Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/53 E. 2023/468 K. 19.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2021/721 Esas
KARAR NO:2023/356
DAVA:Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali)
DAVA TARİHİ:22/11/2021
KARAR TARİHİ:18/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, dosya incelendi.

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ/
DAVA/TALEP;Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı borçlu —- imzalanan —– çerçevesinde müvekkili bankadan teminat mektubu alındığını, diğer borçlu ——anılan sözleşme gereği müteselsil kefil sıfatını taşıdığını, kredi sözleşmesi çerçevesinde teminat mektubu verilmesi sebebi ile deposu gereken gayri nakdi kredi bedelinin ödenmemesi üzerine; muaccel olan ve temerrüde düşülen borçların ödenmesi için, yasal hükümler ve sözleşmesel kabuller gereğince esasen gerekmemekle birlikte borçlulara kredi hesaplarının kat’ı ile borcun ödenmesinin ihtar edildiğini, keşide edilen bu ihtara rağmen borçların ödenmemesi üzerine, ödenmeyen alacakların tahsili için müvekkili banka tarafından yasal işlemlere başlanıldığını, bu çerçevede borçlular aleyhine ———- Sayılı dosyasıyla genel haciz yolu ile (ilamsız) icra takibi başlatıldığını, davalı/borçlular, müvekkili bankaya borçlu olduklarını bilmesine karşın haksız ve kötü niyetli olarak müvekkili banka tarafından başlatılan icra takibine itiraz ettiklerini, delil niteliğindeki müvekkili banka kayıtları, sözleşme hükümleri gereğince takibin haklılığı, borçlunun takip miktarı kadar ve takip miktarında belirtilen borç kalemleri nedeni ile müvekkili bankaya borçlu oldukları hususunun sabit olması nedeni ile davalı/borçlunun tüm itirazlarının iptallerine karar verilmesi gerektiğini, davanın ticari olması sebebiyle arabuluculuk yoluna başvurulduğunu anlaşmama belgesinin taraflarca imzalandığını, müvekkili bankanın fazlaya ve fer’ilere ilişkin hak ve alacakları ile diğer sebep ve ilişkilere ilişkin yasal ve sözleşmesel bilcümle hak ve alacakları saklı kalmak kaydı ile; öncelikle davalıların taşınır, taşınmaz ve üçüncü şahıslardaki tüm varlıklarına ihtiyati haciz konulmasına, davalı/borçlu’nun ———– sayılı dosyasına ilişkin tüm itirazlarının iptaline ve icra takibinin aynen devamına, davalı/borçlunun takip konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere müvekkili bankaya inkâr tazminatı ödemesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı/borçluya yüklenmesine ve tahsiline, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP /TALEP:Davalılar tarafından 6100 Sayılı HMK’nin 322/1 maddesi atfıyla aynı yasanın 126-131 maddeleri kapsamında cevap dilekçesi verilmemiştir. Davalılar vekili duruşmalarda teminat mektuplarında riskin oluşmadığı gerekçesiyle davanın her iki davalı yönünden reddine karar verilmesine savunmuştur.

DELİLLER:——– Esas sayılı dosyası, Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Son Tutanağı,—–Kayıtları, —- Sözleşmesi, —, Banka Dekontları, ———– ihtarnamesi ve tebliğ mazbatası örneği, Hesap Ekstresi, Davalı Gerçek Kişinin —— Kayıtları, Bilirkişi Kök Raporları, Bilirkişi Ek Raporu, dosyadaki sair bilgi ve belgeler.

İDDİA VE SAVUNMA KAPSAMINDA UYUŞMAZLIĞIN NİTELİĞİ, VAKIA VE DELİLLERİN TARTIŞILIP DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEP VE SONUÇLARI:Dava, 2004 Sayılı İİK’nin 67.maddesi gereğince İtirazın İptali ve Tazminat (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) istemine ilişkindir.
