Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/761 E. 2023/866 K. 06.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/761
KARAR NO : 2023/866

DAVA : Ticari Şirkete Yönetim Kayyımı Atanması

DAVA TARİHİ : 10/11/2023

KARAR TARİHİ : 06/12/2023

Tarafları yukarıda belirtilen davanın Mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:

GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından ibraz edilen ve gerekli-yeterli kısımları:
”…
TALEP KONUSU: Kısıtlı —– tek hissedar ve münferiden tek müdürü olduğu —–, şirketin organsız kalmasının önlenebilmesi ve faaliyetlerine devam edebilmesi için tedbiren temsil ve yönetim kayyımı atanması talebidir.

1-) AÇIKLAMALARIMIZ :

Dava konusu —– tek hissedarı ve münferiden tek müdürü olan —–ekte sunulan gerekçeli kararda ve içtima kararında görüleceği üzere 8 yıl 16 ay 14 gün hapis cezası almış olup, mahkumiyet kararı gereği halen —- İnfaz Kurumunda bulunmaktadır. —– şartla salıverilme tarihi Kasım/2025’tir.
—-, —– Sulh Hukuk Mahkemesi’nin —- Esas —–Karar sayılı kararı ile TMK’nın 407. maddesi uyarınca kısıtlanmış ve kendisine kız kardeşi —– vasi olarak atanmıştır.
Kısıtlama kararı gereği —– tek hissedarı ve münferiden tek müdürü olduğu —– zorunlu organları olan genel kurulu ve müdürler kurulu teşkil edilememekte olup şirket faaliyetlerine devam edememektedir.
Dava konusu şirket “Yapı Denetim” şirketi olduğu için arz edişen sebeplerle sadece şirket değil, şirketin denetimlerini yaptığı inşaatların müteahhitleri ve aynı zamanda arsa sahipleri de mağdur durumdadır.Arz edilen sebeplerle gerek dava konusu şirketin ve gerekse üçüncü kişilerin telafisi mümkün olmayan maddi ve manevi zararlara uğramaması için dava konusu şirkete temsil ve yönetim kayyımı atanmasını talep etme zorunluluğu hasıl olmuştur.
—- kısıtlı —– tek hissedarı ve münferiden tek müdürü olduğu —- temsil ve yönetim kayyımı atanmasına yönelik dava açması için—– Sulh Hukuk Mah. —— sayılı vasi dosyasından yetki verilmesi istenmiş ancak Sayın Mahkeme ekte sunduğumuz kararda görüleceği üzere talep hakkında Karar Verilmesine Yer Olmadığına dair karar vermiştir.

2-) TEMSİL VE YÖNETİM KAYYIMI ATANMASI TALEBİMİZ :
Öncelikle Belirtmeliyiz Ki İşbu Davanın Konusu Aşağıda Detaylı Olarak Arz Edeceğimiz Üzere Organsız Kalan Şirkete Temsil Ve Yönetim Kayyımı Atanması Talebimiz Olup; Talebimizle ilgili örnek Bölge Adliye Mahkemesi Kararları aşağıda alıntılanmıştır :
“Davalının davada geçerli bir şekilde temsil edilmesi ve bu bağlamda geçerli bir taraf teşkili davanın görülebilmesi için gerekli bir dava şartıdır. (4721 TMK 403/2, 426/1-2, 427/1-4) Temsil kayyımı atanmadan, şirket yöneticisinin şirkete karşı açtığı davanın yürütülmesi ve sonuçlandırılması kamu düzenine aykırı olup, kararın diğer istinaf nedenleri incelenmeksizin HMK’nın 353/1/a/4 kapsamında temsil kayyımı atandıktan sonra usulü dairesinde taraf teşkili sağlandıktan sonra davanın görülüp sonuçlandırılması için…” —- Bölge Adliye Mah. —- —- sayılı ve 08.03.2018 tarihli kararı)
Bu nedenle işbu davada yönetim kayyımı atanmasını talep ettiğimiz—– davada davalı taraf olarak gösterilmiştir, ancak detaylarını aşağıda açıklayacağımız üzere organsız kalan bu şirketin öncelikle taraf olarak temsil edilebilmesi için şirkete temsil kayyımı ve şirketin faaliyetlerini sürdürebilmesi için de yönetim kayyımı atanmasını talep ederiz.

