Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/177 E. 2023/554 K. 11.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2023/177 Esas
KARAR NO: 2023/554
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 14/03/2023
KARAR TARİHİ: 11/09/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, dosya incelendi.

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ/
DAVA/TALEP;Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin, —— Şirketi; göğüs, kalp-damar cerrahisi ve kardiyoloji alanları başta olmak üzere birçok farklı medikal sektör ürünlerinin pazarlanması ve satışı konularında faaliyet gösterdiğini ve bu hususta danışmalık vermekte olduğunu, davalı bünyesinde bulunan üniversite hastanesine de bu kapsamda hem ürün sattığını hem de hem de danışmanlık hizmeti verdiğini, ve bunun karşılığı olarak e-fatura düzenlendiğini, davalı tarafından söz konusu e-fatura içeriğine hiçbir şekilde itiraz edilmemekle birlikte taraflar arasında ekte dosyaya sunulan ve davalı tarafından kaşeli ve imzalı Cari Hesap Mutabakat Mektubunda da 01/01/2022 ve 31/12/2022 tarih aralığı itibari ile 311.973,72 TL borç bakiyesinde mutabık kalındığını, davalının, müvekkil şirkete icra takibine konu edilen faturalardan dolayı 308.984,56 TL borcunun bulunduğunu, müvekkili şirket ile davalı arasında yapılan görüşmelerde defa kere davalıya taraflar arasındaki borcun ifa edilmesi hususunun ihtar edildiğini, davalı tarafından ödemeler yapılmadığını, bu nedenle müvekkilinin alacaklarını tahsil etmek için faturaya dayalı cari hesap ekstresi, ——-E. Sayılı takip dosyası ile takibe konulduğunu, davalı borçlu tarafından söz konusu takip dosyasına 06.01.2023 tarihinde sunulan borca itiraz dilekçesi ile itiraz edilmiş olduğunu, müdürlüğün aynı tarihli tensip tutanağı ile takibin durdurulduğunu, davalı borçlu tarafça, borçlu olunduğu bilindiği halde kısmi itiraz olmaksızın takibin tamamına hiçbir gerekçe göstermeksizin itiraz ettiğini, bu nedenlerle; fazlaya ilişkin her türlü talep ve dava hakkımız saklı olmak kaydı ile; haklı davanın kabulü ile, davalı borçlunun ——–E. Sayılı takip dosyasına ilişkin ödeme emrine ve borca itirazlarının iptali ve icra takibinin devamı ile alacağın işleyecek ticari faizi ve ferileriyle tahsiline karar verilmesini, davalı ——-Üniversitesi’nin menkul ve gayrimenkul malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarının İİK’nun 257 nci maddesi uyarınca ihtiyaten haczine, kötü niyetli olarak itirazda bulunan davalı borçlu aleyhine %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücreti giderlerinin borçluya davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP /TALEP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili Üniversite kamu tüzel kişiliğini haiz kamu kurumu olduğunu, toplumsal yaşamın zorunlu gereksinimlerinden olan, düzenlilik ve süreklilik isteyen yükseköğretim hizmeti de niteliği itibariyle kamu hizmeti olduğunu, her ne kadar davacı yan tacir olsa da, davalı müvekkili Üniversite’nin tacir olmadığını ve huzurdaki uyuşmazlığın da ticari bir işten kaynaklanmadığını, tüm idari birimlerin rektörlüğe ve temsil yetkisi de mütevelli heyetine ait olmak üzere tek bir kamu tüzel kişiliğine bağlı olduğunu, huzurdaki davanın, fatura alacağına dayandığını ve tarafları açısından mutlak ticari dava niteliğinde olmadığını, tarafların her iki tarafın tacir olmaması sebebiyle nisbi ticari dava olarak değerlendirilemeyeceğini, ihtiyati haciz kararını——- E. Sayılı dosyası ile icraya koyduğunu, taraflarınca borca yetecek kadar kısım ihtirazi kayıt ile icra tehdidi altında icra dosyasına ödendiğini, ödeme emrinde borcun sebebi yalnızca cari hesaba dayandırıldığını, ilgili belge de taraflarına tebliğ edilmediğini, ihtiyati haczin öncelikle görevsiz mahkeme tarafından verilmesi nedeniyle derhal kaldırılmasına karar verilmesi gerektiğini, görevli mahkemenini ——- Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğunu, bu nedenlerle ; görev itirazı nedeniyle ihtiyati haciz kararının görevsizlik nedeniyle kaldırılmasına, neticede esasa ilişkin açıklamalar nedeniyle esas yönüyle davacının tüm talepleriyle birlikte ihtiyati haczin kaldırılmasına, ispatlanamayan davanın reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLER: Hukuk Uyuşmazlıklarında Dava Şartı Arabuluculuk Son Tutanağı,——- Esas Dosyası UYAP sureti, Ticari Defter ve Belgeler, Vergi Dairesi Kayıtları ve BA/BS formları, Faturalar, dosyadaki sair bilgi ve belgeler.

DEĞERLENDİRME VE SONUÇ :Dava, 2004 Sayılı İİK’nin 67.maddesi gereğince itirazın İptali, takibin devamı ve tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) istemine ilişkindir.
