Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/724 E. 2023/892 K. 13.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/724
KARAR NO : 2023/892

DAVA : Alacak (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan Sebepsiz İktisab Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 27/10/2023
KARAR TARİHİ : 13/12/2023

Tarafları yukarıda belirtilen davanın Mahkememizce tensiben yapılan incelemesi sonunda:

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından adli yardım talepli olarak verilen ve gerekli- yeterli kısımları:
“Müvekkilim—-uzun yıllar—–yaşamış ve bu sırada 1997 yılında bağırsak ameliyatı geçirmiştir. Bu ameliyat sırasında, doktor hata yaparak, müvekkilin bağırsaklarına zarar vermiş, yapılan tıbbi müdahale hataları sebebiyle, sonuçta müvekkilimin bağırsakları neredeyse tamamen kesilmiş ve bağırsaklarını kaybetmiştir. O yıllardan beri çok zor bir yaşam ve beslenme sorunları yaşamakta ve hayatının sonuna kadar yaşayacaktır. Haliyle, iş ve çalışma gücünü önemli ölçüde kaybetmiştir. Buna karşın o tarihlerde açtığı tazminat davası ile ve mahkeme kararı ile 600.000.-Dolar tazminat tahsil etmiştir.Müvekkil ile davalının amcası —– arasında, çok daha evvelden, 1990’lı yıllar itibariyle —komşuluk ve aile dostluğu oluşmuş tur. Hatta, —– hanım çalıştığı için, kızları—-zaman zaman müvekkilimin eşinin bakmışlığı vardır. Ailece görüşme, komşuluk ve güven ilişkisi en üst seviyeye çıkmıştır.Müvekkilim, başına gelen talihsiz ameliyat sebebiyle bir kısım iç organlarını doktor hatası sebebiyle kaybedip, tazminat alınca; müvekkilimle ailecek içli dışlı olan ve müvekkilimin o zaman paralı olduğunu bilen—–, paraya ihtiyacım var, 10.000.-dolar borç verirmisin deyince, aralarındaki yıllardır süre gelen komşuluk, arkadaşlık ve oluşan güven sebebiyle, müvekkilim,—— boş çek imzalamış ve vermiştir. Sonrasında, bu boş çek ile 11.500,-dolar çekilmiştir. Boş çeke 10.000 dolar yazması gerekirken 11.500 dolar yazıp kullanan —–bir süre sonra müvekkilime 10.000 dolar geri ödemiştir. Aradaki fark olan 1.500 doları ödememiş, müvekkilimin canı çok sıkılmış ama, arkadaşlık komşuluk münasebeti sebebiyle bunun lafını etmemiştir.
Aradan 4-5 yıl geçmiş, —– müvekkilimden 200.000.-dolar para borç olarak istemiştir. Ticaret yaptığı için ve yine arkadaşlık ve komşuluk samimiyeti sebebiyle güven duyarak, müvekkilim, borç olarak 200.000 doları —–vermiştir.
Aradan makul bir zaman geçmesine ve —– aldığı borcu müvekkilime iade etmesi gerekmesine rağmen, —–devamlı ödeyeceğim bahaneleri ile müvekkili oyalamıştır. Bir süre sonra, müvekkilim, borç verdiği —- – askeri kurumları ve bankalar da dahil bir çok kişi ve kurumu dolandırdığını, bir ok ekonomik suç ve doladırıcılık yaptığını, büyük vurgunlar yaptığını ve sonrasında Türkiye’ye kaçmak zorunda kaldığını, —- aranan şahıslardan olduğunu, bir yakalansa, hayatının sonuna kadar ceza evinden hiç çıkamayacağını öğrenmiştir.
Müvekkil, bir gün—–yaşadığı muhitte, cadde üzerinde park halinde —–kullandığı araç—-marka model aracı görmüş, sahibini araştırıp soruşturunca, tarif edilen eve gitmiş ve—– hanım diye birisiyle karşılaşmıştır. Bu bayana, dışarıdaki —–arabasını sormuş, bu —–arabası, beni 200.000 dolar dolandırıp kayıplara karıştı demiş ve uzun bir sohbet yapmışlardır. Bu sohbette,—–hanım—– arabasını ve iki adet valizini alel acele bana bırakıp kaçtı. Bunlar benim başıma bela, ben —- büyük dolandırıcılıklar sebebiyle burada arandığını bilmiyorum, beni kurtar bunlardan demiştir. Müvekkilim, kendisinin de Türkiye’ye gideceğini söyleyince; —- hanım derhal—-arayarak, bilgi istemiştir. Bunun üzerine—– hanıma, … borcum var, arabamı ona ver, borcumdan düşeriz, valizlerimi de —– ver bana getirsin demiştir.