3-) İHTİYATİ TEDBİR TALEBİNE İLİŞKİN AÇIKLAMALARIMIZ:

3.1-) Dava konusu şirket “Yapı Denetim Şirketidir” :
Dava konusu şirket, inşaatın başlangıcından bitimine kadarki süreçte arsa sahibi adına inşa faaliyetlerini ve dolayısıyla müteahhiti denetleyen bir şirket olup yapının imar planına, fen/sanat ve sağlık kurallarına, standartlara uygun kalitede yapılması için proje ve denetimini sağlamaktadır. Şirketin tek hissedarı ve tek münferiden müdürü olan —– kısıtlı ve halen cezaevinde bulunduğu için şirketin faaliyetleri aksamakta ve bu sebeple gerek şirket, gerek inşaatı yapan müteahhit firmalar ve gerekse arsa sahipleri zarar görmektedir.
3.2-) Dava konusu şirkete karşı açılmış derdest bir dava bulunmaktadır :
Dava konusu şirkete karşı şirket çalışanlarından —- tarafından —– İş Mahkemesi’nin.—-Esas sayılı dosyası ile işçilik alacakları talepli bir dava açılmıştır.
3.3-) İhtiyati Tedbir Talebimiz :
Yukarıda arz edilen sebeplerle telafisi mümkün olmayan maddi ve manevi zararların doğmaması için dava konusu şirkete tedbiren temsil ve yönetim kayyımı atanmasını talep etme zarureti hasıl olmuştur.
—– şartla salıverileceği ve kısıtlılığının sona ereceği tarihe kadar şirketin temsil ve yönetim işlerinin aksamaması ve şirketin organsız kalmasının önüne geçebilmek için Sayın Mahkemenizden —— ivedilikle ihtiyati tedbir olarak tensip zaptı ile temsil ve yönetim kayyımı atamasına karar verilmesi arz ve talep olunur.
4-) KAYYIM TALEBİMİZ :
Sayın Mahkemenizce uygun görülmesi halinde ; —– adresinde ikamet eden, ekte kimlik bilgilerini, adli sicil kaydını, ikametgah belgesini ve üniversite diplomasını sunduğumuz —– kimlik numaralı, inşaat mühendisi—– tedbiren temsil ve yönetim kayyımı olarak atanmasının uygun olacağı kanaatindeyiz.
5-) İLGİLİ MEVZUAT MADDELERİ :
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu;
“I – Ticari hükümler
MADDE 1- (1) Türk Ticaret Kanunu, 22/11/2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medenî Kanununun ayrılmaz bir parçasıdır. Bu Kanundaki hükümlerle, bir ticari işletmeyi ilgilendiren işlem ve fiillere ilişkin diğer kanunlarda yazılı özel hükümler, ticari hükümlerdir.” maddesi ile ticari şirketler hakkında Medeni Kanun’da düzenlenen hükümlere de atıf yapılmıştır. Bu atıf uyarınca;
4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu’nda yer alan :
I. Temsil
Madde 426- Vesayet makamı, aşağıda yazılı olan veya kanunda gösterilen diğer hâllerde
ilgilisinin isteği üzerine veya re’sen temsil kayyımı atar:
1. Ergin bir kişi, hastalığı, başka bir yerde bulunması veya benzeri bir sebeple ivedi bir
işini kendisi görebilecek veya bir temsilci atayabilecek durumda değilse,
2. Bir işte yasal temsilcinin menfaati ile küçüğün veya kısıtlının menfaati çatışıyorsa,
3. Yasal temsilcinin görevini yerine getirmesine bir engel varsa.
II. Yönetim
1.Kanun gereği
Madde 427- Vesayet makamı, yönetimi kimseye ait olmayan mallar için gereken önlemleri alır ve özellikle aşağıdaki hâllerde bir yönetim kayyımı atar:
1.Bir kimse uzun süreden beri bulunamaz ve oturduğu yer de bilinemezse,
2.Vesayet altına alınması için yeterli bir sebep bulunmamakla beraber, bir kişi malvarlığını kendi başına yönetmek veya bunun için temsilci atamak gücünden yoksunsa,
3.Bir terekede mirasçılık hakları henüz belli değilse veya ceninin menfaatleri gerekli kılarsa,
4.Bir tüzel kişi gerekli organlardan yoksun kalmış ve yönetimi başka yoldan sağlanamamışsa….
Maddesi uyarınca görüleceği üzere bir tüzel kişi gerekli organlarından yoksun kalmış ve yönetimi başka yoldan sağlanamıyor ise o tüzel kişiye temsil ve yönetim kayyımı atanacağı kanun hükmünün bir gereğidir.
…………………
SONUÇ VE İSTEM : Yukarıda arz edilen sebepler ile res’en nazara alınacak sebeplerle ;
Ekte kimlik bilgilerini, adli sicil kaydını, ikametgah belgesini ve üniversite diplomasını sunduğumuz —–TC kimlik numaralı, inşaat mühendisi —– dava konusu —– tensiple birlikte şirketin faaliyetlerini sürdürebilmesi için tedbiren şirketin ticari faaliyetlerine ilişkin olarak şirket adına atacağı imzalar ile şirketi temsil ve ilzam yetkisi ile temsil kayyımı ve yönetim kayyımı olarak atanmasına karar verilmesini vekaleten arz ve talep ederiz.

