Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/106 E. 2023/145 K. 21.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/106 Esas
KARAR NO : 2023/145

DAVA : Menfi Tespit (Taşınır Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/06/2021
KARAR TARİHİ : 21/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Taşınır Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı müvekkili aleyhine davalı şahıs tarafından—- kayıtlı —-senetlerine özgü takip yapıldığını, takibin açıkça usüle aykırı olduğu gibi davalı tarafça başlatılan söz konusu icra takibine konu alacakların kesinlikle hiçbir hukuki dayanağı olmadığını, müvekkilinin böyle bir borcu bulunmadığını, takibe dayanak gösterilen senedin ——– tutarlı bir adet senet olduğu, senedin hukuken geçersiz olduğu, ileride telafisi güç zararlar doğmaması ve hak kaybı yaşanmaması için teminatsız olarak —- takibin durdurulmasını ve davalının haksız ve kötüniyetli olduğu açık olduğundan davalının takip miktarının %20’sinden aşağı olmamak üzere takdir olunacak haksız icra tazminatına mahkum edilmesini, dava konusu bononun hükümsüzlüğüne karar verilerek iadesini talep etmiştir.
Davalı tarafa dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, davalı taraf cevap dilekçesi sunmamıştır.
SAFAHAT
—– karar sayılı ilamıyla davanın Sulh Hukuk Mahkemelerinde görülmesi gerektiğinden bahisle görevsizlik kararı vermiş olup, ————– ilam ile davanın Asliye Ticaret Mahkemelerinde görülmesi gerektiğinden bahisle görevsizlik kararı verilmiş olup, dosya mahkememizin yukarıdaki esasına kaydedilmiştir.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe:
Dava, araç kiralama sözleşmesinden kaynaklanan menfi tespit davasıdır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4.maddesinde,bu kanundan doğan hukuk davalarının ticari dava sayıldığı, aynı kanunun 5. maddesinin 2. fıkrasında, bir yerde ticaret mahkemesi varsa asliye hukuk mahkemesinin vazifesi içinde bulunan ve bu kanunun 4. maddesi hükmünce ticari sayılan davalara, Ticaret Mahkemesinde bakılacağı hususları düzenlenmiştir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4.maddesine göre tarafların sıfatına veya —- olmamasına bakılmaksızın kanun gereği ticari dava olarak sayılan davalar mutlak ticari dava; tarafların tacir sıfatını haiz olduğu ve her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili uyuşmazlıklardan doğan davalar ise nispi ticari davadır.
6100 Sayılı HMK.nun 4/1-a maddesine göre “Kiralanan taşınmazların, 09/06/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dahil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalarda” Sulh Hukuk Mahkemesi görevlidir. Mahkemelerin görevi kamu düzenine ilişkin kurallardan olup, yargılamanın her aşamasında istek üzerine, ya da re’sen gözetilmesi gerekir.
———–karar sayılı ilamında:”Dava, ———- sözleşmesinden kaynaklanan menfi tespit istemine ilişkindir.
—— tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK’nun 4/1-a maddesine göre; kiralanan taşınmazların, ——-tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalarda “Sulh Hukuk Mahkemesi” görevlidir.
Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilir. Taraflar da yargılama bitinceye kadar görev itirazında bulunabilirler. Görev itirazı yapılmamış olsa bile re’sen mahkeme, ilk önce görevli olup olmadığını inceleyip karara bağlamalıdır.
Somut olayda; uyuşmazlık kira ilişkisinden kaynaklanmakta olup, dava tarihinde yürürlükte bulunan 6100 sayılı HMK’nın 4/1-a maddesi uyarınca, dava değerine bakılmaksızın davaya bakma görevi Sulh Hukuk Mahkemesi’ne aittir. Hal böyle olunca, mahkemece uyuşmazlığın çözümünde Sulh Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu gözetilerek, görevsizlik nedeniyle HMK’nın 114/1-c ve 115/2. maddeleri uyarınca davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, bu husus göz ardı edilerek davanın esası hakkında hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.” belirtilmiştir.(Aynı yönde————karar sayılı ilamı).
Yukarıda belirtilen kanun maddeleri ve anılan içtihatlar ışığında somut olaya gelindiğinde; Taraflar arasındaki uyuşmazlığın ——- sözleşmesinden kaynaklanan menfi tespit davası olduğu, taraflar arasındaki kira ilişkisinin varlığı ile buna dayalı alacağın bulunup bulunmadığı Sulh Hukuk Mahkemeleri tarafından değerlendirilmesi gerektiği anlaşıldığından mahkememizin görevsizliğine, görevli mahkemenin —- olduğuna, dava hakkında daha önceden ———– tarafından görevsizlik kararı verildiğinden ve——– mahkememiz arasında görev uyuşmazlığı meydana geldiğinden; mahkememizce verilen karar İstinaf yasa yoluna başvurulmaksızın kesinleştiği takdirde, olumsuz görev uyuşmazlığının çözümü için merci tayini (Yargı yeri belirlenmesi) açısından re’sen dosyanın———gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 138. Maddesi Gereğince: ”(1) Mahkeme, öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar hakkında dosya üzerinden karar verir; gerektiği takdirde kararını vermeden önce, bu konuda tarafları ön inceleme duruşmasında dinleyebilir. ”
Ayrıca her ne kadar iş bu dosyaya henüz ön inceleme günü tayin edilmemiş ise de usulen dinlenmesi mümkün olmayan davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiş olup, dava şartlarının hakim tarafından yargılamanın her aşamasında resen incelenmesi gerektiğinden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın 6100 sayılı HMK 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereği görev yönünden usulden REDDİNE,
2-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
3-Görevli Mahkemenin———Mahkemesi OLDUĞUNA,
4-Dava hakkında daha önceden —– tarafından görevsizlik kararı verildiğinden; mahkememizce verilen karar İstinaf yasa yoluna başvurulmaksızın kesinleştiği takdirde, olumsuz görev uyuşmazlığının çözümü için merci tayini (Yargı yeri belirlenmesi) açısından re’sen dosyanın————— Dairesi’ne GÖNDERİLMESİNE,
5-Dava hakkında daha önceden——- Mahkemesi tarafından görevsizlik kararı verildiğinden; Mahkememizin görevsizliğine dair kararın İstinaf yasa yolundan geçmek suretiyle kesinleşmesi durumunda, kararın kesinleştiği tarihten itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde (HMK 20. maddesi) Mahkememize başvurması halinde ve talep halinde dosyanın görevli —-Mahkemesi’ne GÖNDERİLMESİNE,
6-Süresinde müracaat edilmemesi halinde HMK 20/5 maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtarına, bu usuli kararın verilmesi ve bu kararla birlikte harç hususunun re’sen karara bağlanması hususlarının re’sen gözetilmesine; re’sen gözetilmesi gereken hususlar dışında kalan yönlerden ise gerekirse talebe bağlı olarak değerlendirme yapılmasına,
7-Süresinde başvuruda bulunulması halinde HMK’ nın 331/2 maddesi gereğince harç, yargılama gideri ve vekalet ücretinin yetkili ve görevli mahkeme tarafından değerlendirilmesine,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi.