Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2006/104 E. 2019/606 K. 22.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2006/104 Esas
KARAR NO : 2019/606
DAVA : İflas
DAVA TARİHİ: 22/02/2006
KARAR TARİHİ: 22/05/2019
Mahkememizde görülmekte olan İflas davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA: Davacı vekili dilekçesinde özetle ;———– davalı şirket adına tescilli ———-karneleri muhteviyatı transit eşyaların————— Müdürlüğünden yurtdışı edilmek üzere sevk edildiği halde, süresi içerisinde ilgili gümrüklerden yurtdışı edilmediğinin anlaşılması üzerine idarece soruşturma başlatıldığını; soruşturma raporlarında söz konusu ———- karnelerinin anılan gümrük müdürlüklerinde giriş tescil işlemleri yapılmadan taransit rejim hükümlerine ve dolayısıyla 4926 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’na aykırı olarak sahte mühür, kaşe ve basılı sahte boşaltma tutanakları kullanılmak suretiyle yasadışı olarak yurt içinde bırakıldığının tespit edildiğinin belirtildiğini; ayrıca firma ortakları ————- adına kayıtlı taşınır ve taşınmaz malların tapu kadastro müdürlükleri ve bankalar kanalıyla araştırıldığı ve anılan şahıslar adına kayıtlı araçlara tüm başmüdürlüklere başvuru halinde el konulması yönünde bildirimde bulunulduğunu, ancak bugüne kadar adı geçenlere ait herhangi bir malvarlığına rastlanmadığının anlaşıldığını; dolayısıyla davalının tır karnelerinden kaynaklanan 1.115.376,24 TL’lik hazine zararına sebebiyet verdiğini ve mallarını kaçırmak üzere girişimde bulunduğunu beyanla, davalı şirketin iflasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesi özetle ; müvekkili şirkete ait ——- kiralandığı şahıslar tarafından transit yükler yurtdışı edilmediği için soruşturma açılmadığının doğru olduğunu, ancak Mersin C. Savcılığının ————Sr sayılı evrakı ile yürütülen soruşturmanın, müvekkilinin Doğubeyazıt C. Savcılığına ———- tarihinde verdiği şikayet dilekçesi ile başladığını, yani müvekkilinin kaçakçılık olayının faili değil mağduru olduğunu, dolayısıyla eğer varsa tahakkuk ettirilmiş herhangi bir vergi alacağının borçlusunun müvekkili şirket değil, belirtilen kaçakçılık fiilinin failleri olduğunu; bu konuda soruşturma halen devam ettiği için müvekkili aleyhine tahakkuk yapılmasının da usul olarak hatalı olduğunu, müvekkili şirkete bugüne kadar tebliğ edilmiş vergi alacağı da olmadığını, müvekkili şirketin adresinde faal olduğunu, iddia edildiği gibi resmi gazetede tebligat yapılmışsa da bu tebligatın usulsüz olduğunu, nitekim dava dilekçesinin de bu adrese tebliğ edildiğini, alacak iddiasına ve tebligata itiraz ettiklerini;
Dilekçenin 3. Maddesinde TIR karnelerine ait vergi ve resimlere ilişkin düzenlenen tahakkuk ve ödeme emirlerinden bahsedilmekte iken, 5 maddede ———–karnelerinden kaynaklandı zarardan bahsedildiğini, alacağın niteliğinin tam olarak açıklanmadığını, eğer alacak tır karnelerine ait vergi ve resimlere ilişkinse hangi kalem ve ne miktar olduğunun ayrı ayrı açıklanması gerektiğini, zarar iddiası söz konusuysa bunlar yargılamayla belirleneceği için tazminat davası açılması gerektiğini, iflas talebinin şartlarının oluşmadığını, şirketin borcunun mevcut olmadığını ve her hangi bir icra takibinin de söz konusu olmadığını beyanla davanın reddini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE;
Dava; Hukuki niteliği itibariyle İcra İflas Kanunu’nun 177/2-b, madde hükümleri gereğince davalı şirketin iflasına karar verilmesi isteğine ilişkindir.
Davacı şirket tarafından davalı aleyhine iflas davası açıldığı hususu İcra İflas Kanununun 166 madde hükmü gereğince ——— tarihli ——–Gazetesinde ve ———– Tarihli ———-Gazetesinde ilan yapılmıştır.