…”
şeklinde olup yukarıya aynen aktarılan dava dilekçesinde belirtilen sebeplere bağlı olarak yönetimden mahrum kalan davalı şirkete yönetim kayyımı atanmasına karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.
Davanın niteliği, bu konudaki talep, ticaret sicil kayıtları, dosya kapsamı ve dosya kapsamına yansıyan istisnai şartlar gözetilerek bu ——Esas sayılı davada, davalı şirketi temsil etmek üzere Mahkememizce resen ve tensiben—– temsil kayyımı olarak atanmak suretiyle buna göre tebligat yapılarak taraf teşkili sağlanmıştır.
Davacı vekili ön inceleme duruşmasındaki imzalı beyanında tensip tutanağında yer alan ara kararlar ile davanın esası dışındaki taleplerin karşılanmış olduğunu, davanın esasının davalı şirkete kısıtlılık süresince yönetim kayyımı atanması talebine yönelik olduğu, bu nedenle ayrıca bir tedbir talebi olmadığı ifade edilerek bu konuda tensiben oluşturulan —– nolu ara karar yönünden açıklama yapılarak dava dilekçesinde ismi geçen kayyım adayı inşaat mühendisi —– hazır olduğunu ifade etmiştir.
Sonuç olarak tedbire yönelik talep olmadığı açıklığa kavuşturulmuştur.
Davacı vekilinin, davalı şirketin temsil kayyımının ve söz konusu kayyım adayının beyanlarının da yer aldığı ön inceleme duruşmasına ilişkin 06/12/2023 tarihli duruşma tutanağının buraya aynen alınması uygun ve yeterli görülen kısımları:
”…
Belirli gün ve saatte celse açıldı.
Davacı Vekili Av.—-ile Davalı şirketin temsil kayyımı — duruşmaya katıldı. Başka gelen yok. Belli yerde açık yargılamaya başlandı.
Tensip ara kararlarının yerine geldiği, tebligatların yapıldığı ve taraf teşkilinin sağlandığı anlaşıldı.
Davacı vekilinden soruldu: dava dilekçemizi aynen tekrar ederiz, tensip tutanağında yer alan ara kararlar davanın esası dışındaki taleplerimizi karşılamıştır, davanın esası zaten davalı şirkete kısıtlılık süresince yönetim kayyımı atanmasıdır, bu nedenle ayrıca bir tedbir talebimiz yoktur, tensiben alınan —–nolu ara karar yönünden bu şekilde açıklama yapmış oluyoruz, dilekçemizde önerdiğimiz inşaat mühendisi —– yönetim kayyımı olarak atanmasını istiyoruz, —–ihtimale göre hazır ettik, dışarıda bekliyor, gerekli görülürse dinlenebilir, dedi. Beyanı okundu, imzası alındı.
Davacı Vekili
Davalı şirketin temsil kayyımından soruldu: davacı, davalı şirketin tek ortağı ve temsilcisi olup, kısıtlı olması nedeniyle bize göre de davalı şirkete yönetim kayyımı atanması uygun olur, sair hususların takdirini mahkemeye bırakıyoruz, dedi.
