Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/707 E. 2023/707 K. 24.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2023/707 Esas
KARAR NO: 2023/707
DAVA: İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ: 20/10/2023
KARAR TARİHİ: 24/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı müvekkile ait ——– plaka numaralı araç, davalı sigorta şirketi nezdinde ——– numaralı kasko poliçesi ile kaskolu olduğunu, dava dışı ———, 08/05/2023 tarihinde, ———- plaka numaralı araç ile seyir halinde iken sol tarafından gelen belediye otobüsüne çarpmamak için hafif sağa kaçtığı esnada aracın sağ ön kısımları ile kaldırım kenarında park halindeki bulunan ——– plakalı araca çarptığını ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kaza sonrasında davalı sigorta şirketine kasko poliçesi kapsamında yapılan başvuru sonucu, davalı şirket tarafından yaptırılan ekspertiz sonucunda davacı müvekkile ait araçtaki hasarın giderilebilmesi için gerekli yedek parçalar ve işçilik maliyeti toplamının 17/07/2023 tarihli kesin rapor ile KDV dahil 1.066.902,00 TL olduğu tespit edildiğini, ancak daha sonra davalı sigorta şirketi, tamamen haksız ve kötü niyetli olarak 25/07/2023 tarihli cevabi yazısı ile “alkollü sürücü tarafından kaza yapıldığı ve sonrasında farklı bir kişinin sürücü olarak zapta yazıldığı” gerekçesi ile hasar tazminatı talebinin reddedildiğini davacı müvekkile bildirdiğini, kaza tarih ve saatinde araç sürücüsü olan ——— davaya konu araçta meydana gelen hasar bedelini teminat dışı bırakacak ağır bir kusuru olmadığını, sürücüye yalnızca “sürücülerin hızlarını, kullandıkları aracın yük ve teknik özelliğine, görüş, yol, hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmak” gerekliliğine ilişkin KTK m.52/1-b ihlalinden ötürü kusur atfedildiğini, kaza tespit tutanağı ile sürücüye isnat edilen kusurda, araçta meydana gelen hasar bedelini teminat dışı bırakmaya yarar hiçbir husus bulunmadığını, kaza gününde tanzim edilen 08/05/2023 tarihli alkol raporu gereğince; sürücü ——— alkolsüz olduğu da sabit olduğunu, davacı müvekkili tarafından da yaptırılan ekspertiz incelemesi neticesinde 06/08/2023 tarihli hasar tespiti ekspertiz raporu ile davacı müvekkile ait araçtaki hasarın giderilebilmesi için gerekli yedek parçalar ve işçilik maliyeti toplamının KDV dahil 1.142.753,14 TL olduğu rapor edildiğini, davalı sigorta şirketinin haksız ve kötü niyetli red cevabı üzerine davalı aleyhine öncelikle 22.08.2023 tarihinde ——— takip sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı şirketin yetki itirazı üzerine dosyanın tevzi edildiği dava konusu ——– E. sayılı icra takibi ise davalı yanın haksız itirazı sebebiyle takibin durdurulduğunu, bu nedenlerle; haklı davanın kabulü ile davalı-borçlunun itirazının iptaline ve fazlaya ilişkin hak ve alacakları saklı kalmak kaydıyla ——— E. sayılı icra takibinin 942.400,00 TL takip miktarı için kaldığı yerden devamına, bu miktara takip tarihinden itibaren ticari avans faizi uygulanmasına, davalı borçlunun itirazının tamamen haksız ve kötü niyetli olması nedeniyle İcra İflas Kanunu uyarınca davalının takip tutarının %20’sinden aşağı olmamak üzere tazminata mahkûm edilmesine, tüm yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP:Dava dilekçesi henüz davalı tarafa tebliğ edilmemiştir.

DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ ve GEREKÇE: Dava, davalıya kasko poliçesiyle sigortalı bulunan aracın karıştığı trafik kazası sonucu uğradığı hasarın tazminine ilişkindir.Dava tarihi itibarı ile yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK’ nın 4/1. maddesine göre, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın; bu Kanunda öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava sayılır. 6335 sayılı Kanun’un 2. maddesi ile değişik 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. maddesi uyarınca ticari davalar asliye ticaret mahkemelerince görülerek karara bağlanır. Aynı Kanun’un 5/3. maddesi ile ” Asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır.” hükmü getirilerek asliye ticaret mahkemeleri ile diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki, iş bölümü ilişkisi değil, görev ilişkisi haline getirilmiştir.28.11.2013 tarihli ——– yayımlanan ve 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun (TKHK) 2. maddesinde; Kanunun kapsamı “Bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar” şeklinde açıklanmıştır. Kanunun “tanımlar” başlıklı 3. maddesinin (l) bendinde ise tüketici işlemi, “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukukî işlemi ifade eder” biçiminde tanımlanmıştır.6502 sayılı TKHK’nın 73. maddesi uyarınca tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğacak uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemesi görevli kılınmıştır.Bir hukuki işlemin 6502 sayılı Kanun kapsamında kaldığının kabul edilmesi için Kanunun amacı içerisinde yukarıda tanımı verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir.Somut uyuşmazlıkta; davalı sigorta şirketi ile sigortacısı olan davacı arasında ——— plakalı araç için Kasko Sigorta Poliçesi imzalanmıştır. Davalı tacir olmakla birlikte davacı gerçek kişi olup sigorta sözleşmesine konu araçta ticari vasıfta olmadığından açılan dava TTK’nın 4/1. maddesinde açıklandığı şekilde ticari dava niteliğinde değildir. Davacı gerçek kişi, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 3.maddesinin k bendi kapsamında tüketici olduğundan ihtilafın çözümünde Tüketici Mahkemesi görevlidir . İş bu nedenlerle, mahkememizin görevsizliğine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-)6100 sayılı HMK’nin 114/1-c maddesi uyarınca mahkememizin görevli olmaması nedeniyle; davanın, 6100 sayılı HMK’nin 115/1-2 maddesi uyarınca DAVA ŞARTI YOKLUĞUNDAN USULDEN REDDİNE,
2-)6100 sayılı HMK’nin 114/1-c ve 6502 sayılı TKHK’nin 3/k,l 73/1,83/2 maddeleri uyarınca görevli mahkemenin ——- TÜKETİCİ MAHKEMESİ OLDUĞUNUN TESPİTİNE,
3-)6100 Sayılı HMK’nin 20/1 maddesi uyarınca taraflardan birininin, süresi içinde Kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; veya Kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliği tarihinden itibaren iki hafta içinde mahkememize başvurarak talepte bulunması halinde dava dosyasının GÖREVLİ ——- TÜKETİCİ MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE
4-)Yargılama giderlerinin 6100 Sayılı HMK’nin 331/2 maddesi uyarınca görevli ve yetkili mahkemece değerlendirilmesine, görevsizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmezse talep halinde dosya üzerinden davacının yargılama giderlerini ödemeye mahkum edilmesine,
5-)6100 Sayılı HMK’nin 20/1 maddesi uyarınca taraflardan birininin,süresi içinde Kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; Kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliği tarihinden itibaren iki hafta içinde mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmemesi halinde mahkememiz tarafından davanın açılmamış sayılmasına karar verilerek 6100 Sayılı HMK’nin 331/3 maddesi uyarınca yargılama giderlerinin davacıya yükletilmesine,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda ; 6100 sayılı HMK’nin 341/1, 342, 343, 344 ve 345/1 maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde istinaf harç ve giderleri yatırılmak suretiyle mahkememize veya başka bir yer mahkemesine verilecek dilekçeyle ——— Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda karar verildi.24/10/2023