Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2012/1076 E. 2021/255 K. 22.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2012/1076 Esas
KARAR NO: 2021/255
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 17/08/2012
BİRLEŞEN ———– DAVASI YÖNÜNDEN;
DAVA TARİHİ : 22/10/2013
KARAR TARİHİ: 22/02/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
ASIL DAVADA
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ——– müvekkili şirket arasında yaklaşık —— ilişkilerinin mevcut olduğunu, müvekkili firmanın davalı firmanın talepleri ve anlaşmaları gereği —— taşındığını ve bu taşımalara ilişkin olarak düzenlenen faturaların davalı şirkete teslim belgesi ile teslim ve tebliğ edildiğini, bu kapsamda davalının tamamlanan taşıma işlemlerinden ötürü takip tarihi itibariyle cari hesap alacağının—– olduğunu, davalı ile defalarca hesap alacağının ödenmesi hususlarının ihtar edilmesine karşılık davalının cevap dahi vermekten kaçındığını, Davalı firmaya —— tarihli ihtarnamesi ile —-alacaklarının —- gün içinde ödenmesinin ihtar edildiğini, —– yevmiye no.lu ihtarnamesi ile ———olan alacaklarının ödenmesi hususunun ihtar edildiğini ve yapılan bu ihtarnamelere itiraz edilmemekle birlikte borç bakiyesinin kapanması için herhangi bir ödemenin de yapılmadığını,
Taşıma faaliyetlerine devam eden müvekkili firmanın artan cari hesap alacağı için yeniden noter kanalıyla ihtarname çekmek zorunda kaldığını, bu ihtarnameye davalı şirket tarafından taraflar arasında mutabakat sorunu olduğu açıklamasının bildirildiğini,
Müvekkili tarafından ———- yevmiye no.lu ihtarnamesi ile — tarihlerine ait fatura bedellerine istinaden —–cari hesap alacağının üç gün içinde ödenmesi, aksi halde —– farkı faturası kesileceği ve tahsili için yasal yollara gidileceğinin ihtar edilmekle davalı tarafın bir kez daha temerrüde düşürüldüğünü, davalının bu ihtarnameye itiraz etmediğini,
Tüm bu ikazlara rağmen borcuna hiçbir şekilde itiraz etmeyerek borcunu ödememekte direnen davalı şirkete, müvekkili şirketin ticari faaliyetini sonlandırdığını ve bir daha hizmet vermeyeceğini, cari hesabının kat edildiğini ve alacak tutarı olan —– tutarın ödenmesini, aksi halde yasal yollara başvurulacağının ve vade farkı faturası düzenleneceği hususlarının ihtar edildiğini, verilen süre içerisinde davalı şirketin ödeme yapmadığını ve kendisine toplamda ——tutarında vade farkı faturalarının düzenlenerek tebliğ edildiğini, tüm bu faturalar ve alacak bakiyelerinin ticari defterlerinde usulüne uygun olarak işlendiğini, tüm bu açıklamalara istinaden oluşan cari hesap alacakları için ————–dosyası ile davalı aleyhine takip başlatıldığını ve davalı şirket tarafından itiraz edildiğini, iç yazışmaları belgeleyen mail dökümlerinde de görüleceği üzere bakiyeye ilişkin sürekli kabullerinin olduğunun açık olduğunu, borcun tamamına icra dosyasında itiraz edilmesinin bu sebeple kötü niyetin göstergesi olduğunu, Sonuç olarak; haklı davanın kabulü ile davalının ———– dosyasına vaki itirazın iptali ile takibin devamına, haksız ve kötü niyetle itirazda bulunan davalı borçlu aleyhine %40’dan az olmamak üzere icra inkar tazminatına ve ayrıca aynı şekilde kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: müvekkili şirketin —— yürüttüğünü ve bu hizmeti verirken davacı —- taşıma hizmeti aldığını, davacı şirketin tüm —- —— arasında taşıma hizmetlerini——– adına yürüttüğünü, sözleşme kapsamında davacı şirketin taşıyan sıfatı ile müvekkili şirkete karşı sorumlu olduğunu,
Davacı şirketin bu hizmeti yerine getirirken özellikle ——- ait malların taşınması sırasında hasarlanarak zarar gördüğünü, malların alıcılarına geç ve eksik teslim edildiğini ve/veya hiç teslim edilmediğini, ürünlerin teslim edilip edilmediği ile ilgili zamanında bilgi verilmediğini ve/veya eksik verildiğini, Yaşanan olumsuz durumların davacı tarafa defalarca ikaz edilmesine rağmen davacının bu konuda hiçbir önlem almadığını, davacının hiçbir önlem almadan ——– yürütülen taşıma işleri sırasında taşman malların zayi olup, eksik, geç ve/veya hiç teslim edilmediğini, davaya konu edilen taşıma işlerinde malların yukarıda bahsedildiği gibi zarar gördüğünden davacı tarafın taşıma ücreti alacağına hak kazanmadığını, ürünlerin teslim edildiğinin de davacı tarafça ispatlanamadığını, davacı şirketin, müvekkili şirketin açıklanan zararlar sebebiyle kestiği faturaları kötü niyetle kayıtlarına almadığını ve mutabakata yanaşmadığını, kendi borçlarını yerine getirip, hasar, geç teslim ve zayiden doğan zararlardan doğan borçlarını ifa etmekten kaçındığını, BK 97 kapsamında kendi edimini ifa etmeyenin karşı taraftan borçlarının ifa etmesini isteyemeyeceğini, bu sebeple davaya karşı ödemezlik definde bulunduklarını, Yukarıda sayılan olumsuzluklara istinaden müvekkili ———davacı şirket arasındaki yazışmalardan da görüleceği üzere malların zayi olduğu, hasarlandığı, eksik veya hiç teslim edilmediği gibi sebeplerle ——– tarafından müvekkili şirketten bilgi istendiğini, müvekkili şirketin durumu davacı şirkete anında bildirilerek sorulan hususlarda kendilerinden malın hasarsız ve tam teslim edildiğine dair bilgi ve belge istenildiğini ancak çoğu zaman davacı taraf yetkililerince haftalarca —– akıbetlerine ilişkin sorulan sorulara yanıt verilmediğini, bu sebeple kargoların zayi olduğu veya zarara uğradığının anlaşıldığını,
Davacı tarafın kusuru ile oluşan zararların —— tarafından müvekkili şirkete fatura edildiğini ve bu zarar faturalarının müvekkili şirket tarafından karşılanmak zorunda kaldığını, müvekkili şirketin ise davacı tarafın kusurundan kaynaklanan bu bedelleri davacı tarafa rücu etmek amacıyla zarar faturaları kestiğini, bu fatura ve dayanaklarının davacı tarafa —— aracılığı ile iletildiğini, faturaların bir kısmının da noter aracılığıyla gönderildiğini, davacı tarafın sözleşme ilişkisinin büyük kısmı olan ——- yılının sonuna kadar faturaları teslim alarak kabul ettiğini, tarafların defter ve kayıtları incelendiğinde sözleşme ilişkisinin başlangıcında rücu faturalarının büyük çoğunluğunun davacı tarafça kabul edilerek defterlerine kabul edilmişken, ——- yıllarında davacı tarafın bir takım bahaneler ile kötü niyetli olarak bu faturaları kayıtlarına almadığını, Sözleşme ilişkisi kapsamında davacı tarafça birçok kere eksik, geç veya hiç teslim edilmeyen—– taşımaları ile zayii olan mal taşımalarına ilişkin haksız bedelli ve meblağlı şekilde fatura kesilmeye çalışıldığını ve bu faturaların müvekkili şirketçe kabul edilmeyerek davalı tarafa iade edildiğini,
Davacı şirketin davaya konu taşımaların bir kısmının icrasında üçüncü şahıs olup davalı şirketin grup şirketlerinden olan —— şubelerini kullandığını, ilgili şubelerin —— fatura karşılığı taşıma bedeli ödenmekte iken, müvekkili şirketin müşterisi ———- ücret talep ettiğini ve haksız şekilde almaması gereken bir ödemeyi aldığını, bu durumun müvekkili şirketin müşterisi ——–nezdinde—–kaybına sebebiyet verdiğini, davacı tarafın kusuru ile yukarıda açıklanan şekilde kesilen rücu faturalarının da müvekkili şirkete ödenmediğini, açıklanan sebeplerle müvekkili şirketin davacı taraftan alacaklı olduğunun ortada olduğunu, Davacı tarafın müvekkili şirketçe hiçbir suretle kabul edilmeyen tek taraflı yazı ve taleplerinin müvekkili şirket açısından hiçbir bağlayıcılığının olmadığının ortada olduğunu, davacı tarafça dava dilekçelerinin ekinde delil olarak dayanılan davalı şirkette bölge müdürü—–tarihinde——— gönderildiği iddia edilen e posta yazışmasının; davacı tarafın rücu faturaları ve belgelerini ödememek, müvekkili şirketin kestiği rücu faturaları ve ekteki tutanak, fotoğraf ve belgelerin incelenmeden haksız ve kötü niyetli şekilde iade edilerek hukuki işlem tesisi yoluna gidildiğinin bir göstergesi olduğunu savunarak davanın reddine, davacı taraf aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.