Davanın tensip tutanağında da belirtildiği gibi 6100 sayılı HMK’nın 320’inci maddesi gereğince basit yargılamaya tabi olduğu ve HMK uyarınca dava hakkında HMK’nın 316-322 maddelerinde düzenlenen basit yargılama usulünün uygulanması gerektiği anlaşıldı.
HMK’nın 119-121 maddeleri uyarınca dava dilekçesi ve ekleri incelendi, Dava dilekçesi ve eklerinde herhangi bir eksiklik olmadığı görüldü.
HMK’nın 114-115 maddeleri uyarınca yapılan inceleme neticesinde dava şartlarının mevcut olduğu dava şartı eksikliğinin bulunmadığı görüldü.
……………….
Dosya incelendi:
GD;
1-Tarafların anlaşamadıkları hususların; davalı şirketin tek ortağı ve temsilcisi olan davacının kısıtlı olması nedeniyle kısıtlılığı süresince davalı şirkete yönetim kayyımı atanmasının gerekip gerekmediği, yönetim kayyımı atanması için gerekli yasal ve maddi şartların gerçekleşip gerçekleşmediği hususlarının aydınlatılması noktasında toplandığının tespitine,
2-Zapta geçen sebeplere bağlı olarak tarafların sulh ve arabulucuya başvuru ihtimalleri olmadığından tahkikat aşamasına geçilmesine ve bu tutanak esas alınarak tahkikatın yürütülmesine,
3-Basit yargılama usulüne tabi davalarda ön inceleme duruşması ile tahkikat duruşması aynı gün yapılabileceğinden ön inceleme duruşmasının bitirilerek tahkikat duruşmasına geçilmesine karar verildi. Tefhimle açık duruşmaya devam edildi.
……………….Davacı vekilinden soruldu:
önceki beyanlarımızı tekrar ederiz, karar verilmesini istiyoruz dedi.
Yapılan yoklamada—– hazır olduğu anlaşılmakla ihtimale göre ve kayyım adayı olarak huzura alındı, soruldu.
Kayyım adayı beyanında: bana yaptığınız açıklamayı anladım, yönetim kayyımlığının gereğini ve sorumluluğunu biliyorum, görev verilmesi halinde görevi kabul etmeye hazırım, davacıyı ve davalı şirketi tanıyorum, biliyorum, davacıyla bir akrabalığım yoktur, aynı sektör içinde olduğumuz için davalı şirketi yönetebilecek tecrübeye ve birikime sahibim, ayrıca ücret talebim de yoktur, dedi. Beyanı okundu, imzası alındı.
Kayyım Adayı
Davalı şirket temsil kayyımından soruldu: kayyım adayına bir itirazımız yoktur, takdir Mahkemenindir, dedi.
Dosya incelendi. Davanın aydınlandığı, tahkikatı gerektirir bir husus bulunmadığı anlaşılmakla tahkikatın bittiği belirtilerek son beyanlar soruldu:
Davacı vekili: talebimiz gibi karar verilsin dedi.
Davalı şirket temsil kayyımı: yönetim kayyımı atanmasının şirketin de menfaatine olduğunu değerlendiriyoruz o nedenle şirkete kısıtlılık süresince yönetim kayyımı atanmasını istiyoruz, dedi.
dosya incelendi. Yargılamanın bittiği bildirildi.
…”
şeklinde olup yukarıya aynen aktarılmıştır.

