Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/343 E. 2023/828 K. 23.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2023/343 Esas
KARAR NO: 2023/828
DAVA: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 18/05/2023
KARAR TARİHİ: 23/11/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, dosya incelendi.

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ/
DAVA/TALEP;Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin, davalının işyerinde çalışmak üzere işe girdiğini ancak karşı taraf işveren olduğundan dolayı işe girişte çalışanların uğratabileceği bir zararın olması durumunda teminat veya depozito şeklinde senet aldığını, bu senetleri kendinde tuttuğunu ve işçinin işten çıktığı vakit senetleri iade ettiğini, ancak karşı tarafın müvekkilini işten çıkacağını belirttiği durumda senedin iadesini yapmadığını, bu durumdan sonra müvekkilinin iş yerinde çalışmış olduğu süre boyunca herhangi bir zarar vermediğini ve depozito veya senedin kalmasını gerektiren bir durumun olmadığını, durum böyle olunca karşı tarafın müvekkilinin vermiş olduğu senedi iade etmemekle beraber müvekkilin diğer işçilerin işveren olarak açılmış olan davalarda yalancı tanıklık yapmaya zorladığını, müvekkilinin de bu durumu reddettiğini, müvekkilinin aleyhine davalı tarafın——– esas sayılı dosya ile icra takibi başlattığını, müvekkiline 50.000,00-TL üzerinden icra takibi açıldığını ve şuan güncel borcun 80.000,00- TL’yi bulduğunu, durum böyle iken müvekkilinin bu dosyayı açmasının kaçınılmaz olduğunu ileri sürerek talebplerinin kabulü ile davalı … ile müvekkili arasında mevcut ve geçerli bir borç ilişkisinin bulunmadığının tespitine, öncelikle teminatsız bir şekilde sayın mahkemenin bu durumu takdir etmezse bu durumda ise mahkemece takdir edilecek teminat mukabilinde olarak ——— esas sayılı dosyasının ihtiyati tedbir kararı verilerek dosyanın durdurulmasına, durdurulmaması durumunda ise icra veznesine girecek paranın davalıya ödenmemesine, neticeten——– esas sayılı haksız icra takibinin durdurularak neticeden takibin iptaline, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, bu dava sebebiyle uğramış oldukları zararların İİK’nin 72/5 gereği alacağın yüzde yirmisinden az olmamak kaydıyla kötü niyetli davalıdan alınarak müvvekiline verilmesine, vekâlet ücreti ve sair yargılama giderlerinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP /TALEP:Davalı tarafından 6100 Sayılı HMK’nin 126-131 maddeleri kapsamında cevap henüz dilekçesi verilmemiştir. Davalı duruşmaya katılmamış; kendisini vekille temsil de ettirmemiştir.

DELİLLER: ———- esas sayılı dosyası UYAP içeriği ve Dayanak senet, İfade Tutanağı,——— Kaydı, ———- esas sayılı dosyası UYAP içeriği, Ticaret Sicil Kayıtları, Nüfus Kayıtları, dosyadaki sair bilgi ve belgeler.

DEĞERLENDİRME VE SONUÇ :Dava, 2004 sayılı İİK’nin 72/1,3 maddeleri gereğince Menfi Tespit ( Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) istemine ilişkindir. Anayasa’nın 141/4 ve 6100 Sayılı HMK’nin 30.maddesi gereğince usul ekonomisi ilkesi gözetilerek 6100 sayılı HMK’nin 114 ve 115. maddelerinde bulunan düzenleme kapsamında duruşmada dava şartlarına yönelik yapılan ilk inceleme ve değerlendirme sonucunda aşağıdaki hüküm sonuca ulaşılmıştır. Anayasa’nın 37. maddesine göre “Hiç kimse kanunen tabi olduğu mahkemeden başka bir merci önüne çıkarılamaz”. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 1. maddesine göre, “Mahkemelerin görevi, ancak kanunla düzenlenir. Göreve ilişkin kurallar, kamu düzenindendir.” 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 114/(1)-c maddesine göre, mahkemenin görevli olması dava şartıdır. 115. maddesine göre ise “Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler. Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir.” Bu yasal çerçevede mahkemelerce görev konusu her aşamada resen gözetilmesi gerekmektedir.6102 Sayılı TTK’nin 4.maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılması için uyuşmazlığın konusu işin her iki tarafında ticari işletmesiyle ilgili olması ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın TTK veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesinin bakacağı yönünde özel düzenleme olmalıdır. Yine Türk Ticaret Kanunun 19/2.maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri içinde ticari iş sayılmasının görevin belirlenmesi yönünden bir etkisi bulunmamaktadır. Yukarıdaki açıklamalar ve alıntılanan yasal düzenlemeler ve dava dilekçesindeki anlatım ışığında dava konusu olayda taraflar arasındaki uyuşmazlığın kaynağının ——— kaydı ve Ticaret Sicil kaydın da anlaşıldığı üzere ‘ işçi ve işveren ilişkisinden’ kaynaklanan ve bu kapsamda düzenlendiği ileri sürülen bonoya dayalı olarak başlatılan icra takibi nedeniyle borçlu olmadığının tespitine ilişkin olup ——–sayılı ilamında da açıklandığı üzere 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunun 5(1)-a maddesi gereğince işbu davanın İş Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. Buna göre uyuşmazlığın TTK’nin 4.maddesine göre mutlak ve nispi ticari dava kapsamında kalmadığı işbu işçi işveren ilişkisinden kaynaklanan davada görevli mahkemenin İş Mahkemesi olduğu sonuç ve kanaatine ulaşılmıştır. Bu nedenlerle 6100 sayılı HMK’nin 114/1-c maddesi uyarınca mahkememizin görevli olmaması nedeniyle davanın, 6100 sayılı HMK’nin 115/1-2 maddesi uyarınca dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm ihdas edilmiştir.

HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-)Davanın, 6100 sayılı HMK’nin 114/1-c maddesi uyarınca mahkememizin görevli olmaması nedeniyle; 6100 sayılı HMK’nın 115/1-2 maddesi uyarınca DAVA ŞARTI YOKLUĞUNDAN USULDEN REDDİNE,
2-)6100 sayılı HMK’nin 114/1-c ve 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunun 5(1)-a maddeleri gereğince görevli mahkemenin —– İŞ MAHKEMESİ OLDUĞUNUN TESPİTİNE,
3-)6100 Sayılı HMK’nin 20/1 maddesi uyarınca taraflardan birininin, süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliği tarihinden itibaren iki hafta içinde mahkememize başvurarak talepte bulunması halinde dava dosyasının GÖREVLİ ——— İŞ MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE
4-)Yargılama giderlerinin 6100 Sayılı HMK’nin 331/2 maddesi uyarınca görevli ve yetkili mahkemece değerlendirilmesine, görevsizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmezse talep halinde mahkememizce bu durumun tespiti ile dosya üzerinden davacının yargılama giderlerini ödemeye mahkum edilmesine,
5-)6100 Sayılı HMK’nin 20/1 maddesi uyarınca taraflardan birinin, süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliği tarihinden itibaren iki hafta içinde mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmemesi halinde mahkememiz tarafından resen davanın açılmamış sayılmasına karar verilerek 6100 Sayılı HMK’nın 331/3 maddesi uyarınca yargılama giderlerinin davacıya yükletilmesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalının yokluğunda ;6100 sayılı HMK’nın 341/1, 342, 343, 344 ve 345/1 maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde istinaf harç ve giderleri yatırılmak suretiyle mahkememize veya başka bir yer mahkemesine verilecek dilekçeyle; ——–Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 23/11/2023