Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2010/334 E. 2022/857 K. 20.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2010/334 Esas
KARAR NO:2022/857

DAVA:Tazminat
DAVA TARİHİ:10/05/2010
KARAR TARİHİ:20/10/2022
Mahkememizde görülmekte olan tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketlerin yıllardır —cep telefonu alım satımı yaptıklarını, Müvekkili —satın alacağı cihazları — sorgulama sayfasından sorgulamasını yaparak ve telefonla teyit aldıktan sonra satın aldığını, satın aldığı cihazları diğer davacılar —- iletişime sattığını, onlarında telefonları gerekli sorgulamaları yaptıktan sonra ve —yasal sayfasında bulunan —sorgulama bölümünde cihaz—-güvencesindedir sonucunun çıkması ile aldıklarını, ve müvekkillerinin mağduriyetinin en büyük sebebinin bu olduğunu, satın alınan cihazların aradan —- ay geçtikten sonra davalı —suç duyurusunda bulunduğunu ve bununla ilgili müvekkillerinin ifadelerine başvurulması sonucu olaydan haberdar olduklarını, hırsızlık suçu ile itham edilen müvekkillerinin tüketiciye satılan cihazların bazılarının teknik servise arıza nedeni ile götürüldüğünde cihazların çalıntı olduğu gerekçesi ile iade edilmemesi üzerine ciddi bir güven kaybı yaşadıklarını, tüketicilerin zararlarının müvekkilleri tarafından karşılandığını, —hakkında dolandırıcılıktan suç duyurusunda bulunulduğunu, —-tarafından görevlerine son verildiğini, müşteri temsilcilerinin tüketiciye gerçek bilgi vermemesinden kaynaklanan çok ciddi bir kusuru olduğundan davacı müvekkillerinin uğramış olduğu zararın ve mağduriyetin davacı müvekkilleri tarafından tarafından uğradıkları zararın karşılanmasından dolayı bu güne kadar çeşitli fiyatlarda —adet cep telefonu ücreti olarak —maddi ve—manevi tazminatın toplamda — davalılardan dava tarihinden itibaren işleyecek kanuni faizle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı — Vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde davanın— Aleyhine yöneltildiğini, tensip zaptında değişiklik yapılarak—davalı gösterildiğini, taraf değişikliğinin uygulamaya ve yasaya aykırılığı nedeni ile davanın husumet yokluğu nedeni ile usulden reddine karar verilmesini, esas yönünden ise, müvekkili şirketin —-marka cep telefonlarına teknik servis hizmeti verdiğini, müşterilerin telefonlarını değiştirmek sureti ile — firmalardan telefon alımı yapıldığın, alınan telefonların müşteri telefonları ile değiştirildiğini, dönem dönem yapılan stok kontrollerinde—adet cep telefonunun şirket deposunda bulunmadığı,— adet cep telefonu için mükerrer kayıt atıldığını,—adet cep telefonunun bulunmadığının fark edildiğini, yapılan araştırmalarda—satın alındığını, müvekkili uhdesinde işlem yapan personelin de tespit edilerek iş akitlerine son verildiğini, iş akitlerine son verilen şahısların planlı ve plansız şekilde organize olarak yukarıda miktarı belirlenen cihazları genelde — yakasındaki bayilere piyasa değerinin çok altında sattıklarını, hiç bir yazılı belge fatura irsaliye vb olmadan davacıların da içinde bulunduğu bayilerin bu cihazların alımını gerçekleştirdiğini, söz konusu kayıp cihazlar hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunulduğunu, —dosyasında soruşturmanın devam ettiğini, iş bu dosyanın bekletici mesele yapılmasını talep ettiklerini, itirazlarının kabulü ile davanın husumet yönünden aksi kanaatte esas yönünden reddini talep etmiştir.Davalı—vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin davacılara —cep telefonu satmadığını, müvekkilinin —- çalıştığını, — intikal eden dosyanın devam ettiğini, telefonların —tarafından çalındığının bir yargı kararı ile ispatlanmadığını, davacılar vekillerini dilekçelerinde aldıkları telefonları—-sorgulaması ile faturalandırmadan aldıklarını, bu ifadeden müvekkiline yüklenecek bir kusurun bulunmadığını, davalı müvekkilinin olayla ilgili bir kusuru bulunmadığından davanın müvekkili yönünden reddine karar verilmesini talep etmiştir.Hukuki Nitelendirme, Delillerin DeğerlendirilmesiDava, alım satımdan kaynaklı maddi-manevi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkememiz —tarihli celsesinde davacılar—yönünden HMK 150. m.gereğince davanın işlemden kaldırıldığı, ve yenilenmediği anlaşılmakla, yine mahkememiz — tarihli celsesinde tefrikine karar verilerek mahkememiz — esasını almıştır.İş bu dosyada davacı — yönünden devam etmiştir.