ISLAH
Davalı vekili cevap dilekçesinin ıslahına dair dilekçesinde özetle; davacı tarafın 6102 sayılı TTK 82 ve 6762 sayılı TTK 67. maddeleri uyarınca saklamakla yükümlü olduğu evrakları müvekkile ibraz etmediğini, konuyla ilgili müvekkiline gerçeğe aykırı bilgi verdiğini ve bu sebeple müvekkilinin kendi müşterisine tazminat ödemek zorunda kaldığını, davacı tarafın müvekkili şirketin uğradığı zararı tazmin etmekle yükümlü olduğunu, Davacı tarafın TBK 97. maddesinde düzenlenen ifada sıra kuralı uyarınca müvekkili şirketin uğradığı zararı gidermeden ücret talebinde bulunamayacağını, Davacı taşıyıcının hasar ve ziya halinde ücrete hak kazanamayacağı gibi geç teslim halinde de indirimli ücrete hak kazanacak olmasına rağmen müvekkili şirketten tam ücret talep edilmesinin hukuka aykırı olduğunu, 6762 sayılı TTK 767 ve 6102 sayılı TTK 855. maddeleri uyarınca taşıma ücretine ilişkin taleplerin 1 yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğunu, bu sebeplerle davaya konu alacakların zamanaşımına uğrayan kısımlarının öncelikle zamanaşımı itirazları gereği reddine karar verilmesini, Davanın zamanaşımına uğramayan kısımları açısından davanın esasına yönelik itirazlarının da kabul görmemesi halinde mahkemece ilgili alacağa karşı takas/mahsup definde bulunduklarını, davacı tarafın icra takibine konu ettiği taşıma ücreti faturalarına konu alacakların likit olmadığını,
Sonuç olarak; esasa yönelik beyanları ve zamanaşımı itirazları doğrultusunda davanın reddine ve davacı taraf aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini arz etmiştir.
BİRLEŞEN DAVADA;
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;
Müvekkili şirketin ——— işleri ile bölge depoları dağıtım işlerinin yürütülmesine ilişkin sözleşme akdedildiğini, bu sözleşme uyarınca üstlenilen işlerin yürütülmesi için davalı ——– akdedilip, sözleşme uyarınca davalı tarafın —- yılları arasında —– servis ve bayilerinin — işlerini, bölge depoları ve kiralama işlerini yerine getirdiğini, ——- ait malların taşınması sırasında malların önemli bir kısmının davalı tarafın ağır kusuru ve pervasızca davranışları neticesinde;
-Ziya ve hasara uğradığı,
-Geç, hiç veya hileli davranışlarıyla eksik teslim edildiğini,
-Teslim edilmeyen malların teslim edilmiş gibi müvekkili şirket ve dolayısıyla
————– yansıtıldığını,
-Saklanması zorunlu kayıtların saklanmadığını,
-Sözleşmesel yükümlülüklerin yerine getirilmediğini,
Müvekkili şirketin hizmet verdiği —— kendi müşterilerinden yüzlerce şikayet geldiğini, bu durumda ———müvekkili şirkete iletilen—- incelendiğinde durumun vahametinin anlaşıldığını,—–gönderilen —–tarihli ——–davalı——– kabul etmediği ve bu sebeple kargonun——- gündür beklediğinin bildirildiğinin görüldüğünü,
Davacı tarafın gönderileri teslim etmemesi, teslim durumuna ilişkin gerçeğe aykırı bilgi vermesi ve teslim evraklarını müvekkili şirkete ibraz etmemesi nedeniyle müvekkili şirket ile davalı tarafa mail gönderildiğini, bir kısım taşıma işlerinin ifasının, davalının grup şirketlerinden ——– üzerinden ifa edildiğinde de ilgili şubelerin müvekkili şirketin müşterisi —– servislerinden haksız ve mükerrer ücret talep edildiğini ve buna göre sözleşmeye aykırı ücret ödemek zorunda kalındığını,
Tüm bu eylemler sebebiyle davalı tarafın defalarca ikaz edilmesine rağmen hiçbir önlem almadığını ve olumsuzlukların giderilmediğini, davalı tarafça ürünlere verilen hasarların hile ile gizlendiğini ve sonradan tespit edildiğini, Davalı tarafın gönderi takibine ilişkin kendi kayıtlarını hatalı olarak tutup müvekkili şirkete hatalı bilgi verdiği gibi, ağır kusurlu olarak ifa edilen işe ilişkin kendisinden bilgi istendiğinde böyle bir yükümlülüklerinin olmadığını bildirdiğini,
Davalı tarafın kusurlu ifa sebebiyle müvekkili şirketin uğradığı zararları tazmin etmekle mükellef olduğu halde, müvekkili şirket tarafından gönderilen rücu faturalarını haksız gerekçelerle reddettiğini, ticari defterleri incelendiğinde sözleşmenin ilk yıllarında rücu faturalarının ödendiğini, ancak —–yılından itibaren davalı tarafın kendi personeli huzurunda tespit edilen zararlara ilişkin düzenlenen ve müvekkili şirkete ödeneceği taahhüdü verilen rücu faturalarını dahi kötü niyetle reddettiğinin ispatlanacağını, davalı tarafın zarar/kayıp faturalarını kasten kayıtlarına almayarak kendi cari hesabında kendisini fiktif bir şekilde alacaklı gösterdiğini, davalı tarafın müvekkili şirket ile aralarında—- tarihinden beri devam eden sözleşmeyi haklı gerekçe olmadan ve önel süre verilmeden —- tarihli ihtarname ile haksız ve hukuka aykırı şekilde feshettiğini, bu feshin sonucunda müvekkili şirketin —— olan yükümlülüklerini yerine getiremediğini,
Huzurdaki dava ile davalı tarafça alacak iddiasıyla müvekkili şirkete karşı ikame edilen——–Sayılı dosyası üzerinden görülen davanın aynı sözleşmeden doğduğundan, tarafları aynı olduğundan ve davalar arasında bağlantı bulunduğundan HMK 166. maddesi uyarınca birleştirilmesine ve davalı taraf ile müvekkili şirket arasında akdedilen sözleşmenin davalı tarafça haksız şekilde feshedilmesi sebebi ile uğranılan zarar kapsamında müvekkili şirket ile dava dışı ———- akdedilen sözleşmenin feshedilmesi sebebiyle müvekkili şirketin uğradığı zararın tespiti ile davalı taraftan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen davada davacı vekili ——– tarihli dilekçesi ile bedel artırım talebinde bulunduğu ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere dava değerini —– yükselttiğini ve harcını da yatırdığı görülmüştür.
CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; birleşen davanın işbu dava dosyası ile bağlantısının olmadığını, davacını bulundukları ana davada belirtmiş oldukları tüm hususları tekrar ettiklerini, davalı şirket ile müvekkili şirket arasında ihtilaf bulunmayan konunun taraflar arasındaki taşıma hizmeti olduğunu, birleşen davanın davacısının dava dilekçesinde, müvekkili şirket ile —- akdedilen sözleşmenin haksız olarak feshinden dolayı dava dışı ——– aralarındaki sözleşmesinin feshinden kaynaklanan zararın tazmininin talep edildiğini, bu beyanların gerçeği yansıtmadığını, müvekkili şirket ile davalı ——— yazılı bir sözleşmenin bulunmadığını, aralarında taşıma ilişkisinin bulunduğunu, bu taşıma ilişkisinin cari hesap alacaklarının davalı şirket tarafından ödenmemesi üzerine ihtar verilmek suretiyle müvekkili şirket tarafından sonlandırıldığını, davalı tarafın kötü niyetle itirazın iptali davasını geciktirmek maksadıyla haksız ve hukuki dayanaktan yoksun birleşen davayı ikame ettiğini ve itirazın iptali davası ile birleştirdiğini, birleşen davanın davacısının işbu davasına ve birleşen itirazın iptali davasında konu etmiş olduğu tüm alacak kalemlerinin zamanaşımına uğradığını, zamanaşımı itirazlarının kabulünü talep ettiklerini,
Davalı vekilleri tarafından dava dışı——firması ile aralarındaki sözleşmenin feshinden dolaylı müvekkili şirkete kusur atfetmelerinin kabul edilemez olduğunu, davalı tarafından ibraz edilen tüm hasarlı taşıma faturalarının cari hesaba işlenerek mahsup edildiğini ve dolayısıyla müvekkili şirketin kendi sorumluluğuna düşen kısımları yerine getirdiğini, müvekkili şirketin davalı —— kişilerle akdetmiş olduğu sözleşmeler dolayısıyla uğradığı zararları kayıtsız şartsız temin edeceğine dair bir sözleşmenin mevcut olmadığını, davalının kendi kusurları ile sonlanan ticari ilişkilerini müvekkili şirkete yüklemeye çalışmalarının hukuka aykırı olduğunu, Davalı vekilleri tarafından ileri sürülen hasar ve ziya beyanlarının yeni bir olgu gibi aktarılmasına itiraz ettiklerini,
Davalı vekilleri tarafından dosyaya sunulan evrakların yüzde sekseninin cari hesaplarına işlenen ve mahsup yoluyla cari hesaptan düşülen hasar dosyaları olduğunu,
Davalının hileli davranış iddiasını ispatlamakla mükellef olduğunu, davalı vekillerinin yüzlerce şikayet maili aldıklarından bahsettiğini ancak dilekçelerinde bir iki tane mail dışında bir delil ibraz etmediklerini. Davalı vekillerinin müvekkili şirketin saklamakla yükümlü olduğu belgeleri saklamadığı ve teslim etmediği yönündeki beyanlarını da kabul etmediklerini, davalı vekilinin bu hususun hangi taşımaya ilişkin, hangi tarihli, hangi ——- evrakın istendiğini ve kendisine ibraz edilmediği açıklamak zorunda olduğunu,
Davalılar vekili tarafından beyan edilen, geç teslim, teslim etmeme, ziya ve hasar sebebiyle gönderilen faturaların kabul edilmemesi beyanlarının gerçeği yansıtmadığını,
Davalı vekillerinin ıslah talepli cevap dilekçelerine delil olarak sunduğu evrakların tamamının müvekkili şirket yetkilileri tarafından incelendiğini; —– yılına istinaden kesilen ancak muhasebelerinde kayıtlı olmayan faturalar toplamının—— olduğunu, bu faturaların müvekkili şirkete tebliğ edilip bildirilmediğini, —- yılına istinaden kesilen ancak muhasebelerinde kayıtlı, mahsup yolu ile ödenmiş olan faturalar toplamının——olduğunu, bu faturaların bu bedelde kısmının zaten cari hesaba işlenmiş ve mahsup edilmiş faturalar olduğunu,
—- yılına istinaden kesilmiş ancak muhasebelerinde kayıtlı olmayan faturalar toplamının —– olduğunu, bu faturaların müvekkili şirkete tebliğ edilip bildirilmediğini,
—- yılına istinaden kesilmiş ancak muhasebelerinde kayıtlı, mahsup yolu ile ödenmiş olan faturalar toplamının —- olduğunu, bu faturaların bu bedelde kısmının zaten cari hesaba işlenmiş ve mahsup edilmiş faturalar olduğunu,
Davalı vekillerinin dosyaya sunduğu yukarıdaki belgelerde —– yılına istinaden kesilmiş ancak muhasebelerinde kayıtlı olmayan faturalar ve ekindeki evraklar incelendiğinde kesilen faturaların tamamında faturaların müvekkili şirkete teslim edildiğine dair imza mevcut olmadığının görüldüğünü, bu sebeple şirkete tebliğ edilmeyen faturaların kabulünün mümkün olmadığını, —– yılına istinaden kesilmiş resmi muhasebelerinde kayıtlı mahsup yolu ile ödenmiş olan faturaların tamamının —- cari hesabında alacak kaydının mevcut olduğunu, sonuç olarak faturaların mahsup yolu ile ödendiğini, yine —– yılına istinaden kesilen muhasebelerinde kayıt edilip haksız olduğu tespit edilen faturalara istinaden de iade faturalarının düzenlendiğini, bu iade faturaların davalıya tebliğ edildiğini,
Tüm belgelerin incelendiğini ve ibraz edilen belgelerin toplamı olan —-hasar tazmin faturasından — faturanın zaten kabul edildiğini ve kayıtlarına alındığını,—– faturanın kayıtlarında bulunmadığı gibi bu faturaların müvekkili şirkete teslim veya tebliğ de edilmediğini, Davalı vekillerinin ödemezlik ve takas mahsup definin hukuka ve maddi gerçeğe uygun olmadığını,
Zamanaşımı yönünden itirazları olarak; davalının işbu ıslah dilekçesi ile taşımadan kaynaklanan her türlü alacak taleplerinin zamanaşımına uğradığını, esasen davalının zamanaşımı itirazının yerinde olmadığını, ancak kendilerinin, davalının alacağının zamanaşımına uğradığı itirazlarının ise süresi içinde olduğu dikkate alındığında davalının talep ettiği hasar tazmin, mahsup ve sair alacak taleplerinin zamanaşımına uğradığını, bu durumun dahi taleplerinin haksız ve kötü niyetli olduğunun ortaya çıktığını,
Sonuç olarak davalılar vekili tarafından sunulan delillere de ayrıca itiraz ettiklerini yeniden beyan ederek davalıların birleşen davalarının reddi ile haklı davanın kabulüne, haksız ve kötü niyetle yapılan itirazın iptali ile takibin faizi ile birlikte devamına, icra inkar ve kötü niyet tazminatlarına ayrı ayrı hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE;
Asıl dava; davacı alt taşıyıcının —– taşıma işinden kaynaklanan navlun alacağını tahsil edebilmek için kendisine taşıma işini veren üst yada akdi taşıyıcı aleyhine yürüttüğü icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Birleşen dava ise; alt taşıyıcı tarafından kötü ifa edildiği öne sürülen taşımalardan dolayı sözleşmeli —– taşıma işini kaybettiğini beyan eden davacı üst yada akdi taşıyıcı — tarafından, bu yüzden uğradığı gelir kaybının karşılanması istemi ile ——- aleyhine ikame edilmiş tazminat talebine ilişkindir.
