Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2013/270 E. 2020/793 K. 01.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2013/270 Esas
KARAR NO : 2020/793
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/04/2013
KARAR TARİHİ : 01/12/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında —-tarihli —– düzenlendiğini, bu protokol gereğince davalının müvekkiline borçlu olduğunu kabul ettiğini, ancak bakiye —– borcunu ödemediğini, bu tutarın işlemiş faizinin — olduğunu, imzalanan protokolde cezai şartın da talep edildiğini, cezai şart miktarının —- olduğunu, cezai şart için işlemiş faiz tutarının — olduğunu, alacağın tahsili için davalı aleyhine ——- sayılı dosyası üzerinden davalı aleyhine takibe geçildiğini, davalının icra takibine yaptığı haksız itirazın hem yetki yönünde hem de esasen iptalini, haksız itirazda bulunan davalı şirketinin %20’den aşağı olmamak üzere inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin unvanının limited şirketi olduğunu, anonim şirkete dönüşmediğini, davanın—— adına açılmış olduğundan husumet yönünden davanın reddi gerektiğini, dosyaya sunulan Borç Tasfiyesine ilişkin protokolün hukuken geçerli bir sözleşme olmadığını, geçerli bir sözleşmeden bahsedilmesi için her iki tarafın karşılıklı olarak şirket yetkililerince kabul edilerek irade beyanına uygun şirket yetkililerinin imzalarının bulunması gerektiğini, oysa ki söz konusu protokolde müvekkili şirketi borçlandıran imzanın, şirket müdürü tarafından imzalanmadığını, bu nedenle geçerli bir sözleşmeden bahsedilemeyeceğini, protokolde belirtilen cezai şart ve——– faiz isteminin müvekkili şirketle alakası olmadığını, borca yönelik olarak daha önceden müvekkili şirkete herhangi bir ihtar ve uyarıda yapılmadığını, haksız ve mesnetsiz davanın reddini, davacıya %20’den az olmamak üzere inkar tazminatına yükletilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava, taraflar arasındaki eser sözleşmesi kapsamında düzenlenen —– tarihli protokole dayalı olarak başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları saptanarak tahkikat aşamasına geçilmiş, tarafların bildirdiği tüm deliller toplanmıştır.
Dava konusu icra dosyası incelendiğinde, davacının davalı hakkında “borç tasfiyesine ilişkin protokol” başlıklı belgeye dayalı olarak —-protokolden kalan alacak, — işlemiş faiz, — protokolden kaynaklanan cezai şart, —- işlemiş faiz olmak üzere toplam ——üzerinden icra takibi başlattığı, davalının yasal sürede borca itiraz ettiği, iş bu davanın yasal 1 yıllık hak düşürücü sürede açılmış olduğu anlaşılmıştır.
Davalı vekili Borca itiraz dilekçesinde “takibe dayanak yapılan —– tarihli protokol gereği bütün ödemelerin yapılmıştır. Bu ödemelerin bir kısmı —– dosyasına ve bir kısmı alacaklı vekili ——– banka hesabına havaleler yapılmak suretiyle ve diğer bir kısmı da —– ile ilgili ödemeleri yapan ———– yine banka havaleleri yapılmak suretiyle ödenmiştir. Bütün ödemlerin belgeleri gerektiğinde ibraz edilecektir. Bu protokol ile ilgili hiçbir borç kalmamıştır…” beyanında bulunmuştur.
—– dosyası incelendiğinde, davacının davalı hakkında “borç tasfiyesine ilişkin protokol” başlıklı belgeye dayalı olarak — asıl alacak, —işlemiş faiz olmak üzere toplam —- üzerinden icra takibi başlattığı, görülmüştür.
Talimat Mahkemesince alınan bilirkişi raporunda özetle;—- yılları muhasebe sistemine göre ticari anlamda verilen çekler ya da çek karşılığı mal veya gider faturası ile alacak karşılığı olarak davalı şirket kayıtlarında herhangi bir işlem bulunmadığı, —- yıllarına ait defterlerin yanmış olmasına rağmen kayıtları bilgisayar ortamında bulunan —–yılları defterlerinde ticari işlemlerinden dolayı davalı şirketin verilen çek hesabında herhangi bir kayda rastlanmadığı beliritlmiştir.