6102 sayılı TTK’nin 4/2 maddesi gereğince dava değerine göre 6100 Sayılı HMK’nin 316 ilâ 322. maddeleri gereğince basit yargılama usulüne tabi işbu davada mahkememizce dilekçeler aşaması tamamlanmış ve usulüne uygun olarak yapılan davet sonucunda duruşma açılarak ön inceleme duruşması icra edilmiş, dava şartları, hak düşürücü süre ve ilk itirazlar incelenip uyuşmazlık belirlenmiş ve daha önce arabuluculuk sürecinden sonuç alınamadığı gözetilerek bu kez vaki davete rağmen duruşmaya katılan davacı vekilinin sulh olmak istemediklerine yönelik beyanı üzerine tahkikata geçilerek deliller toplanmış, tahkikat işlem ve incelemeleri yerine getirilip tamamlanmış ve araştırılacak bir husus kalmadığı tespit edilerek, son duruşmada hazır bulunan taraf vekillerinin davaya ilişkin sözlü son açıklamaları da dinlenip zapta geçilerek aşağıdaki hüküm sonucuna ulaşılmıştır.Öncelikle davaya esas ——– üzerinden getirtilerek, incelenmiştir. Yapılan incelemede icra dosyasının davanın tarafları ve konusu ile uyumlu olduğu görülmüştür. Ayrıca taraf şirketin ——– ve davalı gerçek kişinin nüfus kayıtları çıkartılarak dosyaya konulmuştur. Öte yandan Dosyaya mübrez Arabuluculuk tutanağına göre de zorunlu arabuluculuk dava şartının yerine getirildiği ve anlaşmazlık üzerine işbu davanın açıldığı anlaşılmıştır.2004 Sayılı İİK’nin 67.maddesinde; —— Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. ——– Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın —-yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir. İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminat hükmolunması kötü niyetin sübutuna bağlıdır. —–Birinci fıkrada yazılı itirazın iptali süresini geçiren alacaklının umumi hükümler dairesinde alacağını dava etmek hakkı saklıdır. ——-Bu Kanunda öngörülen icra inkar tazminatı, kötü niyet tazminatı ve benzeri tazminatların tespitinde, takip talebi veya davadaki talep esas alınır.” hükmü bulunmaktadır. Bu kuraldan hareketle; takip alacaklısı tarafından ödeme emrine süresi içinde itiraz etmiş olan takip borçlusuna karşı açılan itirazın iptali davasının konusu, icra takibi konusu edilen alacaklar olup, davanın amacı itirazla duran takibin devamını sağlamaktır. İtirazın iptali davası, yargılama usulü bakımından genel hükümlere tabidir. İtirazın iptali davası, icra takibine sıkı sıkıya bağlı; itiraz üzerine duran icra takibinin devam edebilmesini sağlayan ve takip hukuku içinde olmakla birlikte, maddi hukuk ilişkisinin incelenerek uyuşmazlığı kesin hükümle sonuçlandıran bir davadır. Davanın takibe bağlılığı alacağın miktarı bakımından söz konusu olduğu gibi alacağın kaynağı bakımından da geçerlidir.Yapılan yargılama ve toplanan ve incelenen delillere göre uyuşmazlığa konu somut olayda; ——- sayılı dosyasından davalılar hakkında genel kredi sözleşmesi çerçevesinde teminat mektubu alınması nedeniyle iade edilmeyen teminat mektupları için teminat mektuplarındaki miktar yönünden icra takibi başlatıldığı, davalı şirketin sözleşmenin tarafı diğer davalı gerçek kişinini ise müteselsil kefil sıfatı taşıdığı ve davalıların asıl borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla takipte ve davada yer aldıkları ,davacı bankanın bu minvalde başlattığı genel haciz yoluna özgü icra takibinde gönderilen ödeme emri üzerine ,takibe karşı yapılan itirazlar üzerine icra takibinin durdurulduğu ve bir senelik hak düşürücü süre içinde işbu davanın açıldığı anlaşılmıştır. Mahkememizce davalılar yasal sürede cevap dilekçesi vermediğinden iddianın inkar edildiği kabul edilerek davacı vekili tarafından gösterilen gösterilen deliller toplanmış ve dosya bilirkişi raporu verilmesi için bankacılık konusunda nitelikli hesaplamalar uzmanı bir bilirkişiye verilmiştir. Bilirkişi ——– raporda özetle ;Davacı banka ile davalılar arasında davaya konu uyuşmazlık hususunda taraflar arasında imzalanmış kredi sözleşmelerinin bulunması nedeniyle taraflar arasında borç-alacak ilişkisinin başlatıldığı, davalı şirketin borçlu sıfatıyla ——- kredi kullandığı, diğer davalı ——- müteselsil kefil sıfatıyla, kredi tahsisi yönünde herhangi bir ilirazı beyanı olmadığı, belirli bir tarihten sonra bankaya yükümlülüklerini teminat mektubu komisyonlarını sürelerinde ödemediğinden bahisle şirket kredilerinin banka alacaklarının muaccel hale geldiği, Davalı bankanın sözleşme gereği davalılara gönderdiği —- No.lu İhtarname ile ihtarname Muhatapları; Asıl Borçlu —– itibariyle, muaccel hale gelmiş ve aşağıda tespit edilen borçlar dahilinde temerrüde düştüklerinin kabulü gerektiği, Takip Tarihi İtibariyle Asıl Borçlu ———- yönünden; Söz konusu şirketin kullanmış bulunduğu ve halen iade edilmediğinden mer’i olduğu anlaşılan —- Mektubundan kaynaklanan toplam —— karşılığı Teminat Mektubu riski için “nakit olarak banka nezdinde açılacak faiz/kar payı çalıştırılmayacak bir hesapta depo edilmesi talebinde bulunma hakkı olduğu, Davacının 2.760,00 TL komisyon alacağı talebine karşılık , Şirketin kullandığı —– ilişkin olarak ———- tarihleri arasındaki 6 dönemlik sürelerinde ödenmeyen Teminat Mektup Komisyonları karşılığı olarak 1.556,00 TL Teminat Mektubu Kamisyon alacağı olduğu ve takip hakkı oluştuğu, davacının 11.112.28 TL. “Hukuki Masraf” açıklamasıyla masraf alacağına karşılık, belgeye dayalı gider olarak ihtarname masrafı olarak 376,94 TL alacağı bulunduğu ve takip hakkı oluştuğu, Takip tarihi itibariyle kefil ——– açık olarak tazmin olmayan gayri nakdi kredilerin depo edilmesi hususunun belirtilmediğinden bahisle söz konusu mektuplar için tazmin edilmediği sürece depo edilmesi hususunda sorumluluğu bulunmadığı nedeniyle bankaca kefillerden 62/655,69 TL’nin depo edilmesini talep hakkı oluşmadığı, Asıl borçlunun muaccel olan diğer borçları; 1.656,00 Teminat mektubu komisyon alacağı 376,94 TL ihtarname masraf alacağı için takip hakkı oluştuğu,Davacı tarafından——– sayılı dosya ile başlatılan takip ile ilgi talepte, talep tarihine kadar tespit edilen alacaklara dair katılım payı—- talep edilmediğinden bahisle bu hususta hesaplama yapılmadığı, davacı bankanın, taraflarca imzalanan —-gereği takip tarihinden, tespit edilen tutarlar yönünden takip talebinde belirtilen yıllık %22,50 gecikme kar payı talep hakkı olduğu, itirazın iptali/takibin devamı hususunda ve yapılan değerlendirmelere dair hukuki değerlendirmelerin ve nihai kararın mahkemeye ait olduğu yönünde rapor verilmiştir. Mahkememizce işbu rapor taraf vekillerine tebliğ edilerek vaki beyan ve itirazları değerlendirilmiştir. Bu kapsamda mahkememizce dosya yeni bir bilirkişiye tevdi edilerek taraf vekillerinin