Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/194 E. 2023/505 K. 11.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2023/194 Esas
KARAR NO: 2023/505
DAVA: İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 21/03/2023
KARAR TARİHİ: 11/07/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalının yapmış olduğu ticaret kapsamında satmış olduğu ürünleri davalıya teslim ederek yükümlülüğünü yerine getirmiş olmasına karşın davalı tarafın kötü niyetli olarak müvekkilin alacağı kendisine ödenmediğini, taraflar arasında yapılan 26.03.2019 tarihli yazışmada davalı tarafından müvekkilinin alacağı kabul edilmesine rağmen herhangi bir ödeme yapılamadığını beyan ederek davanın kabulü ile, davalının yapmış olduğu kötü niyetli itirazın iptaline, davalının itirazının kötü niyetli olması ve alacağın likit olması nedeniyle %20’den aşağı olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı şirketten alınan ürünlerin doğru malzeme gönderilmemesi, eksik ürün teslimatı, zamanında ürün teslimatı yapılmaması veya faturada bahsedilen ürünlerin hiç teslim edilmemiş olması gibi çeşitli nedenlerle sorunlar yaşandığını, bu nedenlerle davaya esas olarak gönderilen faturalarla ilgili mutabakat sağlanamadığından ödeme yapılmadığını, dosyası ekinde sunulan faturalarda bahsi geçen ürünler müvekkile teslim edilmediğini, teslimata dair irsaliyeler de dosyaya sunulmadığını, fatura tek başına hizmetin alındığına dair kanıt oluşturmayacağını, ayrıca dava konusu faturaların da kime ne şekilde teslim edildiğine ilişkin delillerin de davacı tarafından sunulması gerektiğnii, bu faturalar usulüne uygun şekilde teslim edilmiş ve müvekkili tarafından faturalara itiraz edilmemiş olduğu ihtimalini varsayılsa dahi fatura faturada yazılı malın alıcıya teslimine ilişkin tek başına bir delil oluşturmadığını, buna ilişkin Yargıtay Kararları da dilekçe ekinde sunulduğunu beanla —— Esas sayılı takibin iptalini, İİK 67/2 hükmü gereğince davacı aleyhine takip bedelinin yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, Davacının İcra İnkar Tazminatı talebinin reddini, Yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı tarafa bırakılmasına karar verilmesini talep ve beyan etmiştir. Davacı vekili cevaba karşı beyan dilekçesinde özetle; Aradaki ilişkinin —– kiralama ilişkisi olduğunu beyan etmiştir.Davacı vekili 11/07/2023 tarihli celsedeki beyanında; “Bizce mahkemeniz görevlidir, —– kiralaması olduğu için ticari bir iştir, bahse konu —— olup, uzun süreli kira sözleşmesine konu olamaz” şekilinde beyanda bulunmuştur.Davalı vekili 11/07/2023 tarihli celsedeki beyanında; “Bizce mahkemeniz görevsizdir, aradaki ilişki kira ilişkisidir” şeklinde beyanda bulunmuştur.

Deliller:Tarafların —— sorguları dosya arasına alınmıştır.—— E. sayılı dosyasının Uyap kayıtları dosya arasına alınmıştır.—— Vergi Dairesine yazılan müzekkere cevabı dosya arasına alınmıştır—— Vergi Dairesine yazılan müzekkere cevabı dosya arasına alınmıştır.

Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe:Dava, araç kiralama sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali davasıdır.6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4.maddesinde,bu kanundan doğan hukuk davalarının ticari dava sayıldığı, aynı kanunun 5. maddesinin 2. fıkrasında, bir yerde ticaret mahkemesi varsa asliye hukuk mahkemesinin vazifesi içinde bulunan ve bu kanunun 4. maddesi hükmünce ticari sayılan davalara, Ticaret Mahkemesinde bakılacağı hususları düzenlenmiştir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4.maddesine göre tarafların sıfatına veya bir ticari işletme olup olmamasına bakılmaksızın kanun gereği ticari dava olarak sayılan davalar mutlak ticari dava; tarafların tacir sıfatını haiz olduğu ve her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili uyuşmazlıklardan doğan davalar ise nispi ticari davadır. 6100 Sayılı HMK.nun 4/1-a maddesine göre “Kiralanan taşınmazların, 09/06/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dahil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalarda” Sulh Hukuk Mahkemesi görevlidir. Mahkemelerin görevi kamu düzenine ilişkin kurallardan olup, yargılamanın her aşamasında istek üzerine, ya da re’sen gözetilmesi gerekir.—— karar sayılı ilamında:”Dava, araç kira sözleşmesinden kaynaklanan menfi tespit istemine ilişkindir. 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK’nun 4/1-a maddesine göre; kiralanan taşınmazların, 09.06.1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalarda “Sulh Hukuk Mahkemesi” görevlidir.Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilir. Taraflar da yargılama bitinceye kadar görev itirazında bulunabilirler. Görev itirazı yapılmamış olsa bile re’sen mahkeme, ilk önce görevli olup olmadığını inceleyip karara bağlamalıdır.Somut olayda; uyuşmazlık kira ilişkisinden kaynaklanmakta olup, dava tarihinde yürürlükte bulunan 6100 sayılı HMK’nın 4/1-a maddesi uyarınca, dava değerine bakılmaksızın davaya bakma görevi Sulh Hukuk Mahkemesi’ne aittir. Hal böyle olunca, mahkemece uyuşmazlığın çözümünde Sulh Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu gözetilerek, görevsizlik nedeniyle HMK’nın 114/1-c ve 115/2. maddeleri uyarınca davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, bu husus göz ardı edilerek davanın esası hakkında hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır. ” belirtilmiştir.Yukarıda belirtilen kanun maddeleri ve anılan içtihatlar ışığında somut olaya gelindiğinde; Taraflar arasındaki uyuşmazlığın araç kiralama sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali davası olduğu, taraflar arasındaki kira ilişkisinin varlığı ile buna dayalı alacağın bulunup bulunmadığı Sulh Hukuk Mahkemeleri tarafından değerlendirilmesi gerektiği anlaşıldığından mahkememizin görevsizliğine, görevli mahkemenin —— Nöbetçi Sulh Hukuk Mahkemeleri olduğuna karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın 6100 sayılı HMK 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereği usulden REDDİNE,
2-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
3-Görevli ve yetkili mahkemenin —— Nöbetçi Sulh Hukuk Mahkemeleri olduğuna,
4-Hukuk Muhakemeleri Kanunu 20. Maddesi gereğince kararın kesinleşmesine müteakiben iki hafta içinde talep halinde dava dosyasının yetkili ve görevli mahkeme olan —— Nöbetçi Sulh Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine, aksi halde aynı madde gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtarına (kararın tebliği ile ihtarat yapılmış sayılmasına), bu usuli kararın verilmesi ve bu kararla birlikte harç hususunun re’sen karara bağlanması hususlarının re’sen gözetilmesine; re’sen gözetilmesi gereken hususlar dışında kalan yönlerden ise gerekirse talebe bağlı olarak değerlendirme yapılmasına,
5-Süresinde başvuruda bulunulması halinde yargılama harç ve giderlerinin 6100 Sayılı HMK 331/2. maddesi gereğince görevli ve yetkili mahkemede verilecek nihai kararla birlikte değerlendirilmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde ——Bölge Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 11/07/2023