Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/232 E. 2023/577 K. 19.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2023/232 Esas
KARAR NO: 2023/577
DAVA: İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ: 03/04/2023
KARAR TARİHİ: 19/09/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil şirketin ——— Müdürlüğü hizmet sahasında, ——- Mah. ——- Sok. No:——- ——- adresinde17.12.2021 tarihinde, ——- Mah. —— Sok. No: ——— ———- adresinde 20.09.2021 tarihinde, ——— Sitesi ——– Cd. ——– kapısı ——— adresinde 29.10.2021 tarihinde, davalı ——–tarafından yapılan/yaptırılan çalışmalar esnasında şirkete ait kablolar ile alt yapı tesislerine hasarlar verildiğini, şirket elemanlarınca hasar tespit edildiğini, akabinde, kamusal hizmet niteliğinde olan iletişimin aksamaması adına, ivedilikle müteahhit firma tarafından zarar giderildiğini, nitekim zararın tazmini için alacaklarının tahsilini sağlamak amacıyla hasar tespit tutanağı, hasar keşif formu ve olay yeri resimlerine istinaden, taraflarınca ——— Mah. ——— Sok. No:——– adresi için ——— Esas nolu dosyası üzerinden, ——– Mah. —— Sok. No: ——- adresi için ——- E. nolu dosyası üzerinden, ———- Sitesi ——- Cd. ——– kapısı adresi için ———- Esas nolu dosyası üzerinden, ilamsız icra takipleri başlatıldığını beyan ederek davalının haksız olan her bir icra takibine itirazının ayrı ayrı iptali ile takiplerin devamına, haksız ve kötü niyetli davalı aleyhine her bir takip için ayrı ayrı % 20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin de, karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu haksız eylem ile müvekkili idarenin her ne kadar bir ilgisi yok ise de bir an için bu eylemin müvekkili idareden kaynaklandığı kabul edilecek olunsa bile, bu durumda iş bu davanın görev nedeniyle reddedilmesi gerektiği kanaatinde olduklarını, 2560 sayılı yasa ile kurulan müvekkil İdare, ———– su ve kanalizasyon hizmetlerini yürüten bir kamu kurumu olduğunu, deruhte eylediği hizmet, kamu hizmeti olduğunu, bu hizmetin ifası sırasında bir zarar meydana gelmiş ise, bunun idari bir eylemden kaynaklandığının kabulü gerektiğini, 1.10.2004 olan olay tarihi itibarıyla kamu kuruluşu niteliğini taşıyan davalının, kamu hizmetini yürüttüğü sırada kişilere verdiği zararın tazmininin istenildiği nedeniyle bu hizmetin yöntemine ve hukuka uygun olarak yürütülüp yürütülmediğinin, hizmet kusuru veya başka bir nedenle idarenin sorumluluğunun bulunup bulunmadığının saptanması gerektiğini, dava konusu hasara şayet müvekkili idare sebebiyet vermişse zaman aşımı süresi geçme ihtimali olduğunu, zaman aşımı itirazı nedeniyle davanın reddi gerektiğini, dava konusu hasarlara müvekkili idarenin sebebiyet verdiğini kabul etmediklerini, ancak müvekkili idare adına müteahhit firmalar tarafından yapılan çalışmalar neticesinde bir hasara sebebiyet verilmişse dahi, husumet itirazları olduğunu, müvekkili idare ile müteahhit firma arasında bağımlılık ilişkisi bulunmadığından müvekkili idarenin hasardan sorumlu tutulamayacağının da Yargıtay’ın yerleşmiş içtihatlarından olduğunu beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

Deliller:Tarafların ticaret sicil sorguları dosya arasına alınmıştır.———— esas ile ——— esas sayılı dosyalarının Uyap kayıtları dosya arasına alınmıştır——- esas sayılı dosyasının Uyap kayıtları dosya arasına alınmıştır.

Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe:Dava itirazın iptali davasıdır.Mahkememizce dava dilekçesi, cevap dilekçesi, ——— esas, ——- esas sayılı ve ——- esas sayılı dosyaları ile tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirilmiştir. Buna göre, davacı taraf, davalı tarafın kazı çalışmaları yaptığını, bunun sonucunda haksız fiile bağlı oluşan hasar bedeli olan toplam 17.387,62 TL’nin tahsili için takip başlattıklarını beyan etmiş olup davalı tarafından yapılan itiraz üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır. Dosyada, davalı vekilinin zaman aşımı itirazı ön inceleme duruşmasında değerlendirilmiş, davanın süresinde açıldığı kabul edilerek yargılamaya devam olunmuştur.Dosyaya sunulan keşif ve hasar tespit tutanakları ile fotoğraflar doğrultusunda verilen zararın ve zarar miktarının açık ve net bir şekilde belli olduğu, her ne kadar davalı taraf husumet itirazında bulunmuş ise de, tutulan tutanaklardan kazı çalışmalarının davalı tarafça yerine getirildiği, davalı tarafın dava dışı başka üçüncü kişilerle yaptığı sözleşmelerin haksız fiil sorumluluğunu ortadan kaldıramayacağı, bu sebeple davalı tarafın husumet itirazına itibar edilmediği, hafriyat ve kazı çalışmaları sırasında yer altında döşenen kablolara zarar verilmesinin sıklıkla gerçekleşen bir durum olduğu, meydana gelen zararın açıkça dökümü yapılarak zararın tazminine ilişkin bilgi ve belgeler sunulmuş olmakla, bunun basit bir matematik hesabını gerektirmesi gerçekliği karşısında, hakimin yargılamayı en kısa sürede ve en az masrafla bitirmesine ilişkin usul ekonomisi ilkesi ve yargılamada hedef sürenin sağlanması da gözetilerek mahkememizce basit matematik hesabı yapılmak suretiyle davacının haklı talebinin kabulüne, davalının ——— esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın iptaline, toplam 7.898,25 TL (6.979,66 TL asıl alacak, 918,59 TL işlemiş faiz tutarı olmak üzere) üzerinden takibin devamına, davalının ——— esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın iptaline, toplam 6.970,00 TL (6.063,47 TL asıl alacak, 906,53 TL işlemiş faiz tutarı olmak üzere) üzerinden takibin devamına, davalının ———- esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın iptaline, toplam 2.519,37 TL (2.271,50 TL asıl alacak, 247,87 TL işlemiş faiz tutarı olmak üzere) üzerinden takibin devamına, 3095 sayılı yasaya göre faaliyetin ticari iş sayılması ve ticari faizi talep edilebilmesinin mümkün olması sebebiyle asıl alacaklara takip tarihinden itibaren yıllık değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına karar vermek gerekmiştir.Öte yandan davacı tarafça davalıdan icra inkar tazminat talebinde bulunulmuş olup toplam 15.314,63 TL asılalacağın likid olması karşısında 2004 sayılı İİK’da yer alan İcra İnkar Tazminatının yasal koşulları oluştuğundan talebin kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ İLE,
-Davalının ——— esas sayılı takip dosyasına yaptığı İTİRAZIN İPTALİNE, toplam 7.898,25 TL (6.979,66 TL asıl alacak, 918,59 TL işlemiş faiz tutarı olmak üzere) üzerinden takibin devamına, 6.979,66 TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına,
-Davalının ——– esas sayılı takip dosyasına yaptığı İTİRAZIN İPTALİNE, toplam 6.970,00 TL (6.063,47 TL asıl alacak, 906,53 TL işlemiş faiz tutarı olmak üzere) üzerinden takibin devamına, 6.063,47 TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına,
-Davalının———- esas sayılı takip dosyasına yaptığı İTİRAZIN İPTALİNE, toplam 2.519,37 TL (2.271,50 TL asıl alacak, 247,87 TL işlemiş faiz tutarı olmak üzere) üzerinden takibin devamına, 2.271,50 TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına,
2-İİK 67/2. maddesi gereğince 15.314,63 TL asıl alacak üzerinden %20 oranında belirlenen 3.062,93 TL icra inkar tazminatının davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine,
3-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 1.187,75 harçtan peşin alınan 257,45-TL harcın mahsubuyla bakiye 930,30 TL harcın davalıdan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 257,45 TL harç gideri, 88,00 TL posta masrafı olmak üzere toplam 345,45 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliği’nin 26/2. Maddeleri ile AÜT uyarınca ——— bütçesinden ödenen 3.120,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Davalı tarafça yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8-Karar kesinleştiğinde varsa bakiye gider avansının yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, 6100 sayılı HMK 341/2 maddesi uyarınca miktar itibarıyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.19/09/2023