vaki beyan ve itirazları doğrultusunda rapor düzenlenmesi istenmiştir. Bu kere —– konusunda uzman bilirkişi Volkan Özefe tarafından hazırlanan —- tarihli raporda ise özetle ; Davalı —- davacı banka arasında — tarihinde —— İmzalandığı, imzalanan sözleşme kapsamında firmaya 4.000.000,00 TL limit tahsis edildiği, Davalı—— taraflar arasında imzalanan sözleşmeyi 4.000.000 TL limitli, müteselsil kefil olarak imzaladığı, Davacı bankanın Davalılardan —- takip tarihi itibariyle——– sayılı dosyası ile başlattığı takip talebinde talebi ile bağlı olarak ;Davalı ——- Alacaklı olduğu, (Davacı talebi ile raporda yapılan hesaplamalarımız tabloda konsolide edilmiştir.) Banka Takip Talebi | HesaplananMasraf 14.268,07 TL 0,00 TL Teminat Mektubu 62.655,69TL| — 62.655,69 TLTOPLAM 76.923.76TL| 62.655,69 TL 2.b) Davalı Kefil ——; 0,00TL Masraf (Nakdi Alacak)0,00TL Teminat Mektubu Gayrinakdi Meri alacak 0,00TL Alacaklı olduğu, (Davacı talebi ile raporda yapılan hesaplamalarımız tabloda konsolide edilmiştir.) Banka Takip Talebi | Hesaplanan Masraf14.268,07 TL 0.00′ TL Teminat Mektubu 62.655,69 TL 0,00 TL TOPLAM 76.923,76TL 0,00 TL Davacı tarafından Davalılardan talep edilen 14.268,07 TL MASRAF tutarı ile ilgili davacı banka tarafından dosyaya sunulan masraf belgesi/makbuzu dosya kapsamında ibraz edilmemiş olmakla birlikte, (*ihtarname noter makbuzu, komisyon alacağı ise firma ile banka arasında imzalanan mektup talep onay formu, belirlenen mektup komisyonunun net olarak yazıldığı belge, yapılan masrafların Makbuzu/belgesi ) işbu masraf tutarına ilişkin somut belge ibrazı halinde masrafını talep edilebileceği yönünde tespit , hesap ve görüşlerine dair rapor verilmiştir. Bilirkişi ——– tarafından hazırlanan işbu rapor taraf vekillerine tebliğ edilmiş ve bilirkişi raporuna karşı sunulan beyan ve itirazlar da değerlendirilmiştir. Buna göre bilirkişiden ek rapor düzenlemesi istenmiştir. Bilirkişi tarafından dosya kapsamında yapılan inceleme sonucunda hazırlanan işbu ek raporda özetle ve mealen ; Davacı banka ile davalılar arasında davaya konu uyuşmazlık hususunda taraflar arasında imzalanmış kredi sözleşmelerinin bulunması nedeniyle taraflar arasında borç-alacak ilişkisinin başlatıldığı, davalı şirketin — borçlu sıfatıyla———– kredi kullandığı, diğer davalı —— müteselsil kefil sıfatıyla, kredi tahsisi yönünde herhangi bir ilirazı beyanı olmadığı, belirli bir tarihten sonra bankaya yükümlülüklerini’teminat mektubu komisyonlarını — sürelerinde ödemediğinden bahisle şirket kredilerinin banka alacaklarının muaccel hale geldiği, Davalı bankanın sözleşme gereği davalılara gönderdiği ——- No.lu İhtarname ile ihtarname Muhatapları; Asıl Borçlu ———- itibariyle, muaccel hale gelmiş ve aşağıda tespit edilen borçlar dahilinde temerrüde düştüklerinin kabulü gerektiği, Takip Tarihi İtibariyle Asıl Borçlu ———-yönünden; Söz konusu şirketin kullanmış bulunduğu ve halen iade edilmediğinden mer’i olduğu anlaşılan 2 adet Teminat Mektubundan kaynaklanan toplam 62.655.69 TL karşılığı Teminat Mektubu riski için “nakit olarak banka nezdinde açılacak faiz/kar payı çalıştırılmayacak bir hesapta depo edilmesi talebinde bulunma bakkı olduğu, ” Davacının 2.760,00 TL komisyon alacağı talebine karşılık , Şirketin kullandığı ——— ilişkin olarak 