Mahkememizce açılan dava üzerine Anayasa’nın 141/4 ve 6100 Sayılı HMK’nin 30.maddesi gereğince usul ekonomisi ilkesi gözetilerek 6100 sayılı HMK’nin 114 ve 115. maddelerinde bulunan düzenleme kapsamında dava şartlarına yönelik duruşmada yapılan ilk inceleme ve değerlendirme sonucunda aşağıdaki hüküm sonucuna ulaşılmıştır.Anayasa’nın 37. maddesine göre “Hiç kimse kanunen tabi olduğu mahkemeden başka bir merci önüne çıkarılamaz”. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 1. maddesine göre, “Mahkemelerin görevi, ancak kanunla düzenlenir. Göreve ilişkin kurallar, kamu düzenindendir.” 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 114/(1)-c maddesine göre, mahkemenin görevli olması dava şartıdır. 115. maddesine göre ise “Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler. Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir.” Bu yasal çerçevede mahkemelerce görev konusu her aşamada resen gözetilmesi gerekmektedir. Bu kapsamda dosyanın usul ekonomisi ilkesi çerçevesinde öncelikle görev yönünden tensiben incelenmesi ve sonuçlandırılması gerekmiştir.6102 Sayılı TTK’nin 4.maddesine göre ; “Bir davanın ticari dava sayılması için uyuşmazlığın konusu işin her iki tarafında ticari işletmesiyle ilgili olması ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın TTK veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesinin bakacağı yönünde özel bir düzenleme olmalıdır. Yine Türk Ticaret Kanunun 19/2.maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari dava haline getirmemektedir. 6100 sayılı TTK’nin 16/2 maddesinde de ‘Devlet ,İl özel idaresi, belediye, köy ile, diğer kamu tüzel kişileri ile kamu yararına çalışan dernekler ve gelirinin yarısından fazlasını kamu görev niteliğindeki işlere harcayan vakıflar ,bir tacir işletmeyi ,ister doğrudan ister kumu hukuku hükümlerine göre yönetilen ve işletilen bir tüzel kişi eliyle işletsinler ,kendileri tacir sayılmazlar.’ düzenlemesi bulunmaktadır.
Yukarıda yapılan açıklamalar ve anılan yasal düzenlemeler ışığında davacının gerçek kişi tacir olduğu fakat davalı üniversitenin kamu tüzel kişiliğine sahip bir vakıf üniversitesi olduğu, vakıf üniversitelerinin tacir sıfatı bulunmadığı ve böylece davaya konu uyuşmazlığın 6102 sayılı TTK’nin 4.maddesine göre mutlak ve nispi ticari davalar ile özel kanunlardaki ticaret mahkemelerinin bakacağı davalar kapsamında kalmadığı anlaşılmakla işbu alacağa dayalı itirazın iptali davasında görevli mahkemenin 6100 sayılı HMK’nin 1 ve 2. maddeleri gereğince genel görevli Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu sonuç ve kanaatine ulaşılmıştır. Binaenaleyh, 6100 sayılı HMK’nin 114/1-c maddesi uyarınca mahkememizin görevli olmaması nedeniyle; davanın, 6100 sayılı HMK’nin 115/1-2 maddesi uyarınca dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm ihdas edilmiştir. Mahkememizce görevsizlik kararı verildiğinden göreli ve yetkili mahkeme tarafından talep halinde yeniden değerlendirme yapılabileceği ve vaki itiraz gözetilerek 2004 sayılı İİK’nin 265/4 maddesi gereğince 17/03/2023 tarihli ara kararla verilen ihtiyati haciz kararının da kaldırılmasına ve bu konuda ihtiyati haciz kararının infaz edildiği icra dairesine müzekkere yazılmasına da karar verilmesi gerekmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-) Davanın, 6100 sayılı HMK’nin 114/1-c maddesi uyarınca mahkememizin görevli olmaması nedeniyle; 6100 sayılı HMK’nin 115/1-2 maddesi uyarınca DAVA ŞARTI YOKLUĞUNDAN USULDEN REDDİNE,
2-)6100 sayılı HMK’nin 114/1-c ve 1, 2. maddeleri uyarınca görevli mahkemenin —— ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ OLDUĞUNUN TESPİTİNE,
3-)6100 Sayılı HMK’nin 20/1 maddesi uyarınca taraflardan birininin, süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliği tarihinden itibaren iki hafta içinde mahkememize başvurarak talepte bulunması halinde dava dosyasının GÖREVLİ ——- ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE
4-)Yargılama giderlerinin 6100 Sayılı HMK’nin 331/2 maddesi uyarınca görevli ve yetkili mahkemece değerlendirilmesine, görevsizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmezse talep halinde mahkememizce bu durumun tespiti ile dosya üzerinden davacının yargılama giderlerini ödemeye mahkum edilmesine,
5-)6100 Sayılı HMK’nin 20/1 maddesi uyarınca taraflardan birinin, süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliği tarihinden itibaren iki hafta içinde mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmemesi halinde mahkememiz tarafından resen davanın açılmamış sayılmasına karar verilerek 6100 Sayılı HMK’nin 331/3 maddesi uyarınca yargılama giderlerinin davacıya yükletilmesine,
6-)2004 sayılı İİK’nin 265/4 maddesi gereğince 17/03/2023 tarihli ara kararla verilen ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına ve bu konuda ihtiyati haciz kararının infaz edildiği icra dairesine müzekkere yazılmasına,
Dair, taraf vekillerinin yokluğunda ;6100 sayılı HMK’nin 341/1, 342, 343, 344 ve 345/1 maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde istinaf harç ve giderleri yatırılmak suretiyle mahkememize veya başka bir yer mahkemesine verilecek dilekçeyle;—— Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.11/09/2023