Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/228 E. 2023/251 K. 03.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/228 Esas
KARAR NO : 2023/251

DAVA : Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/09/2022
KARAR TARİHİ : 03/04/2023
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ /
DAVA/TALEP ;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili aleyhine tüketici kredi sözleşmesinden kaynaklı alacak iddiası ile—–İcra Müdürlüğü ——- sayılı dosyası üzerinden ilamsız takibe girişmiştir. Müvekkilimin mezkûr takipten kaynaklı şimdilik 5.000,00 TL borcu bulunmadığının tespitini talep etme zorunluluğu hâsıl olduğunu belirterek; fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 5.000,00 TL borçlu olmadığının tespitine, fazladan talebi yönünden takibinde kötüniyeti sabit olan davalı yan aleyhine, hükmolunacak bedelin % 20 sinden az olmayan tazminata mahkûm edilmesine, yargılama giderleri ile ücreti vekâletin davalı yana tahmiline, anlaşmazlıkla sonuçlanan arabuluculuk görüşmesine ilişkin AAÜTnin 16/2-c maddesi gereğince davalı yana ayrıca vekalet ücreti tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP /TALEP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı-borçluya müvekkil Banka tarafından farklı, farklı krediler – kullandırılmış olduğunu, müvekkili Banka tarafından davacıya, —– nolu Kredili Mevduat Riski,—— nolu İşletme Riski,—— nolu ticari nitelikli —-kampanyası kredi riski, ——nolu Kredi Kartları Riskleri olmak üzere çeşitli krediler kullandırılmış olduğunu, iş bu kredilerin ödenmemesi üzerine, müvekkili banka tarafından —— sayılı dosyasından ilamsız icra takibi başlatılmış olduğunu, davaya dayanak icra takibi tüketici kredisinden kaynaklanmamakta olduğunu, ticari nitelikli —–kampanyası kredi riski, Kredili Mevduat Riski, İşletme Riski, Kredi Kartları Riskleri olmak üzere Ticari mahiyetli krediler davacıya kullandırılmış olduğunu, müvekkili bankanın da tacir olduğunu, iş bu sebeplerle mahkememizin huzurdaki davaya bakmakla görevli olmadığını, huzurdaki davaya bakmakla görevli mahkeme Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu belirterek görevsizlik kararı verilmesini ve akabinde davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
——- sayılı dosyası, Taraflar arasında imza edilen kredi sözleşmesi ve ekleri.
DEĞERLENDİRME VE SONUÇ:
Dava, davalı banka ile davacı arasında imzalanan kredi sözleşmesinden kaynaklı açılan menfi tespit davasıdır.Mahkememize tevzi edilen ve yukarıdaki esasa kaydı yapılan basit yargılama usulüne tabi işbu dava üzerine mahkememizce usulü işlemler yerine getirilerek duruşma açılmış , taraf teşkili sağlanmış ve tahkikat işlemlerine başlanmıştır. Ne var ki, Anayasa’nın 141/4 ve 6100 Sayılı HMK’nin 30.maddesi gereğince usul ekonomisi ilkesi de gözetilerek 6100 sayılı HMK’nin 114 ve 115. maddelerinde bulunan düzenleme kapsamında dava şartlarına yönelik yapılan ayrıntılı inceleme ve değerlendirme sonucunda aşağıdaki hüküm sonuca ulaşılmıştır. Anayasa’nın 37. maddesine göre “Hiç kimse kanunen tabi olduğu mahkemeden başka bir merci önüne çıkarılamaz”. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 1. maddesine göre, “Mahkemelerin görevi, ancak kanunla düzenlenir. Göreve ilişkin kurallar, kamu düzenindendir.” 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 114/(1)-c maddesine göre, mahkemenin görevli olması dava şartıdır. 115. maddesine göre, “Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler. Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir.” Bu yasal çerçevede mahkemelerce görev konusu her aşamada resen gözetilmesi gerekmektedir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak da söz konusu değildir. Bu kapsamda öncelikle dosyanın usul ekonomisi ilkesi de gözetilerek görev yönünden incelenmesi ve sonuçlandırılması gerekmiştir. 6102 sayılı TTK’nin 4/1-f maddesinde ‘ Bankalara ,diğer finans kurumlarına ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerden doğan hukuk davaları ve ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işleri ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılır’ hükmü bulunmaktadır. Hakimler ve Savcılar Kurulu’nun 25.11.2021 tarih ve —– sayılı kararının 1.maddesinde bu bentten kaynaklanan ve asliye ticaret mahkemesinin görev alanına giren ticari davalara ve ticari nitelikteki çekişmesiz yargı kapsamında gelecek işlere “…d) On veya daha fazla asliye ticaret mahkemesi bulunan yerlerde 6 ve 7 numaralı asliye ticaret mahkemelerinin bakmasına, bu kapsamda görülmekte olan dava ve işlerin iş bölümüne dayanılarak mezkur mahkemelere gönderilmemesine, 15.12.2021 tarihinden itibaren gelecek yeni dava ve işlerin ise anılan ihtisas mahkemelerine tevzi edilmesine, karar verilmiş olmakla—– yargı çevresi bakımından genel kredi sözleşmesine kefaletten kaynaklanan işbu davada HSK tarafından görevlendirilen —– Asliye Ticaret Mahkemeleri finans ihtisas mahkemesi olarak görevli hale gelmiştir. Somut olayda davalı banka bir finans kuruluşu olup, 6102 sayılı TTK’nın 4/1-f maddesi gereğince ticari bir uyuşmazlık olan işbu dava açılış tarihi itibariyle belirtilen ihtisas mahkemelerinin görev alanınında kalmaktadır. Yukarıdan beri açıklanan hususlar muvacehesinde; 6100 sayılı HMK’nin 114/1-c maddesi uyarınca mahkememizin görevli olmaması nedeniyle ; davanın, 6100 sayılı HMK’nin 115/1-2 maddesi uyarınca dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilerek, aşağıdaki şekilde hüküm ihdas edilmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-)6100 sayılı HMK’nin 114/1-c maddesi uyarınca mahkememizin görevli olmaması nedeniyle; davanın, 6100 sayılı HMK’nin 115/1-2 maddesi uyarınca dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE,
2-)6100 sayılı HMK’nin 1, 114/1-c ve 6102 Sayılı TTK’nin 4/1.f maddeleri uyarınca görevli mahkemenin —— ASLİYE TİCARET MAHKEMELERİ (Finans İhtisas Mahkemesi Sıfatıyla) OLDUĞUNUN TESPİTİNE,
3-)6100 Sayılı HMK’nin 20/1 maddesi uyarınca taraflardan birininin, süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; veya kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliği tarihinden itibaren iki hafta içinde mahkememize başvurarak talepte bulunması halinde dava dosyasının görevli——- Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine,
4-)Yargılama giderlerinin 6100 Sayılı HMK’nin 331/2 maddesi uyarınca görevli ve yetkili mahkemece değerlendirilmesine, görevsizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmezse talep halinde mahkememizce bu durumun tespiti ile dosya üzerinden davacının yargılama giderlerini ödemeye mahkum edilmesine,
5-)6100 Sayılı HMK’nin 20/1 maddesi uyarınca taraflardan birinin, süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliği tarihinden itibaren iki hafta içinde mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmemesi halinde mahkememiz tarafından resen davanın açılmamış sayılmasına karar verilerek 6100 Sayılı HMK’nin 331/3 maddesi uyarınca yargılama giderlerinin davacıya yükletilmesine, Dair, tarafların yokluklarında ; 6100 sayılı HMK’nin 341/1, 342, 343, 344 ve 345/1 maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde istinaf harç ve giderleri yatırılmak suretiyle mahkememize veya başka bir yer mahkemesine verilecek dilekçeyle ——Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.