Davacı vekili tarafından davalı şirketin ————– şirkete ait tescilini tır karneleri muhteviyatı transit eşyaların ———-Müdürlüklerinden yurt dışı edinmek üzere sevk edildiği halde süresi içerisinde ilgili gümrüklerden yurt dışı edilmediğinin anlaşılması üzerine idarece soruşturma başlatıldığını, soruşturma raporlarında söz konusu tır karnelerinin anılan gümrük müdürlüklerinde giriş tescil işlemleri yapılmadan transit rejim hükümlerine ve dolayısıyla 4926 Sayılı Kaçakçılıkla Mücedeli Kanununa aykırı olarak sahte mühür kaşe ve basılı sahte boşaltma tutanakları kullanılmak suretiyle yasa dışı olarak yurt içinde bırakıldığının tespit edildiğinin şirket ortaklarının herhangi bir taşınır ve taşınmaz mallarının bulunamadığının ve böylecek 1.115.376,24 TL hazine zararı meydana geldiğini belirtip davalı şirketin iflasına karar verilmesini istemiştir.
6183 Sayılı Kanunun 100. Maddesinin 1. Fıkrasına göre ” Amme alacaklarının tahsili için icra ve iflas kanunu hükümleri dairesince amme borçlusunun iflası istenebilir” bu kapsamda davacı takipli iflas yoluna başvurmamış, doğrudan doğruya iflas davası açmıştır. Bu çerçevede İ.İ.K kapsamında doğrudan doğruya iflas sebeplerine ilişkin şartların gerçekleşip gerçekleşmediği mahkememizce inceleme konusu yapılmıştır.
Mahkememizce ————— bu davaya konu yaptığı alacaklar ile ilgili düzenlediği ödeme emirlerinin iptaline ilişkin olarak davalı tarafça ————— karşı Ankara 5 Vergi Dairesinde açılmış bulunan—————Esas tan başlayıp 13 adet davanın sonucunun beklenilmesine karar verilmiş söz konusu dava dosyalarında süre aşımı nedeniyle red kararı verilmiş, temyiz aşamasından geçmek suretiyle verilen kararların kesinleştiği belirlenmiştir.
Mahkememizce yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda ibraz olunan asıl ve ek raporlarda davacı idare zararının 1.115.376,24 TL olduğu belirlenmiş, rapor mahkememizce de benimsenmiştir.
Yargılamanın devamı sırasında davalı şirketin T.T.K’nun geçici 7. Madde hükmü gereğince sicilden resen terkin edildiği belirlenmiş, bu konuda mahkememizce verilen ara karar doğrultusunda davalı şirketin İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin ———- Esas dava dosyasından ihyasına karar verilip kesinleşmek suretiyle yeniden tüzel kişilik kazandırıldığı belirlenmiştir.
Bu itibarla davacı vekilinin iddiasının yapılan yargılama ve toplanan delillere göre davacı zararının ödenmediği, davalı şirketin faaliyetenini bulunmadığı, ödemelerini tatil ettiği, doğrudan doğruya iflasın koşullarının oluştuğu belirlendiğinden————- sicil nosunda kayıtlı Tasfiye Halinde————– iflasına karar verilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1————– sicil nosunda kayıtlı Tasfiye Halinde—————- iflasına,
İflasın 22/05/2019 günü saat 15:20 itibariyle açılmasına,
Kararın ilanına,
Hemen ilgili yerlere yazı yazılmasına,
KARAR HARCI
2-Alınması gerekli 44,40 TL başvurma harcı ve 44,40 TL peşin harcın toplamda 88,80 TL harcın davalıdan tahsiline, hazineye irad kaydına,
AVUKATLIK ÜCRETLERİ
3-Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 2.725,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
DİĞER YARGILAMA GİDERLERİ
4-Davacı tarafından sarfedilen 15.000 TL iflas avansı, 4.066 TL bilirkişi ücreti, ve 242,00 TL posta ücretinin toplamda 19.308,00 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından 15/03/2006 tarihinde yatırılan 3.100 TL iflas avansının 10 yıllık zamanaşamına uğradığı ve mal müdürlüğüne iade edilmiş olduğundan karar kesinleştikten sonra talep halinde davacı tarafından mal müdürlüğünden alınmasına,
6-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 10 gün içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolunun açık olmak üzere karar verildi.22/05/2019