Ticaret sicilinin cevabına göre davalı şirketin tek ortaklı limited şirket olduğu, tek ortak ve yetkilinin davacı —– olduğu, faal olan şirketin tüzel kişiliğinin devam ettiği, adresinin yukarıda karar başlığında belirtilen şekilde ‘—-olduğu belirlenmiştir.
UYAP içeriği celbedilen –/-/Sulh Hukuk Mahkemesinin —- Esas sayılı dosya kapsamına göre 28/12/2022 tarihinde verilen —–Karar sayılı kararla hükümlülük nedeniyle TMK. 407/1 Maddesi uyarınca ceza evinden tahliye tarihine kadar —- kısıtlanmasına ve —– vasi atanmasına karar verilmiş olduğu, bu kararın 20/01/2023 tarihinde kesinleştiği, 20/11/2023 tarihli ek karar ile vasiye yönetim kayyımı atanması için dava açmak üzere yetki ve izin verildiği belirlenmiştir.
UYAP içeriği celbedilen —–İş Mahkemesinin—–Esas sayılı dosya kapsamına göre davalı şirket aleyhine açılan işçi alacağına ilişkin dava olduğu ve yargılamanın devam ettiği anlaşılmıştır.
—- Cumhuriyet Başsavcılığının 14/11/2023 tarih ve —– ilamat nolu cevabi yazısına ve ekindeki müddet nameye göre —- hakkında—-Asliye Ceza Mahkemesinin —- Esas, —– Karar sayılı ilamına da bağlı olarak 18/11/2022 tarihinde ceza evine girdiği, koşullu salıverme tarihinin 08/02/2029 ve hak ederek tahliye tarihinin 22/03/2032 olduğu belirlenmiştir.
Konuya ilişkin Türk Medeni Kanununun 427. Maddesinde yer alan yasal düzenleme:
“II. YÖNETİM
1. KANUN GEREĞİ
Madde 427 – Vesayet makamı, yönetimi kimseye ait olmayan mallar için gereken önlemleri alır ve özellikle aşağıdaki hallerde bir yönetim kayyımı atar:
1. Bir kimse uzun süreden beri bulunamaz ve oturduğu yer de bilinemezse,
2. Vesayet altına alınması için yeterli bir sebep bulunmamakla beraber, bir kişi malvarlığını kendi başına yönetmek veya bunun için temsilci atamak gücünden yoksunsa,
3. Bir terekede mirasçılık hakları henüz belli değilse veya ceninin menfaatleri gerekli kılarsa,
4. Bir tüzel kişi gerekli organlardan yoksun kalmış ve yönetimi başka yoldan sağlanamamışsa,
5. Bir hayır işi veya genel yarar amacı güden başka bir iş için halktan toplanan para ve sair yardımı yönetme veya harcama yolu sağlanamamışsa.”
şeklinde olup, yukarıya aynen aktarılmıştır.Sonuç olarak ticaret sicil kayıtlarına, davalı şirketin tek ortağı ve yetkilisi olan davacının kısıtlanmış olması nedeniyle şirketin organsız kalmış olmasına, TMK. Madde 427/4 düzenlemesinde yer alan şartların gerçekleşmiş olmasına, yargılaması devam eden başka bir dava yönünden de şirketin savunmasız kalmasına ve tüm dosya kapsamına nazaran davalı şirkete davacının kısıtlılığı süresince yönetim kayyımı atanması için gerekli yasal ve maddi şartların olayda gerçekleştiği kanaatine varıldığından sübut bulan davanın kabulüne; şirketin çalışma konusuna, önerilen kayyım adayının duruşmadaki beyanına, kayyım adayının ehliyeti ve kimliğiyle ilgili dosya kapsamına yansıyan belgelere, kayyım adayının ücret talebinde bulunmamasına ve dosya kapsamına nazaran