Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/342 E. 2023/704 K. 24.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2023/342 Esas
KARAR NO: 2023/704
DAVA İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 18/05/2023
KARAR TARİHİ: 24/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ

DAVACI VEKİLİ DAVA DİLEKÇSİNDE :

Davalı ———— Site Yöneticiliği ile müvekkili şirket arasında akdedilen 16/01/2018 tarih ve ——– Sözleşme Nolu “Okuma ve Paylaşım Hizmet Sözleşmesi” kapsamında işbu site yönetimine de hizmet verilmeye başlanmış ve sözleşme tarafların karşılıklı mutabakatları ile imzaladıkları 01/02/2021 tarihli Protokol ile hizmet süresinin 16/01/2023’e kadar uzatıldığını, davalı ———- Site Yönetimine katılan işbu sayaçların ödemesinin, sözleşme süresince her ay ödenmekte olan hizmet bedeline ek olarak peyder pey ödeneceği şeklinde kararlaştırıldığını, ancak Okuma ve Paylaşım Hizmet Sözleşmesinin site yönetimince iptal edilmesi nedeniyle hizmet verilmeyeceğinden, hizmet süresince ödenmesi gereken sayaç bedellerinin muaccel hale geldiğini, teminat altında alınmayan alacakları için, dava sonunda tahsili mümkün olmaması halinde doğacak telafisi imkansız zararın önüne geçebilmeyi teminen ihtiyati haciz kararı verilmesine, davalı takip borçlusu tarafından ———- esas sayılı dosyasına haksız ve kötü niyetle yapılan itirazın iptaline ve takibin devamına, %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

DaAVALI VEKİLİ CEVAP DİLEKÇSİİNDE . :

Dava dilekçesinde ileri sürülen afaki iddiaların kabulünün mümkün olmadığını, görevli mahkemenin tüketici mahkemesi olduğunu, davalı müvekkilin kat mülkiyeti kanunu hükümlerine göre tüzel kişiliği olmadığı gibi huzurdaki davada kat maliklerini temsil yetkisi de bulunmadığını, davacı yanın bedeli kat maliklerinden alınması suretiyle site içerisindeki sayaçları ——— marka sayaç ile değiştirdiğini, işbu sayaçların 1 yıl sonra bozulması sebebi ile ———- marka sayaçların değişiminin ücretsiz şekilde yapılacağının taahhüt edildiğini, davacı yan tarafından yapılan sayaç değişiminin, müvekkili site yönetimi ile yapılan anlaşma uyarınca ücretsiz şekilde gerçekleştirildiğini, taraflar arasındaki sözleşme akabinde düzenlenen 01.02.2021 tarihli protokol ile sözleşmenin 16.01.2023 tarihine kadar uzatılmasına karar verilmiş olup, düzenlenen protokolün süresinin dolması akabinde müvekkil site yönetimine verilen fahiş fiyat artış oranı kabul edilmediği, aksi yöndeki davacı beyanlarının gerçeğe aykırı olduğunu, sayaç bedellerinin davalı müvekkili tarafından ödeneceğine ilişkin herhangi bir anlaşma mevcut olmadığını, dava tarihine dek davacı şirket tarafından sayaç değişim bedellerine ilişkin herhangi bir faturalandırma da yapılmış olmadığını, bağımsız bölüm içerisinde yer alan tesisatların ortak yer olmadığı ve müvekkilinin sorumluluğunun bulunmadığını beyan ederek, davanın tüzel kişiliği haiz olmayan davalı müvekkil site yönetimine husumet yöneltilmiş olmsından ötürü davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine, görev yönünden reddine, haksız, mesnetsiz ve kötüniyetli davanın esastan reddini, takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere tazminata hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı yana tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLER .

Tarafların ticaret sicil sorguları dosya arasına alınmıştır
———– Esas sayılı dosyasının Uyap kayıtları dosyamız arasına alınmıştır. Davacı şirkete yazılan müzekkere cevabı dosya arasına alınmıştır.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİHLMESİ VE GEREKÇE.:

2004 Sayılı İİK’nin 67.maddesi kapsamında İtirazın İptali, takibin devamı ve tazminat (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) istemine ilişkindir.

6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4.maddesinde,bu kanundan doğan hukuk davalarının ticari dava sayıldığı, aynı kanunun 5. maddesinin 2. fıkrasında, bir yerde ticaret mahkemesi varsa asliye hukuk mahkemesinin vazifesi içinde bulunan ve bu kanunun 4. maddesi hükmünce ticari sayılan davalara, Ticaret Mahkemesinde bakılacağı hususları düzenlenmiştir.

6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4.maddesine göre tarafların sıfatına veya bir ticari işletme olup olmamasına bakılmaksızın kanun gereği ticari dava olarak sayılan davalar mutlak ticari dava; tarafların tacir sıfatını haiz olduğu ve her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili uyuşmazlıklardan doğan davalar ise nispi ticari davadır

28.11.2013 tarihli ve ——— sayılı ———- yayımlanan, 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanununun 3/1-k Maddesinde, Tüketicinin “Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişi” olarak tanımlandığı, 3/1-ı bendinde Tüketici işleminin ise “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlem” olarak tanımlanmış olduğu anlaşılmıştır.

Tüketici Mahkemelerinin görevini düzenleyen 73/1 Maddesinde “Tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemeleri görevlidir.”

6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanununun 83/2 Maddesinde “Taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez.” hükmüne yer verildiği, anlaşılmıştır.

Yukarıda belirtilen kanun maddeleri ve yerleşik içtihatlar ışığında somut olaya gelindiğinde;

Uyuşmazlığın;mesken aboneliğine dayalı hizmet sözleşmesi gereğince düzenlenen faturalardan kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali ve bağlı isteklerden kaynaklandığı, davacının tacir sıfatı bulunmakla birlikte; davalı site yöneticiliğinin ise tacir sıfatı bulunmadığı, davalı, olayda ticari ve mesleki amaçlarla hareket etmediğinden, davalının tüketici konumunda olduğu, davacı ile davalı arasında da herhangi bir ticari ilişki bulunmadığı anlaşılmıştır. O halde, davanın tüketici hukuku hükümleri çerçevesinde tüketici mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiğinden mahkememizin görevsizliğine, görevli mahkemenin ———- Nöbetçi Tüketici Mahkemeleri olduğuna karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;

1-Davanın 6100 sayılı HMK 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereği usulden REDDİNE,
2-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
3-Görevli ve yetkili mahkemenin ———- Nöbetçi Tüketici Mahkemeleri olduğuna,
4-Hukuk Muhakemeleri Kanunu 20. Maddesi gereğince kararın kesinleşmesine müteakiben iki hafta içinde talep halinde dava dosyasının yetkili ve görevli mahkeme olan ——– Nöbetçi Tüketici Mahkemesi’ne gönderilmesine, aksi halde aynı madde gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtarına (kararın tebliği ile ihtarat yapılmış sayılmasına), bu usuli kararın verilmesi ve bu kararla birlikte harç hususunun re’sen karara bağlanması hususlarının re’sen gözetilmesine; re’sen gözetilmesi gereken hususlar dışında kalan yönlerden ise gerekirse talebe bağlı olarak değerlendirme yapılmasına,
5-Süresinde başvuruda bulunulması halinde yargılama harç ve giderlerinin 6100 Sayılı HMK 331/2. maddesi gereğince görevli ve yetkili mahkemede verilecek nihai kararla birlikte değerlendirilmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde ———– Bölge Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 24/10/2023