Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2011/62 E. 2018/706 K. 21.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2011/62 Esas
KARAR NO : 2018/706

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 24/01/2011
KARAR TARİHİ : 21/06/2018

BİRLEŞEN DAVA ;
İSTANBUL ANADOLU …. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2012/1380 Esas
KARAR NO : 2012/1310
DAVA : Alacak ( Kefalet Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen )
DAVA TARİHİ : 06/11/2012
KARAR TARİHİ : 07/11/2012

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
ASIL DAVA
DAVA: Davacı vekili dilekçesinde özetle ; Dava dışı …… Bankası A.Ş. Sanayi şubesinden almış olduğu kredi karşılığında 08.05.2007 tarihinde … A.Ş. ile 88,000,00 TL tutarlı olarak akdedilen kefalet taahhütnamesinin müvekkili ve davalılar tarafından müştereken ve müteselsilen borçlu sıfatıyla imzalandığını, müvekkilinin çekilen işbu kredi karşılığında hissedarı bulunduğu …….. parselde kayıtlı 68 adet dubleks konut 1 adet hizmet binası ve arsa vasfındaki ana gayrimenkulün 1/68 paylı 12 no.lu dubleks meskenin tamamını…….A.Ş ne ipotek ettirdiğini, asıl borçlu olan … kefalet taahhütnamesine konu borcu ödeyemediğini, sonrasında 16.01.2009 tarihinde borcun tasfiyesi için…. A.Ş. ile bir protokol akdedildiğini, işbu protokol ile borcun 105.300,00 TL olarak 36 ayda aylık 2.925,00 TL eşit taksitlerle ödeneceğinin kararlaştırıldığını, Ancak ne asıl borçlu, ne de diğer müteselsil kefillerin borcu ödememesi üzerine müvekkilinin ipotek konulan taşınmazın satışının engellenmesi için taksitlerin tamamını ödemek zorunda kaldığını, halen de müvekkili tarafından ödenmeye devam edildiğini, müvekkilinin bugüne kadar alacaklıya yaklaşık 79.395,00 TL ödeme yapıp kendi payına düşenden daha fazlasını alacaklıya ifa ettiğini belirterek, fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla, fazladan ödenen 52,930,00 TL nın Vı si olan 26.465,00 TL nın davanın açıldığı tarihten itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalı …’dan tahsiline, fazladan ödenen 52.930,00 TL nın Vı si olan 26.465,00 TL nın davanın açıldığı tarihten itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalı …’den tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
ISLAH :
Davacı vekili tarafından ibraz olunan 18/10/2012 tarihli ıslah dilekçesi ile, 52.930 TL olan dava değerini 75.296 TL olarak ıslah etmiştir.
CEVAP: Davalılardan … 07.03.2011 tarihli dilekçesinde özetle: İşbu davanın görevli mahkemede açılmadığını, TTK 4.maddesine göre davanın ticari dava sayılabilmesi için her iki tarafın tacir olması gerektiğini, alacağın BK hükümleri çerçevesinde değerlendirilmesi ve tarafların şahsi olarak kefil olmaları nedeniyle işbölümü itirazlarının kabulü ile davanın Kadıköy Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmesine karar verilmesini istemiştir. Duruşma oturumlarındaki beyanlarında ise işbölümü itirazı yönünde karar verilmesinden sonra esasa ilişkin savunmalarını bildireceğini belirtmiştir.
Davalılardan … cevap dilekçesi sunmamış ancak duruşma oturumlarındaki beyanlarında; iş bölümü itirazının olduğu, davanın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerektiğini, kendisi tarafından yapılan ödemelerin bulunduğunu bunların nazara alınması gerektiğini belirtmiştir.
