Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/181 E. 2023/545 K. 05.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2023/181 Esas
KARAR NO: 2023/545
DAVA: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 16/03/2023
KARAR TARİHİ: 05/09/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, dosya incelendi.

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ/
DAVA/TALEP;Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı (alacaklı) —– şirketi tarafından —— E. sayılı dosyasıyla bir kısım borçlular hakkında icra takibi başlatıldığını, takibin kesinleşmesi üzerine müvekkili şirkete, diğer davalılar ——Şti. ve ——- müvekkili şirketteki hak ve alacaklarının haczi için İcra İflas Kanunu m.89 gereğince birinci haciz ihbarnamesi gönderildiğini, usule aykırı tebliğ edilen birinci haciz ihbarnamesinden haberdar olmayan müvekkil şirkete işbu kere İcra İflas Kanunu m.89/2 gereğince ikinci haciz ihbarnamesi gönderilmiştir. Söz konusu tebligat da usule aykırı olup müvekkil şirketin yine haberi olmadığından bu kere aynı kanun gereğince üçüncü haciz ihbarnamesi gönderildiğini, usule aykırı tebliğ edilen üçüncü haciz ihbarnamesinden de haberdar olmayan müvekkilinin gerekli itirazları süresinde yapamadığından dosya borçlusu konumuna geldiğini, ancak borçlulara müvekkili şirketin herhangi bir borcu bulunmadığını, davalının müvekkili ile borçlular arasında herhangi bir hukuki ilişki belirtmeksizin soyut bir şekilde müvekkili şirkete İİK m.89 gereğince haciz ihbarnamesi gönderilmesini talep ettiğini, müvekkili şirketle diğer davalılar arasında herhangi bir hukuki ilişki olmadığını, borçluların (davalıların) müvekkilden herhangi bir hak ve alacağının da olmadığı halde davalının (alacaklının) hangi gerekçe ile müvekkili şirkete İİK m.89 gereğince haciz ihbarnamesi gönderilmesini talep ettiği anlaşılamadığını, davalı (alacaklı), müvekkili şirket nezdinde diğer davalıların (borçluların) alacağı olduğunu iddia ediyorsa bunu ispat etmesi gerektiğini, zira müvekkilinin alacaklı tarafa herhangi bir borcu bulunmadığını, ol mayan bir şeyin ispatı mümkün olamayacağından burada ispat yükü davalı tarafa ait olduğunu, öncelikle ——- E. Sayılı dosyasıyla müvekkili aleyhinde devam eden icra işlemlerinin ve takibin dava sonuna kadar tedbiren durdurulmasına ve söz konusu icra dosyasında yapılan/yapılacak ödemelerin davalı (alacaklı) tarafa ödenmemesi hususunda ihtiyati tedbir kararı verilmesine; haksız ve mesnetsiz bir şekilde haciz ihbarnameleri ile borçlandırılan müvekkilinin söz konusu borçlulara (davalılara) borçlu olmadığının tespiti ile —— E. sayılı dosyasıyla gönderilen haciz ihbarnamelerinin ve icra takibinin müvekkili şirket bakımından iptaline, davalı açıkça kötüniyetli olduğundan borç miktarının %20’sinden az olmamak üzere tazminata hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP /TALEP:Davalı ——- Şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının açmış olduğu davanın süresinde açılmadığını, Kanunun açık hükmü gereği 89 gereği 3. Haciz ihbarnamesinden sonra davanın 15 gün içerisinde açılması gerektiğini, bu sürenin hak düşürücü süre olduğunu, davacı takip borçlularına borçlu olmadığını ispat etmek zorunda olduğunu, davacı ilk iki haciz ihbarnamesine itiraz etmeyerek borcun zimmetinde sayıldığını kabul ettiğini, davacı, iş bu davayı açarak zaman kazanmaya çalıştığını, dolayısıyla haksız davanın reddi gerektiğini, yine, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte, İİK’nun 89. Maddesi kapsamında açılan davalarda, dava kabul edilse bile, dava açılmasına müvekkili sebebiyet vermediğinden yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmaması gerektiğini, Mahkemece re’sen dikkate alınacak sebeplerle haksız ve mesnetsiz davanın reddine, kötüniyetli olarak açılan dava nedeniyle davacının %20′ den az olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini beyan ve talep etmiştir. Davalı —— ve ——- Şirketi tarafından cevap dilekçesi verilmemiştir.

DELİLLER: Hukuk Uyuşmazlıklarında Dava Şartı Arabuluculuk Son Tutanağı, ——– Esas Sayılı Dosyası UYAP Sureti, Dosyadaki Sair Bilgi ve Belgeler.

DEĞERLENDİRME VE SONUÇ : Dava, Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) istemine ilişkindir.Yargılama sırasında davacı vekili tarafından UYAP sistemi Avukat Portal üzerinden gönderilen 14/06/2023 tarihinde verilen dilekçeyle eldeki davadan feragat edildiği anlaşılmıştır. 6100 Sayılı HMK’nin 74.maddesi kapsamında davacı vekilinin dosyaya mübrez vekaletnamesi üzerinde yapılan incelemede; feragat özel yetkisinin bulunduğu görülmüştür.Davalılardan —— vekili tarafından UYAP sistemi Avukat Portal üzerinden gönderilen 14/06/2023 tarihli dilekçede ise özetle; davacı ile sulh anlaşması ve buna bağlı olarak davacı taraftan yargılama gideri taleplerinin olmadığı beyan edilmiştir. 6100 sayılı HMK’nin 309/1.maddesi gereğince; feragat dilekçe ile veya sözlü olarak yapılır. HMK’nin 310/1 maddesi gereğince; Feragat hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir. HMK’nin 309/2.maddesine göre ise; feragat karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatına bağlı değildir. HMK’nin 309/4 maddesine göre de; Feragat kayıtsız ve şartsız olmalıdır. 6100 Sayılı HMK’nin 311.maddesinde; “Feragat ve kabul, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur.” hükmü bulunmaktadır.6100 Sayılı HMK’nin 312/1.maddesine göre ise “Feragat veya kabul beyanında bulunan taraf, davada aleyhine hüküm verilmiş gibi yargılama giderlerini ödemeye mahkum edilir. Feragat veya kabul, talep sonucunun sadece bir kısmına ilişkin ise yargılama giderlerini mahkumiyet, ona göre belirlenir.” hükmü bulunmaktadır.Yukarıda yapılan açıklamalar ve anılan yasal düzenlemeler ışığında davacı vekilinin davayı sona erdiren kayıtsız ve şartsız vaki feragat beyanı nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir. Yapılan yargılama giderleri de vekille temsil edilen taraflar yönünden karşılıklı vaki feragatlar nedeniyle tarafların kendi üzerlerinde bırakılmak suretiyle, 6100 Sayılı HMK’nin 297/2 maddesi gereğince aşağıdaki şekilde hüküm ihdas edilmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-)Davanın FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
2-)Yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
3-)492 Sayılı Harçlar Kanunu’na bağlı (I) sayılı tarifenin (III) kısmınin 2-a fıkrası gereğince alınması gereken 269,85 TL karar ve ilam harcının Harçlar Kanununun 22.maddesi gereğince davanın ön inceleme duruşması yapılmadan önce feragat ile sonuçlanmış olması nedeniyle 1/3’ü alınacağından, alınması gereken 89,95 TL karar ve ilam harcının başlangıçta alınan (694,43 TL) peşin harçtan mahsubuyla artan 604,48 TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
4-)Davalılardan ——- Şirketi’nin talebi bulunmadığından işbu davalının yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-)Davalılar —— ve ——- şirketi tarafından yapılmış herhangi bir yargılama gideri bulunmadığından işbu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-)——- Şirketi’nin talebi bulunmadığından işbu davalının yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
7-)6100 sayılı HMK’nin 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra kullanılmayan gider avansınin yatırana iadesine, (Yazı İşleri Müdürü tarafından Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 207/1 maddesi gereğince resen işlem yapılmasına )
Dair, tarafların ve vekillerin yokluğunda ; 6100 sayılı HMK’nin 341/1, 342, 343, 344 ve 345/1 maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde istinaf harç ve giderleri yatırılmak suretiyle mahkememize veya başka bir yer mahkemesine verilecek dilekçeyle; ——– Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 05/09/2023