Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/525 E. 2023/581 K. 20.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2023/525 Esas
KARAR NO: 2023/581
DAVA: Kıymetli Evrak İptali (Çek İptali (Hasımsız))
DAVA TARİHİ: 04/08/2023
KARAR TARİHİ: 20/09/2023

Mahkememizde görülmekte olan Kıymetli Evrak İptali (Çek İptali (Hasımsız)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, dosya incelendi.

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ/
DAVA/TALEP;Davacı/talep eden vekili talep dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin ——- Bankası —— Şubesi’nin —— seri numaralı, 10.06.2023 keşide tarihli, keşide yeri —— olan 118.000,00 TL bedelli çeki bir borcuna karşılık olarak —— Şti. isimli şirkete keşide ederek verdiğini, daha sonra ödeme günü geldiğinde, müvekkilinin yine ekte sundukları ödeme makbuzu ile borcu ödediğini ve çeki alacaklı şirketten iade aldığını ve üzerine çizgi çizerek iptal ettiğini, aradan geçen zaman içinde çeki bankaya ibraz etmek için götürmek istediğinde ise çeki bulamadığını, arz ve izah edilen nedenlere binaen, anılan çekin zayi nedeniyle iptaline karar verilmesini talep etmiştir.

CEVAP /TALEP: Talep, HMK’nin 382(2)-e maddesi gereğince çekişmesizdir.

DELİLLER: Ticaret Sicil Kayıları, Çek örneği, banka dekontu, Dosya kapsamındaki sair tüm bilgi ve belgeler.