Mahkememizce alınan raporda özetle; —– yevmiye sayılı davalı şirkete ait imza sirkülerinde, davalı şirket ortağı ve yetkili şirket müdürünün ———- kaşesi altında atacağı münferit imzası ile şirketi her hususta temsile yetkili olduğu, bu durumda borç protokolünün imzalandığı tarihte davalı şirket yetkili müdürünün —– olduğu anlaşıldığı, davalının takibe itiraz dilekçesinde, protokolün geçersiz olduğu yönünde bir itirazda bulunmayıp sadece protokol gereği bütün ödemelerin yapıldığı, bu nedenle de protokol ile ilgili hiçbir borcun kalmadığı yönünde itirazda bulunduğu, bu nedenle de, kanaatimizce protokolün geçerli (bağlayıcı) olduğunu zımnen ikrar ettiği, Kaldı ki, bir an için protokolün altındaki imzanın davalı şirket yetkilisine ait olmadığı farz edilse bile, davalı bu protokole konu edilen borçların bir kısmını ödemekle, protokole icazet (onay) vermiştir. Dolayısıyla da protokol artık bağlayıcı (geçerli) hale geldiği, (TBK.md.46/f.1) bu nedenle protokolün geçerli ve davalı şirketi bağlayıcı olduğu, Davacının—– faiz talep ettiği, davacının tespitimizi aşan faiz talebinin verinde olmadığı, asıl alacak bakımından ——– işlemiş temerrüt faizi alacağının olduğu, davacının, zamanında ödenmeyen — çek tutarı için davalıdan talebe hak kazandığı cezai şart tutarı,——olarak hesaplandığı ve davacının bu tutarı davalıdan talebe hak kazandığı, Davacı, cezai şart alacağına —— faiz talep etmektedir. Cezai şart alacağının ödenmesine ilişkin davalı tarafa gönderilmiş temerrüt ihtarnamesi bulunmadığı, oysa ki, davalının sözkonusu cezai şart tutarını ödemekte temerrüde düşmüş sayılması için, kanaatimizce davacı tarafından davalıya bir temerrüt ihtarında bulunulmuş olması gerektiği, (TBK.md.117/f.1) bu nedenle davacının davalıdan, cezai şart alacağına işlemiş temerrüt faizi alacağına hak kazanamadığı mütalaa edilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davanın, ——- tarihli ———– başlıklı belgeye dayalı alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkin olduğu, davalının protokoldeki imzaya itiraz ettiği görülmüştür. Takip dayanağı protokoldeki imzanın davalı şirket yetkilisine ait olmadığı her iki tarafın kabulündedir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık davalı tarafın, şirket yetkilisince imzalanmayan protokolü benimseyip benimsemediği noktasında toplanmaktadır. Davalı vekilinin borca itiraz dilekçesinde “takibe dayanak yapılan —- tarihli protokol gereği bütün ödemelerin yapılmıştır. Bu ödemelerin bir kısmı ——— dosyasına ve bir kısmı alacaklı vekili —- hesabına havaleler yapılmak suretiyle ve diğer bir kısmı da—- çekler ile ilgili ödemeleri yapan —— yine banka havaleleri yapılmak suretiyle ödenmiştir. Bütün ödemlerin belgeleri gerektiğinde ibraz edilecektir. Bu protokol ile ilgili hiçbir borç kalmamıştır…” beyanında bulunduğu, borca itiraz dilekçesinde ödeme iddiasında bulunarak —– protokolü benimsediği mahkememizce kabul edilmiştir. Mahkememizce hükme esas alınan bilirkişi raporunda — protokolden kalan alacak için—- işlemiş temerrüt faizi hesaplandığı, davacının, zamanında ödenmeyen —çek tutarı için davalıdan talebe hak kazandığı cezai şart tutarı, ——olarak hesaplandığı, cezai şart alacağı için davalının temerrüde düşürülmediği bu nedenle cezai şart alacağına ilişkin temerrüt faizinin yerinde olmadığı, bunun yanında alacağın likit olması nedeniyle icra inkar tazminatı talebinin de haklı olduğu anlaşılmakla davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile, davalının —– takip dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile takibin — asıl alacak, —- işlemiş faiz —- cezai şart olmak üzere toplam ———– üzerinden ve cezai şart ile asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi işletilmek sureti ile devamına,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
Alacak likit olmakla kabul edilen 89.884,67 TL alacağın %20’si oranında ki 17.967,93 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
KARAR HARCI
2-Alınması gerekli 6.140,03 TL harcın davacı tarafından peşin olarak yatırılan 1.591,51 TL harçtan mahsubu ile eksik bakiye 4.548,52 TL nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
AVUKATLIK ÜCRETLERİ
3-Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 12.485,00TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davalı vekili için takdir olunan 6.304,52 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
DİĞER YARGILAMA GİDERLERİ
5-Davacı tarafından dava açılırken harç olarak yatırılan 1.659,56 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından sarfedilen 3.400,00 TL bilirkişi masrafı, 495,35 TL posta masrafı olmak üzere toplam 3.895,35 yargılama giderinin davanın kabul ve red oranı gözetilerek 2.647,96 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan 1.247,39 TL’nin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından sarfedilen 150,00 TL posta masrafının yargılama giderinin davanın kabul ve red oranı gözetilerek 101,97 TL’nin davalı üzerine bırakılmasına, kalan 48,03 TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer ya da başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile ——–Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi. 01/12/2020