davalısı iyiniyetli hamil olduğunu savunmuş ise de; Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 22/02/2016 tarihli, 2015/2070 Esas ve 2016/2713 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere imza inkarı mutlak def’ilerden olup herkese karşı ileri sürülebilir nitelikte olduğu anlaşılmakla davanın kabulü ile davacının dava konusu çekler nedeniyle borçlu olmadığının tespiti ile ödenen çek yönünden de ödenen bedelin davacıya iadesine, her ne kadar davacı tarafça istirdat talebinde de bulunulmuş ise de davalı alacaklı dava dışı cirantadan yasal hakkını kullanabileceğinden çekin istirdadının mümkün olmadığına karar vermek gerektiği yönünde oluşan tam ve bağımsız vicdani kanaat ile aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi ekli kararda açıklanacağı üzere;
Davanın KABULÜ ile,
1-İstanbul ANadolu 17. İcra dairesinin 2013/22087 Esas sayılı dosyası ile takibe konulan ……. Bankas……şubesine ait …. numaral……. keşide tarihli ….. keşide yerli …..Yemek Gıda Hay.İnş.tur.ith.ihr.san ve tic. Ltd şti tarafından keşide edilen ….. TL bedelli çek ve
2- İstanbul ANadolu 17. İcra dairesinin ……. Esas sayılı dosyası ile takibe konulan …… şubesine ait …… numaralı……13 keşide tarihli İzmit keşide yerli …..tarafından keşide edilen 6.000,00 TL bedelli çekler nedeniyle davacının davalıya BORÇLU OLMADIĞININ TESPİTİNE,
3- İstanbul Anadolu 17. İcra dairesinin ….. Esas sayılı dosyası ile takibe konulan ……..Bankası ….. şubesine ait ….. numaralı ……. keşide tarihli ……ı keşide yerli ….. tarafından keşide edilen 8.565,0 0TL bedelli çek nedeniyle davalının davacıya borçlu olmadığı anlaşılmakla, icra dosyasına yatırılan 15.676,28 TL nin davacıya iadesine,
4-Davacının çeklerin istirdadına ilişkin talebinin REDDİNE,
5- Alınması gereken karar ve ilam harcı 2477,26 TL olduğundan peşin alınan 619,35 TL’nin mahsubu ile eksik kalan 1857,91 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
6- Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 4351,80 TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
7- Davacı tarafça yapılan 619,35 TL peşin harç, 310,00 TL ATK rapor bedeli, 230,40 TL tebligat ve posta gideri olmak üzere toplam 1159,75-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
8- Davacı tarafça yatırılan gider avansından kararın tebliğ giderleri karşılandıktan sonra arta kalan kısmının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
9- Davalı tarafça yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde davalıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul BAM nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.22/03/2018