Davacının —- sayılı dosyası ile —– işlemiş faiz olmak üzere toplam ——- tahsili için ilamsız icra takibine başladığı ,davalının süresinde itiraz ettiği ve davanın süresinde açıldığı anlaşılmıştır.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları resen belirlenerek , kanıtlar toplanmak ve bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle sonuçlandırılmıştır.
Düzenlenen bilirkişi raporları ve ek raporu gerekçeli ve denetime elverişli bulunmakla hükme esas alınmıştır.
Bu itibarla toplanan deliller, mahkememizce benimsenen bilirkişi raporları ve ek raporları, tarafların iddia ve savunmaları, takip dosyası hep birlikte değerlendirildiğinde;
Davanın tarafları arasında ——– taşıması işinden kaynaklanan ve süreklilik arz eden —– kurulduğu tarihte yürürlükte olan 6762 sayılı eski Ticaret Kanunumuzda taşıma sözleşmesi özel bir şekil şartına bağlanmamıştır, eşyanın taşıyıcıya teslimi ile taraflar arasında taşıma anlaşması kurulmuş olur —-Bu aşamadan sonra taşıyıcı ——— taşıma süresi içerisinde kendisine teslim edilen eşyayı gözetim sorumluluğunun da altındadır ve kural olarak taşıma süresi içerisinde taşıdığı—— eşyaya gelecek zararlardan mesuldür. Bu husus, E.TTK’nun 781. maddesinde; “Taşıyıcı eşyanın kendisine teslim edildiği tarihten gönderilene teslim olunduğu tarihe kadar geçen müddet içinde; uğradığı zıya ve hasardan mesuldür..” şeklinde düzenlenmiştir. Ayrıca taşıyıcının kullandığı kimselerin veya maiyetinde çalışanların kusurları da kendi kusuru hükmündedir (TTK. Md.782).
6762 sayılı eski TTK’nun 781.maddesinin 1.fıkrasına göre, taşıyıcı kendi kusurundan kaynaklanmayan bir sebepten ileri geldiğini ispat edemedikçe eşyaya gelen hasarı tazmin borcu altındadır. Sorumluluktan kurtulabilmesi için taşıyıcının kusurlu olmadığını ispat etmesi zorunludur. Sorumsuzluğu tespitte ölçü ise, deneyimli ve basiretli bir taşımacının göstermesi gerekli özendir ———–
Bu bağlamda huzurda görülmekte olan davanın geldiği aşamada çözülmesi gereken asıl davanın davacısının ifa ettiği ——– taşıması nedeniyle davalı üst taşıyıcıdan bakiye navlun alacağı olup olmadığı ve alıcılarına hasarlı yada noksan teslim edilen ürünlerden dolayı davacı alt taşıyıcı yada taşıyanın davalı üst yada akdi taşıyıcıya karşı sorumluğunun doğup doğmadığı, doğdu ise miktadır.
Davacı —-ait ticari defter kayıtlarına göre davacının — bakiye alacağı bulunduğu davalı ——- kayıtlara göre ise davalının — davacıya borcu bulunduğu davacı —- teminat olarak tutulan — ilavesiyle davalının — —- borcu bulunduğu görülmektedir.
Davacı tarafından düzenlenen — tutarlı faturaların davalıya ait defterlerde kayıtlı olduğu, — tutarlı faturanın davalıya ait ticari defter kayıtlarında yer almadığı, ancak davacının davalıya ait ticari defter kayıtlarında yer almayan bu faturalara ilişkin hizmeti verdiğini kanıtladığı, bu durumda; davacının takip tarihindeki davalı kayıtlarında görülen bakiye—-olmayan ancak davacının hizmet verdiğini kanıtladığı —tutarlı fatura, teminat olarak —- tutulan —ödenmeyen — teminat, —- Olmayan —- —- tutarlı fatura olmak üzere davacının toplam —- bakiye alacağının belgeleriyle kanıtlandığı görülmüştür.
Davacı —- borcunun —- olduğu görülmüşse de davacının davalıya kestiği —-bedelli —– içerikli faturası, davalı tarafta kayıtlı olmadığı gibi taraflar arasında vade farkına ilişkin bir teamül olmadığından kabul edilmemiş ve davacı alacağı —– olarak kabul edilmiştir.