DEĞERLENDİRME VE SONUÇ: Talep, 6102 Sayılı TTK’ nin 818/1(s) maddesi delaletiyle, aynı Kanunun 757. vd. maddeleri uyarınca zayi nedeniyle çek iptali istemine ilişkindir.
Talebe konu olayda 6102 Sayılı TTK’nin 757/1 maddesi uyarınca mahkememizin talep eden şirketin yerleşim yeri/merkezi bakımından yetkili olduğu görülmüştür. Talep, HMK’nin 382(2)-e maddesi gereği çekişmesiz yargı işi olup aynı yasanın 385/1 maddesine göre 316-322 maddeleri kapsamında basit yargılama usulüne ve aynı yasanın 385/2 maddesine göre de resen araştırma ilkesine tabidir. Dolayısıyla HMK’nin 320/1 maddesi gereğince dosya üzerinden yapılacak inceleme neticesinde hüküm verilmesi gerekmiştir.Anayasa’nın 141/4 ve 6100 Sayılı HMK’nin 30.maddesi gereğince usul ekonomisi ilkesi de gözetilerek; 6100 sayılı HMK’nin 114 ve 115. maddelerinde bulunan düzenlemeler kapsamında dava şartlarına yönelik (hukuki yarar) yapılan inceleme ve değerlendirme sonucunda aşağıdaki hüküm sonuca ulaşılmıştır. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun Senedin Türünün Değiştirilmesi Başlıklı Madde 650” (1) Nama veya emri yazılı senet, ancak kendisine hak verdiği ve borç yüklediği tüm kişilerin muvafakatıyla hamile yazılı sende dönüştürebilir. Bu muvafakatın doğrudan senet üzerine yazılması gerekir. (2) Hamile yazılı senetlerin nama veya emre yazılı senede dönüştürülebilmesi hususunda da aynı kural geçerlidir. Bu son halde hak veya borç sahibi kişilerden birinin muvafakat bulunmazsa bu dönüştürme, ancak dönüştürmeyi yapan alacaklı ile onun haklarına doğrudan doğruya halef olan kişi arasında hüküm ifade eder.” hükmü bulunmaktadır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun Şartları Başlıklı Madde 651” (1) Kıymetli evrak zayi olduğu takdirde mahkeme tarafından iptaline karar verilebilir. (2) Kıymetli evrakın zayi olduğu veya zıyan ortaya çıktığı anda senet üzerinde hak sahibi olan kişi, senedin iptaline karar verilmesini isteyebilir.” hükmü bulunmaktadır.6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun Hükümleri Başlıklı Madde 652” (1) İptal kararı üzerine hak sahibi hakkını senetsiz olarak da ileri sürebilir vaeya yeni bir senet düzenlenmesini isteyebilir. (2) Bunun dışında iptal usulü ve hükümleri hakkında, kıymetli evrakın çeşitli türlerine ilişkin özel hükümler uygulanır.” hükmü bulunmaktadır.6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun Uygulanacak Hükümler başlıklı Madde 818” (1) Poliçeye ait aşağıdaki hükümler çek hakkında da uygulanır: s) İptal hakkındaki 757 ilâ 763 üncü maddelerle 764 üncü maddenin birinci fıkrası.” hükmü ile aynı kanunun Önleyici Önlemler başlıklı Madde 757” (1) İradesi dışında poliçe elinden çıkan kişi, ödeme veya hamilin yerleşim yerindeki asliye ticaret mahkemesinden, muhatabın poliçeyi ödemekten menedilmesini isteyebilir.” hükmü bulunmaktadır.6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun Uygulanacak Hükümler başlıklı Madde 818” (1) Poliçeye ait aşağıdaki hükümler çek hakkında da uygulanır: s) İptal hakkındaki 757 ilâ 763 üncü maddelerle 764 üncü maddenin birinci fıkrası.” hükmü bulunmaktadır. Görüldüğü üzere çek iptal davası açma hakkı TTK 651.maddesi uyarınca, çeke bağlı alacağı bulunan hamile aittir. İptal kararını alan hamil, TTK 652.maddesinde düzenlendiği üzere, hakkını senetsiz ileri sürebilir ya da borçludan yeni bir kıymetli evrak düzenlenmesini isteyebilir. İptal davasının amacı budur. Çek keşidecisinin TTK 757 ve 818/s.maddesi gereğince iptal davası açma hakkı bulunmamaktadır. 6100 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu Dava Şartları Başlıklı madde 114/1-d) “Tarafların, taraf ve dava ehliyetine sahip olmaları; kanuni temsilin söz konusu olduğu hâllerde, temsilcinin gerekli niteliğe sahip bulunması.” 114/1-e maddesi “Dava takip yetkisine sahip olunması” ve 114/1-h maddesi “Davacının dava açmakta hukuki yararının bulunması” hükümleri ile aynı kanunun Dava Şartlarının İncelenmesi başlıklı 115/2.maddesi” Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder.” hükümleri bulunmaktadır.
Yukarıda anılan yasal düzenlemeler, yapılan açıklamalar ve yargılama ışığında somut olayda; talep dilekçesindeki açıklamaya göre iptali talep edilen çekin davacının kendi çek hesabına ilişkin olduğu, çekin bedelinin elden ödenerek iade alındığı, çekin iptal edildiği ve çekin kendi uhdesindeyken kaybolduğunun bildirildiği anlaşılmaktadır. Buna göre gerek dilekçedeki anlatım gerekse çek örneğine göre talep konusu çekin talep eden şirketin çek hesabına ait olduğu bilgisine göre iptali istenen çekin sahibinin talep eden şirket olduğu ve talep eden şirketin işbu davayı keşideci (hesap sahibi) sıfatı ile açtığı sabittir. 6102 Sayılı TTK’nin 818/1-s maddesi yollaması ile aynı yasanın 680. maddesi uyarınca bir çekin kısmen doldurulmuş veya sadece imzalanmış olması halinde dahi tedavüle çıkarılması mümkün ve geçerli olup, böyle bir çekin/çeklerin TTK’nin 757, 763, ve 764 vd. maddeleri uyarınca iptalini istemek hakkının sadece lehtar ve hamile aittir. Somut olayda talep eden şirket çek hesabı sahibi, bir başka anlatımla keşideci sıfatı taşıdığından çek iptali davası açamayacağı sabit görülmüştür. Binaenaleyh; gerçekleşen bu durumun 6100 sayılı HMK’nin 114/1-h maddesi gereğince dava şartı olduğu ve dava şartı eksikliğinin giderilmesinin de mümkün olmadığı ve davacı keşidecinin çek iptal davası açma hakkı ve hukuki yararı bulunmadığı sonuç ve kanaatiyle davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm ihdas edilmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-)6100 Sayılı HMK’nin 114/1-h maddesi gereğince ‘davacının/talep edenin dava açmakta hukuki yararının bulunmaması nedeniyle; Davanın 6100 Sayılı HMK’nin 115/2.maddesine göre DAVA ŞARTI YOKLUĞUNDAN USULDEN REDDİNE,
2-)Yapılan yargılama giderlerinin talebin çekişmesiz yargıya tabi olması nedeniyle davacı/talep eden üzerinde bırakılmasına,
3-)Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 269,85 TL karar ve ilam harcı peşin olarak alındığından başka harç alınmasına yer olmadığına,
4-)6100 sayılı HMK’nin 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra kullanılmayan avansının yatırana iadesine, (Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 207/1 maddesi gereğince Yazı İşleri Müdürü tarafından resen işlem yapılmasına)
Dair, talep eden şirket vekilinin yokluğunda ; 6100 sayılı HMK’nin 341/1,342, 343, 344 ve 345/1 maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde istinaf harç ve giderleri yatırılmak suretiyle mahkememize veya başka bir yer mahkemesine verilecek dilekçeyle —— Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 20/09/2023