Müvekkilim, —– arabasını ve iki valizini alarak—– hanımın evinden ayrılmıştır. —— arabasını 5.000 dolara satarak, alacağından düşmüş ve ardından iki valizi de (valizleri hiç açmadan ve içinde ne olduğunu bilmeden) Türkiye’ye getirmiş, o zamanlar —- ikamet eden —- annesi —– müvekkilim ve eşi birlikte teslim etmiş, bir kaç saat oturmuşlardır. Bu oturma ve sohbet esnasında müvekkilim,—- dolar dolandırdı ve kayıplara karıştı, ben bir yarım adamım, bağırsaklarım, iç organlarım yok, kendisi —– aranıyor, şu anda nerede, bana borcunu acilen ödesin, beni daha fazla mağdur etmesin” demiştir. Annesi —– “Allah ıslah etsin, nerede olduğunu bilmiyorum, durumunuza çok üzüldüm” şeklinde konuşmuştur. Sonrasında —– hanım, —-Türkiye’deki —- aramış, valizlerinizi aldınız mı iye sormuş, —-kendisine “eksiksiz ve hiç açılmamış halde teslim aldım, teşekkür ederim” diyerek bilgi vermiştir.
Sonrasında, —–, eşi ile birlikte —– gelerek, müvekkilim —– çağırmıştır. Burada yaptıkları görüşmede, 200.000 dolar borcuma mahsuben bugün sana 10.000 dolar vereceğim, —— sattığın aracımın bedeli 5.000 doları da ilave edince 15.000 dolar ödemiş olacağım, kalan 185.000 dolar için sana çek vereceğim, kabul eder misin diye sorunca, müvekkilim de mecburen kabul etmiştir. Bunun üzerine o günlerde—- bulunan kardeşi —–arayarak, —– şubesine … 10.000 dolar çıkarır mısın hemen” demiştir. Kardeşi —- yanında 9.000 dolar olduğunu ve hemen gönderebileceğini, kalan 1.000 doları da sonra gönderebileceğini söylemiş ve 9.000 doları göndermiştir. Bu sırada 185.000 dolar için borçlu —- tarafından, müvekkile 4 adet çek verilmiştir. Bu çeklerin bir tanesinin keşidecisi —–annesi —– diğer üç çekin keşidecesi de—– yeğeni, kardeşinin kızı davalı … —– kardeşi —– ise, 9.000 doları gönderdikten sonra, söz verdiği kalan 1.000 doları hiç ödememiştir.
Borçlu —— 185.000 dolar karşılığı müvekkilme verdiği 4 adet —- çekinin, —– bankasında karşılığı çıkmamıştır. Karşılığı olmayan bu çeklerin her birinin çek aslını banka alarak, her birisi için 20.dolar civarı üret karşılığında, karşılığı olmadığına dair yasal tasdikli fotokopisi ve yazdırma bedelini alarak, hukuki yollara başvurması için yasal tasdikli fotokopisi müvekkilime vermiştir.
Borçlu—–annesine ve yeğenine ait karşılıksız çeklerle, müvekkilimi ikinci kez dolandırmıştır. Müvekkilim bu çekleri aldığında karşılığı var zannediyordu. Ancak, dolandırıcı —–karşılığı olmadığını biliyordu.
Bu dört adet ve toplam 185.000 dolarlık çekler sebebiyle;
1)03.09.2013 keşide tarihli 70.000 dolarlık —— ait çeki —– İcra Müd. —-. Sayılı dosyası ile icra takibi başlattık. Yetki itirazı üzerine —–İcra Müd. —–Sayılı dosyası olarak devam etmiş olup, borca itiraz üzerine açtığımız itirazın iptali, takibin devamı ve haksız icra inkar tazminatına ilişkin davamız —-Asliye Tic. Mah. —-Sayılı dos-yası ile haksız, yasal dayanaktan yoksun, yanılgılı ve yanlı bir kararla davamızın reddine karar verilmiştir. Halen istinaf aşamasındadır. Bu dosyada tüm deliller toplanmış ve tüm araştırmalar yapılmıştır.
2)07.10.2013 keşide tarihli 40.000 dolarlık —– ait çeki —–İcra Müd. —-. Sayılı dosyası ile icra takibini başlattık. Yetki itirazı üzerine—–İcra Müd. —–. Sayılı dosyası olarak devam etmiş olup, borca itiraz üzerine açtığımız itirazın iptali, takibin devamı ve %20 haksız icra inkar tazminatı talepli dosyamız—– Asliye Tic. Mah. —- Sayılı dosyası ile görülmekte olup, yukarıda —–nolu açıklamada belirtilen —–. Asliye Tic. Mah. —– Sayılı dosyasını bekletici mesele yapmıştır. Ayrıca, her iki dosya da, görevsizlik kararları ile asliye hukuk mahkemelerinden Asliye Ticarete gelmiştir.
3)Müvekkilin, elinde kalan 2 adet çeki, belki bir sulh, anlaşma, uzlaşma olur veya bu arada emsal ve kesinleşmiş kararımız da çıkabilir düşüncesiyle bu güne kadar işleme koymamış olup; artık 10 yıllık genel zamanaşımı süresi nedeniyle müvekkilin elindeki 28.10.2013 keşide tarihli, —– ait, 30.000.-ABD doları ve 15.11.2013 keşide tarihli, yine aynı bankaya ait, 45.000.-ABD doları olmak üzere, avalı —– keşidecisi olduğu toplam 75.000.-dolarlık alacağımızı tahsil amacıyla her iki çeki iş bu davanın konusu yaparak, alacağımızı tahsil etmek istiyoruz. Bu arada, dava dışı asıl borçlu —–tarafından, bu 4 adet çekten başka müvekkilime verilmiş başka çek yoktur. İkisini daha önce işleme koymuştuk, kalan ikisi ise, iş bu davanın konusudur.
Asıl borçlu —– ile onun kötü etkisi altındaki davalı yeğeni—- ve anne —- müvekkilime olan borçlarını ödememek için, sürüncemede bırakmak için, dolandırıkları müvekkilime her türlü haksızlığı ve kötülüğü bugüne kadar yapmış ve yapmaya da devam etmektedirler. Borçtan kurtulmaya yönelik ve para karşılığı yalancı şahit işbirlikleri ile müvekkilime karşı açtırdıkları —–. Asliye Ceza Mah.
—– Sayılı kararı istinaftan geçerek müvekkilimin BERAATİ ile sonuçlanmıştır ve kesinleşmiştir.
Yukarıdan beri izah ettiğimiz üzere, müvekkilim bir kısım iç organlarını ve bağırsaklarını tamamen kaybetmesi üzerine, aldığı tazminatın bir kısmını dava dışı ve davalının amcası—- kaptırarak dolandırılmıştır. —- sinsi bir dolandırıcı olarak, müvekkilimin saflığını, salaklığını ve aptallık derecesinde kandırılmaya müsait olduğunu bilerek ve görerek, müvekkilimi dolandırmıştır. Malesef, müvekkilim bir çok defa —-zarar gördüğü halde, aklını başına toplayamamış ve kendisini —–koruyamamıştır, bu gerçektir ve bu şekilde ağır bir biçimde dolandırılmış ve hem de yarım bir adam olarak, elinde avucunda ne varsa kaybetmiş ve yoksul düşmüştür.
Adli Yardım Talebi: Müvekkilimin yargı harç ve giderlerini karşılayacak imkanı yoktur. Kendisini ve ailesini geçindirememektedir. Hatalı ameliyat sebebiyle 25 yıldır bir kısım iç organları ve bağırsakları olmadan ağır ve sıkı beslenme programları ile hayatta kalmaya çalışmaktadır. Atadan, anne ve babadan kalma memleketindeki evinde yaşam mücadelesi vermektedir. Bu sebeple ve ağır sağlık sorunları ve fakirliği sebebiyle, yargı harç ve giderleri yönünden adli yardım talep ediyoruz ve adli yardım talebimizin kabulünü talep ederiz.
Neticede, davaya konu ettiğimiz, davalıya ait iki adet ve toplam 75.000.-ABD doları tutarındaki çekli alacağımızın, yine 75.000.-ABD doları olarak, davalıdan tahsili ile tarafımıza ödenmesinin hüküm altına alınmasını talebiyle iş bu davanın açılması zarureti hasıl olmuştur.

……….