—defterlerinde, davalı —-olması gerektiği tespit edildiğinden, taraflar arasındaki hesap farkının ——– anlaşılmıştır.
Davalı kayıtlarına göre olması gereken davalı borcu —–olarak hesaplanmış, davacı defter kayıtlarına göre ise davacı alacağı —- olarak belirlenmiş ve arada —- fark olduğu saptanmıştı, davacı taraf kayıtlarında bulunmayan ve kendisine teslim-tebliğ edilmeyen hasara ilişkin fatura tutarının —-olduğunu belirtmiş olduğundan sunulan belgelerden açıklanamayan farkın ise——– olduğu davacının ——– bakiye alacağının olduğu belirlenmiştir.
Taraflar arasındaki taşıma sözleşmesinin ifası sırasında, davacı adına faturaya bağlanan rücuen hasar yansıtma bedellerinden davacının imzası ve nihai alıcılarının çekinceleri ile teslim edilmiş veya kaybolduğu tutanağa bağlanmış olan gönderilerden kaynaklandığı anlaşılan ancak davacıya ait defterlere kayıt edilemeyen davacının sorumluluğunda bulunan —- hasar tazminatının davacının —- tutarlı alacağından tenzili gerektiği, mahkememizce resen atanan ilk bilirkişi heyeti raporu ile benimsenmişken, yine mahkememizce resen atanan ikinci bilirkişi heyeti, davacıya ait ticari defter kayıtlarına göre, —- alacak tutarı, — teminat, — iade faturası, — iade faturası olmak üzere toplam ——– davacının bakiye alacağı olduğu tespit ve asıl davada, davalının tek taraflı olarak düzenleyip, müstenidi üzerinde mutabakata varılmadan keşide ettiği hasar yansıtma faturaları nedeniyle davacı alt taşıyıcının sorumluluğunun doğmayacağı, belirtilen hasarın fiili taşıyıcı olarak davacının sorumluluğu altında icra edilen taşıma işi sırasında oluşup oluşmadığının belirlenemediği, düzenlenen tutanaklarda davacının imzasının bulunmadığı, hasarlara ilişkin davacının sorumluluğunun doğmayacağı, ancak davacının alıcısına teslim edildiğini kanıtlayamadığı ürünler nedeniyle düzenlenen fatura bedelleri, davacı yetkilisinin imzasını taşıyan yansıtma faturaları, davacı temsilcisinin imzası olan çekinceli teslim belgeleri nedeniyle davalının davacının belirlenen taşıma ücretinden —– kesinti yapılmasını talep edebileceği belirlenmekle mahkememizce ikinci bilirkişi kurulunun raporu denetime elverişli ve gerekçeli bulunarak benimsenmiştir.
Davalının takas-mahsup talebinin kabulü ile davacının — cari hesap alacağından — tenzili ile davacının—– bakiye alacağının kaldığı, her iki bilirkişi raporu arasındaki farkın ikinci bilirkişi heyetince denetime elverişli olarak açıklandığı, bu nedenle üçüncü bilirkişi heyetinden rapor alınması yoluna gidilmeyerek mahkememizce ikinci bilirkişi raporunun benimsendiği, davacının davalıyı — tarihinde tebliğ edilen — tarihli ihtarnamesiyle — tarihi itibariyle davalıyı temerrüde düşürdüğü, —- işlemiş faiz talep edebileceği asıl dava yönünden belirlenmiştir.
