Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/754 E. 2023/768 K. 09.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/796 Esas
KARAR NO: 2023/644
DAVA: Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ: 24/10/2022
KARAR TARİHİ: 10/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ———- ihale kayıt numaralı hizmet alımı sözleşmesinden doğan damga vergisinin davalı yükleniciye ait olduğunu, firma tarafından ödenen damga vergisinin iadesinin talep edilmesi üzerine ——— Dairesi tarafından karar pulu damga vergisinin davacı şirketten tahsil edilmesine karar verilmesi üzerine, ——— Vergi Müdürlüğünün 19.11.2020 tarihli yazısıyla, 3.656,81 TL ihalenin karar pulu ile 5.485,22 TL ceza tutarının davacı şirket adına borç tahakkukunun yapıldığı, vergi borcu ile ilgili olarak dava açılsa da, dava açıldığı sırada çıkan 7326 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması Kanunu kapsamında ilgili sözleşme için yapılandırmaya binaen 1.859,38 TL ödendiğini, bu bakımdan——– tarihli ilamı ile, “af nedeniyle konusu kalmayan dava hakkında karar vermeye yer olmadığına” karar verildiğini, taraflar arasındaki sözleşmenin 7. maddesi uyarınca davalı yükleniciye ait olması gereken karar pulu giderinin, davacı tarafından ödenmesi sebebiyle, ödenmek zorunda kalınan 1.859,38 TL’nin 19.11.2020 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte rücuen tahsiline, yargılama harç ve giderlerin davalıya yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı adına çıkartılan tebligatın iade dönmesi üzerine, TK 35’teki usüle göre usulüne uygun tebligat yapılmış, davalı davaya cevap vermemiştir.

Deliller:Tarafların ticaret sicil sorguları dosya arasına alınmıştır.Mali müşavir bilirkişi ve sözleşme yorum ve denetim uzmanı bilirkişi heyet raporu dosyaya sunulmuştur.

Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe:Dava, taraflar arasında akdedilen sözleşme uyarınca tarafların edimlerini eksiksiz olarak yerine getirip getirmediği, buna bağlı olarak davacının davalıdan 1.859,38 TL alacağı olup olmadığına dair davadır.Mahkememizce dava dilekçesi, taraflarca dosyaya sunulan deliller ve tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirilmiştir.
Dosya, bilirkişilere yerinde inceleme yetkisi verilerek mali müşavir bilirkişi ve sözleşme yorum ve denetim uzmanı bilirkişi heyetine tevdii edilmiş; 04.09.2023 tarihli rapora göre dosyadaki bilgi, belge ve sözleşme ışığında, taraflar arasındaki sözleşmenin 6.maddesinde sözleşmenin birim fiyatlı olarak düzenlendiğinin belirtildiği, 7. maddesinde ise belirlenen sözleşme bedeline, KDV haricinde tahakkuk edecek harç ve vergilerin de dahil edildiği, tahakkuk eden ihale karar damga vergisi davalı tarafından ödense de daha sonra Vergi Dairesince bu tutarın geri iade edildiği, bunun üzerine davacı iş sahibi tarafından ilgili tutarın Bazı Alacakların Yapılandırmasına Dair Kanun Kapsamında Vergi Dairesine 19.11.2020 tarihinde, 1.859,68 TL olarak ödendiği, mevcut durumda, taraflar arasındaki sözleşme kapsamında davacı iş sahibinin 1.859,68 TL’yi 19.11.2020 ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan talep edebileceği rapor edilmiş olup, raporun taraflara tebliğ edildiği, taraflarca rapora karşı herhangi bir beyan ve itirazda bulunulmadığı, bilirkişi raporunun bu yönleriyle gerekçeli, denetime elverişli ve hükme esas alınabilir nitelikte bulunduğu, taraflar arasında akdedilen sözleşmeye ve Bazı Alacakların Yapılandırmasına Dair Kanun hükümlerine göre, davacı tarafın, ödemiş olduğu 1.859,68 TL’nin, davalı taraftan rücuen isteyebilmesinin mümkün olduğu, ödeme tarihi olan 19.11.2020 tarihi itibariyle temerrüdün gerçekleştiği, 3095 sayılı yasaya göre taraflar arasındaki faaliyetin ticari iş sayılması ve ticari faizin talep edilebilmesinin mümkün olduğu tespitiyle beraber davanın kabulü ile toplam 1.859,68 TL’nin 19.11.2020 ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile toplam 1.859,68 TL’nin 19.11.2020 ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 269,85 TL harçtan peşin alınan 80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 189,15 TL harcın davalıdan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 80,70 TL harç gideri, 3.000,00 TL bilirkişi ücreti ve 338,00 TL posta masrafı olmak üzere toplam 3.418,70 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliği’nin 26/2. Maddeleri ile AÜT uyarınca ——— bütçesinden ödenen 1.560,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 1.859,68 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafça yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Karar kesinleştiğinde varsa bakiye gider avansının yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, 6100 sayılı HMK 341/2 maddesi uyarınca miktar itibarıyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 10/10/2023