önerilen adayın kayyım atanmasında bir sakınca olmadığı gibi tarafların menfaatinin de bulunduğu değerlendirilerek önerilen kayyım adayının yönetim kayyımı olarak atanmasına ilişkin olmak üzere aşağıdaki şekilde karar verilmiş olup, davanın niteliği de gözetilerek yargılama giderlerinden davalı şirket sorumlu tutulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-Davanın KABULÜ ile; —– Ticaret Sicil Müdürlüğünün —-sicil numarasında kayıtlı ve —-ŞİRKETİ” ünvanlı davalı şirketin tek ortağı ve temsilcisi olan davacının kısıtlılığı sebebiyle şirketin yönetiminden mahrum kaldığının tespitine,
2-Yukarıdaki karara bağlı olarak ve TMK. Madde 427 gereğince davalı şirkete davacının kısıtlılığı süresince yönetim kayyımı atanması gerektiğine,
3-Yukarıdaki kararlara bağlı olarak söz konusu davalı şirkete —- yönetim kayyımı olarak atanmasına,
4-Yönetim kayyımının —– ŞİRKETİ” ünvanlı davalı şirketin yönetim kurulu ve şirket müdürünün yetkilerini kullanmasına, bu kapsamda atacağı imza ile davalı şirketi temsil ve ilzam edebilmesine,
5-Kayyımın ücret istemediğine ilişkin beyanı dikkate alınarak kendisine ücret takdirine yer olmadığına,
6-Karar kesinleştiğinde karar özetinin Ticaret Siciline tescil ve ilan edilmesine, bu konuda talebe bağlı olarak davacı vekiline veya kayyıma elden takip yetkisi verilmesine,
7-Karar kesinleştiğinde kesinleşme de belli olacak şekilde kararın kayyıma tebliğine,
8-Kayyımın görevinin vesayet makamınca davacının kısıtlılığının kaldırılmasına ilişkin verilecek karar tarihine kadar geçerli olmak üzere yukarıdaki karara göre yapılacak tebliğ ile başlamış olacağına, bu konuda hazır olan kayyıma gerekli ihtaratın duruşmada huzuren yapılmış olduğuna,
9-Harç peşin alındığından bu konuda başkaca bir karar oluşturulmasına yer olmadığına,
10-Tensiben alınan temsil kayyımı için takdir edilen maktu ücretin nihai sorumlusunun davalı şirket olduğuna ilişkin —-nolu ara karar gereğince davacı tarafça yatırılan 20.000 TL ücretin kararın kesinleşmesine bağlı olarak davalı şirketi bu davada temsil eden ve yukarıda karar başlığında belirtilen temsilci —– ödenmesine,
11-Davacı tarafından peşin ödenen harçlar ve yukarıda— nolu hüküm fıkrasında belirtilen ücret de dahil olmak üzere davacı tarafça yapılan toplam 20.833 TL yargılama giderinin davalı şirketten alınarak davacıya verilmesine,
12-Davacı vekili için tarife gereğince belirlenen 17.900 TL maktu avukatlık ücretinin davalı şirketten alınarak davacıya verilmesine,
13-Davalı adına yapılan bir gider olmadığından bu konuda başkaca bir karar oluşturulmasına yer olmadığına,
14-Artan avansın karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
İlişkin olmak üzere davacı vekilinin, davalı şirketin temsil kayımının ve kayyım adayı —– yüzlerine karşı aleni olarak yapılan yargılama sonunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde —- Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.