Birleşen davada;
Birleşen davada, davacının davalının taraflar arasındaki taşıma sözleşmesini feshetmesi ve ayıplı ifaları nedeniyle akdi taşıyıcı olarak hizmet verdiği, dava dışı——-davanın davacısı ile imzaladığı sözleşmeyi feshettiğini belirterek haksız fesih nedeniyle uğradığı zararın tazminini talep ettiği görülmşütür. mahkememizce —– yapılan yazıya verilen cevapta;
Müvekkili ile —– arasında yürütüldüğünü, yapılan araştırmada taraflarla çalışılan —- dönemine ilişkin herhangi bir yazılı sözleşme bulunmadığını, —- yılları arasında müvekkili şirketin —- çapında tüm——-tarafından yerine getirildiğini, müvekkili firma tarafından —-çalışılmaya başlandığı tarihten bu tarafa kayıp, zayi, hasar, koli hasarları, teslimde gecikmelerden dolayı toplamda —- tutarında rücu faturası —- fatura edildiğini, bu miktarın ne kadarının —– tarafından hizmet verildiği süre içerisinde olduğu ve/veya ne kadarının —- rücu edildiğinin müvekkilince bilinemediğini, müvekkilince alınan karar uyarınca —- yüksek olmasından dolayı, bölge depolarından —- depolarının —- başında kapatıldığını,—– —– faaliyetlerin maliyet açısından uygun olması nedeniyle —–ayından sonra, —- faaliyetin ise yine aynı nedenle —- ayından sonra başka bir firma ile çalışılmaya devam edilerek —- çalışmanın sonlandırılmasında hususunun bildirildiği görülmüştür. Bu yazıdan —– taşıması işinin sonlandırılmasına münhasıran alt taşıyıcı—–kusurlu ifasının sebep olduğu sonucuna ulaşmanın mümkün olmadığı, birleşen davanın davacısının kendi ticari defter kayıtlarıyla davalıya borçlu göründüğü, davalının sözleşmeyi haklı olarak feshettiği kaldıki birleşen davanın davacısının haksız fesih nedeniyle uğradığı zararı da kanıtlayamadığı belirlenmekle asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın ise kanıtlanamadığından reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM; Ayrıntıları ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1-ASIL DAVA YÖNÜNDEN
Asıl alacağa yapılan itirazın iptaline ilişkin davanın KISMEN KABULÜ ile ;
——– sayılı takip dosyasına yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin —- üzerinden takip tarihinden itibaren değişen ve değişecek avans faiz oranları uygulanmak suretiyle devamına,
Davacının alacağı likit olduğundan % 40 inkar tazminatının davalıdan tahsiline,
Aşan istemin reddine,
2-BİRLEŞEN DAVA YÖNÜNDEN
KANITLANAMAYAN DAVANIN REDDİNE,
ASIL DAVADA;
KARAR HARCI;
Davanın kabul edilen —– bölümü üzerinden belirlenen —-nisbi karar harcının —- bölümü dava açılırken peşin olarak alınmış olduğundan, geriye kalan —- karar harcının davalı taraftan alınmasına,
4-AVUKATLIK ÜCRETLERİ
a-Davanın kabul edilen —- bölümü üzerinden davacı yararına belirlenen —- nisbi avukatlık ücretinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
b-Davanın reddedilen —- bölümü üzerinden davalı yararına belirlenen —- nisbi avukatlık ücretinin davacı taraftan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
5-DİĞER YARGILAMA GİDERLERİ
a-Davacı tarafça yatırılan — başvurma harcı, —- peşin karar harcının davalıya yükletilmesine,
b-Davacı tarafça yatırılan 3,30 TL vekaletname harcı ile yatırılan 3.000 TL bilirkişi ücreti, 3.000 TL ek bilirkişi ücreti , 2.100 TL ek bilirkişi ücreti ile 337,00 TL tebligatlar gideri olmak üzere toplam 8.767,00 TL yargılama giderinin davanın kabul ve red oranına göre 7.457,28 TL’sinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa verilmesine, 1.309,72 TL’sinin davacı üzerinde bırakılmasına,
c-Davalı tarafça yatırılan 3,30 TL vekaletname harcı ile yatırılan 2.000 TL bilirkişi ücreti, 3.000 TL ek bilirkişi ücreti , 2.500 TL ek bilirkişi ücreti, 3.000 TL ek bilirkişi inceleme gideri ile 250,00 TL tebligatlar gideri olmak üzere toplam 10.753,30 TL yargılama giderinin davanın kabul ve red oranına göre 1.606,46 TL’sinin davacı taraftan tahsili ile davalı tarafa verilmesine, 9.146,84 TL ‘sinin davalı üzerinde bırakılmasına,
BİRLEŞEN DAVADA,
6-KARAR HARCI;
Alınması gereken 59,30 TL maktu karar harcının 256,20 TL’si dava açılırken peşin olarak, 1.452,00 TL’si de yargılama evresinde 10.12.2015 tarihinde alınmış olduğundan ayrıca karar harcı alınmasına yer olmadığına, fazla alınan 1.648,90 TL karar harcının, karar kesinleştiğinde ve istem halinde birleşen davanın davacısı tarafa iadesine,
7-AVUKATLIK ÜCRETİ:
Tümü reddedilen davanın değeri olan 100.000,00 TL üzerinden davada avukatla temsil edilen davalı yararına belirlenen 13.450,00 TL nisbi avukatlık ücretinin birleşen davanın davacısı tarafından tahsili ile birleşen davanın davalısı tarafa verilmesine,
7-DİĞER YARGILAMA GİDERLERİ:
a-Birleşen davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
b-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider ve delil avanslarının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, hazır olan taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile ———- Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolunun açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.22/02/2021