02.08.2018-01 08.2018 tarihleri arasındaki 6 dönemlik sürelerinde ödenmeyen —- karşılığı olarak ———- —–Kamisyon ulacağı oldut a ve takip hakkı oluştuğu, davacının 11.112.28 TL. “Hukuki Masraf” açıklamasıyla masraf la karşılık, belgeye dayalı gider olarak İbtarname masrafı olarak alacağı bulunduğu ve takip hakkı oluştuğu, Davacı tarafından ——- sayılı dosya ile başlatılan takip ile ilgi talepte, talep tarihine kadar tespit edilen alacaklara dair katılım payı —– edilmediğinden bahisle bu hususta hesaplama yapılmadığı, davacı bankanın, taraflarca imzalanan ——— gereği takip tarihinden, tespit edilen tutarlar yönünden takip talebinde belirtilen yıllık %22,50 gecikme kar payı talep hakkı olduğu, itirazın iptali/takibin devamı hususunda ve yapılan değerlendirmelere dair hukuki değerlendirmelerin ve nihai kararın mahkemeye ait olduğu yönünde rapor verilmiştir. Mahkememizce işbu ek raporda taraf vekillerine tebliğ edilerek sunulan beyan ve itirazlar ve dosya kapsamı ile birlikte değerlendirilmiş ve yeniden rapor alınmasına gerek görülmeyerek muhakeme ve mukayese ile sonuca gidilmesi gerekmiştir. Dava konusu olayda davalı şirket tarafından bankadan alınan 3 adet teminat mektubunun piyasada kullanıldığı ve ancak bankaya iade edilmediği gibi riskin oluşup teminat mektuplarının paraya çevrildiği de vaki değildir. Mahkememizce öncelikle davalı gerçek kişi —- müteselsil kefil olarak açıkça teminat mektuplarını garanti ettiğine dair bir yükümlülük üstlenmediğinden kefilin iradesi dar yorumlanmış ve kefilin sorumlu tutulamayacağı kanaatiyle davanın davalı müteselsil kefil —– külliyen reddine karar verilmiştir. ——– Davalı şirket yönünden olaya bakıldığında ise, davalı şirket ile davacı banka arasında yapılan genel kredi sözleşmesi hükümleri gereğince davacı bankanın hesabı kat etmesinin ve bedeli depo edilmesini istemesinin sözleşmeye göre haklı ve hukuka uygun olduğu tespit ve tayin edilmiştir. Ne var ki bankanın takip talebinde ödenmesini istediği miktarın gerçeği yansıtmadığı , bilirkişi —– tarafından hazırlanan ek rapordaki hesaplamanın doğru ve yerinde olduğu, işbu ek raporun gerekçeli olduğu hüküm kurmaya yeterli ve elverişli olduğu anlaşılmakla hükme esas alınmıştır. Filhakika bilirkişi —— tarafından hazırlanan rapor da genel ilkeler ve sorumluluk yönünden doğur tespit ve ilkelere yer verdiğinden işbu rapordan da yararlanıldığı ifade edilmelidir. Binaenaleyh, dosyaya mübrez bilirkiş raporlarının genelde gerekçeli, denetime açık, hüküm kurmaya elverişli ve yerinde olduğu kabul ve takdir edilmiş, denetlenip yorumlanmış, sözleşme faizi ve temerrüt gözetilmiş ve böylece davacının davasının kısmen kabul kısmen reddi ile , 2004 sayılı İİK’nin 67/I maddesi gereğince davalı-borçlu ——Banka Alacakları——– sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazının 376,94 TL masraf ve 62.655,69 TL teminat mektubu bedeli olmak üzere toplam 63.032,63 TL yönünden kısmen iptali ile icra takibinin işbu asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %22,87 sözleşme faizi ve %5 gider vergisi uygulanmak suretiyle devamına, fazlaya ilişkin (13.891,13 TL) davanın/talebin reddine, karar verilmiştir.Davacı tarafın İcra İnkar Tazminatı İsteğine ilişkin yapılan değerlendirmede ise; Yargıtay’ın kararlılık kazanmış uygulamasına