Davacı vekili dilekçesinde özetle, müvekkili—adı altında tamir görmüş cep telefonları aldıklarını, bunların —- sorgulamalarını yaptıklarını, —bu telefonları diğer müvekkiller—sattıklarını, telefonların mülkiyetlerinin müvekkil şirketlere geçtiğini,— ay sonra davalı —- hakkında bulunulan suç duyurusu nedeniyle müvekkillerinin ifadelerinin alındığını, — çalışanları hakkında suç duyurusunda bulunduklarını, — gerekli özeni göstermeyerek işe aldıkları kişiler nedeniyle sorumlu olduğunu belirterek bu güne kadar — adet cep telefonu fiyatı —manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalılardan alınarak davacıya verilmesini talep etmiştir.—tarihli duruşmada ilgili ceza dosyası bekletici mesele yapılmış; ayrıca bu celsede davacı —diye bir şirket yoktur, davacı müvekkilim — şeklinde beyanda bulunmuştur. Ekli vekalet incelendiğinde de vekil edenin “—” olduğu anlaşılmaktadır.
Davacı vekilinin beyanı doğrultusunda “—” adıyla dosyaya kaydedilen taraf bilgileri resen silinmiştir.Davalı —-.Asliye Ceza Mahkemesi’nin verdiği mahkumiyet kararlarının kesinleştiği, davalıların hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçu nedeniyle ceza aldıkları ve kararın — tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.Davacı vekilinin —- tarihli celsedeki beyanı ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, satım sözleşmesinin “—” adı ile faaliyet gösteren—sahibi olduğu işletme ile davalılardan—-arasında olduğu, taşınır satışına dair sözleşme nedeniyle ileri sürülen maddi/manevi tazminat istemlerinin, sözleşme konusu telefonların çalıntı oldukları nedeniyle üçüncü kişilerin davacıdan talep ettikleri ve davacı tarafça karşılanan taleplere dayandığı; satımın ticari bir satım olmayıp, sözleşme taraflarının da tacir olmadığı (tacir olarak kabul edilse dahi uyuşmazlığın ticari dava olmadığı) ve 6102 sayılı Yasanın 4üncü maddesi gereğince mutlak yahut nispi davaya vücut vermediği görülmekle mahkememizin görevsiz olduğu anlaşıldığından—- açtığı davanın, Mahkememizin görevsiz olması nedeniyle 6100 sayılı Yasanın 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince usulden reddine; görevli mahkemenin (genel görevli mahkeme olan)—Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğunun tespitine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1.Davacı —- açtığı davanın, Mahkememizin görevsiz olması nedeniyle 6100 sayılı Yasanın 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince usulden reddine; görevli mahkemenin (genel görevli mahkeme olan) —Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğunun tespitine; kararın kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmesi halinde kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulması halinde ise bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren— hafta içinde Mahkememize başvurulması halinde, dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesine,
2.Yargılama gideri ve vekalet ücretinin görevli mahkemece hüküm altına alınmasına,Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğden itibaren —hafta süre içerisinde — nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu.