Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/671 E. 2023/684 K. 20.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2023/671 Esas
KARAR NO: 2023/684
DAVA: Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 23/12/2021
KARAR TARİHİ: 20/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, dosya incelendi.

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ/
DAVA/TALEP;Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 15/12/2021 tarihinde ——— bankasında bulunan hesabından para çekmek isterken hesabına bloke konulduğunu, banka ile yaptığı görüşme sonrasında hesabına ——– esas sayılı dosyasından haciz işlemleri başlatıldığını, müvekkili ile davalı arasında şahsi hiç bir bağ ve ilişki olmadığını müvekkilinin 2008 yılının temmuz ve ağustos aylarında ——– Şirketi bünyesinde çalıştığını, davalının bu şirketin ortaklarından biri olduğunu bu firma tasfiye edildiğini ticaret sicilinin kapalı olduğunu, müvekkilinin 2008 yılı içinde iki aylık çalıştığı sırada takibe senet boş olarak imzalatıldığını, senedin müvekkiline işe başlama şartı olarak imzalatıldığını, müvekkilinin çalışmayı bıraktıktan sonra senedin kendisine verilmediğini müvekkilinin davalıya karşı bir borcu olmadığını gösterdiğini beyanla müvekkilinin davalı alacaklıya hiç bir borcunun olmadığını, kişisel olarak hiçbir hukuki bağı olmadığını davalı … arasında mevcut ve geçerli maddi, ticari bulunmadığının ve bu çerçevede davacının davalıya borçlu olmadığının tespitini, esasa ilişkin inceleme sonrası icra takibinin iptaline, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı taraf üzerine yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP /TALEP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;müvekkili tarafından yapılan borçlunun bizzat tanzim ettiği dava dilekçesi ile ikrar ettiği kambiyo senetlerine özgü takibe karşı açılan davada dava dilekçesinde görüldüğü üzere davacı yan için çelişkilerin olduğunu bahse konu davanın açık bir şekilde reddinin gerektiğini, davacı yanın senedin işe giriş için verildiği iddiasında bulunduğunu, öyle ise senedin şahıs adına değil kendi adına düzenlenmesinin anlamsız olduğunu, davacı yan kendisi de kendinin borçlu olduğunu çok iyi bilmekte olduğunu davacı yanın çelişkili beyanlarının nazarı itibara alınmamasını ve davanın reddine dair karar verilmesini beyan ve talep etmiştir.

DELİLLER:——– Esas sayılı dosyası, Bono fotokopisi, Nüfus Kayıtları, dosyadaki sair bilgi ve belgeler.

DEĞERLENDİRME VE SONUÇ :Dava, 2004 sayılı İİK’nin 72/1,3 maddeleri gereğince Menfi Tespit ( Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) istemine ilişkindir.Mahkememizin ——–sayılı ilamının ———sayılı ilamı gereğince görev dava şartı yönünden kaldırılmasına karar verilerek mahkememize iade edilen işbu dosya ve dava nedeniyle taraf vekillerine usulüne uygun olarak davetiye tebliğ edilerek duruşma açılmış ve evvela Anayasa’nın 141/4 ve 6100 Sayılı HMK’nin 30.maddesi gereğince usul ekonomisi ilkesi gözetilerek 6100 sayılı HMK’nin 114 ve 115. maddelerinde bulunan düzenleme kapsamında anılan Bam kararı gözetilerek dava şartlarına yönelik yapılan inceleme ve değerlendirme sonucunda aşağıdaki hüküm sonuca ulaşılmıştır. Anayasa’nın 37. maddesine göre “Hiç kimse kanunen tabi olduğu mahkemeden başka bir merci önüne çıkarılamaz”. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 1. maddesine göre, “Mahkemelerin görevi, ancak kanunla düzenlenir. Göreve ilişkin kurallar, kamu düzenindendir.” 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 114/(1)-c maddesine göre, mahkemenin görevli olması dava şartıdır. 115. maddesine göre ise “Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler. Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir.” Bu yasal çerçevede mahkemelerce görev konusu her aşamada resen gözetilmesi gerekmektedir.6102 Sayılı TTK’nin 4.maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılması için uyuşmazlığın konusu işin her iki tarafında ticari işletmesiyle ilgili olması ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın TTK veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesinin bakacağı yönünde özel düzenleme olmalıdır. Yine Türk Ticaret Kanunun 19/2.maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri içinde ticari iş sayılmasının görevin belirlenmesi yönünden bir etkisi bulunmamaktadır. Yukarıdaki açıklamalar ve alıntılanan yasal düzenlemeler ve dava dilekçesindeki anlatım ışığında dava konusu olayda taraflar arasındaki uyuşmazlığın kaynağının ‘ işçi ve işveren ilişkisinden’ kaynaklanan ve bu kapsamda düzenlendiği ileri sürülen bonoya dayalı olarak başlatılan icra takibi nedeniyle borçlu olmadığının tespitine ilişkin olup ——–sayılı ilamında da açıklandığı üzere 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunun 5(1)-a maddesi gereğince işbu davanın İş Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. Buna göre uyuşmazlığın TTK’nin 4.maddesine göre mutlak ve nispi ticari dava kapsamında kalmadığı işbu işçi işveren ilişkisinden kaynaklanan davada görevli mahkemenin İş Mahkemesi olduğu sonuç ve kanaatine ulaşılmıştır. Bu nedenlerle 6100 sayılı HMK’nin 114/1-c maddesi uyarınca mahkememizin görevli olmaması nedeniyle davanın, 6100 sayılı HMK’nin 115/1-2 maddesi uyarınca dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm ihdas edilmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-)Davanın, 6100 sayılı HMK’nin 114/1-c maddesi uyarınca mahkememizin görevli olmaması nedeniyle; 6100 sayılı HMK’nın 115/1-2 maddesi uyarınca Dava Şartı Yokluğundan Usulden Reddine,
2-)6100 sayılı HMK’nin 114/1-c ve 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunun 5(1)-a maddeleri gereğince görevli mahkemenin ——— İş Mahkemesi Olduğunun Tespitine,
3-)6100 Sayılı HMK’nin 20/1 maddesi uyarınca taraflardan birininin, süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliği tarihinden itibaren iki hafta içinde mahkememize başvurarak talepte bulunması halinde dava dosyasının Görevli ——– İş Mahkemesine Gönderilmesine
4-)Yargılama giderlerinin 6100 Sayılı HMK’nin 331/2 maddesi uyarınca görevli ve yetkili mahkemece değerlendirilmesine, görevsizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmezse talep halinde mahkememizce bu durumun tespiti ile dosya üzerinden davacının yargılama giderlerini ödemeye mahkum edilmesine,
5-)6100 Sayılı HMK’nin 20/1 maddesi uyarınca taraflardan birinin, süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliği tarihinden itibaren iki hafta içinde mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmemesi halinde mahkememiz tarafından resen davanın açılmamış sayılmasına karar verilerek 6100 Sayılı HMK’nin 331/3 maddesi uyarınca yargılama giderlerinin davacıya yükletilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda ;6100 sayılı HMK’nin 341/1, 342, 343, 344 ve 345/1 maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde istinaf harç ve giderleri yatırılmak suretiyle mahkememize veya başka bir yer mahkemesine verilecek dilekçeyle; ———— Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 20/10/2023