BİRLEŞEN DAVA
DAVA: Davacı vekili dilekçesinde özetle ; Davacı …’ın 15.12.2005 tarihinde davalı … ile …… unvanlı şirketi kurduğunu, davalı …’in daha sonra bu şirkete ortak olduğunu, ancak işlerin beklendiği gibi gitmemesi nedeniyle şirketin ödeme güçlüğüne düştüğünü, bu nedenle ortaklar arasında sorunlar çıkıp şirketin dağılma sürecine girdiğini, Müvekkili …’ın dava dışı şirketin …..üzerinden kullandığı kredi borçlarına kefil olduğunu, şirketin kamuya olan borçlarını ödeyememesi nedeniyle diğer davacı …’ın şirketin borçlarını yapılandırdığını ve bu borçların …’ın T. İş Bankası 4 Levent şubesindeki hesabından ödenmeye başlandığını ve halen ödendiğini, Davacı …’ın hesabından davacı … adına ….. destek kredisi, ticaret odası aidatı, avukatlık ücreti, 6111 sayılı Yasa kapsamında vergi ve prim borçları, kredi faizleri gibi kalemlerden 148.355,00 TL borcunun yapılandırılıp üstlenildiğini, şimdiye kadar bu borçlar nedeniyle … ve … hesabından dava dışı şirketin kefil sıfatıyla davalıların 134.094,00 TL borcunun ödendiğini müvekkillerince yapılan bu ödemelerden dolayı davalı … Karadenizin şirketteki %32,8 hissesine karşılık 43.044,00 TL borcu bulunduğunu,
Davalı …’in müvekkili …’a kendi yaptığı ödemeler dolayısıyla dava açmış bulunduğundan bu davada ıslah yolu ile takas mahsup talebinde bulunulduğunu, Kadıköy ……..Asliye Ticaret Mahkemesinin 2011/62 E sayılı dosyada davacı olan …’in bilirkişi raporu doğrultusunda talebini 37.648,00 TL olarak ıslah ettiğini, Kadıköy ….Asliye Ticaret Mahkemesinin 2011/62 E sayılı dosyasında ıslah dilekçesi verilip takas mahsup talebinde bulunulduğunu, işbu nedenle takas mahsup defi hakkında verilecek kararın davalı …’den olan alacak miktarını etkileyeceğinden şimdilik davalıdan aradaki fark olan 5.396,00 TL tutarı talep ettiklerini, şirketin kredi ve kamu borçları yapılandırılıp ödenmeye devam ettiğinden vadesi gelmemiş ileride yapılacak ödemelere nedeniyle fazlaya dair haklarını saklı tuttuklarını,
Açıklanan nedenlerle şimdilik 5.396,00 TL sının davalı …’den 44.951,00 TL sının davalı …..rücuan tazminini alacaklara dava tarihinden itibaren ticari reeskont faizi uygulanmasına karar verilmesini talep etmiştir.
ISLAH :
Birleşen dosya davacıları vekili tarafından ibraz olunan 11.11.2015 tarihli ıslah dilekçesi ile; müvekkili … yönünden davalılardan ……. alacak talebini 5.396,00 TL’den 14.397,25 TL artırarak 19.793,25 TL olarak ıslah ettiğini beyan etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Asıl Dava ; ticari Kredi Sözleşme nedeniyle müşterek ve müteselsil kefiller arasındaki rücuen alacak davasıdır.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları resen belirlenerek, kanıtlar toplanmak ve bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle sonuçlandırılmıştır.
Bu itibarla toplanan deliller, mahkememizce benimsenen bilirkişi raporları, tarafların iddia ve savunmaları, hep birlikte değerlendirildiğinde;
Davacı dava dışı ………..Sanayi şubesinden teminat mektubu aldığını, bunun karşılığında 08.05.2007 tarihinde …….. A Ş ile 88.000,00 TL tutarlı kredi taahhütnamesi akdedildiğini, müvekkilinin işbu taahhütnameyi davalılar ile birlikte müşterek ve müteselsil borçlu sıfatıyla imzaladığını, çekilen kredi karşılığında müvekkilinin ….. köyünde bulunan konutunu ………’ne ipotek ettiğini, asıl borçlu dava dışı …….taahhüde konu borcu ödeyemediğini, bunun üzerine …. ile 16.01.2009 tarihinde borcun tasfiyesi için protokol akdedildiğini 105.300,00 TL olarak kabul edilen borcun aylık 2.925,00 TL olarak 36 ayda taksitlerle ödeneceğinin kararlaştırıldığı, ancak ne asıl borçlu nede diğer davalı müteselsil kefiller borcu ödemeyince, müvekkilinin ipotek ettiği taşınmazın satışını engellemek için taksitleri ödediğini, müvekkilinin alacaklıya yaklaşık 79.395,00 TL ödediğini yani kendi payına düşenden fazlasını ödediğini fazladan ödenen 52,930,00 TL sının 1/2 sini (79.395,00 / 3=26.465,00 x 2=52.930,00) …’dan 1/2 sini ise …’den tahsilini talep etmiştir.
Borçlunun ‘………….. müşterek borçlu ve müteselsil kefillerin …, … ve … olduğu, kredi tutarının 110.000,00 TL kefalet limitinin 88,000,00 TL olduğu, işbu taahhütnamenin konusunun ………..şubesinden alınan Ticarî Kredi ve Teminat Mektubu kredisine karşılık ………….. nîn vermiş olduğu 88,000,00 TL limitli, kredi ödeme taahhüdünün kont-garantisi olduğu,
……….. Müdürlüğünce Düzenlenen Resmi Senet ve ipotek Belgesine göre davacı …’in .’hissedarı’ bulunduğu .. … parselde kayıtlı bulunan 68 adet dubleks konut, 1 adet hizmet binası ve arsa vasfmdâki ana gayrimenkulün 1/68 paylı 12 noiu dubleks meskenin tamamını 88.000,00 TL üst limit bedeli île ……… ipotek ettirdiği anlaşılmıştır.
Dava dışı şirketin’ sicil dosyası örneğinde ‘…………. 15.12.2005 tarihinde tescil edilmiş olduğu kurucu ortakların … ve … olduğu, ilk yirmi yıl için … ve …….. münferit imzaları ile şirketi temsil ve ilzama yetkili müdür seçildikleri, …’in 06.09,2006 tarihli ortaklar kurulu kararı ile şirkette pay sahibi olduğu, şirkete ait en son ….. Gazetesinin 14.07.2009 tarihli olduğu anlaşılmıştır.
Asıl Borçlu …………’ kefalet sözleşmesine konu borcu ödeyemeyince 16.01.2009 tarihinde borcun tasfiyesi için …………….. ile bir protokol imzalandığı, bu protokolde borcun 105.300,00 TL’ye ulaştığı, bu borcun 36 ay aylık 2,925,00 TL eşit taksitler halinde ödeneceğinin kararlaştırıldığı, işbu protokolün asıl borçlu …… ile müşterek ve müteselsil borçlular olarak davamız davacısı …, davamız davalıları … île … tarafından imzalandığı ve protokolü gayri kabili rücu olarak kabul ve taahhüt ettikleri görülmüştür.
Davalıların16.01.2009 tarihli borç tasfiye protokolünün tarafı oldukları gibi bu protokol ile birlikte varlığını devam ettiren 08.05.2007 tarihli kefalet sözleşmesinde de kefalet borçlusu sıfatına sahip oldukları,
Davacının ödemeleri 08.05.2007 tarihli kefalet sözleşmesine dayalı olarak yaptığı, BK m. 488 uyarınca alacaklıya yapmış olduğu ödemeleri iç ilişki de kendisine düşen pay oranında müteselsil birlikte kefil davalılara eşit oranda rücu edebileceği, bu durumda ….. Tarafından düzenlenen 12.11.2013 tarihli yazıya göre davacı dava tarihi olan 24.01.2011 tarihinden önce 78.680 TL ödeme yapmış olmakla, davacının dava tarihi itibariyle ……. kendisine düşen 26.226,66 TL’lik paydan fazla ödediği, 52.435,32 TL’nin 26.226,66 TL’si davalı …’dan 26.226,66 TL si davalı …’den talep edebileceği,
Davacının dava tarihinden sonra da protokol gereği ödemeleri yapmada devam ettiğini, belirterek dava tarihinden sonra yaptığı ödemeler yönünden ıslah dilekçesi sunduğu davayı HMK 180 madde gereği tamamen ıslah etmediği, ıslah ile ancak dava tarihi itibariyle var olan rücu alacağına ilişkin talep tutarının artırılabileceği, dava açıldıktan sonra ortaya çıkan rücu alacağı kaleminin ancak açılacak ayrı bir davanın konusunu oluşturabileceği belirlenmekle asıl davanın kısmen kabulüne karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
Davalı …’ın 01.11.2012 tarihli ıslah dilekçesiyle davacının da ortağı olduğu …….. prim, vergi borçları, banka kredi ödemeleri vs. Borçları için şirket adına şirkete açılan davalar nedeniyle ödemeler yapıldığını belirterek takas- mahsup talebinde bulunduğu, davalı …’ın ayrı bir tüzel kişiliğe sahip …. ait borçları için takas – mahsup talebinde bulunamayacağı, davalı …’in ilgili banka nezdindeki hesaplarından davacının …. hesabına yapılan havalelere ilişkin dekontlarda havalelerin yapılış nedeninin belirtilmediği, bu nedenle asıl davada davalıların takas mahsup taleplerinin yerinde olmadığı belirlenmiştir.
Birleşen davada davacıların ; davalı … ve …’den rücuen alacak talebinde bulundukları, davacı …’ın dava dışı … . . ……….. Şti.’nin ortağı olduğunu, şirketin ödeme güçlüğüne düştüğünü, davalılarında şirket ortağı olduğunu, şirketin kamuya olan borçlarını …’ın yapılandırdığını, davalı … adına şirketin yapılandırılan borçlarının davacı … tarafından ödendiğini, davacı … hesabından davacı … adına davadışı ……….’nin …….. ticaret odası aidatı,vs. Borçları nedeniyle 132.993 TL ödeme yapıldığını belirterek davalı …’den 44.951 TL, davalı …’den 19.973,25’nin tahsilini talep ettikleri,
Dosya içeriği incelendiğinde davacılar tarafından yapılan ödemelerin bir kısmının dava dışı ….. borçlar için bir kısmının ise mevcut genel kredi sözleşmesi kefaleti kapsamında yapıldığı anlaşılmaktadır. Bu durum davacıların dava dilekçesinde davacılar tarafından da kabul edilmektedir. Sonuçta ………kefalet borcu ve aşağıda tartışılacak . prim ödemeleri dışında, ……… destek kredisi ödemeleri başta olmak üzere ödeme konusu bütün borçların borçlusu ….dir. Bu durumda ilgili şirket borçlarını davacılar eBK m.67 ve TBK m.83 kapsamında üçüncü kişi olarak ifa etmişlerdir, söz konusu olan bir üçüncü kişinin ifasıdır. Üçüncü kişinin ifası durumunda üçüncü kişi bir yükümlülük altında olmadan borçluya ait borca ilişkin ödemede bulunmuşsa, yapmış olduğu ödemeleri ancak şartları varsa sebepsiz zenginleşme veya vekal etsiz iş görme hükümleri çerçevesinde borçludan talep edebilir.
Dava konusu olayda kefalet borcu ve ………. prim borcu dışındaki diğer borçların tamamı dava dışı tüzel kişiliğe sahip ………. ………. ait olduğundan, davacılar tarafından üçüncü kişiler yapılan ödemeler için ilgili şirket ortağı sıfatına sahip davacılara yönelik bir rücu talebi yöneltilemez.
Somut olayda gerek sadece ortak sıfatına sahip davalı … bakımından ve aynı zamanda üst yönetici (müdür) sıfatı olan … bakımından ……… prim borçları bakımından sorumluluk şartları gerçekleşmiş olarak kabul edilse bile, buradaki borca yasal katılmaya dayalı sorumlukları kamu alacağı için teminat sağlamaya yönelik sorumluluktur. Dolayısıyla bir ltd. şirket ortağı veya yöneticisi şirkete ait kamu borçlarını ödemiş olsa bile, aynı teminat amaçlı borca katılma ilişkisi bakımından olduğu gibi ödemesinin tamamı için rücu edebileceği tek kişi, kamu borcunu ödemiş olduğu ortaklıktır (ltd.şirkettir). Dolayısıyla ödemede bulunan davacı ortak …’ın diğer yasa gereği borçlu müteselsilen sorumlu davalı ortaklara karşı yapmış olduğu ödemeler için rücu edebilmesi mümkün değildir. Rücu alacağının yönü, dava dışı ……..dir Bu çerçevede mevcut kamu borcu ödemesinin ortak sıfatı olmayan davacı … tarafından yapılanları için bir üçüncü kişinin ifası niteliği taşıdığından ilgili davacının da yine ortak davalılara yönelik rücu imkanı yoktur.
Kaldı ki Yargıtay 6183 sayılı Kanun m.35’e dayalı sorumluluğun doğması için “amme alacağının şirketin mal varlığından tahsil imkanı bulunup bulunmadığını belirlemek ve borçlu şirket ile ilgili takip yapılıp sonuçsuz kaldığının anlaşılması gerektiğini aramaktadır.
Davalı …’e ait bir kamu borcu doğmamıştır. Somut olayda takip gerçekleşmeksizin davacılar tarafından yapılan ödemeler, dava dışı şirket borcunun üçüncü kişi olarak ifası niteliği taşıyor, olup, yine sadece şirkete yönelik bir rücu olanağı sağlar.