SONUÇ VE İSTEM

Yukarıda arz ve izah edilen nedenlere, haklı ve yasal davamızın kabulü ile;
Dava konusu iki adet çeke dayanan toplam 75.000.-ABD doları alacağımızın, yine 75.000.-ABD Doları olarak davalıdan tahsili ile tarafımıza ödettirilmesinin hüküm altına alınmasına,
Adli yardım talebimizin kabulü ile, yargı harç ve giderlerinin adli yardım üzerinden karşılanmasına,
…”
şeklinde olup yukarıya aynen aktarılan dava dilekçesinde belirtilen sebeplerle davaya konu edilen 2 adet çek nedeniyle toplam 75.000,00-ABD DOLARI alacak olduğu ileri sürülerek 75.000,00-ABD DOLARININ davalıdan tahsiline karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.
Davalı vekili tarafından adli yardım talebine karşı beyanları içerir dilekçe ibraz edilmiş olup 21.11.2023 tarihli bu dilekçede adli yardım talebinin reddine karar verilmesi istenmiştir.
Adli yardım talebi yönünden dava dilekçesinde belirtilen dosyalara müzekkereler yazılarak cevapları temin edilerek UYAP entegrasyon sorgu sonuçları dosyaya yansıtılarak bu araştırmaların tamamlanması beklenmiş olup tamamlanma aşamasına göre ele alınıp incelenen dosya kapsamına göre davacının adli yardım kurumundan yararlandırılmasına karar verilmiştir.
Dava kambiyo senedine dayalı alacak davasıdır.
Davanın bu niteliğine bağlı olarak dava dilekçesi ve eklerine göre dava şartı niteliğinde arabulucuya başvuru şartı yönünden irdeleme yapılması gerekmiş olup:
19.12.2018 günlü —- yayımlanarak, yürürlüğüne giren 7155 Sayılı Kanunun 20. maddesi ile 6102 Sayılı TTK. ‘nın ( 5. ) maddesine eklenen 5/A maddesi gereğince ticari davalarda konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmasından önce arabulucuya başvurulmuş olmasının dava şartı olarak düzenlenmiş olması ve 7155 Sayılı Kanunun ( 23. ) maddesi ile 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununa eklenen 18/A ( 2 ) maddesi ile “Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması halinde herhangi bir işlem yapılmakszın davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir” hükmü,
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 114/(2). maddesine göre, ”Diğer kanunlarda yer alan dava şartlarına ilişkin hükümler saklıdır” hükmü,
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 115. maddesindeki; Mahkemenin, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırmasına ve dava şartı noksanlığını tespit etmesi halinde davanın usulden reddine karar vermesi gerektiğine ilişkin düzenlemesi,
birlikte değerlendirildiğinde zorunlu arabulucuya başvuruda bulunulmamış olması halinde herhangi bir ihtara gerek olmadan ve tensiben gerekli usuli kararın verilmesi gerektiği ve bunda bütün ihtimaller yönünden yarar bulunduğu; yargılamanın çabukluğu ilkesi ve her iki tarafın hukuki yararının da bunu gerektirdiği sonucuna varılmıştır.
Dava dilekçesine ve tüm dosya kapsamına göre eldeki davanın zorunlu arabulucuya başvuruda bulunulmadan açılmış olduğu anlaşılmıştır.Sonuç olarak yukarıda açıklanan yasal düzenlemelere, bu dava yönünden tespit edilen söz konusu duruma, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 114 (2) ve 115. Maddelerine ve dosya kapsamına nazaran dava açılmadan önce zorunlu arabulucuya başvurulmadan açılan bu davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varıldığından bu doğrultuda aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-Zorunlu arabulucuya başvurulmadan açılan davanın DAVA ŞARTI YOKLUĞUNA bağlı olarak USULDEN REDDİNE,
2-Dava açılırken harç yatırılmadığı gibi adli yardım kararı gereğince de harç ikmali yoluna gidilmemiş olması hususları da gözetilerek sonuçta 269,85-TL başvurma harcı ve 269,85-TL maktu karar harcı olmak üzere toplam 539,70-TL harcın davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan bir gider olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
4-Davalı tarafça yapılmış bir gider olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı vekili için tarife gereğince belirlenen 17.900,00-TL maktu avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılmış bir avans bulunmadığından bu konuda karar oluşturulmasına yer olmadığına,
İlişkin olmak üzere dosya üzerinden tensiben yapılan inceleme sonunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde —-Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.