göre itirazın iptali davalarında İİK’nin 67/2. maddesi çerçevesinde alacaklı yararına icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için usulüne uygun şekilde yapılmış bir icra takibinin bulunması, borçlunun süresi içerisinde ödeme emrine itiraz etmesi, alacaklının bir yıl içinde itirazın iptali davasını açması ve davasında haklı çıkarak inkar tazminatı talep etmiş olması gereklidir. Burada borçlunun itirazının kötü niyetle yapılmış olması ve alacağın bir belgeye bağlanmış bulunması koşulları aranmamaktadır. Bu yasal koşullar yanında takibe konu alacağın likit olması da zorunludur. Her uyuşmazlığın kendine özgü somut özelliklerine göre değişmekle birlikte, bir uyuşmazlıkta alacağın likit olup olmadığı belirlenirken, alacak ve onun borçlusu birlikte değerlendirilmelidir. Buna göre likit bir alacaktan söz edilebilmesi için ya alacağın gerçek miktarının belli ve sabit olması ya da borçlusu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurların bilinmesi veya borçlunun borç tutarını tahkik ve tayin etmesinin mümkün bulunması, başka bir ifadeyle borçlunun yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda olması gerekir. Gerek borç gerekse borçlu bakımından bu koşullar mevcut ise ortada likit bir alacak bulunduğu kabul edilmelidir. Bilindiği üzere 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu (TTK)’nun 18. maddesinin 2. fıkrası gereğince; tacir, ticaretine ait bütün faaliyetlerinde basiretli iş adamı gibi hareket etmesi lazımdır. Ancak bankaların, tacir olarak bütün işlemlerinde basiretli davranma yükümlülüğü herhangi bir tacirden farklılık arz etmektedir. Bu sebeple bankalardan beklenen basiret ölçüsü ve özen yükümlüğü şüphesiz daha ağırdır. Somut olayda uyuşmazlığın bankacılık işlemlerinden ve genel kredi sözleşmelerinden ve işbu krediye kefaletten kaynaklanması karşısında ticari bir finans kuruluşu ve para yönetimi işi yapan davacı bankanın basiretli tacir , basiret ölçüsü ve özen yükümlülüğüne göre icra takibine konu ettiği alacağı açık, net ve belirli bir şekilde icra takibine konu etmesinin gerekmesi ve beklenmesi, bankacılık işlemlerinden kaynaklanan borç miktarının olayda olduğu gibi banka müşterisi şirket tarafından hesaplanıp belirlenmesinin mümkün görülmemesi, bilirkişi tarafından yapılan hesabın ve tespit ve tayin edilen borcun kısmi olması, hüküm sonucuna da yapılan yargılama ve alınan bilirkişi raporlarıyla ulaşılması karşısında 2004 sayılı İcra İflas Kanununun 67/2.maddesi gereğince koşulları oluşmadığından davacı vekilinin davalı şirket yönünden icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında 6100 Sayılı HMK’nin 332/1 maddesine göre, 323. maddesinde sayılan yargılama giderlerinden sorumluluk, aynı yasanın 326/ maddeleri gereğince tarafların haklılık durum ve oranı (kabul-ret) esas alınarak belirlenmiş ve buna göre vekalet ücretleri hesap ve takdir edilmiştir. Bu kapsamda Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliğinin 26/2. Maddeleri gözetilerek dava öncesi —– bütçesinden ödenen arabuluculuk ücretinin de az yukarıdaki esaslar çerçevesinde karşılıklı olarak taraflardan alınarak hazineye gelir kaydına da karar verilmek suretiyle 6100 Sayılı HMK’nin 26 ve 297/2 maddeleri gereğince aşağıdaki şekilde hüküm ihdas edilmiştir.

HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A-1)Davanın, davalı ——– yönünden KISMEN KABUL;KISMEN REDDİNE,
A-2)2004 sayılı İİK’nin 67/I maddesi gereğince davalı-borçlu ——— sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazının 376,94 TL masraf ve 62.655,69 TL teminat mektubu bedeli olmak üzere toplam 63.032,63 TL yönünden kısmen İPTALİ ile icra takibinin işbu asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %22,87 sözleşme faizi ve %5 gider vergisi uygulanmak suretiyle DEVAMINA, fazlaya ilişkin (13.891,13 TL) davanın/talebin REDDİNE,
A-3)Davacının, 2004 sayılı İİK’nin 67/II maddesi gereğince icra inkar tazminatı talebinin REDDİNE,
B-1)Davanın davalı ——-yönünden REDDİNE,
C-1)Harçlar Kanunu gereğince kabul edilen miktar üzerinden alınması gereken 4.280,01 TL karar ve ilam harcından başlangıçta peşin alınan 922,48 TL harcın ve ilamsız icra takibi dosyasına yatırılan 384,62 TL harcın mahsubuyla bakiye 2.972,91 TL karar ve ilam harcının davalı şirketten alınarak hazineye gelir kaydına,
C-2)Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 26/2. Maddeleri ile AÜT uyarınca ——- bütçesinden ödenen kabul edilen miktar (%82) üzerinden hesaplanan 1.114,41 TL arabuluculuk ücretinin davalı şirketten alınarak Hazineye gelir kaydına,
C-3)Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 26/2. Maddeleri ile AÜT uyarınca —— bütçesinden ödenen ret edilen miktar (%18) üzerinden hesaplanan 245,59 TL arabuluculuk ücretinin davacı bankadan alınarak Hazineye gelir kaydına,
C-4)Davacı tarafından yapılan 59,30 TL başvurma harcı, 922,48 TL peşin harç ve 8,50 TL vekalet harcı olmak üzere toplam 990,28 TL harçtan oluşan yargılama giderinin davalı şirketten alınarak davacıya verilmesine,
C-5)Davacı tarafından yapılan 80,00 TL posta ücreti ve 2.300,00 TL Bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.380,00 TL yargılama giderinden davanın kabul (%82) ve ret (%18) oranına göre 1.950,21 TL yargılama giderinin davalı —— alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerine bırakılmasına,
C-6)Davalı —— yönünden yapılan 94,00 TL posta giderinden oluşan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
C-7)Davalılar tarafından kendisini vekille temsil ettirmek dışında (HMK’nin 323/1/ğ) yapılmış başka bir yargılama gideri bulunmadığından işbu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
C-8)Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden; Avukatlık Kanunu’nun 164/5 maddesine göre davacı vekili için karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. 13/1 maddesi uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesap ve takdir edilen 10.085,22 TL nispi vekalet ücretinin davalı ——- alınarak davacıya verilmesine,
C-9)Davalı şirket kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden; Avukatlık Kanunu’nun 164/5 maddesine göre davalı şirket vekili için karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. 13/1 maddesi uyarınca reddedilen miktar üzerinden hesap ve takdir edilen 9.200,00 TL nispi/maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı şirkete verilmesine,
C-10)Davalı gerçek kişi kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden; Avukatlık Kanunu’nun 164/5 maddesine göre davalı gerçek kişi vekili için karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. 13/1 maddesi uyarınca reddedilen miktar üzerinden hesap ve takdir edilen 12.246,26 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı ———–verilmesine,
D-1)6100 sayılı HMK’nin 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra kullanılmayan gider avansının yatırana iadesine, ( Yazı İşleri Müdürü tarafından Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 207/1 maddesi gereğince resen işlem yapılmasına, )
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı ; 6100 sayılı HMK’nin 341/1, 342, 343, 344 ve 345/1 maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde istinaf harç ve giderleri yatırılmak suretiyle mahkememize veya başka bir yer mahkemesine verilecek dilekçeyle——— Mahkemesinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.18/05/2023