Ancak ; …….. alınan kredi nedeniyle davacı …’ın kefalet borcuna ilişkin olarak 1.400,06 TL ödeme yaptığı, sözleşmede dört kefil bulunduğu bu durumda iş ilişkisindeki eşit paylaşım sonucu davalı …’ın davalı …………. 350,15 TL davalı …’den 350,15 TL talep edebileceği, belirlenmekle birleşen dava yönünden, davacı … tarafından açılan davanın reddine, davacı … tarafından açılan davanın ise kısmen kabulüne karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-ASIL DAVA YÖNÜNDEN
Davanın KISMEN KABULÜ ile, 26.226.66 TL’nin davalı …’dan, 26.226.66 TL’nin davalı …’den 24/01/2011 dava tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte tahsili ile davacıya ödenmesine,
Aşan istemin dava açma hakkı saklı kalmak kaydıyla, USULDEN REDDİNE,
Davalı …’ın koşulları oluşmayan Takas-Mahsup talebinin reddine,
2-BİRLEŞEN DAVA YÖNÜNDEN
A-Davacı … tarafından açılan davanın KANITLANAMADIĞINDAN REDDİNE,
B-Davacı … tarafından açılan davanın KISMEN KABULÜ ile 350.15 TL’nin davalı …’den 350.15 TL’nin davalı …’den 06/11/2012 dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsili ile davacı …’a verilmesine,
Aşan istemin reddine,
ASIL DAVA YÖNÜNDEN KARAR HARCI
2-Alınması gerekli 3.583,08 TL harcın davacı tarafından peşin olarak yatırılan 786,05 TL ve ıslah harcı olarak yatırılan 332,15 TL’nin toplamda 1.118,20 TL harçtan mahsubu ile eksik bakiye 2.464,88 TL nin asıl davanın davalılarından tahsiline,
3-Asıl davanın davalısı … tarafından yatırılan 559,10 TL ıslah harcının karar kesinleştikten sonra asıl davanın davalısı …’a veya vekiline talep halinde iadesine,
BİRLEŞEN DAVA YÖNÜNDEN KARAR HARCI
4-Alınması gerekli 35,90 TL harcın davacı tarafından peşin olarak yatırılan 747,70 TL ve birleşen dosyanın davacısı … için ıslah harcı olarak yatırılan 246,00 TL’nin toplamda 993,70 TL harçtan mahsubu ile fazla yatırılan 957,80 TL nin karar kesinleştikten sonra talep halinde birleşen davanın davacılarına veya vekiline talip halinde iadesine,
ASIL DAVA YÖNÜNDEN AVUKATLIK ÜCRETLERİ
5-Avukatlık asgari ücret tarifesine göre kabul edilen 52.453,32 TL’ye tekabül eden ve davacı vekili için takdir olunan 6.119,87 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Avukatlık asgari ücret tarifesine göre usulden red edilen kısım açısından davalılar vekilleri için takdir olunan 2.180,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
BİRLEŞEN DAVA YÖNÜNDEN AVUKATLIK ÜCRETLERİ
7-Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davacı … vekili için takdir olunan 700,30 TL maktu vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacı …’a verilmesine,
8-Avukatlık asgari ücret tarifesine göre red edilen 64.394,10 TL’ye tekabul eden ve davalılar vekilleri için takdir olunan 7.433,35 TL nispi vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalılara verilmesine,
DİĞER YARGILAMA GİDERLERİ
9-Asıl davada, davacı tarafından dava açılırken harç olarak yatırılan 807,35 TL ve ıslah harcı olarak yatırılan 332,15 TL’nin toplamda 1.139,50 TL’nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
10-Birleşen davada davacılar tarafından sarf edilen 35,90 TL harcın birleşen davanın davalılarından alınarak davacı …’a verilmesine,
11-Asıl davada Davacı tarafından sarfedilen 900,00 TL bilirkişi ücreti ve 926,00 TL posta ücretinin toplamda 1.826,00 TL’nin asıl davanın kabul ve red oranı gözetilerek 553,96 TL’nin davacı üzerinde bırakılmasına, kalan 1.272,04 TL’nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
12-Birleşen davada davacı … tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
13-Birleşen davada davacılar tarafından sarf edilen 3.750,00 TL bilirkişi ücretinin 1/2’si oranında 1.875,00 TL’nin davanın kabul ve red oranı gözetilerek 1.848,92 TL’nin davacı … üzerinde bırakılmasına, kalan 26,08 TL’nin birleşen davanın davalısından alınarak birleşen davanın davacısı …’a verilmesine,
15-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair, hazır olan taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolunun açık olmak üzere karar verildi.